• Sonuç bulunamadı

3. YÖNETİM ANLAYIŞINDA YARATICILIK VE YENİLİK

3.4. Örgütsel Yaratıcılık ve Yeniliği Destekleyen Uygulamalar

Örgütsel yaratıcılık ve yeniliğin desteklenmesi ve güçlendirilmesi, yaratıcılık ve yenilik sürecinin temelini oluşturan bilgi, enformasyon ve iletişimi gibi unsurları bünyesinde bulunduran kurumsal uygulama ve anlayışlarının benimsenmesine bağlıdır. Bu anlayış ve uygulamalardan en önemlileri ise, pazar odaklılık, örgütsel öğrenme ve bilgi yönetimidir (Uzkurt, t.y.: s. 90).

3.4.1. Pazar Odaklılık

Pazar odaklılık, modern pazarlama anlayışının temelini oluşturan bir kavram olarak, rekabet üstünlüğü sağlamak için rakip ve müşteri odaklı bir anlayışı ifade etmektedir. Uzun dönemli karlılık anlayışının merkezde olduğu pazar odaklılıkta (Narver ve Slater, 1990), üstün müşteri değeri yaratmak ve müşterilerin ihtiyaçlarını maksimum düzeyde karşılamak için ihtiyaç duyulan bilgilerin üretilmesi, bu bilgilerin kurum içerisinde analiz edilmesi ve paylaşılması ve bu doğrultuda pazara bir değer sunulması söz konusudur (Kohli ve Jaworski, 1990). Dolayısıyla, müşteriye daha fazla değer sunmak için bilgi odaklı bir anlayış gerekli kılınmakta ve kurumun uzun dönemli kârlılığı esas alınmaktadır.

Pazar odaklılık, yüksek kar, satış ve pazar payı ile örgüt performansına olumlu katkı yapmaktadır. Dolayısıyla örgütün üst yönetimin pazar odaklılığa karşı tutumu,

130

örgüt içi iletişim, örgütsel yapı ve ödüllendirme sistemi pazar odaklılığın en önemi belirleyicileri olarak karşımıza çıkmaktadır (Kohli ve Jaworski, 1990). Kurumda pazar odaklı bir yapının sağlanması, örgütsel kültür üzerinde bir değişimi de beraberinde getirmekte ve kurumda bilgi ve öğrenme temeline dayanan, dışarıyla etkileşiminin güçlü olduğu bir sistemin varlığını gerekli kılmaktadır.

Pazar odaklılık, rekabet üstünlüğü sağlamak için müşteri, rakip ve sektör bilgisine odaklanmakta, böylece müşterinin istek ve ihtiyaçlarındaki değişim ile sektör ve rakiplerin stratejilerine odaklı bilgi üretme anlayışıyla hareket etmektedir. Bu durum, dış çevredeki bilgilerin ve gelişmelerin kuruma aktarılmasını ve bu bilgiler doğrultusunda yeni ürün ve hizmet üretilmesini beraberinde getirmektedir. Bu uygulama, kurumların yaratıcı ve yenilikçi sürecinin önemli bir fonksiyonu olarak görülmektedir (Slater ve Narver, 1997).

3.4.2. Örgütsel Öğrenme

Yaratıcı ve yenilikçi örgütlerde, yenilik için gerekli olan yeni fikirlerin üretilmesi, örgüt çalışanlarının katılımıyla paylaşılması ve bunların yeniliğe dönüştürülmesi oldukça önemlidir. Bu çerçevede, işlerin daha iyi yapılması ve geliştirilmesi için örgütleri birer öğrenen varlıklar haline getirmeyi amaçlayan örgütsel öğrenme ile yenilikçi örgüt yapısı oluşturma arasında güçlü bir etkileşim vardır. Bu nedenle yenilikçi örgütler aynı zamanda öğrenen örgütlerdir (Uzkurt, t.y.: s.91).

Öğrenen örgüt, bir kurumun sürekli olarak yaşadığı olaylardan sonuç çıkaran, kurumu değişen çevre şartlarına adapte edebilen ve kurumların sürekli bir şekilde değişen, gelişen ve kendini yenileyen dinamik birer varlıklar olmasını sağlayan bir olgudur. Yenilik sürecinde örgütlerin, yeni fikirler için iç ve dış çevre faktörleriyle etkileşimi dikkate alındığında, yenilikçi bir örgüt ortamı için öğrenen bir örgüt yapısının olması gerekmektedir. Öğrenen örgütler sürekli öğrenmeyi teşvik edip, çalışanların gelişimine öncelik vermekte, açık haberleşmeyi ve yapıcı iletişimi sağlamaktadır (Uzkurt, 2008: s.188). Böylece başarılı yenilik çabaları için gerekli süreçlerin etkinliğini de beraberinde getirmektedir. Çünkü yenilikçi örgütlerin de

131

öğrenen, anlayan ve düşünen birer örgütler oldukları, bireysel yaratıcılığın ve etkileşimin bu örgütler için temel unsurlar olduğu göz önünde bulundurulmadır (Uzkurt, t.y.: s.91).

Örgütsel öğrenmenin, bilgi edinme, paylaşma, yorumlama ve örgütsel bellek olmak üzere dört temel yapısal faktöre sahip olduğu söylenmektedir (Huber, 1990). Aynı zamanda yenilikçi örgütlerde, öğrenen örgüt sisteminin geliştirilmesi ve bunun örgüt içerisinde fonksiyonel hale getirilmesi için aşağıdaki bazı faaliyetlerin yapılması öngörülmektedir (Tidd vd., 2005: s.561):

Deneyimlerin paylaşılması, başkalarının başarı ve hatalarından ders

çıkarma.

Yeni kavramlara açık olma, araç ve tekniklerle ilgili yeni fikirleri

benimseme

Deneyim, yenilik yönetiminin temel problemlerinin çözümünde farklı yaklaşımları deneme.

Yeniliğin nasıl yönetilmesi gerektiği konusunda sürekli gözden geçirme ve

analizleri yapma.

Sonuç olarak öğrenen örgüt yapısı, yeni fikirleri geliştiren ve cesaretlendiren daha esnek ve akılcı bir örgüt yapısı oluşturarak (Oslo Manual, 2005) örgütsel yaratıcılığı ve yeniliği destekleyen bir unsur olarak karşımıza çıkmaktadır.

3.4.3. Bilgi Yönetimi

Günümüzde stratejik bir öneme sahip olan bilgi, öğrenme ve deneyim yoluyla kazanılan, yargı, değer, inanç ve sezgilerden oluşan bir olgu olarak (Davenport ve Pursak,2001), olay ve nesneleri yorumlamada bakış açısı kazandıran, enformasyonun kişisel ve örgütsel olarak içselleştirilmiş halidir (Lang, 2001; Nonaka, 2004: s.50). Bir örgütün etkinliği ve verimliliği üzerindeki en önemli unsurlardan biri olarak karışımıza çıkan bilgi, teknolojik gelişme ve üretim süreçleri için temel yapı taşı olarak kabul edilmektedir (Sawhney, 2001: s.263).

132

Bilgi yönetimi ise, bilginin üretilmesi ya da elde edilmesi, düzenlenmesi ve örgüt içerisinde paylaşımının yapıldığı bir süreçtir (Malhotra, 2001: s.9). Bu süreç, bilginin üretilmesi ve değer yaratması için doğru zamanda, doğru insanlara ulaşmasını sağlamayı amaçlamaktadır (Buckman, 2004: s.17).

Bilgi yönetimi, örgüt içersinde bireysel düzeyde sahip olunan bilginin paylaşılmasını sağlayarak, öğrenme sürecine katkı sunmasının yanında yeni fikir ve düşüncelerin ortaya çıkmasına da neden olmaktadır. Böylece bilgi yönetimi, yenilik çalışmalarına da önemli katkı sağlamaktadır.

Yenilik, farklı bilgi yapılarının anlamlı bir şekilde bir araya getirilmesiyle gerçekleşen bir süreç olarak değerlendirilmektedir. Yeniliğin temelini oluşturan bilgiler, önceki deneyimlerden, pazar, rakip, müşteri ve teknolojiyle ilgili araştırmalardan ortaya çıkabilecek açık ve gizli bilgilerden oluşabilmektedir (Uzkurt, t.y.: s.92). Yenilik sürecinin etkili bir şekilde yönetimiyle örgüt içi ve dışı farklı kaynaklardan temin edilen bilgiler anlamlı bir şekilde bir araya getirilmekte, böylece bu bilgilerin bir değere dönüştürülmesi sağlanarak, katma değeri yüksek yeni ürün, hizmet ve çözümler ortaya konulmaktadır (Tidd vd., 2005: s.15).

Yenilik sürecinin temelini oluşturan örgütsel bilgi beş farklı kategoride incelenmektedir (Amin ve Cohendet, 2004: s.3):

Zeki bilgi; çalışanların becerilerinden oluşmakta ve öğrenme potansiyelini ifade etmektedir.

Somut bilgi; pratik düşünmeyi ve yaparak/deneyerek öğrenmeyi ifade etmektedir.

Kültürel bilgi; sosyalleşme süreçlerinde, paylaşımlarda, kullanılan dilde ve

örgüt içerisinde anlatılan hikâyelerde var olmaktadır.

Özümsenmiş bilgi; günlük rutin işlemlerde ve teknolojilerde kullanılmaktadır.

Kodlanmış bilgi; sembol ve işaretlerde gizlenmekte, örgütün kitap ve yol

133

Yoğun rekabet ortamının olduğu günümüzde, bilgi yönetimin örgütler tarafından önemsenmesi, katma değeri yüksek yeni ürün, hizmet ve çözümlerin ortaya konulmasında, başka bir deyişle örgütlerin yenilik sürecinde ve yönetiminde hayati bir önem taşımaktadır.