• Sonuç bulunamadı

Her şeyi ben yaptım; o hiçbir şey yapmadı

SÖZ DİZİMİ BİRLEŞENLERİ

3. Her şeyi ben yaptım; o hiçbir şey yapmadı

Kişi adılı özellikle belirtilmek istendiğinde anlatım, de bağlacıyla pekiştirilir" (Aksan, 1998: 177).

4. Siz de sinemaya gelecek misiniz? 5. Biz de oraya gidelim mi?

Bazen da anlatımda pekiştirme sağlamak için kendi adılından yararlanılır. 6. Bu ödevi sen kendin mi yaptın?

7. Türkçede önadlar, her zaman niteledikleri addan önce gelirler:

şu kitap; güzel kız; geniş yol

Aynı adı niteleyen birçok önad ve önad öbeği rahatlıkla ve bir bağlaca gerek olmaksızın art arda getirilerek etkileyici bir anlatım sağlanabilmektedir (Aksan, 1998: 178).

1. Esra genç, güzel, akıllı, çalışkan bir kızdır. 2. Burası sessiz, sakin, yemyeşil bir yer.

Eğer nitelenen ad bir tamlama biçimindeyse, önad veya önadlardan biri bu tamlamanın arasına giremez.

3a. Yanan eski ahşap ev. 3b. * Yanan ahşap eski ev.

123

4b. * Pazardan aldığım tarla taze domatesleri.

Türkçenin önemli bir sözdizimi özelliği de, sayı önadlarından sonra gelen adların çoğul olmayışıdır: Sınıfta on öğrenci var.

8. Türkçede soru, {−mI} soru biçimbirimi ile yapılır. Tümcede soru biçimbiriminin yeri oynaktır. Soru biçimbirimi, sorunun vurgulanacağı ögeden sonra gelir. Eylemde ise, genellikle kişi ekinden hemen önce yer alır.

1. Sen dün gece filmi izledin mi? 2. Sen dün gece filmi mi izledin? 3. Sen dün gece mi filmi izledin? 4. Sen mi dün gece filmi izledin?

124

BÖLÜM 3: SÜRELİ (LONGITUNAL) ARAŞTIRMA 4.1. Sakarya Projesi Araştırması

Günümüzde Almancanın L2 olarak ediniminde bu dilin ad çekimi/durum ekleri (Alm. Kasus-Deklination) ve sözdizimi (Alm. Syntax) edinim sıralamasının evrensel mi, yoksa evrensel dışı mı gerçekleştiği görüşü Germanist dilbilimciler arasında bilimsel tartışmanın odağında yer almaktadır (Felix, 1997; Wegener, 1995a;1995d; Klein, 2010). Bir başka ifadeyle, farklı L1 ve kültüre mensup insanların Almancayı L2 olarak edindiklerinde bu dilin durum ekleri ve sözdizimi edinimi arasında anlamlı bir farkın olup olmadığı dilbilim dünyasında tartışılmaktadır. Hem Almanya’da hem de Almanya dışında yaşayan Germanistler, yabancı ülkelerde uygulanan DaF-öğretimi ile resmi dili Almanca olan ülkelerde uygulanan DaZ–öğretiminin yabancı dil olarak Almanca öğretimi hususunda önemli rol üstlenip üstlenmediği, üstleniyorsa da bunların birbirinden nasıl ayrılması gerektiği hususun açığa kavuşturulması gerektiği görüşündeler. Bu tartışmaların giderilmesi için son yıllarda Germanist dilbilimciler tarafından bir dizi bilgi şöleni düzenlenmiş ve bu bilgi şölenlerinde kültür kavramı ile bağdaşan dil eğitimi konuları üzerinde sıkça tartışmalar yapılmıştır.

Dünyada bu tür gelişmeler olurken, Türkofon öğrenicilerde Almancanın L2 edinimi konusu maalesef hep göz ardı edilmiş bir araştırma alanı olarak kalmıştır. Özellikle erek dilin dilbilgisinin belirli bir düzen ve sıra içerisinde edinilip edinilmeği, ediniliyorsa bu ediniminin yönlendirme (Alm. gesteueter Spracherwerb) ile mi, yoksa yönlendirme

olmaksızın (Alm. ungesteuerter Spracherwerb) mı daha verimli olacağı konusu yeterince

araştırılmamıştır. Bundan dolayı olsa gerek, Türkiye’de Türkofon öğrenicilerin Almanca sözdizimi ve ad çekimi edinim araştırmaları kaçınılmaz olmuştur.

Araştırmanın önemi ve prodüktivitesinin artırılması için sorunun açıkça ortaya konulması ve araştırmanın amacına uygun olarak sınırlandırılması gerekiyor. Araştırmanın amaç ve kapsamının bir çerçevenin içerisine oturtturularak sınırlandırılması ise, hedef kitlenin / denek grubunun bireysel özelliklerine değinmeyi zorunlu kılar. Buna ilişkin olarak bu bölümde araştırmanın amaç ve yöntemi yanısıra evreni ve örneklemin özellikleri ortaya konulacak, elde edilen verilerin hangi yöntem ve gereçlerle analiz edildiği kısaca açıklanacaktır.

125 3.1.1. Araştırmanın Amaç ve Yöntemi

Amacımız, öğrenicilerin dil derslerinden azamî seviyede yararlanmaları olduğundan, dil edinimi/öğrenimi ile ilgili araştırma ve yaklaşımların sonuçlarından yola çıkarak −her ne kadar araştırmacıların bu konuda vardıkları sonuç farklı olsa da− dil öğretimi için pratik öneriler sunmanın temelini oluşturabilecek bazı genellemeler çıkartmaktır. Bu genellemeler ışığı altında öğrenicilerin Almanca dilbilgisi kurallarını nasıl öğrendiği/edindiği konusunda dil öğretiminde ilkeli, kanıtlara dayalı yaklaşım geliştirmektir. Buradan devinimle Türkofon öğrencilerde yabancı dil olarak Almanca

sözdizimi ve ad çekimi edinim sıralamasının nasıl gerçekleştiği belirlenecektir.

Bu çalışma esnasında yapılan alanyazın taramasında L1’i Türkçe olanların Almanca dilbilgisi kurallarının edinimi ile farklı dillere mensup insanların Almanca dilbilgisi kuralları edinimi arasında benzerlikler olduğunu, yabancı/ikinci bir dilin dilbilgisinin içsel dinamikler yardımıyla edinildiğini, bu dinamiklerin dış etkenler tarafından değiştirilemeyeceğini ve edinimin belirli bir sıra ve düzen içerisinde gerçekleşmediğini savlayan varsayımlara rastlandı (bkz. Chomsky, 1959). Bu çalışmada, ortaya atılan bu varsayım doğruluğu/yanlışlığı test edilecektir, çünkü bu savı savlayan mevcut araştırmalara bakıldığında bunların sayısının sınırlı olduğu, yapılanların da bu dilin doğal L1 ve L2 ediniminin yanında L1’i Türkçe olmayan öğrenicilerin DaF-edinimi üzerinde yapıldığı görülmektedir. Mevcut araştırmalara dil edinimi bağlamında bakıldığında ise, çoğunun ikinci ve/veya yabancı dil - özellikle de İngilizcenin - edinimi ile sınırlı olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca bu alana ilişkin Türkiye’de yapılan araştırmalara bakıldığında ise, Türkçenin L1 ile L2 ediniminin yanında, İngilizcenin Türkler tarafından L2 olarak ediniminin nasıl bir süreç izlediği ile sınırlıdır. Yalnızca birkaç projede Almancanın L2 olarak ediniminin araştırma konusu yapıldığı ve yapılan araştırmaların da bu dildeki çekimli eylemlerin İşlenebilirlik Varsayımı (Processability-Hypothese) bağlamında Çapraz-Dilbilim (Cross-Linguistik) araştırmalar olduğu belirlenmiştir (bkz. Slobin, 1985; Pienemann, 1998; Clahsen, 1984).

Veri toplama ve analiz yöntemlerine geçmeden önce, konunun daha iyi anlaşılması için birkaç hususu açıklamaya gerek olduğu kanaatindeyiz. Daha önce de belirtildiği gibi bu araştırmanın iki ana amacı olacaktır:

126

I. L1’i Türkçe olan öğreniciler ile L1’i Türkçe olmayan öğrenicilerin Almanca