• Sonuç bulunamadı

1.3. TOPLUMSAL OLAYLAR VE DAVALAR

1.3.2. Hırsızlık ve Gasp Olayları

Toplumda gayrı ahlaki bir davranış sayılan hırsızlık ve gasp olayları ile ilgili Halep sicil kayıtlarında çok sayıda belge bulunmaktadır. Başlıca çalınan ve gasp edilen mallar arasında para, canlı hayvanlar, değerli yüzükler, buğday gibi besin maddeleri; yatak ve elbise, bıçak ve mendil gibi kişisel araç ve gereçler geçmektedir. Ancak Osmanlı hukukunda çalınan ya da gaspedilen ürünlerden sadece ispat edilebilenler sahiplerine iade edilirdi. Bununla beraber bu davalarda şahit gösterilir, şahiti bulunamayan davalarda ise davalılara yemin ettirilirmekteydi.

Kayıtlarda rastladığımız çalınan en yüksek para miktarı 30 altın sultânî ve 465 osmânî bir miktar olup198en düşün miktar ise 3 sultânî 22 gümüş kıt’adır.199Halep’te en yaygın olarak çalınan madde para200olmasına rağmen kayıtlarda diğer çalıntı ürünlerine bakıldığı vakit, hepsinin de maddi değerinin

197 Belge: 3005, Tarih: 9 Rebî’ül-Evvel 961/ 12 Şubat 1554.

198 Belge: 1304, Tarih: 5 Zîlka’de 956/ 25 Kasım 1549.

199 Belge: 2044, Tarih: 17 Safer 962/ 11 Ocak 1555.

önemli miktarlara tekabül ettiğini görmekteyiz. Mesela maddi değere dönüştürülmesi mümkün olan canlı hayvanlardan at,201deve202 ve katır203 hırsızlığı da kayıtlarda geçmektedir. Halep’te soygun işlerinde uyuşturucunun da kullanılıldığına bir kayıtta rastlanılmıştır. 3 Rebî’ül-Evvel 962/ 26 Ocak 1555 tarihli bir kayıtta,204 Haleb’in A’cem tüccarlarından Muhammed b. Hasan el-Acemî’nin Haleb’in adalet sarayının bitişiğindeki Hüsreviye Kasâriye’sinde bulunan odasına Muhammed b. İhlâs el-Acemî ve Necib Kulî b. el-Ustâz Hacı et-Tebrizî el-A’cemî akşam beraberlerinde pirinç pilavı ile gelmişler ve ona bu pilavdan yedirmişlerdir. Ancak bir süre sonra Muhammed b. Hasan el-A’cemî bilincini kaybetmiş ve diğerleri içinde 4 şahî gümüş olan para kesesini alarak kaçmışlardır. Sabah olduğunda Muhammed b. Hasan el-A’cemî’nin bilinci yerine gelmiş ve adı geçen şahıslar pilava uyuşturucu kattıkları suçlamasını inkar etmişlerdir.

Hırsızlar yakalandıktan sonra mağdur olan kimse ile mahkeme önünde sulhlaşılabilmekteydi. 9 Receb 957/ 24 Temmuz 1550 tarihli bir kayıtta,205 vezin ve ayarı tam 10 sultânîyi teslim alan Gâliye binti Hacı Hilâl; Zeyn b. Ömer, Mubarek b. Abdullah, Ahmet b. Hasan, Za'ter b. Cum'a ve kardeşi İsa aleyhlerinde açtığı hırsızlık davasına yönelik olarak sulhlaştıklarını ikrar etmiştir.

Hırsızlık yapmaya teşebbüs eden fakat amacına ulaşamadan yakalanan hırsızların durumlarıyla ilgili de kayıtlar bulunmaktadır. Ev sahibinin Hicaz’a gitmesini fırsat bilen hırsızlar, evi soymaya yeltendiyseler de bazı duyarlı insanların bu durumu fark etmesiyle yakalanmıştır. 5 Zîlka’de 961/ 2 Ekim 1554 tarihli bir belgede206 İbnu’l-Adim adıyla meşhur olan İzzeddin b. Yahya ve beraberinde iki kişinin, Hicaz’a giden Osman b. Hacı’nın evinin kapısını kırmaya çalıştıkları görülmüştür. Kaçmaya çalışırken adı geçen İzzeddin’in yakalandığına dair şahitler şahitlik yapmışlardır.

Gasp olayları, hırsızlık olaylarına göre çok daha tehlikelidir. Çünkü hırsızlıkta tek amaç karşı şahsın haberi olmadan doğrudan değerli bir malını ele geçirmek iken gasp olaylarında ise karşı tarafa fiziksel saldırı hem de malını zor kullanarak ele geçirme söz konusudur. Bu tür tehlikeli olaylara da Halep sicil kayıtlarında

201 Belge: 42, 1177, 527, 2469.

202 Belge: 3135, Tarih: 17 Şevvâl 961/ 15 Eylül 1554.

203 Belge: 3087, 3114.

204 Belge: 2980, Tarih: 3 Rebî’ül-Evvel 962/ 26 Ocak 1555.

205 Belge: 917, Tarih: 9 Receb 957/ 24 Temmuz 1550.

rastlanmaktadır. Genellikle gasp olayları Halep’te birden fazla kişinin uygun zamanda baskın yapmasıyla gerçekleşmekteydi. Öyle ki eşkıyalar gasp ettikleri ürünü paraya çevirebilmek amacıyla, bir başka şahsa satabilmekteydi. 13 Receb 957/ 28 Temmuz 1550 tarihli bir kayıtta207 şahitliği kabul edilen Ramazan b. Hacı Ömer ve İzzeddin b. Ahmet, A’yntâblı Maksud b. Kundal'ın huzurunda, Ahmet b. İlyas tarafından açılan davada, Maksud'un elinde bulunan Mısır yapımı kaba elbisenin, Ahmet'in öz malı olduğuna, yol kesicilerin baskın düzenleyerek ondan zorla aldıklarına dair şahitlik yapmışlardır. Yine grup olarak gasp olayının gerçekleştirildiği ifade eden bir başka kayıtta ise,208 Mehmet bin Muhyiddin adlı şahıs Hacı Ahmet, Derviş ve daha birkaç kişinin Vezir bağı denilen bağlık mevkide eşyalarını gasp ettiği hususunda şikâyetçi olmuştur. Kendisinden ispatı istendiğinde iki şahit dinletmiş ve şahitler davalıları gördüklerini ve bu konuda şahit olduklarını ifade etmişlerdir.

Gasp ile ilgili 25 Şevvâl 961/ 23 Eylül 1554 tarihli bir belgede209 Alvan b. Ali, Z‘ib kabilesinden olan Ali Hasan el-Bedevî’nin kendisini tutup boynuna ve ayaklarına zincir geçirip 17 sultânîsini ve elbiselerini aldığını iddia etti. Adı geçen Bedevî ise Alvan’ın iki devesini çaldığını ve onu yakaladığını ifade etmiştir. Bu iddialar mahkemede tescil edilmiştir. 5 Zîlka’de 962/ 21 Eylül 1555 tarihli gasp davası ile başka bir belgede210 Sadiye Mahallesinden Hacı Halil bin Hacı Ahmet, Haşiş ve Afyon amillerinin kadı marifeti olmaksızın dükkânını basıp kendisini döğdüğünü ve bir kutu afyonunu gasp ettiğini iddia etmiştir. Şikâyet edilen şahıslar bu suçlamayı ret etmiş ve Defterdar kethüdası Kasım Beğ ve Sırru b. Abdullah adlı şahsın dükkânı bastığını söylemişlerdir.

Toplumsal bir mesele olan hırsızlık ve gasp olaylarının Halep’te de yaşandığını, ve böyle bir durumla karşılaşmış olan halkın doğrudan mahkemelere başvurdukları ve haklılığını ispat edebilen zümrelerin haklarını yasal bir zeminde aldığı görülmüştür. Diğer taraftan halkın içki ve zina olaylarında olduğu gibi o dönemde gayrı ahlaki kabul edilen hırsızlık ve gasp olaylarına duyarsız kalmadığı ve şahitlik yaptıkları anlaşılmıştır.

207 Belge: 951, Tarih: 13 Receb 957/ 28 Temmuz 1550.

208 Belge: 487, Tarih: 22 Cemâziye’l-Âhir 957/ 8 Temmuz 1550.

209 Belge: 3204, Tarih: 25 Şevvâl 961/ 23 Eylül 1554.