• Sonuç bulunamadı

BÖLÜM I GİRİŞ GİRİŞ

4.5. HÜKÜMLÜ KADINLARIN SALIVERİLME SONRASINA İLİŞKİN DUYGU VE DÜŞÜNCELERİ İLE İHTİYAÇ DUYULAN HİZMETLER VE

4.5.4. Hükümlü Kadınların Tahliye Sonrası İhtiyaç Duyacağını Düşündüğü/İhtiyaç Duyduğu Gereksinimler Duyduğu Gereksinimler

4.5.4.1. Hükümlü Kadınların Tahliye Sonrası Barınmayı Düşünme/Barınma Durumu

Literatürde ve yapılan çalışmalarda daha önce belirtildiği gibi cezaevinden tahliye olan hükümlülerin en temel ihtiyacı barınma olarak gösterilmektedir. Bu doğrultuda araştırmanın nicel kapsamında cezaevindeki hükümlü kadınlara tahliye sonrası barınma durumları ya da bir başka ifadeyle tahliye olduktan sonra yaşayacakları bir yer olup olmadığı sorusu sorulmuştur. Araştırmaya katılan hükümlülerin çoğunluğunun tahliye sonrasında yaşayacakları bir yer olduğu tespit edilmiştir. Araştırmaya katılan kadınların

% 91,3’ü salıverildikten sonra yaşayacakları bir yer bulunduğunu, % 8,8’i ise salıverildikten sonra yaşayacakları bir yer bulunmadığını belirtmişlerdir (Ek çizelge,82).

Salıverilme sonrasında yaşayacağı bir yer olmadığını söyleyenlerin, tahliye sonrası için planlarının ne olduğu sorulduğunda, altı hükümlü kadın, kimsesi olmadığını, ne yapacağını bilmediğini, üç hükümlü, kadın sığınma evine gideceğini, üç hükümlü kadın

evli çocuklarının yanına ya da kabul ederlerse ailesinin yanına gideceğini, üç hükümlü kadın arkadaşlarında kalmayı planladığını ve bir hükümlü ise yabancı uyruklu olduğu için tahliye edilir edilmez sınır dışı edileceğini belirtmiştir.

Tahliye olduktan sonra yaşayacağı bir yer bulunan hükümlülere aynı zamanda bu yerin neresi olduğu sorusu sorulmuştur. Araştırma kapsamında yer alan hükümlülerin salıverildikten sonra yaşayacakları bir yer bulunanların % 33,3’ü ailesinin evinde, % 27,9’u eşinin evinde, % 24,7’si kendi evinde, % 5,5’i çocuklarının evinde, % 4,1’i arkadaşlarının evinde, % 2,7’si kardeşinin evinde ve % 1,8’i ise diğer kişilerin evinde yaşayacağını belirtmişlerdir (Ek çizelge, 83).

Tahliye sonrası yaşamla ilgili hükümlü kadınlara yöneltilen bir başka soru ise, kadınların tahliye sonrasında “kimlerle yaşayacağı” konusudur. Araştırmaya katılan hükümlülerin % 37,9’u salıverilme sonrasında çocuklarıyla yaşayacağını, % 29,6’sı eşi ve çocuklarıyla birlikte yaşayacağını, % 25,4’ü anne ve babasıyla ya da anne veya babasıyla ya da kardeşiyle yaşayacağını, % 7,9’u eşiyle yaşayacağını, % 7,1’i yalnız yaşayacağını, % 4,6’sı arkadaşlarıyla yaşayacağını ve %1,6’sı ise diğer kişilerle yaşayacağını belirtmiştir (Ek çizelge, 84).

Cezaevinde hükümlü kadınlara yöneltilen bir başka soru ise, tahliye sonrasında çocuklarının kendisiyle yaşayıp yaşamayacağıdır. Araştırmaya katılan hükümlülerin % 80,4’ü salıverildikten sonra çocuklarının kendisi ile birlikte yaşayacağını belirtmiş iken,

%19,4’ü salıverildikten sonra çocuklarının kendisi ile yaşamayacağını belirtmiştir (Ek çizelge, 87). Salıverilme sonrasında çocuklarının kendileriyle yaşamayacağını belirtenlerin, çocuklarının kendileriyle yaşamama nedeni olarak hükümlü kadınlardan 18’i çocukların velayetlerinin babalarında ve babanın ailesinde olduğunu bu nedenle kendilerine göstermeyeceklerini belirtmişken, hükümlü kadınlardan 17’si çocuklarının 18 yaşından büyük olduğunu ve kendi ailelerinin olduğunu belirtmiş, 5 kadın ise bir müddet toparlandıktan sonra çocuğunu yanına alacağını ifade etmiştir (Ek çizelge, 87).

Barınma cezaevinden tahliye olmuş kadın ya da erkek herhangi bir hükümlünün ihtiyaç duyduğu en önemli gereksinim olarak görülmektedir. Özellikle sosyal sermayesi olmayan, ailesi ile ilişkileri sorunlu olan hükümlüler açısından barınma daha da önemli

bir unsurdur. Kaldı ki ailesi ile ilişkileri sorunlu olmayanlar bile bu konuda sıkıntılar yaşamaktadır. Nitekim tahliye sonrasında eski hükümlülerle yapılan ve vakıf müdürleriyle yapılan görüşmelerde de hükümlülerin tahliye sonrasında en fazla barınma sorunu yaşadığı gözlemlenmiştir.

“Cezaevinden çıkan kadınlarımızın en büyük sıkıntısı barınma. İşin açıkçası barınmayla ilgili ciddi anlamda problemleri var, hele hele çocukları da falan varsa veya cezaevine girdikten sonra çocukları bir şekilde koruma altına alınmışsa falan istiyorlar ki çocuklarıyla beraber yeniden bir düzen kuralım dolayısıyla onlara geçici barınma desteği verilmesi şart, ilk etapta barınma ihtiyaçları var.” (Vakıf müdürü 1)

Cezaevinden tahliye olmuş eski hükümlü KM’nin tahliye sonrası barınma ile ilgili düşünceleri cezaevinden çıkan tüm zor durumdaki hükümlüleri düşünmesi açısından ve barınmanın aynı zamanda yeniden suç işlemedeki etkisi açısından önemlidir:

“Öncelik barınma tabiî ki, çocuğunla yavan ekmek de olsa, bi suda olsa, bi ekmek önce barınma, yani kapısını örtüp girecen, sonra iş, yani iş olursa zaten gerisi gelir önce iş.

Bunlar olduktan sonra zaten geri ne ihtiyacın olabilir yiyeceğin içeceğin... Aslında devletin böyle şeyler yapacağına ordaki insanlar kimsesiz bir yere çıktığı zaman bunlar ne yapacak, bunlara büyük bir fabrika gibi bir yer yapsalar, bi yatacak yer verseler, sorsalar senin neyin var? aha çıkmak gitmek mi istiyorsun? aha tamam çek git, sen gitmek istemiyosun ben gitmek isteyince al bu yol senin yani böyle şey olsa insanlar bu kadar ezilmez.” (Eski hükümlü KM)

Barınma konusunda araştırmanın nicel ve nitel bulguları arasında bazı farklılıklar dikkati çekmiştir. Nicel çalışma kapsamında kadınların çoğunluğunun tahliye sonrasında yaşayacağı bir yer bulunmakta iken, nitel çalışma kapsamında tahliye olmuş eski hükümlüler açısından barınma öncelikli sorun olmuştur. Aslında buradaki farklılığın tamamen öncesi ve sonrası yaşantı deneyimleri ile ilgili olduğu düşünülmektedir. Cezaevinde iken tahliye sonrası gidecek bir yeri olduğunu belirtenler açısından genelde bu yer aile yanı ya da akrabaların yanıdır. Tahliye sonrasında da öncelikle kadınlar aile ya da akraba yanına gitmişlerdir. Bir başka deyişle hükümlüler tahliye sonrasında öncelikle aileden destek almaktadır. Fakat çalışmamızdaki sorun

kadınların uzun süre aile ile birlikte kalamamaları, kendilerini bir sığıntı gibi hissetmeleri nedeniyle yalnız yaşamayı tercih etmelerinden kaynaklanmaktadır. Nitekim tahliye sonrası görüşme yapılan tüm kadınlar ilk etapta cezaevinden çıktıktan sonra belirli bir süre ailelerinin yanında kalmışlardır. Fakat bir süre sonra aile üyeleri ile anlaşmazlıklar yaşandığını belirtip tek başlarına ya da çocuklarıyla birlikte yaşayabilecekleri bir ev arayışı içine girmişlerdir. Eski hükümlü kadınların ailelerinin yanında iken yaşadıkları öncelikli sorun özellikle ikinci dereceden yakınlarının hükümlüden korkmaları ve bu nedenle hükümlü kadınların dışlanmalarıdır. Adam öldürme suçu işlemiş olan eski hükümlü KY’nin ve KM’nin anlatımları ailede yaşanan korkuyu açıklaması açısından önemlidir:

“3 ay mı durdum 4 ay mı durdum kardeşimin yanında. Sonra baktım anlaşamadım, anlaşamadık, horladılar beni şimdi nereye gitsem. Mesela kardeşimin karısı, çocukları, mesela karısı bir gün demiş ki komşusuyla otururkene “herkesin günahı boynuna” demiş ki gidim artık demiş “onların kızı var şöyle 5-6 yaşında”, otur demiş arkadaşları nereye gidiyon? Ya nasıl oturim demiş cezaevinden çıkan görümcem var demiş çocuklarımı öldürür evde demiş ne olur ne olmaz demiş hani yeni çıktım ya cezaevinden, öyle deyince bi daha geldi biz oturuyokene çocuk dedi ki “hala dedi annem ne diyo biliyon mu” dedi.

“Ne diyo kızım” dedim. Çocuklarımı öldürür görümcem diyo dedi. Tabi o anda ben kötü oldum yani ister istemez…” (Eski hükümlü KY)

“Ben köye ilk gittiğimde mesela gelinler demiş aa bizimle mi kalcak biz nasıl bununla kalıcaz, ya bizi de öldürürse! Gelinler, bi de o zaman beni hiç tanımıyorlardı, çünkü getirip götürmüyorlardı, görüşmüyorduk, ben içerdeyken evlenmiş gelmiş gelinler.

Derlermiş ki yeğenlerim inşallah buraya gelmez, baba burada mı kalcak? Biz nasıl kalırız, keşke ev tutsanız, keşke burada kalmasa, biz ne uyuyabiliriz, hep diyo sen geliyosun diye hemen sana yemek çay hazırlardık, şey yapardık, acaba kızacak mı, acaba bize bişey yapacak mı diye, sonra sonra diyo “onlarla yaşamaya başlamıştım tabiî ki” sana alıştık, bunu bana kendileri anlattılar.”(Eski hükümlü KM)

Eski hükümlü kadınlar açısından bir başka önemli unsur ise nitel çalışma kapsamında görüşme yapılan eski hükümlülerin neredeyse tamamının şiddet suçu işlemiş olmalarıdır. Daha öncede belirtildiği üzere eski hükümlü kadınların üçü eş cinayeti, biri yaralama suçu, biri ise cinsel istismar suçu işlemiştir. İşlenen suçun türü ve suçu