• Sonuç bulunamadı

24 Haziran’da Mühendis ve Mimarların mesleki demokratik kitle örgütü T.M.M.O.B. Oda Yöneticileri, İl Koordinasyon Ku­

rulu Sekreterleri ve T.M.M.O.B. iş yeri temsilcileri ile bir danış­

ma kurulu toplantısı düzenlendi. Toplantı’da tartışmalar sonu­

cunda uzun dönemli bir eylem programı hazırlandı.

Programda 29 Haziran’da işyerlerinde Mühendis ve Mimar­

ların 2 ila 4 saat arası sorunlarını tartışmak amacı ile toplantılar yapması, Temmuz’da işyeri toplantılarının yapılması, Ağustos’- da il toplantılarının hayata geçirilmesi, Eylül’de bölgesel forum­

ların düzenlenmesi, Aralık ayı içinde başta DÎSK olmak üzere tüm Demokratik örgütlerin katılacağı Çalışanlar Kurultayının

oluşturulmasını, bu toplantı sonucunda sendikal haklar için etkin kararların hayata geçirilmesi yer alıyordu.

29 HAZİRAN

İlk programlamada 30 işyerinde yapılabileceği düşünülen tartışmalı toplantılar, aralarında Ankara, Kastamonu, Sivas, Zonguldak, Konya, gibi şube etkinlik alanımızda olan İllerle bir­

likte 18 ilde, toplam 134 işyerinde, 7500 kişilik katılımla başarı ile gerçekleştirildi. Mühendis ve Mimarlar 2 -4 saat arası işi

bı-29 Haziran, İller Bankası toplantısı, «grevli - toplu sözleşmeli sendika hakkımızı, mücadelemizle alacağız.»

29 Haziran T.C.K. Genel Müdürlüğü

rakarak sorunlarını tartıştılar. Toplantılarda T.M.M.O.B. prog­

ramı doğrultusunda çalışmaların yoğunlaştırılması kararlaştı­

rıldı. Bu eylemde şubemiz Ankara’da, bazı büyük işyerlerinde üyelerimizin, yanında yerini aldı.

. îlk eylemin bu denli yaygın hayata geçmesi sonucunda işyeri toplantılarının yapılması, değerlendirmeler yapılarak program­

dan kaldırıldı.

29 Haziran T.C.K. 4. Bölge toplantısı işçi, memur teknik eleman dayanışmasının olumlu bir örneği oldu.

DSİ Genel Müdürlüğünde, sorunların tartışıldığı toplantıdan bir görünüş

İL TOPLANTILARI

İl toplantıları Antalya, Mersin, Kütahya, Denizli, Trabzon, İsparta, Kocaeli, Adapazarı, Bursa, Van, Urfa, İskenderun D.Ç.Î.

ve Şubemiz etkinlik alanında Kayseri, Konya, Sivas, Kastamo­

nu, Seydişehir Aliminyum, Kırıkkale M.K.E., Zonguldak E.K.Î., Eskişehirde yapıldı.

Toplantılara geniş Mimar - Mühendis kitleleri ile birlikte Demokratik örgüt temsilcileride katıldılar. Şubemiz gerek top­

lantıların organize edilmesinde gerekse toplantılar sırasında en etkin bir şekilde görev aldı. Toplantılarda çalışmalar konusunda bilgi verildi. Ekonomik - Demokratik sorunlarımız ve talepleri­

miz ile anti-Faşist mücadele sorunu tartışıldı. Eleştiri ve öne­

riler alındı. Grevli - Toplu sözleşmeli sendikal hak mücadelesin­

de daha etkin eylemlerin hayata geçirilmesi, faşist odakların dağıtılması üyelerin talepleri olarak toplantıların sonuçlarında belirlendi.

19 EYLÜL

Bu arada 4 Eylül’de yan ödeme kararnamesinin, Bakanlar Kurulunda kesinleştiği, katsayının 4’ten 6’ya çıkarıldığı öğre­

nildi. Yan ödeme kararnamesindeki bu büyük (!) artışla, eko­

nomik sorunlar çözümlenmiş (!) oluyordu. Bu kararname orta­

lama 800 TL.’lik net bir artış sağlıyordu.

T.M.M.O.B. Î1 toplantılarının sonuçlanmn değerlendirilme­

sinde, üyelerin kararlı eylemleri talep ettiği ve etkin girişimlere hazır olduğu tespitlerinin yapılması ile yan ödemelerin bu gü­

lünç artışı karşısında 19 Eylül günü mühendis ve mimarların 1 günlük iş bırakması karara bağlandı. T.M.M.O.B. örgütlülüğü hızla harekete geçti. İşyeri temsilcileri, koordinasyon kurulları ile yapılan yoğun çalışmalarla örgütlenme yapıldı. Eylem için tüm demokratik örgütlerle, sendikalarla görüşerek eylem hak­

kında bilgi verildi, destekleri istendi. Örgütlerin bir çoğu olum­

lu yanıt verdi.

19 Eylül günü Ankara’da T.E.K., İller Bankası, Köy İşleri ve Kooperatifler Bakanlığı, Y.S.E., T.C.K. 4. Bölge, P.T.T., Ziraat Bankası İnşaat Dairesi, Bayındırlık Bakanlığı ve 5. Bölge, D.L.H., T.C.D.D., S.S.K., D.S.İ. ve 5. Bölge, Afet İşleri Genel Müdürlüğü gibi üyelerimizin yoğun olduğu işyerleri dahil yaklaşık 70 işye­

rinde, Afyon’da 9 işyerinde, Eskişehir’de 17 işyerinde, Kastamo­

nu’da 18 işyerinde, Konya’da 17 işyerinde, Seydişehir’de Alimin­

yum Tesislerinde, Sivas’ta 12 işyerinde, Zonguldak’ta 11 işye­

rinde, Çorum’da, Kırşehir’de kısaca toplam 50’ye yakın ilde yüz- bini aşan Mühendis ve Mimar Mücadeleyi aktif destekleyen, işçi, memur, teknik eleman direnişe katıldılar.

19 Eylül 1979 günü, bir çalışma yeri.

Eylem sabahı, Birlik Haberi dağıtıldı, işyeri amirine dilek­

çeler verildi, Başbakana form dilekçeler postalandı, işyerlerin­

de forumlar yapıldı ve toplu halde işyerleri terk edildi.

Başarıda T.M.M.O.B.’nin tüm sorumluluğu yüklenerek dire­

niş çağrısını açık olarak yapması en büyük etmendi. Kitlesine önderlik edecek örgüt tüm sorumluluğu üstlendi. Bu tavır Mü­

hendis ve Mimarların örgütlerine güvenini artırdı.

Şubemiz 19 Eylül eyleminde Kayseri, Sivas, Konya ve Anka­

ra’da eylemin yürütülmesinde sorumluluk aldı. İşyerlerinde üyelerimizin etkin katılımı direnişe büyük ölçüde güç kattı.

ÇALIŞANLAR KURULTAYI

Mücadele programının son aşaması çalışanlar kurultayı ha­

zırlıkları çalışma raporumuz hazırlanırken devam etmektedir.

Bu amaçla DİSK, T.M.M.O.B., TÜM-DER, TÖB-DER, TÜTED, TÜS - DER ilk aşamada bir araya geldiler. Ortak çalışmalar ko­

nusunda görüşmeler sürdürülmektedir. Kurultayın oluşturulma­

sı için İlleri kapsayan bölge toplantıları bu örgütler tarafından görev bölümü yapılarak düzenlenecektir. Çalışanlar Kurultayı mutlaka gerçekleştirilmelidir. Kurultay sonucunda alınacak ka­

rarların hayata geçirilmesi sorumluluğu ise bizlere düşmektedir.

Devrimci - Demokrat, yurtsever inşaat mühendislerinin bu konu­

da üzerlerine düşeni yapacaklarına inanıyoruz. Grevli - Toplu sözleşmeli sendikal hak mücadelesini yürütmek ve bu hakkı elde etmek için görev başına.

Şurası unutuLmamalıdır’ki Grevli-toplu sözleşmeli sendi­

kal hakların alınması tüm sorunlarımızı çözmeyecektir. Bu dü­

zende insanca yaşama mücadelesinde etkin bir aracımız olacak­

tır. Gerçek Kurtuluş; Bağımsızlık, demokrasi mücadelesini yük­

seltmek, sömürüye son vermekle gerçekleşecektir.

T .M .M .O .B İLE İL İŞ K İL E R

T.M.M.O.B. tüm Mühendis ve Mimarların ekonomik - de­

mokratik mücadelelerimi bağımsızlık ve demokrasi mücadelesine tabi kılmak için çalışan, tüm odaların mesleki demokratik kitle örgütüdür.

Emperyalizme, faşizme ve şovenizme karşı mücadelelerde, ülkemizde emperyalizm ve yerli işbirlikçilerinin sömürülerini teşhir etmek, bu sömürünün devamını sağlamak görevi olan fa­

şizme karşı mücadele etmek, ırkçı - şoven baskılara karşı çıkmak bu konularda üyelerini ve halkını gücü oranında uyarmak gö­

revi T.M.M.O.B.’nin önde gelen görevlerindendir.

Üyelerinin Ekonomik - Demokratik mücadelelerine çözüm aramak, bu doğrultuda kitlesine önderlik etmek, halkımızın ve onun ayrılmaz parçası üyelerinin sorunlarını bilimsel açıdan araştırıp, çözüm önerileri geliştirmek için çaba harcamakta­

dır.

T.M.M,O.B.’nin bu çalışmalarına karşılık egemen güçlerin b,askısı artmıştır.

Şubemiz gücü oranında T.M.M.O.B.’nin çalışmalarında gö­

rev almış, sorumluluğunu yerine getirmek için etkin çaba göster­

miştir. Komisyonlarda çalışmıştır.

M e rsin S o d a G re v i

Bilindiği gibi 25 Haziran’da Mersin Soda İşçileri ve Teknik Elemanları, 18 aylık direnişlerinin haklılığını bir kez daha ka­

muoyuna ve hükümet yetkililerine duyurabilmek için Mersin’­

den Ankara’ya yürümüşlerdir.

Sodadaki grevi doğuran gelişmeler kısaca şöyle olmuştur:

Mersin Soda Fabrikası Türkiye’nin en güçlü tekelci serma­

ye gruplarından birini oluşturan Şişe - Cam Holding İş Bankası

g ru b u n u n yatırımıdır. Üretilen soda büyük ölçüde cam - sana­

yiinin girdisidir.

1978 Ocak ayında Petkim - İş Sendikası ile başlayan toplu sözleşme. görüşmeleri anlaşmazlıkla sonuçlanınca 8.8.1978 tari­

hinde grev başlamıştır.

İşverenle anlaşmazlık iki temel noktada olmuştur.

1 — Ücret konusunda; İşveren tüm işyerleri için saptadığı 80 TL., gün zammı hiç bir şekilde aşmamakta direnmiştir.

2 — Kapsam konusunda; İşveren Şişe - Cam’ın tüm kuru­

luşlarında teknisyenlerin ve ustabaşılarm sendikasız olduğu­

nu savunarak, sendikalı olan teknisyenlerin sendika dışında kalmasını dayatmıştır. Mühendis ve şefleri de bu konuda yanına çekmeye çalışan işveren, söz konusu teknik elemanların sen­

dikaya girmemeleri için her türden baskıyı uygulamıştır.

Bu iki konuda anlaşma sağlanamayınca 8 Ağustos 1978’de grev başlamış, grevin başladığı tarihte mühendisler sendikaya üye olarak greve katılmışlardır. Grev başladıktan 1 hafta son­

ra CHP ağırlıklı hükümet işverene soda ithal izni vermiştir. Bu nokta, hükümetin yaklaşımını açıklaması bakımından çok önem­

lidir. Özellikle Mersin’de üretilen sodanın satış fiatı yaklaşık 7000 TL/ton iken grev başlayınca ithaline izin verilen sodanın Bulgaristan’dan 1500 TL/ton fiatla alınması, işverenin grevden büyük kârlar sağlamasına olanak vermiştir. Bunun yanı sıra yurda kaçak olarak sokulan sodanın Tahtakale Piyasasında 70.000-80.000 TL/ton fiatla satıldığı gözlenmiştir.

Özetle hükümetin tavrı, soda işvereninin üretimin durma­

sından da kârla çıkmasına olanak vermiştir. Bu durumda işve­

ren, soda anlaşmazlığının sürmesi için elinden geleni yapmış­

tır.

Nitekim işverenin fabrikada üretim yapılmasını engelleme niteliğindeki girişimleri, 26 Aralık 1978’de Bakanlar Kurulu’nun grevi erteleme kararından sonra iyice gün ışığına çıkmıştır. Er­

teleme tarihine kadar geçen 144 günlük aradan sonra gerekli bakım ve onarım çalışmaları yapılmadan üretimin başlaması olanaksız iken işçilerin fabrikaya girmesinden üç gün sonra iş müfettişlerinden alman «fabrikada üretim yapılmıyor» raporu­

na dayanılarak üretime geçiş için gerekli 24 kalifiye eleman (8 Mühendis, 16 işçi), 11.1.1979 tarihinden başlayarak zorunlu izin­

li sayılmışlardır. Ardından 19.2.1979 tarihinde de yönetici duru­

munda olan ve greve katılmayan 14 Mühendisten 12’sinin işine işverenin tutumunu eleştiren bir bildiri yayınladıkları için son verilmiştir. Ve nihayet soda işvereni 18 Mart tarihinde gazete­

lere verdiği büyük boy, paralı ilanlarla, bir yandan hükümet­

ten gördükleri anlayışa teşekkür ederken, öte yandan soda ça­

lışmalarının iş akitlerini fesh ettiğini kamuoyuna açıklıyordu.

O zamana değin seslerini yeterince duyuramayan soda ça­

lışanları, 31 Mart günü Mersinde haklılıklarını kamuoyuna du­

yurmak için onbinlerce kişinin katıldığı bir miting ve yürüyüş düzenlediler.

-Bu arada Mersin Iş Mahkemesi, işverenin uygulamasının

«Yasa dışı lokavt» olduğunu saptamıştır. İşverenin itirazı Yar­

gıtay 9. Dairesi tarafından «Usûl» yönünden bozulmuş. Mersin İş Mahkemesi konuyu usûl aksaklıklarını gidererek yeniden in­

celemeye başlamıştır. Ajıcak dava işveren tanıklarının gelme­

mesi nedeniyle sürekli aksatılmıştır.

Yasadışı lokavtla birlikte, işveren Adana - Çukobirlikten, Tarişten, Seydişehir Alüminyum’dan atılan, Adana bölgesinde Ü.G.D. yöneticileri olan ve daha sonra sayıları 285’i bulan fa­

şist militanı fabrikaya yerleştirmiş, öte yandan soda işçilerinin fabrikaya girişini önlemek amacıyla da bir askeri komando bir­

liği fabrikaya yerleştirilmiştir. Fabrikada yatıp kalkan faşist mi­

litanların içinde sıkıyönetim tarafından cinayet sanığı olarak arananların bulunduğu, bu arada kendi aralarında birbirleri­

ni öldürdüğü, bunlara iş kazası süsü verilmek istendiği, bu ne­

denle fabrika doktorunun istifa ettiği günlük basında yer aldı.

22 Mayıs 1979 günü soda çalışanları çeşitli engellemelere karşın soda olayının kamuoyuna duyurulmasında etkili olan Mersin - Ankara yürüyüşünü ' başlattılar. Olay, ilerici, demok­

rat ve devrimci kamuoyunda geniş yankı buldu. Soda işçileri ve teknik elemanları geçtikleri yerlerde emekçi halk tarafından sev­

gi gösterisiyle karşılandı ve ağırlandı.

Ne varki soda çalışanlarının Ankara’ya girişi engellendi.

Bunun üzerine Ankara girişindeki Gölbaşı semtinde kamp kur­

dular.

Soda emekçilerinin Ankara’ya geleceğini haber alan Şube­

miz T.M.M.O.B.’nin diğer odalarından da gelen arkadaşlarla Gölbaşm’da, soda emekçi ve teknik elemanlarını karşılamışlar­

dır. O gece soda emekçisi arkadaşlarla konaklama yerinde sa­

bahlayan arkadaşlar, daha sonra soda emekçileriyle ilişkimizi sürekli olarak devam ettirmiş; 26.6.1979’dan 13.7.1979’a kadar sü­

ren Gölbaşı bekleyişinin sonuna dek soda çalışanlarıyla daya­

nışmamız sürdürülmüştür.

«Gölbaşı Bekleyişi» anlaşma olduğunun sendika tarafından bildirilmesinden sonra bitmiş, işçi ve teknik elemanlar Mersin’e geri dönmüşlerdir. Sözleşme metninin açıklanmasından sonra gerçek açığa çıkmıştır. Çünkü bu sözleşmeye göre işçi olmayan, grevi kırmak için alman faşistler yerlerinde kalacaklar (Daha önceki talep bu grev kırıcılığı için alınanların işten atılması idi), işçiler ise bölüm bölüm içeri alınacaklardı. Bu tavır; içerde ha­

zırlıklı bulunan faşistlerin önüne işçilerin savunmasız atüma- smı ve zorunlu olarak istifa etmelerini getirmiştir. Grev ba­

şından sonuna kadar işçi sınıfı ile omuz omuza olan teknik ele­

manlar toplu sözleşme dışı bırakılmış ve işten atılmışlardır.

Teknik elemanların sendikal mücadelesi açısından çok önemli olan «Soda Grevi» nin bu şekilde yenilgiyle bitmesinin tek sorumlusu sendika yönetimidir. Ancak bu yenilgi yılgınlık ver­

memelidir. Bu deney bizlere çok şeyler öğretmiş, mücadelenin nasıl ve kimlerle verileceğini öğretmiştir. Kazanılan deneyler, ile­

ride verilecek mücadelede bizlere ışık tutacak, yol gösterecek­

tir.

Benzer Belgeler