• Sonuç bulunamadı

1. ULUSLARARASI HUKUKTA İLK KODLAŞTIRMA GİRİŞİMLERİ

Deniz haydutluğu terimi oldukça yeni bir kavramdır. Daha henüz tanımlaması bile yapılmadan karşılaşılan faaliyetler bir suç olarak dahi nitelendirilmiyordu. Hırsızlık, soygun, yağma, silahlı soygun, korsanlık ve deniz haydutluğu eylemleri birbiri içine geçmiş faaliyetlerdi. Ortada hukuk kuralları yoktu. Önemli bir hukuk kaynağı olan teamül kuralları deniz haydutluğu için de en önemli temel kaynağı oluşturdu. Uluslararası hukuk tarihinde bu kuralların zaman içerisinde yazılı hale gelmesinde kodlaştırma çalışmaları önemli bir yer tuttu.

Uluslararası hukukta kodlaştırma faaliyetlerini özel ve resmi faaliyetler olarak ikiye ayırmak mümkündür. Uluslararası hukuk kurallarının kodlaştırılmasıyla ilgili olarak çeşitli hukuk bilginleri ile bazı özel hukuk tüzel kişilerinin yoğun çalışmaları özel faaliyetleri oluşturmuştur. Uluslararası hukukun kodlaştırılması düşüncesi 18’inci yy sonlarına doğru ortaya çıkmış ve 19’uncu yy yazarlarından bir kısmı uluslararası hukuku bir kod halinde tasarlayıp bu kod maddelerini açıklayan eserler yazmışlardır. Bu yoldaki faaliyetler 19’uncu yüzyılın ilk yarısından başlayarak günümüze kadar devam etmiştir. Bu alanda ilk önemli eseri Alman John Caspar Bluntschli vermiş ve uluslararası hukuku 863 maddelik bir kod şeklinde ele alıp incelemiştir. Amerikalı hukukçu David Dudley Field de 1872 yılında uluslararası hukuku maddeler halinde ‘‘Draft Outlines of an International Code’’ yapıtında incelemiştir. Jeremy Bentham ile Abbe Gregoire de bu işin öncüleri sayılırlar. İspanyol Estebande Ferrater, Avusturyalı Alphonse de Domin-Petruschevecz, Amerikalı Francis Lieber, İtalyan Pasguale Fiare ve Brezilyalı Epitacio Pessoa gibi ünlü

Uzmanlık Tezi,2014.

41

uluslararası hukuk yazarları da eserlerinde uluslararası hukuk kurallarını kodlaştırmışlardır.86

Tüzel kişilerin de kodlaştırma faaliyetleri bu alanda önemli bir yer tutmaktadır. Günümüzde de etkin bir şekilde kodlaştırma faaliyetini sürdüren bu tüzel kişilerden önde gelenleri: 1873 yılında kurulan Uluslararası Hukuk Enstitüsü (Institut de Droit International), Uluslararası Hukuk Derneği (International Law Association), Parlamentolararası Birlik (Union Interparlementaire), Amerikan Uluslararası Hukuk Derneği (American Society of International Law), Amerikan Uluslararası Hukuk Enstitüsü (American Institute of International), Alman Uluslararası Hukuk Derneği (Deutsche Gesellschaft für Volkerrecht).

Resmi faaliyetler ise devletlerarası kongre ve konferanslar sonucunda ve ayrıca devletlerarası tüzel kişilerin çalışmaları sonucunda ortaya çıkan kodlaştırma işlemleridir. Resmi faaliyetleri üç döneme ayırmak mümkün.

(i) 1899 ve 1907 La Haye Konferansları;

(ii) Milletler Cemiyeti Dönemi;

(iii) Birleşmiş Milletler Dönemi.87

Bugüne kadar yapılan çeşitli kodlaştırma girişimlerinden çoğunlukla devletlerin çakışan çıkarları nedeniyle umulan ve beklenen büyük sonuçlar elde edilememiştir. Ancak çalışmalar sürdürülmekte az da olsa belirli alanlardaki kodlaştırma girişimleri başarıya ulaşmakta, uluslararası hukuka bir kaynak görevi yapmaktadır.

Bilimsel dernekler de uluslararası hukuku kodlaştırma girişimlerine başlamışlardır. Bu derneklerin asıl amacı, yürürlükteki teamül kurallarını derlemek ve yazılı hale getirmekten çok, uluslararası hukuku geliştirmeye (lege ferenda) yönelik

86 Edip F. Çelik, a.g.e.,1980, s.306. 87 Edip F. Çelik, a.g.e.,1980, s.306-308.

42

olmuştur. Çalışmalarının sonuçlarının uluslararası hukukun uygulanması ve gelişmesine büyük etkileri olan bu derneklerin önde gelenleri şunlardır: Uluslararası Hukuk Enstitüsü (Institut de Droit International), Uluslararası Hukuk Derneği (International Law Association), Amerikan Uluslararası Hukuk Derneği (American Society of International Law). 88

Yazar ve akademisyenlerin, derneklerin bu özel deneme ve girişimlerinin dışında devletler de kodlaştırma çalışmalarına başlamış ve yürürlükteki örf ve adet kurallarının derlenerek andlaşma haline getirilebilmesi için devletler arası çalışmalar yapılmıştır.

Birinci (1899) ve İkinci (1907) Lahey Konferansları, bir kısım yazarlar tarafından, uluslararası hukukta ilk kodlaştırma girişimleri sayılmaktadır.89

Uluslararası hukukun kodlaştırılmasına ilişkin Milletler Cemiyeti Misakında herhangi bir açıklama yer almamaktadır. Ancak, 1920 yılında Uluslararası Daimi Adalet Divanı (UDAD) Statüsünü hazırlayan Hukukçular Komitesi, Milletler Cemiyeti Genel Kurulu’na kodlaştırma önerisi vermiştir. 1924 yılında bu öneriyi kabul eden Genel Kurul bir Uzmanlar Komitesi kurulmasına karar vererek kodlaştırma için yeterli olgunluğa erişmiş konuların derlenmesi görevini bu Komiteye vermiştir.90

88 Edip F. Çelik, a.g.e.,1980, s.306.

89Rus Çarı II. Nikola’nın önerisi üzerine toplanan bu konferanslarda, çeşitli konuları düzenleyen sözleşmeler yapılmış ve bunlardan bazıları imzacı devletler tarafından onaylanarak yürürlüğe girmiş, diğerleri ise yürürlük kazanamamıştır. Birinci Konferansın kodlaştırma sayılan iki sözleşmesi: Uluslararası Uyuşmazlıkların Barış Yoluyla Çözümüne İlişkin Sözleşme ve Kara Savaşı Kanun ve Teamülleri konulu Sözleşme’dir. İkinci Konferansta onüç sözleşme hazırlanmıştır. Lahey’dekiler yeniden düzenlenmiş ve diğer onbiri ise yeni konularda hazırlanmıştır. Çok taraflı andlaşmalar ile kodlaştırma girişimleri devam etmiş, gerçek kodlaştırma denemesi ilk defa Milletler Cemiyetinde yapılmış ve bu girişim başarısızlıkla sonuçlanmıştır. (ÇELİK, 1980:307)

90http://legal.un.org/avl/ILC/8th_E/Vol_I.pdf , The Work of the International Law Commission Eighth Edition, Volume 1, United Nations Publication,New York,2012. S.3; Erişim Tarihi:17 Ocak 2018; Çelik, Edip F., Milletlerarası Hukuk, Cilt 1, 1980, s.307; Charles de Vischer, La Codification du Droit International, Rec. Cours. 1925/I, T.6, s.330

https://books.google.com.tr/books?id=iMX3DAAAQBAJ&pg=PA238&lpg=PA238&dq=charles+de+visscher,+la+c odification+du+droit+international,+rec.+cours.+1925&source=bl&ots=tnCNb8lOmF&sig=434142tNDfFedu_RQI7 VkZ64iV0&hl=tr&sa=X&ved=0ahUKEwiW4Jar5KPZAhWShKYKHfRaABwQ6AEIMTAB#v=onepage&q=charle s%20de%20visscher%2C%20la%20codification%20du%20droit%20international%2C%20rec.%20cours.%201925& f=false

43

Milletler Cemiyeti Uzmanlar Komitesi yaptığı çalışmaların sonuçlarını 1927 yılında bir raporla Milletler Cemiyetine sundu. Bu rapor ile kodlaştırma için önerilen yedi konu şunlardı: vatandaşlık (tabiiyet), karasuları, ülkesi üzerinde yabancı kişilere ya da bunların mallarına karşı işlenen zararlardan dolayı devletlerin sorumluluğu, diplomasi ayrıcalık ve dokunulmazlıkları, uluslararası konferansların usul ve kuralları ve andlaşmaların yapılış usulü, korsanlık, deniz servetlerinin işletilmesi. Milletler Cemiyeti Genel Kurulu, Uzmanlar Komitesinin bu önerilerini inceledikten sonra ilk üçünün kodlaştırılması için Lahey’de bir konferans düzenlenmesine karar vermiştir.

13 Mart 1930 tarihinde toplanan Lahey Kodlaştırma Konferansı, çalışmalarını 12 Nisan 1930 tarihinde tamamladı. Ancak, bu konferanstan beklenen büyük başarı sağlanamadı. Belirlenen üç konudan yalnızca birincisi üzerinde mutabakat sağlanabildi ve bu konunun da ancak bazı kısımlarında anlaşma gerçekleşti. Bu nedenle sadece bir Sözleşme ile üç Protokol hazırlandı. Bu Sözleşme vatandaşlık konusunda kanunlar ihtilafına, protokollerden biri çifte vatandaşlık durumunda askerlik yükümüne, diğer ikisi ise vatansızlığa ilişkin yapıldı. Sözleşme ve Protokoller kararlaştırıldığı şekilde on devletin onay belgelerini teslim etmesinden sonra 1937 yılında yürürlüğe girdi.91

Korsanlık dahil diğer hiçbir konuda mutabakat sağlanamadı. Karasuları genişliği ve bitişik bölge hakkında bir anlaşmaya varılmadığını belirten bir rapor düzenlenmesinde bile bir uzlaşma sağlanamamıştır.92 Devletlerin sorumluluğu konusunda tam bir

anlaşmazlığın bulunduğu gerçeği sonunda ortaya çıkmış oldu.

Milletler Cemiyetinin bu kodlaştırma girişimlerindeki başarısızlığın çok çeşitli nedenleri olmakla birlikte, asıl en önemli olanı, konuların yanlış seçilmesiydi. Çünkü konferans esnasındaki müzakerelerde en fazla tartışma, en büyük görüş ayrılıklarının olduğu bu konularda çıktı. Öncelikle en az görüş ayrılığı olabilecek sade ve basit bir - iki konu ile başlanması ve elde edilen sonuçlara göre diğer konulara devam edilmesi daha uygun olabilirdi. Sonraki yıllarda da devletler arasındaki uzlaşma güçlüğü benzer konularda devam etmiştir.

44

Uluslararası hukukun kodlaştırılmasına ilişkin olarak Milletler Cemiyeti Misakında herhangi bir hüküm bulunmuyordu, Birleşmiş Milletler Andlaşmasında ise özellikle bu konuya yönelik bir madde yer almaktadır. Md. 13/1-a’da, ‘‘siyasi alanda işbirliğini geliştirmek ve uluslararası hukukun tedrici gelişmesi ile kodlaştırılmasını teşvik etmek’’ görevi BM Genel Kuruluna verilmiştir. Geniş anlamda bu kodlaştırma görevi belli bir zamanla sınırlanmamış, aksine ‘‘uluslararası hukukun tedrici gelişmesi’’ ile birlikte devam edecek bir faaliyet olacağını belirtmiştir. Daha açık ifadeyle yürürlükte bulunan uluslararası hukuk kurallarının derlenmesi ve yazılı hale getirilmesi ile birlikte bu kurallar gözden geçirilecek, gerekirse değiştirilecek ve uluslararası ilişkileri düzenleyen yeni hükümler konularak bu hukukun yavaş yavaş gelişmesi sağlanmış olacaktır. BM Genel Kurulu 11 Aralık 1946 tarihinde uluslararası hukukun tedrici gelişmesi ve kodlaştırılması yöntemlerini incelemek üzere BM üyesi olan 17 devletin temsilcilerinden oluşan bir Komisyon kurdu. Bu komisyon ilk çalışmasını yaparak kodlaştırma işinin yalnızca uzmanlardan oluşan dar kadrolu bir komisyon aracılığıyla yürütülmesini önerdi ve Genel Kurul bu öneriyi olumlu karşıladı. Genel Kurula bağlı bir Uluslararası Hukuk Komisyonu kuruldu ve 21 Kasım 1947 tarihinde 26 maddelik statüsü kabul edildi.93

Bugüne kadar uluslararası hukukta deniz haydutluğu kurallarının kodlaştırılması için bir çok girişimde bulunulmuştur. Bu girişimlerin asıl amacı genellikle deniz haydutluğunun kontrol edilebilmesine yönelik olmuştur. Bu çalışmada başarıyla tamamlanmış kodlaştırma girişimlerine yer verilmiştir. Tezin takip eden kısımlarında yer alan andlaşmalar ve taslak çalışmalar genel olarak uluslararası hukuk, özelde ise deniz haydutluğunun kurallarının gelişimine olumlu katkı ve etkileri olmuştur.