• Sonuç bulunamadı

ECONOMIC VALUE ADDED APPROACH AND SHAREHOLDER VALUE

4. HİSSEDAR DEĞERİ ETKENLERİ VE EKONOMİK KATMA DEĞER

Ekonomik katma değer yaklaşımı çerçevesinde gerçekleştirilen çaba-ların odak noktasını hissedarlara sağlanan değerin arttırılması oluşturmak-tadır. Bir işletme tarafından hissedarlara yaratılan değeri belirleyen değer etkenleri aşağıdaki gibi sıralanabilir (Rappaport, 1998, 32):

i) Satışların büyüme oranı, ii) Faaliyet karı marjı,

iii) Çalışma sermayesi yatırımı,

iv) Duran varlık (sabit sermaye) yatırımı, v) Sermaye maliyeti,

vi) Vergi oranı,

vii) Değer yaratma süresi.

Sözkonusu etkenler aşağıda kısaca açıklanmıştır:

i) Satışların büyüme oranı: Satışların büyüme oranı, ürünün pa-zardaki çekiciliğine dayanmakta ve işletmenin kapasitesi tarafından et-kilenmektedir. Satışların büyüme oranının tahmini yapılırken işletmenin fiyatlama politikası, pazardaki rekabet durumu ve girdi maliyetleri gibi unsurların da dikkate alınması gerekmektedir (Walters, 1997, 710).

ii) Faaliyet karı marjı: Faaliyet kar marjı; satış faaliyetlerinin ve

Temmuz - Ağustos 2011

müşterilere değer üretip sunmanın maliyetlerinin bir sonucudur. Faaliyet kar marjı üzerinde etkisi bulunan başlıca maliyetler; üretim maliyetleri, araştırma ve geliştirme maliyetleri, pazarlama, satış dağıtım maliyetle-ri ve satış sonrası hizmetlemaliyetle-rin maliyetlemaliyetle-ri olarak sıralanabilir (Walters, 1997, 710).

iii) Çalışma sermayesi ve sabit sermaye yatırımı: İşletmenin satış-ları büyüdükçe çalışma sermayesi ihtiyacının da artması kaçınılmazdır.

Aynı şekilde işletmenin faaliyet hacminde meydana gelecek bir küçül-me çalışma sermayesine olan gereksinküçül-meyi azaltacaktır. Diğer taraftan sabit sermaye yatırımının durumu biraz daha karmaşıktır. Sabit sermaye yatırımı, kısa dönemde kaynakların bağlanmasına ve nakit akışlarında bir azalmaya neden olmaktadır. Buna karşılık uzun dönemde nin büyümesi açısından hayati bir öneme sahiptir. Bu nedenle işletme-nin gerçekleştireceği yatırımın türü ve miktarı yöneticilerin vereceği en önemli kararlardan biridir. Ayrıca yapılacak yatırımların işletmenin uzun dönemli nakit akışını da etkilemesi hissedarları da bu yatırımlara karşı daha duyarlı hale getirmektedir (Black ve ötekileri, 1998, 49).

iv) Sermaye maliyeti: Ekonomik katma değerin hesaplanmasında da belirtildiği gibi sermaye maliyeti, işletmenin sermaye yapısının ve risk priminin bir fonksiyonudur (Walters, 1997, 710) ve işletmeler tara-fından hissedarlarına yaratılan değeri doğrudan etkilemektedir.

v) Vergi oranı: Vergi oranı, işletmenin nakit akışında doğrudan bir azalmaya neden olmakta ve bu nedenle de karlılığını etkilemektedir (Black ve ötekileri, 1998, 50).

vi) Değer yaratma süresi: Yöneticinin; yatırımın, işletmenin ser-maye maliyeti üzerinde bir getiri sağlayacağı ve rekabetçi bir avantaja sahip olacağı yıl sayısına ilişkin tahminini ifade etmektedir (Black ve ötekileri, 1998, 50).

Yukarıda açıklanan değer etkenleri ve ekonomik katma değer yakla-şımının felsefesi dahilinde işletmelerin ekonomik katma değerlerini do-layısıyla hissedarlarının zenginliğini arttırmanın dört yolu bulunmaktadır (Ehrbar, 1998, 134-135; Bhalla, 2004, 23,24; Stern, Stewart ve Chew, 1996, 235):

Temmuz - Ağustos 2011

• Maliyetleri ve vergileri azaltarak vergi sonrası faaliyet karını arttırmak:

Bu da ancak faaliyetlerdeki verimliliği arttırarak; kullanılan sermayeden daha fazla kar elde edilmesi ile mümkün olacaktır. Verimliliğin arttırılma-sı aynı zamanda maliyetleri azaltarak daha fazla sermaye ihtiyaç duyul-madan karın arttırılmasına olanak sağlayacaktır. Ayrıca varlıkların etkin bir şekilde yönetimi, maddi ve maddi olmayan varlıklara olan ihtiyacı da azaltacak ve işletme karlılığına dolayısıyla hissedar zenginliğine katkıda bulunacaktır.

• Vergi sonrası faaliyet karındaki artışın, sermaye maliyetindeki artıştan daha fazla olacağı yatırımlara yönelmek: Bu durum ise sermaye karlılığı-nın sermaye maliyetinden daha yüksek olduğu pozitif net şimdiki değere sahip yatırım projelerinin gerçekleştirilmesiyle mümkün olacaktır. Ayrıca maliyetlerden belli bir noktaya kadar tasarruf sağlanabileceği için; işlet-melerin ekonomik katma değerlerini arttırmalarının yolu, sürekli karlı ya-tırımlar gerçekleştirerek büyümekten ve yenilikçi olmaktan geçmektedir.

• Vergi sonrası faaliyet karındaki azalışa nispeten sermaye maliyetinde daha fazla tasarruf sağlaması durumunda, faaliyetlere son verilmesi: Daha açık bir ifade ile sermaye maliyetine nazaran daha az kar sağlayan faali-yetlere ve varlıklara yatırım yapılmaması.

• Toplam sermaye maliyetinin minimum olduğu optimal bir sermaye ya-pısı oluşturmak.

Bu açıklamaların ışığında işletmelerin yarattıkları ekonomik katma de-ğeri arttırabilmelerinin; özellikle yeni yatırımlar gerçekleştirmelerine, ser-maye maliyetini azaltmalarına ve verimliliklerini arttırarak maliyetlerini azaltmalarına bağlı olduğu görülmektedir. Bununla birlikte bu üç nokta ile ilgili olarak işletmelerin dikkat etmeleri gereken bir takım önemli hususlar bulunmaktadır. Öncelikle yeni yatırımlara girişilirken; sağlanacak karın, bu yatırımlar için elde edilen yeni kaynakların maliyetinden yüksek ol-masına dikkat edilmelidir. Aksi takdirde; işletme yeni bir ekonomik değer yaratmamış olacak, tersine işletmenin dolayısıyla da hissedarlarının zen-ginliğinin azalmasına yol açacaktır (Bhalla, 2004, 24).

Sermaye maliyetinin azaltılmasında ise daha az maliyetli olmaları nedeniyle borçlara fazla ağırlık verilmesinin, sermaye yapısı üzerindeki olumsuz etkilerine dikkat edilmelidir. Zira borçların toplam sermaye

içe-Temmuz - Ağustos 2011

risindeki payının çok yüksek oranlara ulaşması, uzun dönemde işletmenin finansal riskini arttıracağından, gerek işletmeye borç verenlerin gerekse de hissedarların risk primlerini arttırmalarına ve bu da işletmenin sermaye maliyetinin artmasına neden olacaktır.

Verimliliğin arttırılarak maliyetlerin azaltılmasında ise kritik noktayı, işletmede değer yaratan ve yaratmayan faaliyetlerin belirlenerek; değer yaratmayanların ortadan kaldırılması oluşturmaktadır. Ürünün üretilme-si ve/veya hizmetin gerçekleştirilmeüretilme-si ile ilgili olarak ortaya çıkan ve bu ürün veya hizmetin değerini arttıran değer yaratan faaliyetler, bu özellikleri nedeniyle mal veya hizmetin üretilmesinde vazgeçilemeyecek faaliyetle-ri ifade etmektedir (Weygandt, Kieso ve Kimmel, 2002, 137). Zira değer yaratan bir faaliyetin ortadan kaldırılması, müşteriye sunulan ürün veya hizmetin değerini önemli ölçüde azaltacaktır. Bu açıdan değer yaratan faa-liyetlerin temel özellikleri şunlardır (Blocher ve ötekileri, 2005, 148):

• Sözkonusu faaliyetler, müşterilerin ihtiyaçlarının ve beklentilerinin karşılanması için gereklidirler,

• Satın alınan malzemelerin veya ürün parçalarının özelliklerini geliştirirler,

• Bu faaliyetlerin yerine getirilmesi, müşterilerin ödemeye razı oldukları fiyatı arttıracaktır,

• Bu faaliyetler, işletmede tasarımdan müşteri hizmetlerine kadar uzanan süreçte kritik aşamaları ifade ederler ve bu nedenle ortadan kaldırılmala-rı mümkün değildir,

• Ürünün kalitesini ile ilgili sorunların ortadan kaldırılması için gereklidirler,

• Nihai olarak değer yaratan faaliyetler müşterilerin tatmini için zorunlu faaliyetleri ifade etmektedirler.

Değer yaratmayan faaliyetler ise, ürün veya hizmetin maliyetini arttı-ran ancak sözkonusu ürün veya hizmetin piyasa değerine katkıda bulun-mayan faaliyetlerdir (Weygandt, Kieso ve Kimmel, 2002, 137). Bu açıdan değer yaratmayan faaliyetler, gereksiz maliyetlere neden olmaları nedeniy-le işnedeniy-letme karlılığını olumsuz etkinedeniy-leyen, zaman, kaynak ya da para israfıdır ve ürünün kalite, fonksiyon ve performans gibi özelliklerinde herhangi bir gerilemeye neden olmaksızın ortadan kaldırılabilecek faaliyetlerdir (Şak-rak, 2002, 28). Buna göre değer yaratmayan yada düşük değer yaratan fa-aliyetlerin ortadan kaldırılması yada azaltılması, maliyetleri düşürecek ve

Temmuz - Ağustos 2011 karlılığı arttıracaktır. Bu faaliyetlerin genel özellikleri aşağıdaki gibi sıra-lanabilir (Blocher ve ötekileri, 2005, 150):

• Bu faaliyetlerin ortadan kaldırılması, ürün veya hizmetin biçiminde, uygunluğunda ve fonksiyonunda herhangi bir etki meydana getirmemek-tedir,

• Bu faaliyetler genellikle bir işlemin tekrar edilmesi neticesinde ortaya çıkmaktadırlar,

• İsrafa neden olmakta ve ürün veya hizmetin değerine ya hiç katkıları bulunmamakta yada katkıları sınırlı olmaktadır,

• Bu faaliyetlerin gerekli olmayan yada istenmeyen çıktıları bulunmak-tadır,

• Son olarak, bu faaliyetler işletmenin rekabet yeteneğini olumsuz etki-lemektedirler.

İşletmede gerçekleştirilen bir faaliyetin değer yaratıp yaratmadığını be-lirlemede esas alınacak kriterler ise aşağıdaki gibi sıralanabilir (Hacırüs-temoğlu, Şakrak ve Demir, 2002, 12):

• Varlıklardan elde edilen nakit akımlarını arttırıp arttırmadığı,

• Gelirlerde beklenen büyüme oranını yükseltip yükseltmediği,

• Büyüme döneminin süresini uzatıp uzatmadığı,

• İndirgenmiş nakit akımlarında kullanılan sermaye maliyetini azaltıp azaltmadığı.

Buna göre bir üretim işletmesinde gerçekleştirilen ürünün tasarımı, üretim ve ürünün teslimi faaliyetleri; müşterilere sağlanan değeri doğrudan arttırıcı faaliyetler iken; üretime hazırlık, bekleme, taşıma, tamir ve kontrol faaliyetlerinin müşterilere sağlanan değere doğrudan bir katkılarının bu-lunmadığını veya katkılarının çok düşük olduğunu söylemek mümkündür (Blocher ve ötekileri, 2005, 148-149).

5. EKONOMİK KATMA DEĞERİN ÜSTÜNLÜKLERİ,