• Sonuç bulunamadı

1932 yılında Harvard Üniversitesi Hukuk Fakültesi, uluslararası hukukta deniz haydutluğuna ilişkin ayrıntılı bir araştırma yapma sorumluluğunu üzerine aldı. Bu yapılan çalışma ‘‘1932 Deniz Haydutluğu Taslak Sözleşmesi’’, ‘‘Uluslararası Hukukta Harvard Araştırması’’ ya da kısaca ‘‘Harvard Taslağı’’ olarak anılmaktadır.99

Harvard Taslağı toplam 19 maddeden oluşmaktadır. 1’ inci maddesinde taslak içinde kullanılan yetki, ülkesel yetki, karasuları, açık deniz ve geminin ne anlama geldikleri açıklanmaktadır.

98 Age, Hackworth 79, s.690-695.

99 Harvard Draft, Harvard Research on International Law, Draft Convention on Piracy (1932);A.J. International Supplement 739 (1932); Bishop s.266,467; The Law of Nations s.390; Castel, International Law 656,1965.

49

Yetki (Jurisdiction) bir devletin iç hukukundan farklı olarak uluslararası hukuk çerçevesindeki yetkisi anlamına gelir.

Ülkesel Yetki (Territorial Jurisdiction) uluslararası hukuk çerçevesinde kara ülkesinde, karasularında ve onların üzerindeki hava ülkesindeki yetki anlamına gelir. Bu terim bir devletin ülkesel yetkileri dışında bulunan gemileri üzerindeki yargı yetkisini içermez.

Ülkesel Deniz (Territorial Sea) denizin bir kısmı olup devletin karasuları içindedir.

Açık Deniz (High Sea) denizin bir kısmı olup devletin karasuları dahil değildir.

Gemi (Ship) terimi boyutu ne olursa olsun herhangi bir su aracı veya uçağıdır.

Taslağın 2’inci maddesine göre deniz haydutluğunun önlenmesi, bu suçu işleyenlerin yakalanması, cezalandırılması, mal ve eşyaların müsadere ve kontrol edilmesi konusunda her devletin yetkili olduğu belirtilmektedir. Ancak bu yetki taslakla tanımlanmış ve sınırlandırılmıştır.

Harvard Taslağı 3 ncü maddesi deniz haydutluğunu herhangi bir devletin ülkesel yargı yetkisi dışında teşebbüs edilen şu faaliyetlerden biri olarak tanımlamaktadır. Md.3’e göre deniz haydutluğu, devletin ülkesel yetkisi içinde olmayan herhangi bir yerde işlenen aşağıdaki fiillerden herhangi biridir.

1nci paragraf: Hırsızlık, tecavüz, yaralama, esir alma, hapsetme veya bir kişiyi öldürme veya mal ve eşyasını çalma veya zarar verme niyetiyle yapılan şiddet veya yağmalama hareketidir. İyi niyetle hak iddia etme hariç, özel amaçlarla yapılan bu hareket denizden veya havadan yapılmış olmalıdır. Eğer bu hareket bir gemiden başlatılmış bir hücumla bağlantılıysa, bu gemi veya diğer gemi haydut gemi veya milli karakteri olmayan gemidir.

50

2nci paragraf: Haydut gemi olduğu gerçeğini bilerek gönüllü olarak bu harekete katılma.

3ncü paragraf: 1nci veya 2nci paragrafta belirtilen hareketleri teşvik etme veya yataklık etme.

Taslağın 4’üncü maddesi bir geminin haydut gemi sayılabilmesi için gerekli şartları belirtmektedir.

1nci paragraf: Bir gemi 3 ncü maddenin 1nci paragrafının 1nci cümlesinde belirtilen amaçla hareket eden kişilerin kontrolünde ise; veya bir devletin yetki alanında benzer amaçla hareket ederlerse; her iki durumda da bu kişilerin amaçları saldırılan geminin ait olduğu devletin gemilerine ve yetkisine yönelik fiillerle sınırlı değilse bu gemi haydut gemidir.

2nci paragraf: Bir gemi 3ncü maddenin 1nci paragrafında belirtilen fiillerden sonra veya bu kişilerin kontolu altında bir devletin yetki alanında da eylemlerine devam ettiği sürece haydut gemi sayılır.

Taslağın 5’inci maddesi bir geminin ulusal özelliğinin devam edip etmediğine, haydut gemi olup olmadığına iç hukukun karar vereceğini belirtmektedir.

Taslağın 6’ıncı maddesinde bir devletin diğer bir devlet ülkesel yetkisi içinde olmayan bir yerde bulunan haydut gemiyi, deniz haydutluğu ile ele geçirilen gemiyi ve gemideki kişi ve eşyaları zapt ve müsadere edebileceği ifade edilmektedir.

Taslağın 7’inci maddesi bir devletin diğer bir devlet ülkesel yetkisi içindeki bir yerde sıcak takip yapabilme imkanını açıklamaktadır.

1nci paragraf: Bir devlet diğer bir devletin ülkesel yetkisi içindeki bir yerde sıcak takip yapamaz veya haydut gemiyi ve haydutlukla ele geçirilen gemiyi zaptedemez. Ancak

51

sıcak takip kendi yetki alanında veya herhangi bir devletin yetkisi olmayan bir yerde başladıysa, yasaklanmadığı sürece diğer devletin karasularında da devam edebilir.

2nci paragraf: Eğer zaptetme bu maddenin birinci paragrafı hükümlerine göre diğer devletin yetkisindeki bir yerde yapıldıysa, zapteden devlet diğer devlete derhal bildirecek; gemiyi, mal ve eşyaları, gözaltına alınanları teklif edecektir.

3üncü paragraf: Eğer bu teklif kabul edilmezse, zapteden devlet sanki açıkdenizde zaptetmiş gibi işlem yapabilecektir.

Taslağın 8’inci maddesinde bir devletin diğer bir devlet ülkesel yetkisi içindeki bir yerde yaptığı sıcak takip veya zaptetme esnasında meydana gelen zararlardan da sorumlu olacağı belirtilmektedir.

Taslağın 9’uncu maddesinde eğer zapt ve müsadere diğer devletin yetkisi ihlal edilerek yapıldıysa, zapt ve müsadere edilen geminin, kişi ve malların diğer devlete iade edilmesini ve zararların da tazmin edilmesi gerektiği açıklanmaktadır.

Taslağın 10’ uncu maddesinde deniz haydutluğu şüphesi ile zapt ve müsadere edilen geminin haydut gemi olmadığı ortaya çıkarsa, geminin sahibi olan devlete iade edilmesi ve zararların da tazmin edilmesi gerektiği açıklanmaktadır.

Taslağın 11’inci maddesinde deniz haydutluğu şüphesi ile zapt ve müsadere edilen geminin haydut gemi olmadığı ortaya çıkarsa geminin sahibi olan devlete iade edilmesi ve müdahale nedeniyle meydana gelen zararların da tazmin edilmesi gerektiği açıklanmaktadır.

Taslağın 12’inci maddesinde deniz haydutluğu nedeniyle zapt ve müsaderenin devlet adına ve sadece yetkilendirildiği takdirde kişiler tarafından da yapılabileceği açıklanmaktadır.

52

Taslağın 13’üncü maddesinde deniz haydutluğu nedeniyle devlet tarafından iç hukuka uygun olarak yapılacak zapt ve müsaderenin, zarar görenlerin haklarının iadesinde uyulacak prensipler belirtilmektedir. Zarar görenler iddialarını kanıtlama, kalan malını teslim alma, tazminat hakkına sahip olacaklardır.

Taslağın 14’ üncü maddesinde deniz haydutluğu nedeniyle yakalanan kişilerin yargılanma, cezalandırılma ve hakları belirtilmektedir. İç hukuk, suçlanan yabancıların gecikmeksizin bağımsız bir mahkemede adil bir şekilde yargılanmalarını, dava sürecinde insani davranış görmelerini, alışılmadık zalim bir cezaya çarptırılmamalarını, hiçbir devlet vatandaşına karşı ayrımcılık yapılmamasını güvence altına almalıdır. Herhangi bir devlet bu hakları korumayı sağlamak üzere diplomatik olarak aracı veya ricacı olabilir.

Taslağın 15’ inci maddesinde deniz haydutluğu fiili nedeniyle başka bir devlet tarafından suçlanan, mahkum edilen ya da aklanan bir yabancının kovuşturulamayacağını açıklamaktadır.

Taslağın 16’ıncı maddesinde bu sözleşme taslağındaki hükümlerin bir devletin açık denizde kendi vatandaşlarını, gemilerini ve ticaretini korumak için uluslararası hukuğa uygun önlem alma hakkını azaltmayacağı ifade edilmektedir.

Taslağın 17’inci maddesinde bu sözleşme taslağı hükümlerinin, deniz haydutluğuna ilişkin yürürlükteki çelişkili hükümlerin yerini alacağı belirtilmektedir. Taraflardan birinin bu sözleşme hükümleri ile çelişen hükümleri bulunan ve yalnızca tarafların çıkarlarını etkileyen başka bir anlaşmaya taraf olmasının engellenmeyeceği açıkça ifade edilmektedir.

Taslağın 18’inci maddesinde bu sözleşme taslağı taraflarının deniz haydutluğunu önlemek üzere, güçlerinin müstakilen ve müştereken her türlü uygun kullanımı konusunda mutabakata vardıkları açıklanmaktadır.

Taslağın 19’uncu maddesinde bu sözleşme tarafları arasında yorum ve uygulamadan kaynaklanan bir anlaşmazlık meydana geldiğinde uygulanacak hususlar yer almaktadır. Eğer anlaşmazlık diplomasi ile çözülmezse yürürlükte olan başka bir anlaşma

53

hükümlerine göre hareket edilir, böyle bir anlaşma yoksa hakeme gidilir. Hakem seçimi için de bir alternatif bulunmuyorsa taraflardan birinin talebiyle 16 Aralık 1920 tarihli protokol hükümlerine uygun olarak Uluslararası Daimi Adalet Divanına başvurulur. Eğer anlaşmazlık taraflarından biri bu protokole taraf değilse 18 Ekim 1907 tarihinde Hague’de imzalanan Uluslararası Anlaşmazlıklar Pasifik Düzenlemesi Sözleşmesi hükümlerine göre hareket edilir.

Harvard Taslağı deniz haydutluğunu ayrıntılı olarak ilk tanımlayan, açık denizlerde ve karasularında yetkileri belirleyen, önlemek için güç kullanımını öngören, anlaşmazlık ve uyuşmazlıkta çözüm yollarını öneren, teşvik ve yataklık edenleri de dahil eden, gemi ve uçak ile zapt ve müsadereye yer veren, sıcak takip konusunu içeren, adil yargılamayla cezalandırma, insani davranış, mücadele için güç birliği, zararların tazmini hususlarına da yer veren bir kaynak bir belgedir.

Görüldüğü gibi Harvard Taslağı, ayrıntılı olarak deniz haydutluğu hareketlerini bir suç fiili olarak, şartlarıyla birlikte ele alan ve kapsamını deniz ve hava olarak genişleten, ilk ve en değerli sözleşme taslağıdır. Akademik çalışma sonucu bilimsel bir eser olma özelliğini günümüzde halen korumaktadır. Neredeyse bugün bile geçerli olan Deniz Haydutluğu ana hükümlerinin (durum, fikir, kanun) büyük bir kısmını içermektedir.