• Sonuç bulunamadı

Hesaba Kaydetme

Belgede İslam Hukukunda kabz (sayfa 193-196)

A. BANKACILIK İŞLEMLERİNDE KABZ

3. Hesaba Kaydetme

Bankanın yaptığı tahvil işlemleri, bankanın icra edeceği kayıt işlemiyle tamamlanır. İki

şahsın hesapları arasında borçluluk işlemleri başlayınca müşterinin hesabından bir başkasının

hesabına nakli kaydetmek suretiyle bu işlemi gerçekleştirir. Müşterinin, borçlandığı kimsenin hesabına, borcu olan miktarı havale etmesini bankaya emretmesi işlemi hesaba kaydetmedir. Bu işlemler, aracı bankanın huzurunda karşılıklı vekil tayin etmeyle emredenin hesabından alacaklının hesabına, nakit para olarak geçirilmesiyle meydana gelir. Hangi yolla olursa olsun banka aracılığı ile yapılan bütün işlemler, yeni işlemlerdir.1011

Hesaba kaydetmede dikkat çeken hususlardan biri de çekin kaybolma, gasbedilme ve çalınma gibi tehlikelere maruz kalması durumunda, çekin ödenmesine bedel olarak çek kesen kimsenin cari hesabına1012 çekin kıymetinin kaydedilmesi şart koşulur. Bu yol çekin hamilinin bankada cari hesabının olmasını gerektirir. Adına çek kesilen muhatap, -bu

1009 Konşimento; donatan namına, kaptan veya donatanın diğer temsilcileri tarafından yükletene verilen ve malın

teslim alındığını (yüklendiğini) ve varma limanında teslim edileceğini gösteren, kıymetli evrak niteliğinde, tek taraflı senet. Yılmaz, Ejder, s.706.

1010

Bozkurt, s. 131-133.

1011 Sübeytî, s. 658, 659, 660.

1012 Bu hesaplar; TL veya döviz cinsinden açtırılan, talep anında kısmen veya tamamen her an geri çekilebilme

özelliği taşıyan, karşılığında herhangi bir faiz veya kâr ödenmeyecek olan gerçek ve tüzel kişilere ait fonlardır. bkz. Akın, s. 288.

genelde banka olur- çekin kıymetini yazılı olarak düşülen kayıt yoluyla çekin karşılığını düzenler.1013

a. Sarf İşlemlerinde Hesaba Kayıt

Hesaba kaydetme işi, dövizlerin karşılıklı değiştirilmesinde kabz hükmündedir. Bankanın mücerret olarak parayı nakletmesi veya havale etmesi, bizzat aracı bankanın borçlu olan müşteriyle alacaklı olan müşteri arasında, karşılıklı vekilliklerini yapmak suretiyle yaptığı işlem fiilen yapılan kabz işlemi gibidir.1014

Burada yapılan kabz fıkıh kaynaklarında geçen; “sarf akti yapan kimseler karşılıklı olarak bedelleri kabzetmeden ayrılırlarsa sarf fasittir;” kaidesine ters değildir. Zira Hanefîler’e göre buradaki kabzdan kastedilen şey, hadisteki “X' اX* ”’e göre değerlendirildiğinde, tayin etmedir. Elden maksat işlemin peşin yapılmasıdır. Bu sebeple ribevî mallardan buğdayın arpayla misli misline olarak, biri diğeriyle satılması durumunda tayin etme kabzdır. Fakat para konusunda bu geçerli değildir. Çünkü Hanefîler’e göre para tayin ile taayyün etmez, dolayısıyla karşılıklı kabzedilmesi gerekir; karşılıklı kabzedilmeden önce tayin edilemez.1015

İbn Ömer’in bakî’de deve satması konusundaki rivayet ettiği hadis1016

de hesapta farklı döviz işlemlerinin yapılabileceğini desteklemektedir.

Diğer bir rivayette de:

“ 1 :ل % [ اذ 2 ;.< $ ا @ ^N ,7ھ8 ا ,%L و قر) ,%L و 7ھ8 ا D'$L ? D'%$ > fا D'$L ?

+ )* .N ن ? اذإ س^ ,

/ ' h' و / - U اذإ

ء 1017 şekilde; başka bir rivayette de > fا D' أ @ ?

olarak geçmektedir.1018

Buradaki Abdullah b. Ömer’in yaptığı tasarrufun doğrudan doğruya zimmette gerçekleştiği ortadadır, görünürde şeklî, fiilen yapılan bir kabzetme söz konusu değildir. Günün fiyatıyla, zimmetteki olan dinar borçları, karşılığı olan dirhemle kapanmaktadır.

Bundan dolayı kabzın sınırı mülkiyetin ispatıdır, şekle bakılmaz. Öyleyse sarf aktinin zimmette gerçekleşmesi caizdir. Birinin deyn olması diğerinin nakit olması veya her ikisinin

1013 el-Meni’, “Hükmü Kabzı’ş-şîk”, MMFİ, s. 677, 678. 1014

Sübeytî, s. 660, 661.

1015 İbn Nüceym, VI, 141; el-Meni’, s. 693, 694, 695. 1016 Şevkânî, V, 186.

1017 Ebû Dâvud, “Buyû‘ ve’l- İcâre”, 14; Nesâî, “Buyû‘”, 52; Şevkânî, V, 186. 1018

de deyn olması durumu değiştirmez. Buna göre; hesaptaki sarf akti konusunda, mûdî îdâ ettiği günün tarihini taşıyan îdâ belgesini kabzeder, banka yabancı dövizin dengi olan kıymeti îdâ gününün fiyatını dikkate alarak müşterinin hesabına kaydeder. Bu da müşterinin hakkının banka yoluyla belirlenmesi yönünden kabzdır.1019

Ayrıca bu hadisler, zimmetteki paranın birbiriyle değiştirilmesine delil olarak gösterildiği gibi kabzetmeden önce semende tasarrufta bulunmaya delil olarak da gösterilmiştir.1020 Günümüzde tedavülde olan çek, seyahat çeki, kambiyo ve benzerleri de hadiste ifade edilen işlemlerden farklı değildir.

b. Ticaret Malı Evrakının Kabzı

Ticari evraklar; nakit paranın yerini alan evraklardır, paranın tedavülde olmasının karşılığıdır. Bir şahıstan başka bir şahsa ciro edilebilir veya hamiline yazılabilir. Evrak sahibine masraf etmesi esnasında veya borçlarını ödemesi konusunda, değerli evrakı kırdırmak suretiyle derhal para elde etmesine kolaylık sağlar. Bu hem güven unsurudur hem borcu ödemedir hem de nakit paradır. Devletler bu konuda tarafların sıkıntıya düşmemesi için birtakım şekiller ortaya koymuş ve bunu ihlal edenleri de cezai müeyyidelerle tehdit etmişlerdir.1021 Kişi bu değerli evrakları, ihtiyaç anında değişik yerlerdeki bankalara sunarak nakit para elde etmek suretiyle ihtiyacını gidermeyi garanti altına alır.1022

Ticari eşya evrakı; taşıma belgesi olan poliçe,1023 emanet bırakılan malın senedi veya bizzat mahzendeki ticari evrak olmayan eşya gibidir. Çünkü bu evrak; tahsil etmeyi kolaylaştıracak belirli miktarda parayı ifade etmez, buna rağmen ciro1024 edilmek suretiyle piyasada dolaşır ve belgenin ciro edilmesi kabz konumundadır.1025

1019 Nevevî, el-Mecmu‘, X, 100; el-Meni’, s. 693, 694, 695. 1020 Şevkânî, V, 186.

1021 Sermaye Piyasası Kanununu’nun 47. maddesinin 1. fıkrasının A bendinin 2. ve 3. alt bentleri ile “yapay

olarak sermaye piyasası araçlarının arz ve talebini etkilemek, aktif bir piyasanın varlığı izlenimini uyandırmak, fiyatlarını aynı seviyede tutmak, artırmak veya azaltmak amacıyla alım-satımını yapmak fiilleri” ile “sermaye piyasası araçlarının değerlerini etkileyecek yalan, yanlış, yanıltıcı, mesnetsiz bilgi vermek, haber yaymak, yorum yapmak ve açıklanması zorunlu bilgileri açıklamamak” fiilleri suç olarak kabul edilmiş ve bu fiilleri işleyen tüzel kişiler, tüzel kişilerin yetkililieri ve bunlarla birlikte hareket edenler için muhtelif cezai müeyyideler öngörülmüştür. Bu madde hükmüne göre işlem bazlı manipülasyon yapanlar 2 yıldan 5 yıla kadar hapis ve ağır para cezası ile cezalandırılırlar.

1022 bkz. Sâlûs, s. 167-175; Sübeytî, s. 656, 657, 658. 1023

Akçeyi poliçe etmeğe “süftece” denilir. bkz. Bilmen, VI, 287

1024 Ciro, kanun tarafından özel olarak düzenlenmiş, emre yazılı senetlerde senette mündemiç olan hakkı

devretmeye yönelik yazılı ve soyut bir irade bayınıdr. Poroy-Tekinalp, Kıymetli Evrak Hukuku Esasları, s. 156.

1025

c. Şirket Hisselerinin Kabzı

Hisseler, hak sahibi kimselerin şirket malındaki paylarıdır ve çeklerde sabitlenmiş nominal değerlere sahiptirler. Bütün hisseler sermayeyi meydana getirir ve şirketin anaparasında, hissedarın payını temsil eden çeklerde ortaya çıkar. Bu önemli bir konudur; çünkü hisseler kıymetin yerini alır ve parçalanmayı kabul etmez, ticari yolla piyasada kullanımı kabul eder. İktisatçıların çoğu; hisselerinin piyasada dolaşımı kabul etme özelliği

sebebiyle şahıs şirketleriyle sermaye şirketlerinin birbirinden farklı oldugu

görüşündedirler.1026

Hisseler ya nominal olur ya da hamiline özel olur. Üzerinde sahibinin ismi olan nominal hisselerin mülkiyetinin nakli hissedarların imzasıyla veya ciro etmeleriyle gerçekleşir. Sahibinin ismini taşımayan, hamiline olan hisselerin mülkiyetinin nakli ise çeki hamiline teslim etmek suretiyle gerçekleşir. Piyasada dolaşması, şirket defterine düşmeye gerek olmadan elden ele teslim edilerek meydana gelir. Bu konuyla ilgili olarak meydana gelecek tartışmalı durumlarda örfe müracaat edilir.1027

B. KAMBİYO SENETLERİ

Belgede İslam Hukukunda kabz (sayfa 193-196)