• Sonuç bulunamadı

Hak Kavramı ve Hakların Sınıflandırılması

1.3. KİŞİ VE HAK KAVRAMI

1.3.2. Hak Kavramı ve Hakların Sınıflandırılması

Toplumlar birtakım kurallar tarafından idare edilirler. Bu kurallardan devlet tarafından yaptırımlara (mü-eyyidelere) bağlanmış olanlara hukuk kuralı denir. Hukuk kurallarının düzenlediği ilişkilere de hukuki ilişki denir. Kişiler arasındaki hukuki ilişkilerden söz edebilmek için her şeyden önce bir hakkın söz

Şekil 1.8: Hakkın türleri

HAKKIN TÜRLERİ

ÖZEL HAKLAR Siyasi Haklar Sosyal ve Ekonomik Haklar Kişisel Haklar KAMU HAKLARI

Amaçlarına Göre Yenilik Doğuran Haklar Konularına Göre Kullanılmalarına Göre Niteliklerine Göre Devredilebilen Haklar Devredilemeyen Haklar Mutlak Haklar Nispi Haklar Mamelek Haklar Şahsiyet Hakları

Hak, hukuk düzeninin kişilere tanıdığı, kişilerin başkalarına karşı ileri sürebildiği yetkilere denir. Haklar

hukuk tarafından düzenlenir ve korunur. Bu nedenle hukuk düzenin tanımadığı bir yetki hak sayılmaz. O hâlde her hakkın bir hukuk kuralına dayanması gerekir. Hukuk düzeni tarafından kişilere tanınan haklar yapısı, kazanılış şekli ve korunması açısından çeşitlilik göstermektedir.

1.3.2.1. Hakların Sınıflandırılması (Türleri)

Hukuk kuralları her türlü toplumsal ilişkiyi düzenlemektedir. Toplumsal ilişkiler ise çeşitlilik göstermek-tedir. Bu durumda toplumsal ilişkileri düzenleyen hukuk kuralları da çeşitlilik göstermekgöstermek-tedir. Bu ku-ralların koruduğu, kamu ve özel hukuk ilişkilerinden doğan haklar, kamu hakları ve özel haklar olarak ayrılmaktadır [1.20].

Özel haklar, kişiler arasındaki ilişkileri düzenler. Herkese eşit ve genel bir biçimde tanınır. Her özel hak

karşısındaki kişiye birtakım sorumluluklar yükler. Özel haklar; niteliklerine, konularına, kullanılmalarına ve amaçlarına göre 4’e ayrılır.

Kamu hakları, kişiler ile devlet arasındaki ilişkileri düzenler. Kişilerin ne gibi kamu haklarına sahip

oldu-ğu Anayasa’da düzenlenmiş ve güvence altına alınmıştır. Kamu hakları; kişisel haklar, sosyal ve ekono-mik haklar, siyasi haklar olmak üzere 3’e ayrılır.

B İ L G İ K U T U S U

Kişisel Haklar: Kişinin maddi ve manevi tüm varlığı ile ilgili ve bu varlığın korunması,

geliştirilmesi amacına yönelik olan hak ve hürriyetlerdir. Buraya kişi ve konut doku-nulmazlığı, özel hayatın gizliliği, vicdan ve düşünce hürriyeti, haberleşme, gezme ve öğrenme hak ve hürriyeti gibi haklar girmektedir (Anayasa, md. 17-40).

Sosyal ve Ekonomik Haklar: Bu haklar sosyal devlet ilkesinin bir sonucudur. Kişinin

toplum hayatı içindeki sosyal ve iktisadi faaliyetleri ile ilgili olan kamu haklarıdır. Bu-raya eğitim öğretim hakkı, dinlenme hakkı, sendika kurma hakkı, toplu iş sözleşmesi hakkı, grev ve lokavt hakkı, sağlık hakkı, konut hakkı, sosyal güvenlik hakkı gibi haklar girmektedir (Anayasa, md. 41-65).

Siyasi Haklar: Herhangi bir biçimde ve derecede devletin siyasal kuruluşuna ve

yöne-timine katılma haklarıdır. Bunlar; vatandaşlık hakkı, seçme ve halkoyuna katılma hak-kı, seçilme hakhak-kı, siyasi parti kurma, siyasi partilere üye olma, siyasi parti üyeliğinden ayrılma hakkı, dilekçe hakkıdır (Anayasa, md. 66-74).

Not: Kamu hakları ile ilgili detaylı bilgi “Anayasal Hak ve Ödevler” bölümünde yer almaktadır.

1.3.2.2. Hakların Kazanılması

Hukuk düzeninin kişilere verdiği yetkiler olan haklar ile sahibinin arasında sıkı bir bağ vardır. Kişi ile hakkın arasında bağ kurulmasına hakkın kazanılması, bu bağın ortadan kalkmasına ise hakkın kaybe-dilmesi denir [1.20]. Hak ile kişi arasındaki bağ çeşitli sebeplerle ve çeşitli şekillerde kurulur.

Tablo 1.8: Hakların Kazanılması

1.3.2.3. Hakların Korunması

Doğal olarak her insan, içinde yaşadığı toplulukta hayatın en mutlu, en kolay, en tatlı taraflarının kendi-sine düşmesini ister ve en kuvvetli olan kendisinden zayıf olanı hiçe sayar. Bunun neticesi, huzur, sükûn,

Hakların Kazanılma Sebepleri Hakların Kazanılış Şekilleri

Hukuki Olay: Kişinin iradesi dışında gelişen ve hukuki sonuç doğuran olaylardır. Doğum, ölüm hukuki olaya örnek verilebilir.

Hukuki Fiil: Kişinin iradesiyle, davranışlarıyla oluşan ve hukuki sonuç doğuran olaylardır. İkametgâh tesis etmek örnek olarak verile-bilir.

Hukuki İşlem: Bir veya daha çok kimsenin, hukuki bir sonuç elde etmek amacıyla beyan ettikleri iradedir. Vasiyetname, evlenme, sözleşme, vakıf kurmak, bağışta bulunmak örnek olarak verilebilir.

Aslen Kazanma: Bir kişinin bir hakkı kimse-den devralmadan, doğrudan doğruya elde etmesidir. Bir yazarın yazdığı kitap üzerinde-ki hakkı örnek olarak verilebilir.

Devren Kazanma: Daha önceden başkasına ait olan bir hakkın veya şeyin hak sahibi ara-cılığı ile devren elde edilmesidir. Örneğin sa-hibinden satın alınarak malı edinme, miras yoluyla mal edinme [1.3].

B İ L G İ K U T U S U

Meşru Müdafaa (Haklı Savunma): Bir kimsenin, kendi kişiliğine veya malına ya da

başka bir kimsenin kişiliğine veya malına karşı yapılan hukuka aykırı ve hâlen devam eden saldırıyı önlemek için yaptığı ölçülü savunmadır. Nefse ve ırza yönelik saldırıları önlemek amacıyla yapılan fiiller, mala karşı yapılan saldırıların bertaraf edilmesi meşru müdafaya örnektir.

Zaruret Hâli (Iztırar Hâli): Bir kimsenin kendisini veya başkasını, bilerek sebebiyet

ver-mediği zarardan veya derhâl oluşacak bir tehlikeden kurtarmak için, başkalarının malı-na zarar vermesidir. Ava çıkan bir kişinin tipiye tutulup donma tehlikesi içindeyken bir dağ evinin kapısını kırıp içeri girmesi zaruret hâline örnektir.

Kuvvet Kullanma: Bir kimsenin hakkının elden gitmesi tehlikesi içinde bulunduğu bazı

hâllerde ve hakkını elde etmek için devlet kuvvetlerine başvuracak koşulların bulun-maması hâlinde, hakkını bizzat zora başvurarak alabilmesidir. Tatilde konakladığı otelin ücretini ödemeyen kişinin bilgisayarına, otel yetkilileri tarafından el konulması kuvvet kullanmaya örnektir.

1.3.2.4. Dava Çeşitleri

Hakkının ihlal edildiği ileri sürülen kişinin (davacının), mahkemeye başvurarak hakkının mahkeme eliyle (hukuksal) korunmasını istemesine dava denir. Böylece hak, devlet eliyle korunmuş olur [1.3]. Genel

olarak bir davada davalı ve davacı olmak üzere iki taraf vardır. Davacı, dava açmak şartıyla hakkını

ara-yan kimsedir. Davalı ise aleyhine dava açılan kimsedir.

Davalar; talebin niteliğine, yargılamanın çekişmeli olup olmamasına, davanın konusuna ve yargı koluna göre sınıflandırılırlar [1.20].

herkese hakkını ve vazifesini hatırlatmak yetkisi devlete aittir. Devlet bu yetkisini hukuk kurallarına da-yanarak kullanır.

Hakların korunmasında ana kural, hakların devlet tarafından korunmasıdır. Hakkı ihlal edilen kişinin hakları devlet tarafından talep hakkı ve dava hakkı olmak üzere iki şekilde korunur.

Talep hakkı, hakkı ihlal edilen kişinin, hakkını ihlal edenden isteme yetkisidir. Kişi, hakkına uygun

davra-nılmasını söz, yazı, noter ihtarı vb. yollardan doğrudan doğruya ihlali yapan kişiden talep edebilir.

Dava hakkı, bir kimsenin yargıya başvurarak hakkının elde edilmesini isteme yetkisidir. Bu hak

dev-let eliyle yürütülür. Ancak bazı durumlarda (genellikle acele hâllerde) hakkın bizzat sahibi tarafından korunması gerekebilir. Meşru müdafaa (haklı savunma), zaruret hâli (ıztırar hâli) ve kuvvet kullanma kişinin hakkını bizzat koruduğu durumlardır.

Kişiler mahkemelere başvurarak haklarını tespit ettirme ve talep etme imkânına kavuşurlar. Böylece davalıyı hukuka uygun davranmaya zorlayabilme olanağına kavuşurlar. Bu hak arama yolunda kişilerin niçin, nereye, nasıl başvuracaklarını bilmeleri ya da bu konuda bilgi sahibi kimselere başvurmaları gere-kir. Hak arama yolunda doğru adımlar atabilmek, zaman ve hak kaybına uğramamak için dava çeşitleri hakkında bilgi sahibi olmak faydalı olacaktır.

Tablo 1.9: Dava Çeşitleri

SIRA SİZDE

Dava çeşitlerinden “çekişmeli yargı” ve “çekişmesiz yargı” ile ilgili hikâye oluşturup sınıfla paylaşınız.

İnsan haklarının önemi üzerine düşününüz. Dünya tarihinde yaşanmış insan hakları ihlalleri konusunda araştırma yapınız.

H A Z I R L I K Ç A L I Ş M A L A R I