• Sonuç bulunamadı

3. YÖNETİM ANLAYIŞINDA YARATICILIK VE YENİLİK

1.1. Halkla İlişkiler Olgusu

1.1.2. Halkla İlişkilerin Oluşum ve Gelişimi

Halkla ilişkiler, modern anlamda sistematiğini oluşturmadan önce bilinçli ya da bilinçsiz olarak uygulanmıştır. İlk ve ortaçağdaki halkla ilişkiler etkinliklerinin daha çok propaganda amacıyla kullanıldığı, yönetenlerin yönetilenler karşısında meşruluk kazanma çabaları olarak gerçekleştirildiği görülmektedir. Eski Mısır, Çin, Yunan ve Roma Uygarlıkları’na ilişkin yapılan çalışmalarda yöneticilerle halk arasındaki ilişkiler araştırılmış; Eski Mısır, Mezopotamya ve İran’da yöneticileri halka sevdirip benimsetmeye yönelik propaganda amaçlı tabletler bulunmuştur. Eski Yunan’daki Agora toplantıları, Eski Roma’daki Forum’lar, Büyük İskender’in Pers İmparatoru Dara’yı yendikten sonra İran halkının karşısına Persler’in yerel giysileri ile çıkarak sempati kazanmaya çalışması gibi örnekler dönemin halkla ilişkiler etkinlikleri olarak değerlendirilebilmektedir (Bıçakçı, 2002: s.98).

145

Halkla ilişkilerin planlı ve kuramsal bir alt yapısı olan meslek olarak ortaya çıkışı yani modern anlamda başlangıcı 20. yüzyılın başlarına rastlamaktadır (Eraslan Yayınoğlu, 2005: s.19). İlk kez siyasi bir seçim kampanyasıyla ABD'de uygulanan halkla ilişkiler, eski bir gazeteci olan Ivy Lee'nin katkılarıyla hızla gelişmiş ve yaygılaşmıştır. Ivy Lee, ilk halkla ilişkiler bürosunu 1903 yılında New York’ta kurmuş, böylece basın ile iş çevresini birbirine yakınlaştırmaya çalıştırmış, hazırlanan bültenler ile ilk kez iş çevreleri kamuoyuna seslenme fırsatı bulmuştur (Sabuncuoğlu, 2001: s.9; Bıçakçı, 2002: s.99). Ayrıca yayınladığı broşürlerle halkla ilişkilerin özel kesimdeki basit fakat ilk olan uygulama örneklerini vermiş, halkla ilişkiler meslek ilkelerinin temelini oluşturan prensipler bildirisini yayınlamıştır (Kazancı, 2002: s.6; Sabuncuoğlu, 2001: s.9; Bıçakçı, 2002: s.99).

Halkla ilişkiler konusunda danışmanlık işlevini ise, ilk kez Edward Bernays ortaya çıkarmıştır. Böylece önceleri Ivy Lee gibi uygulayıcılar tarafından basınla ilişkiler şeklinde yapılan halkla ilişkiler etkinlikleri, zaman içinde profesyonel bir görünüme bürünmeye başlamıştır. Bernays'ın çalışmalarıyla hem kamu hem de özel sektördeki kurumlar kamuoyunu etkilemek amacıyla yönetim politikalarını belirlemeye başlamıştır. Bernays bu süreçte birçok ilginç kampanyalar düzenlemiş ve 1923 yılında "Crystalizing Public Opinion" kitabını yayınlamıştır. Kitabında, bir sonuca belirgin bir zamanda ulaşmak için, yayılan fikrin halk tarafından benimsenmesi gerektiğini ve bunun için de planlı ve koordineli bir biçimde yönetilmesi gerektiğini vurgulamıştır. Aynı yıl, New York Üniversitesi Gazetecilik Bölümünde halkla ilişkiler dersi vermiş, böylece halkla ilişkilerin profesyonelleşmesi yönünde üniversiteler de rol almaya başlamıştır. Bernays kitabı ve düşünceleri ile halkla ilişkilerin popülerleşmesine ve gelişmesine katkıda bulunmuştur (Erdoğan, 2006: s.61-62; Bıçakçı, 2002: s.99).

I. Dünya Savaşı, 1929 Ekonomik Krizi ve II. Dünya Savaşı yıllarında da halkla ilişkiler moral yükseltmek ve kamuoyunun desteğini kazanmak amacıyla kullanılmıştır. Özellikle 1929 ekonomik krizinde, halkla ilişkilerin öneminin yönetim ve işletmeler açısından kaçınılmaz olduğu anlaşılmıştır. O tarihe kadar, özel olaylar, savaşlar, başkanlık seçimleri, yerel grevler sırasında başvurulan ve uygulanan halkla ilişkiler, 1929 ekonomik krizinden sonra hem özel kesim hem de kamu kesimi için

146

sürekliliği olan ve her zaman uygulanması gereken bir teknik haline gelmiştir. Ekonomik krizin ardından yürürlüğe giren ekonomi ağırlıklı "New Deal" programının kamuoyuna anlatılabilmesi ve destek sağlayabilmesi için halkla ilişkiler işlevi özel bir önem kazanmıştır. Bu süreçte düzenlenen basın toplantıları, halk isteklerini saptama komitesinin kurulup çalışmaya başlaması vb. uygulamalar ile halkla ilişkiler toplumsal bir içeriğe kavuşmuştur (Kazancı, 2002: s.10; Eraslan Yayınoğlu, 2005: s.20-21). Böylece halkla ilişkiler mesleği saygınlığını ve meşruluğunu giderek kazanmaya başlamış ve 1947 yılında ilk halkla ilişkiler okulu Boston Üniversitesi’nde açılmış ve ilk dersi de Edward Bernays vermiştir. 1954 yılında ise mesleğin ilk etik kuralları Amerikan Halkla İlişkiler Birliği tarafından geliştirilmiştir.

Türkiye'deki halkla ilişkiler çalışmalarının eski tarihlere kadar uzandığı bilinmektedir. Orta Asya'daki Hun ve Göktürklerde, Orhun Abideleri, Kutadgu Bilig, Nizam-ül Mülk’ün Siyasetnamesi gibi bu eserlerde halkın istek ve düşünceleriyle ilgili yönetimi bilgilendirmenin gerekliliği vurgulanmaktadır. Selçuklu hükümdar- larının halkın sorunlarını dinlemek için haftanın belirli günlerinde halk günleri yapmaları, Osmanlı Devleti'nde özellikle Fatih Sultan Mehmet’in cuma gününü halkla görüşmek üzere ayırması, yabancı sanatçıları ve devlet yetkililerini davet ederek iletişim ve tanıtım faaliyetleri içinde bulunması halkla ilişkiler uygulama örnekleri olarak karşımıza çıkmaktadır (Kadıbeşegil, 1986: s.20-22).

Cumhuriyet döneminin ilk halkla ilişkiler örneklerinden bir olarak da Atatürk tarafından halkı bilgilenmek amacıyla kurulmuş olan "Anadolu Ajansı" gösterilmektedir (Önal,1997:s.7). Anadolu Ajansının kurulması, özellikle Atatürk önderliğinde yapılan ilke ve inkılâpların halk tarafından bilinmesi ve benimsenmesinde büyük rol oynamıştır.

Cumhuriyet'in ilk yıllarındaki bu gelişmeden sonra 1946 yılında Celal Bayar hükümetinin hükümet programında, halk ile yönetim arasındaki ilişkilerin iyileştirilmesi ve geliştirilmesi vurgulanmıştır. 1960'ların sonuna gelindiğinde ise, Türkiye'de halkla ilişkilerin gerçek anlamda uygulandığı görülmektedir. Bu dönemde, Dış İşleri Bakanlığı "Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü",

147

Millî Savunma Bakanlığı bünyesinde kurulan “Basın ve Halkla Münasebetler Daire Başkanlığı”, Devlet Planlama Teşkilatı “Yayın ve Temsil Şubesi” ve 1964 yılında kurulan Nüfus Planlaması Genel Müdürlüğü "Tanıtma Şubesi" çağdaş halkla ilişkiler faaliyetlerini yapan ilk kuruluşlardır (Asna,1979:s.104; Önal,1997:s.7).

1962 yılında gerçekleştirilen Merkezi Hükümet Teşkilatı Araştırma Projesinde (MEHTAP) devlet kuruluşlarının her kademesindeki çalışmalarda ve kararların alınmasında halkla yakın ilişki sağlama zorunluluğu getirilmiştir. Ayrıca projede "Türk idaresinde de çeşitli kademelerde, her kurumun bünyesinde uygun olarak, halkla temas ve dinleme usulleri kurmak" gerektiği de belirtilmiştir (Tortop, 2003: s.31).

Aynı dönemde halkla ilişkilerle ilgili derslerin verilmeye başladığı ve hatta üniversitelerde bölümlerin açıldığı görülmektedir. 1966 yılında Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Basın Yayın Yüksek Okulunda Halkla İlişkiler Bölümü açılmıştır.

Halkla ilişkilerle ilgili ilk mesleki örgütlenme ise, 1971'de yılında yapılmıştır. Alaeddin Asna başkanlığında 1971’de İstanbul’da Halkla ilişkiler Derneği kurulmuştur (Kadıbeşegil 1986: s.23). Yine bu dönemde oluşturulan "İdari Reform Danışma Merkezi" ve "İdari Danışma Merkezi" adlı birimler kamu yönetimin halkla ilişkiler yapılanmasında önemli yer tutmuştur (Peltekoğlu, 1993: s.29-32). İlk halkla ilişkiler firması ise, 1974’de A&B Halkla ilişkiler adıyla Alaeddin Asna tarafından kurulmuştur.

1970'li yılların sonuna doğru ise, ülkemizdeki Mobil, Shell, Bp, Good Year, Koç, Eczacıbaşı, Oyak-Renalut, Hürriyet Gazetesi, Ziraat ve İş bankası gibi çok uluslu ve/veya büyük sermayeli kurumsal şirketlerle özel sektörde halkla ilişkiler çalışmaları başlamıştır (Asna, 1983: s.236).

148