• Sonuç bulunamadı

VII. MİNA’DA YAPILAN GÖREVLER

5. Adak Hedyi

Harem bölgesinde kesilmek üzere adanan kurband›r.

bb) Nafile Hedy

Hac veya umre maksad›yla Mekke’ye giden kimsenin, yü-kümlü olmad›ğ› halde Allah r›zas› için kestiği kurband›r.

Peygamberimiz (a.s.) veda hacc›nda nafile olarak yüz deve kurban etmiştir. Hz. Ali,

“Peygamber (s.a.v) yüz deve kurban etti. Etlerini dağ›tmam›

emretti, ben de dağ›tt›m” demiştir.239 c) Hedyin Kesim Yeri

Vacip veya nafile bütün hedy kurbanlar›n›n Harem bölgesin-de kesilmesi vaciptir. Harem d›ş›nda kesilen hedy kurbanlar› ge-çerli olmaz. Bu kurbanlar›n Mina’da kesilmesi daha fazîletlidir.

“Mina’n›n her yerinde kurban kesilebilir.”240

Muhsar kimse de kurban›n› Harem bölgesinde kestirir.

***

ﺎَﻬِﻣﻮُgُﻠِﺑ ﻰِﻧَﺮَﻣَﺄَﻓ ٍﺔَﻧ َﺪَﺑ َﺔَﺋﺎِﻣ َﻢﱠﻠ َﺳَو ِﻪْﻴَﻠَﻋ ُ ا ﱠL َﺻ ﱡﻰِﺒﱠﻨﻟا ىَﺪْﻫَأ

ﺎَﻬُﺘْﻤ َﺴَﻘَﻓ

238 Abdülğanî el-Mekkî, s. 470; Kinânî, III, 1313. Başnefer, Said b. Abdülka-dir, el-Haccü ve’l-Umre, s 148. Beyrut 2003.

239 Buhârî, Hac, 122. II, 186.

240 Müslim, Hac, 310. I, 893.

Şâfiî mezhebine göre ise ihsar hedyi, mahsur kal›nan yerde de kesilebilir.241

d) Hedyin Kesim Zaman›

1. Adak hedy ile nafile hedyin kesim zaman›, Kurban bay-ram›n›n birinci günü güneşin doğmas›ndan sonra bayram nama-z›n›n akabinde başlar ve bayram›n dördüncü günü güneşin bat›-ş›na kadar devam eder. Bu süre içinde gece ve gündüz kesilebi-lir.242

Zaman›nda kesilmeyen adak hedyinin kaza edilmesi vaciptir.

Zaman›nda kesilmeyen nafile hedy kaza edilmez.

2. Ceza hadyinin kesim zaman›; ihlalin gerçekleşmesiyle başlar.

3. Fevât Hedyi, hacc›n kaza edildiği zamanda kesilir.

4. Temettu ve K›ran Hedyinin zaman›;

Ebû Yûsuf ve İmam Muhammed ile Mâlikî ve Hanbelî mezheplerine göre temettu ve k›ran hedyinin kesim zaman›, ban bayram›n›n ilk günü fecr-i sad›ktan itibaren başlar. Bu kur-ban›n bayram›n üçüncü günü güneş bat›ncaya kadar kesilmesi sünnettir. Bu süre içerisinde kesilmeyip daha sonraya ertelen-mesi mekruh ise de ceza gerekmez.

Ebû Hanîfe’ye göre ise bu hedyin kesim zaman›, kurban bayram›n›n ilk günü fecr-i sad›ktan itibaren başlar. Bu kurban›n bayram›n üçüncü günü güneş bat›ncaya kadar kesilmesi vacip-tir. Bu süre içerisinde kesilmemesi durumunda biri kazâ, biri de ceza olarak iki kurban kesmek gerekir.

***

Şâfiî mezhebine göre temettu ve k›ran hedyinin kesim zama-n›, hac ihram›na girme vaktiyle başlar. Ancak temettu hacc› ya-pan kimse umreyi tamamlad›ktan sonra hac için ihrama

girme-241 Nevevî, el-İzah, s. 500.

242 Mevsîlî, I, 222. Nevevî, el-İzâh, s. 337. Başnefer, s. 158.

den önce bu hedyi kesebilir. Bu hedyin kesiminin son vakti yok-tur. Ancak Kurban bayram›nda kesilmesi daha fazîletlidir.243

e) Hedy Kurbanlar›n›n Etleri

Temettu ve k›rân hedyleri ile nâfile olarak kesilen hedylerin etlerinden kesen dahil zengin ve fakir herkes yiyebilir.

Ceza hedyi ile adak fevât ve ihsâr hedylerinin etlerinden, kur-banlar› kesenler ile bakmakla yükümlü olduklar› kimseler ve zenginler yiyemezler.*

***

Şâfiî mezhebine göre temettu ve k›ran hacc› yapanlar›n kes-tikleri hedyler, “şükür hedy” olmay›p “ceza hedy” olduğundan bu kurbanlar›n etlerinden kurbanlar› kesenler ile bakmakla yü-kümlü olduklar› kimseler ve zenginler yiyemezler.

Bu etlerin; sadece Harem bölgesi fakirlerine verilmesi şart değildir, Harem d›ş›ndaki yoksullara da gönderilebilir.

f) Kurban Yerine Oruç

Temettu veya k›ran hedyi kesmesi vacip olan ancak kurban-l›k hayvan bulamayan veya bulup da sat›n alacak imkân› olma-yan kimselerin, üç gün hac esnas›nda, yedi gün de hacdan sonra olmak üzere toplam 10 gün oruç tutmalar› gerekir. Konuyla ilgi-li ayet-i kerimede şöyle buyrulmaktad›r:

“Kim umre yap›p (ihramdan ç›karak) hacca kadar (ihram-l›ya yasak olan şeylerden) yararlan›rsa, kolay›na gelen

kurba-ْ َB ْﻦَﻤَﻓ ِى ْﺪـَ ْ9ا َﻦـِﻣ َ َ”ـْﻴَﺘ ْﺳاﺎـَﻤَﻓ ِ ّﺞـَ ْﳊا َƒِا ِةَﺮـْﻤُﻌْﻟﺎـِﺑ َﻊـﱠﺘَ َﲤ ْﻦـَﻤَﻓ

Vةَ َ‘َﻋ َﻚـْﻠِﺗ ْﻢُﺘْﻌَﺟَر اَذِا ٍﺔـَﻌْﺒ َﺳَو ِ ّﺞـَ ْﳊا ِ) ٍمﺎﱠﻳَا ِﺔـَﺜ'ﻠَﺛ ُمﺎـَﻴ ِﺼَﻓ ْﺪِ َœ

Vﺔَﻠِﻣﺎَﻛ

243 Abdülğanî el-Mekkî, s. 290-291; Nevevî, el-İzâh, 338.

* Abdulğanî el-Mekkî, s. 518-519.

n› kesmesi gerekir. (Kurban alma imkân›) bulamayan kimse üçü hacda, yedisi de döndüğünüzde (memleketinizde) tam on gün oruç tutar”.244

İlk üç günlük orucun, hac aylar› içinde, ihrama girdikten son-ra ve kurban bayson-ram›ndan önce tutulmas› gerekir. Bu üç günlük orucun peş peşe tutulmas› daha faziletli ise de şart değildir.

Üç gün oruç tutulduktan sonra, kurban kesme günlerinde henüz traş olmadan kurban kesme imkân› doğarsa kurban›n kesilmesi ge-rekir. Kurban kesme imkân› bulunmas› halinde oruç tutmak kurban yerine geçmez. Ancak, traş olduktan veya kurban kesme gün-lerinden sonra bu imkân elde edilirse kurban kesmek gerekmez.

Yaşl›lar ile tedavisi imkâns›z hastal›ğ› olanlar›n, oruç yerine fid-ye vermeleri caiz olmaz.245Bu durumdaki kimseler, kurban kesme-den ve oruç tutmadan ihramdan ç›kabilirler. Ancak -yap›lan hac çe-şidine göre- biri “k›ran” veya “temettu”, diğeri de kurban kesmeden ihramdan ç›kmalar› sebebiyle zimmetinde iki kurban borcu kal›r.

Daha sonra imkân bulduklar›nda bu kurbanlar› kestirirler.

Hacdan sonra tutulmas› gereken yedi günlük orucun Mek-ke’den ayr›lmadan tutulmas› mümkün ise de döndükten sonra memlekette tutulmas› daha fazîletlidir. Hacdan sonra tutulmas›

gereken yedi günlük orucun peş peşe tutulmas› efdal olmakla birlikte şart değildir.

***

Şâfiî, Mâlikî ve Hanbelî mezheplerine göre hacda tutulma-s› gereken üç günlük orucu hacda iken mazeretleri sebebiyle tu-tamayanlar bu oruçlar› hacdan sonra kaza edebilirler ve kendile-rine her hangi bir ceza gerekmez.246 Kurban bulamad›ğ› için üç günlük oruca başlad›ktan sonra kurban bulan kimse, orucuna de-vam eder, art›k kurban kesmesi gerekmez.247

244 Bakara, 2/196.

245Abdülğanî el-Mekkî, s. 442-443.

246 Nevevî, el-İzah,s. 472; Kinânî, II, 7537-538.

247 Nevevî, el-İzah, s. 473; Kinânî, II, 537.

g) Udhiye Karban›

Udhiye; Hanefilere göre ak›ll›, ergen, mukim ve dinen zengin say›lan; Şafiî, Malikî ve Hanbelilere göre mukim veya misafir her müslüman›n kesmekle yükümlü olduğu bir ibadettir. Hükmü İmam Evzaî, İmam Sevri, İmam Ebu Hanife, İmam Muhammed, İmam Züfer, bir rivayete göre İmam Ebu Yusuf ile İmam Malik ve Caferilere göre vaciptir. İmam Şafiî, İmam Ahmed b. Hanbel ve Malikiler ile bir rivayete göre İmam Ebu Yusuf’a göre müekked sünnettir.

Dinen zengin olan müslüman Hacta ister mükim, ister misafir olsun Hanefi ve Malikilere göre udhiyye kurban› kesmekle yükümlü değildir.

Şafiî ve Hanbelilere göre hacta dinen zengin olan müslüman-lar udhiye kurban› kesmekle yükümlüdür. (Başnefer, 160-161)Hz.

Aişe (r.anha) Hz. Peygamberin Mina’da eşleri ad›na bir s›ğ›r udhiye kurban› kestirdiğini söylemiştir. (Müslim, Hac, 119)

Buna göre udhiye kurban› kesmek isteyen zengin müslüman bu kurban› Mekke’de kesebileceği gibi memleketinde de kestire-bilir.

h) Kurban Etleri

Hanefî ve Malikîlere göre temettu ve k›ran hacc› yapan kim-seler kestikleri hedy kurbanlar› ile nafile olarak kesilen kurban etlerinden kurban kesenler yiyebilirler. Ceza kurbanlar›n›n etler-ine yiyemezler.

Şafiî ve Hanbelîlere göre ise sadece nafile kurban kesenler bu karban›n etinden yiyebilirler. Temettu K›ran ve Ceza kurban›

kesenler bu kurban›n etlerinden yiyemezler. Çünkü Temettu ve K›ran hacc› yapanlar›n kestikleri kurbanlar da ceza kurban› hük-mündedir. (Başnefer, s. 162-162)

3. SAÇLARI TIRAŞ ETMEK VEYA KISALTMAK Hacc›n aslî vaciplerinden biri de, temettu veya k›ran hacc›

yapanlar›n bayram›n birinci günü Mina’da Akabe cemresini taş-lay›p kurban kestikten sonra saçlar›n› t›raş etmeleri veya k›salt-malar›d›r. İfrat hacc› yapanlar kurban kesmekle yükümlü olma-d›klar› için Akabe cemresini taşlad›ktan sonra t›raş olabilirler.

Saçlar› t›raş etmenin veya k›saltman›n, hac ve umre menâsi-kinden olduğu şu ayet-i kerimeyle bildirilmiştir:

“Andolsun, Allah, Peygamberinin rüyas›n› doğru ç›kard›.

Allah dilerse, siz güven için de başlar›n›z› kaz›tm›ş veya saç-lar›n›z› k›saltm›ş olarak,korkmadan Mescid-i Haram’a gire-ceksiniz.”248

Saçlar› dipten t›raş etmek, k›saltmaktan efdald›r.

Kad›nlar, saçlar›ndan parmak ucu kadar keserler.

***

Şafî mezhebine göre t›raş olmak veya saçlar› k›saltmak, hac-c›n vacibi değil, rüknüdür. Terk edilmesi halinde başka bir şey-le telafisi mümkün değildir. Aksi takdirde bu kimse hac yapma-m›ş olur.

a) T›raş Olman›n Zaman›

Hacda saçlar› t›raş etme veya k›saltman›n zaman›, bayra-m›n ilk günü fecr-i sâd›ktan sonra başlar.

Ebû Yûsuf ve İmam Muhammed ile Şâfiî ve Hanbelî mez-heplerine göre bayram›n ilk üç gününde t›raş olmak veya saçlar›

k›saltmak sünnettir. Geciktirilmesi mekruh ise de ceza

gerektir-َماَﺮَ ْﳊا َﺪِﺠ ْﺴَْﳌا ﱠﻦـُﻠ ُﺧ ْﺪَﺘَﻟ ِّﻖـَ ْﳊﺎِﺑ ﺎـَﻳْؤﱡﺮﻟا ُﻪـَﻟﻮ ُﺳَر ُ ا َق َﺪـ َﺻ ْﺪَﻘَﻟ

َﻦﻳ ﺮ ِّﺼَﻘُﻣَو ْﻢُﻜ َﺳوُؤُر َG ' ' ﻘِّﻠَ ُZ َG

' ﻨِﻣ'ا ُ ا َءﺎ َd ْنِا

248 Fetih, 48/27.

mez. Ancak t›raş olmad›kça ihramdan ç›k›lm›ş olmaz ve ihram yasaklar› devam eder.249

Ebû Hanîfe’ye göre, bayram›n üçüncü günü güneş bat›ncaya kadar t›raş olmak veya saçlar› k›saltmak vaciptir. Geciktirilmesi durumunda dem gerekir.250

***

Şâfiî, ve Hanbelî mezheplerine göre saçlar› t›raş etmenin ve-ya k›saltman›n vakti, arefe gününü bayrama bağlave-yan gece ve- yar›-s›ndan sonra; Mâlikî mezhebine göre Akabe Cemresine taş at›l-d›ktan sonra başlar.251

Umrede saçlar› t›raş etme veya k›saltman›n vakti, sa‘y’den sonrad›r.

b) Saçlar› T›raş Etmenin veya K›saltman›n Yeri

Ebû Hanîfe ve İmam Muhammed’e göre, ister hac, ister umre için olsun, saçlar› t›raş etmenin veya k›saltman›n yeri Ha-rem bölgesidir. HaHa-rem bölgesi d›ş›nda yap›lan t›raş geçerli ise de vacip terk edildiği için dem gerekir.

Ebû Yûsuf ile Şâfiî ve Hanbelî mezheplerine göre, bu vecî-benin Harem bölgesinde yap›lmas› sünnettir.252

c) T›raş Edilecek Veya K›salt›lacak Saç›n Miktar›

Saçlar›n t›raş edilmesi veya k›salt›lmas›nda vacip olan mik-tar, baş›n en az dörtte biridir. Baş›n sadece dörtte birinde veya daha az k›sm›nda saç varsa, hepsinin t›raş edilmesi veya k›salt›l-mas› gerekir.253

Saçlar›n tamam›n›n t›raş edilmesi veya k›salt›lmas› ise sün-nettir.

249 Nevevî, el-İzâh, s. 343.

250 Abdülğanî el-Mekkî, s. 395.

251 Nevevî, el-İzah, s. 343.

252 Nevevî, el-Mecmu’ VIII, 191; Kinânî, III,1162-1163.

253 Abdülğanî el-Mekkî, s.252-253. Nevevî, el-İzah, 342-346.

Erkeklerin saçlar›n› t›raş ederken veya k›salt›rken sakal ve b›-y›klar›ndan da biraz almalar› müstehapt›r.

Saç› olmayanlar›n t›raş aletini başlar›n›n üzerinde dolaşt›rma-lar› vaciptir.

***

Şâfiî mezhebine göre baştaki saç›n tamam›n› t›raş etmek, er-kekler için daha faziletli olmakla birlikte üç telin kesilmesi, ko-par›lmas› veya ucundan kesilmesi de yeterli olur.254

Mâlikî ve Hanbelî mezheplerine göre, saçlar›n tamam›n›n t›-raş edilmesi veya k›salt›lmas› vaciptir.255

Şâfiî, Mâlikî ve Hanbelî mezheplerine göre saç› dökülmüş olan kimselerin, t›raş b›çağ›n› başlar›n›n üzerinde dolaşt›rmalar›

müstehapt›r.256

Kad›nlar, saçlar›n› t›raş etmeyip k›saltmalar› gerektiği husu-sunda mezhepler aras›nda görüş birliği vard›r. Bu konuda Pey-gamberimiz (a.s.) şöyle buyurmuştur:

“Kad›nlar›n saçlar›n› t›raş etmeleri gerekmez. Onlara düşen, saçlar›n› sadece k›saltmakt›r.”257 Kad›nlar›n saçlar›n› parmak ucu kadar k›saltmalar› yeterlidir.

d) T›raş İle Diğer Menâsik Aras›nda Tertip

Peygamber efendimiz veda hacc›nda bayram sabah› Akabe cemresini taşlad›ktan sonra Mina’ya dönmüş, kurbanlar›n› kes-miş, sonra t›raş olmuştur. Ayn› günü Kâ’be’ye gitmiş ve ziyaret tavaf›n› yap›p Mina’ya geri gelmiştir.258

 ُx ﺼْﻘﱠﺘﻟا ِءﺎ َﺴِّﻨﻟا َLَﻋ ﺎَﻤﱠﻧِا ُﻖْﻠَ ْﳊا ِءﺎ َﺴِّﻨﻟا َLَﻋ َﺲْﻴَﻟ '

254 Abdülğanî el-Mekkî, s. 252; Nevevî, el-Mecmu’ VIII,182.

255 Kinânî, III,1159-1160.

256 Nevevî, Mecmû, VIII, 192-193. Bâşnefer, s. 297.

257 Ebu Davud, Menasik 79, II, 502.

258 Müslim, Hac, 333, I,947.

Taş atma, kurban kesme ve t›raş olma menâsiki aras›nda Pey-gamber efendimizin takip ettiği s›raya uyman›n vacip veya sün-net oluşu konusunda müçtehitler farkl› görüşler ortaya koymuş-lard›r.

Ebû Yûsuf ve İmam Muhammed ile Şâfiî, Mâlikî ve Han-belî mezhebine göre tertibe uymak sünnettir. Bu tertibe uyulma-d›ğ› takdirde her hangi bir ceza gerekmez. Buna şu hadis delil-dir:

Sahabeden biri Hz.Peygamber’e,

- “Şeytan taşlamadan ziyaret tavaf›n› yapt›m. (Olur mu?) di-ye sordu. Hz.Peygamber,

- “Zarar› yok. (Bir şey gerekmez)” buyurdu. Bir başka sahâbî, - “Kurban kesmeden t›raş oldum, (bir sak›ncas› var m›?) diye sordu.Hz.Peygamber,

- “Zarar› yok.(Bir şey gerekmez)” buyurdu. Bir başka sahâbî, - “Şeytan taşlamadan kurban kestim, (ne dersiniz?) dedi.

Hz.Peygamber,

- “Zarar› yok. (Bir şey gerekmez)” buyurdu.259

Hadis-i şerîften anlaş›ld›ğ›na göre bir kimse önce taş at›p, ar-d›ndan kurban keserek t›raş olabileceği gibi kurban› kestikten

 َﻰـِﻣْرَا ْنَا َﻞـْﺒَﻗ ُتْرُز َﻢـﱠﻠ َﺳَو ِﻪــْﻴَﻠَﻋ ُ ا ﱠLـ َﺻ ِّﻰـِﺒﱠﻨﻠِﻟ Vﻞـُﺟَر َلﺎــَﻗ َ

 َجَﺮـَﺣ َﻻ َلﺎـَﻗ َﺢـَﺑْذَا ْنَا َﻞـْﺒَﻗ ُﺖــْﻘَﻠَﺣ ُﺮـ َﺧ'ا َلﺎـَﻗ َجَﺮـَﺣ َﻻ َلﺎــَﻗ

 َجَﺮَﺣ َﻻ َلﺎَﻗ َﻰِﻣْرَا ْنَا َﻞْﺒَﻗ ُﺖْgَﺑَذ ُﺮ َﺧ'ا َلﺎَﻗ

259 Buhârî, el-Eyman ve’n-Nüzur, 15, VII, 226; Hac, 135, II, 187. Halebî, İb-rahim b. Muhammed b. İbİb-rahim, Mülteka’ l-Ebhur, I, 210, thk.Vehbi Sü-leyman Ğavucî el-Elbânî, Beyrut, 1989. Kinânî, III,1171-1173; Makdisi, eş-Şerhü’l-Kebir, V. 63.

sonra taş at›p t›raş olabilir veya t›raş olduktan sonra taş at›p kur-ban kesebilir.

Ebû Hanîfe’ye göre, bunlar›n ilk üçünde Hz. Peygamber’in takip ettiği s›raya uymak vaciptir. Aksi halde dem gerekir. An-cak, ifrad hacc› yapanlar›n nâfile olarak kurban kesmeleri duru-munda tertibe uymalar› vacip değil, sünnettir.260

***

Mâlikî mezhebine göre Akabe Cemresi’ne taş atman›n, t›raş ve tavaftan önce yap›lmas› vaciptir.261

Ziyaret tavaf›n› taş, kurban ve t›raştan sonra yapmak ittifakla sünnettir.

Tertibe uymak isteyen kimse eğer ifrad hacc› yap›yorsa Akabe Cemresi’ne taşlar›n› at›p t›raş olduktan sonra, temettu‘

veya k›ran hacc› yap›yorsa taş at›p kurbanlar›n› kestikten sonra t›raş olup ihramdan ç›kar.

T›raş olabilecek duruma gelen kimseler saçlar›n› kendileri t›-raş edebilecekleri gibi henüz kendileri t›t›-raş olmadan başka ih-raml› olan kimseleri de t›raş edebilirler. Fakat t›raş olmad›kça veya saçlar›n› k›saltmad›kça ihram yasaklar›n› işleyemezler.

e) İhramdan Ç›kma (Tahallül)

Saçlar›n t›raş edilmesi veya k›salt›lmas› ile ihramdan ç›k›lm›ş olur. İhramdan ç›k›nca, elbise giyme, koku sürünme, saç, sakal, b›y›k ve t›rnak kesme gibi ihram yasaklar› sona erer. Buna “te-hallül” denir.

Hacda biri cinsel ilişki d›ş›ndaki yasaklar›n, diğeri ise, cinsel ilişki yasağ›n›n kalkmas› olmak üzere iki çeşit “tehallül” vard›r.

1. İlk Tahallül

Cinsel ilişki d›ş›ndaki ihram yasaklar› bayram›n birinci günü

260 İbn Âbidîn, II, 555.

261 Kinânî, III, 1173.

t›raş olmakla sona erer. Bu hususta Peygamberimiz (a.s.) şöyle buyurmuştur:

“(Akabe Cemresine) taş at›p t›raş olduğunuzda kad›nlara yak-laşmak d›ş›nda, koku sürünmek ve elbise giymek (gibi yasakla-nan) her şey size helal olur.”262

İhraml› kişi, Akabe cemresini taşlam›ş, kurban kesmiş, hatta ziyaret tavaf›n› yapm›ş olsa bile t›raş olmad›kça ihramdan ç›k-m›ş olmaz.263

***

Şâfiî mezhebine göre ilk tahallül; cemerata taş atmak, t›raş olmak veya farz tavaftan herhangi ikisini yapmakla gerçekle-şir.264

Eğer daha önce hacc›n sa’yi yap›lmam›ş ve tavaftan sonra ya-p›lacak ise “tahallül”, tavaf ile birlikte sa’yi de yapmakla gerçek-leşir. Bu “tehallül”den sonra nikah k›yma, fâhiş mübâşeret265 ve cinsel ilişki d›ş›nda bütün ihram yasaklar› sona erer.

Mâlikî ve Hanbelî mezheplerine göre ihraml› kişi, bayram›n birinci günü Akabe cemresini taşlad›ktan sonra başka bir şey yapmadan ilk tahallül gerçekleşmiş ve ihramdan ç›km›ş olur.266

2. İkinci Tehallül

Cinsel ilişki dahil olmak üzere ihram yasaklar›n›n tamam›yla

ٍء ْﻰ َd ﱡﻞُﻛَو ُبﺎَﻴِّﺜﻟاَو ُﺐﻴ ّﻄﻟا ُﻢُﻜـَﻟ ﱠﻞَﺣ ْﺪَﻘَﻓ ْﻢُﺘْﻘَﻠَﺣَو ْﻢُﺘـْﻴَﻣَر اَذِا '

ُءﺎ َﺴِّﻨﻟا ﱠﻻِا

262 Ahmed b. Hanbel, VI, 143 263 Abdülğani el-Mekk, s.254-255.

264 Şirbinî, II, 272-273; Kinânî, III,1183; Zuhaylî; III,2289-2290; Kinânî, III;1183.

265 Fâh›ş mübâşeret; eşlerin ç›plak bedenle birbirlerine sar›lmalar› demektir.

266 Şirbinî, III, 1183-1186.

ortadan kalkmas› demektir. İkinci tehallül, ziyaret tavaf›n›n da yap›lmas›yla gerçekleşir.

T›raş olmay› tavaftan sonraya b›rakm›ş olan kişi, tavaftan sonra t›raş olunca, birinci ve ikinci tehallülü birlikte gerçekleş-tirmiş olur.

***

Şâfii, Mâlikî ve Hanbelî mezheplerine göre sa’y, hacc›n rüknü olduğundan, eğer Arafat vakfesinden önce yap›lmam›ş ise, ikinci tehallülün gerçekleşmesi için ziyaret tavaf›n›n ard›n-dan sa’yin de yap›lmas› gerekir.

İkinci tehallülün gerçekleşebilmesi için; Akabe cemresini taşlama, kurban kesme, t›raş olma, ziyaret tavaf› ve sa’yin mut-laka yap›lm›ş olmas› gerekir. Bunlardan biri eksik olsa ikinci te-hallül gerçekleşmez.

İKİNCİ BÖLÜM

İHSAR VE FEVAT I. İHSAR

Sözlükte engellemek ve al›koymak anlam›na gelen “ihsar”, bir hac terimi olarak, hac veya umre için ihrama giren kimsenin, her hangi bir sebeple, ihram›n gereğini -umre için tavaf›, hac için Arafat vakfesini ve ziyaret tavaf›n›- yerine getirmesinin engel-lenmesi demektir. Engellenen bu kimseye “muhsar” denir.

1. İhsara Sebep Olan Engeller

İhsara sebep olan engeller; düşman, hastal›k, paras›z kalmak, hapse at›lmak, ayağ› k›r›lmak ve yurt d›ş›na ç›k›lmas›na izin ve-rilmemesi gibi sebeplerdir.267

***

Şâfiî ve Hanbelî mezheplerine göre, “ihsar” sadece düşman engellemesi ile268Mâlikî mezhebine göre ise düşman engelleme-si, haks›z yere hapsedilmek, terör ve anarşi ç›kmas› ile gerçekle-şir.269

Bu konudaki görüş ayr›l›ğ›n›n sebebi,

َﻦــِﻣ َ َ”ــْﻴَﺘ ْﺳا ﺎــَﻤَﻓ ْﻢــُﺗْ ِžــْﺣُا ْنِﺎــَﻓ ِ ِ َةَﺮــْﻤُﻌْﻟاَو ﱠﺞــَ ْﳊا اﻮــﱡﻤِﺗَاَو

ُﻪﱠﻠِ َZ ُى ْﺪَ ْ9ا َﻎُﻠْﺒَﻳ ﻰّ'ﺘَﺣ ْﻢُﻜ َﺳُؤُر اﻮُﻘِﻠْ َﲢ َﻻَو ِى ْﺪَ ْ9ا

267 Kâsânî, II, 175.

268 Şirbînî, II, 313; İbnü Kudâme, IV, 606.

269 Keşnâvî, Ebu Bekir b. Hasan, Eshelü’l-Medârik Şerhu İrşâdi’s-Salik fî F›khi İmami’l-Eimmeti Mâlik, I, 317. Dâru’l-Kütübi’l-İlmiyye, birinci bask›, Beyrut, 1995.

“Hacc› ve umreyi Allah için tamamlay›n. Eğer engellen-miş olursan›z, art›k size kolay gelen kurban› gönderin. Bu kurban yerine ulaş›ncaya kadar başlar›n›z› t›raş etmeyin”270 anlam›ndaki âyetin farkl› şekillerde yorumlanm›ş olmas›ndan kaynaklanmaktad›r.

Hanefîler ayette geçen;

“Engellenirseniz” ifadesinin mutlak oluşundan hareketle düş-man dahil her türlü engelin ihsar sebebi olacağ›n› söylemişlerdir.

Şâfiî ve Hanbelîler ise, ayetin, Hudeybiye bar›ş›nda, müş-riklerin Hz. Peygember’i umre yapmaktan engellemesi üzerine indiğini, dolay›s› ile ayetteki “eğer engellenirseniz” ifadesini

“eğer düşman taraf›ndan engellenirseniz” şeklinde anlamak ge-rektiğini söylemişlerdir.271

2. İhsar›n Sonuçlar›

İhramdan ç›kmak isteyen muhsar,

Eğer harem bölgesinde ise niyet eder ve ihsar kurban› kese-rek ihramdan ç›kar.

Eğer Harem bölgesi d›ş›nda ise, Harem bölgesinde kesil-mek üzere bir kurbanl›k hayvan› -yahut ücretini- gönderir. Bu kurban, kesilince ihramdan ç›km›ş olur. Ayr›ca saçlar›n t›raş edilmesi veya k›salt›lmas› gerekmez. Kurban yerine ulaş›p kesil-meden ihram yasaklar›ndan hiç biri işlenmez, işlenirse dem ge-rekir.

İhsar kurban›n›n harem bölgesi d›ş›nda kesilmesi caiz değil-dir. Çünkü ayetteki

ُﻪﱠﻠِ َZ ُى ْﺪَ ْ9ا َﻎُﻠْﺒَﻳ ﻰّ'ﺘَﺣ

ْﻢُﺗْ ِžْﺣُا ْنِاَو

270 Bakara, 2/196.

271 Şirbînî, II, 315.

“Kurban yerine var›ncaya kadar baş›n›z t›raş etmeyin”

ifadesi bunu gerektirmektedir.

“Muhsar”, eğer sadece umre veya ifrad hacc› için ihrama gir-mişse bir adet, k›rân hacc› için ihrama girgir-mişse iki adet “ihsar hedyi” kestirir.272

Hac veya umre için ihrama giren kimse, muhsar durumuna düşer, sonra Arafat’ta vakfe yapma imkân› bulursa ihsar du-rumu sona ermiş olur. Çünkü Hz. Peygamber (s.a.v.),

“Hac Arafat’t›r. Kim Müzdelife gecesinde güneşin doğmas›n-dan önce Arafat’a gelirse hacca yetişmiştir” buyurmuştur.273

Bu kimse hacc›n diğer menâsikini usulüne göre yapar.

İhsar sebebiyle ihramdan ç›kan kimse, farz olsun, vacip olsun veya nafile olsun, tamamlayamad›ğ› hac veya umresini daha sonra kaza eder.274

İhsar sebebi ile ihramdan ç›kan kimse eğer ifrad hacc›na ni-yet etmiş ise, bir umre ve bir hac kaza eder. K›ran hacc›na nini-yet etmiş ise, iki umre bir hac kaza eder. Yaln›zca umreye niyet et-miş ise bir umre kaza eder.275

***

Şâfiî mezhebine göre;

İhsar kurban›n›n Harem bölgesinde kesilmesi şart değildir.

Bu kurban, ihsar›n vuku bulduğu yerde kesilebilir.276Çünkü Hz.

 َكَرْدَا ْﺪَﻘَﻓ ِﺮـْﺠَﻔْﻟا ِعﻮـُﻠُﻃ َﻞـْﺒَﻗ ٍﻊـْ َš َﺔـَﻠْﻴَﻟ َءﺎـَﺟ ْﻦـَﻣ ُﺔـَﻓَﺮـَﻋ ﱡﺞـَ ْﳊَا

 ﱠﺞَ ْﳊا

272 Kâsânî, II, 179.

273 Tirmizi, Hac, 57; III, 236.

274 Kâsânî, II, 182.

275 Mevsîlî, I, 169..

276 Şirbînî, II, 315.

Peygamber Hudeybiye bar›ş› gününde ihsar kurban›n› bulundu-ğu yerde kesmiştir.277 Yap›lmakta olan hac ister k›ran hacc› ol-sun, ister ifrad hacc› olol-sun, ihsar halinde bir tek kurban kesilir.

İhsar sebebi ile yar›da kalan hac veya umrelerden sadece farz ve vacip olanlar›n kaza edilmesi gerekir, nafile hac ve umrenin kaza edilmesi gerekmez. İfrat ve k›ran ihram›na niyet ettikten sonra muhsar olanlar yaln›zca birer hac kaza ederler.

T›raş olmad›kça ihramdan ç›k›lmaz. Henüz ihsar hedyi kesil-meden ihramdan ç›k›l›r veya ihram yasaklar› işlenirse dem gere-kir.278

3. İhrama Girerken Şart Koşmak

Bir kimse, ihrama girdikten sonra düşman engeli, hastal›k, paras›n› yitirip çaresiz kalmak gibi sebeplerden dolay› hac iba-detine/yolculuğuna devam edememesi halinde, kurban kesmek-sizin ihramdan ç›kmay› şart koşabilir mi?

***

Hanefî ve Mâlikî mezheplerine göre ihrama girerken böyle bir şart koşmak caiz değildir. İhraml› iken hacca devam etmeye imkân bulamayan kimse ihsar hükümlerine tabidir.279

Hanbelî mezhebine göre böyle bir şart koşulabilir. Bir kimse ihrama girerken “Eğer bir engel beni hac veya umremi tamamla-maktan al›koyarsa ihramdan ç›kacağ›m yer, engellendiğim yer-dir” diye şart koşarsa bu şart geçerlidir. Dolay›s›yla bu kimse muhsar olmas› halinde ihsar hedyi kesmeksizin t›raş olarak ih-ramdan ç›kabilir. Yar›da b›rakt›ğ› hac veya umreyi kaza etmesi de gerekmez.280

Bu görüşün dayanağ› Hz. Aişe’nin rivayet ettiği şu hadistir:

277 Şirbînî, II, 314.

278 Nevevî, el-Mecmu’, VIII, 296.

279 İbnü Hümâm, II, 178.

280 Makdisi, eş-Şerhu’l-Kebîr, IV, 607.

“Resülullah (s.a.v.) Dubâ’a binti’z-Zübeyr’in yan›na girdi ve ona,

-“Herhalde sen Hac yapmay› istiyorsun?” dedi. Dubâ’a, -“Vallahi, hastay›m. (Hac yolculuğuna ç›karsam yar›da b›-rakmak zorunda kalabilirim)” diye cevap verdi. Bunun üzerine Resülullah ona,

“Hacca niyet et ve şart koş. (İhrama girerken) ‘Ey Allah›m!

“Hacca niyet et ve şart koş. (İhrama girerken) ‘Ey Allah›m!