• Sonuç bulunamadı

BÖLÜM I GİRİŞ GİRİŞ

4.3. HÜKÜMLÜ KADINLARIN CEZAEVİNDEKİ YAŞAMINA VE SAĞLIK DURUMUNA İLİŞKİN BULGULAR

4.3.1. Hükümlü Kadınların Cezaevinde Zamanını Geçirme Durumu

4.3. HÜKÜMLÜ KADINLARIN CEZAEVİNDEKİ YAŞAMINA VE SAĞLIK

(resim, bilgisayar, mektup, şiir yazma, gitar, saz çalma gibi), % 5’i çocuğu ile vakit geçirerek, % 3,8’i ibadet ederek, % 2,9’u spor yaparak geçirmektedir (Ek çizelge, 52).

Araştırmaya katılan hükümlülerin önemli bir kısmı % 17,5’i cezaevinde hiçbir şey yapmadığını, zamanlarını yatarak, uyuyarak, gezerek, bomboş geçirdiklerini belirtmişlerdir. Hükümlü kadınların cezaevinde nasıl zaman geçirdikleri grafik 2’de gösterilmiştir.

Grafik 2: Hükümlü Kadınların Cezaevinde Zamanını Geçirme Durumu

Ortaya çıkan bulgular doğrultusunda cezaevindeki kadınların bir kısmının çalışarak ve üreterek vakit geçirdiği, bir kısmının ise yatarak, gezerek, hiçbir şey yapmadan vakit geçirdiği anlaşılmıştır. Bu veriler doğrultusunda hükümlü kadınların işledikleri suç ile zamanlarını nasıl geçirdikleri konusunda bir ilişki olup olmadığı sorusu akla gelmiş ve bu değişkenler arasında bir değerlendirme yapılmıştır. Yapılan Ki-kare analizinde hükümlülerin işlediği suç türü ile cezaevinde zamanını atölyede ve diğer işlerde çalışarak geçirme arasındaki farklılıklar incelenmiş ve adam öldürmeden dolayı ceza infaz kurumunda bulunan hükümlülerin zamanını atölyede ve diğer işlerde çalışarak geçirmeleri arasında anlamlı farklılık bulunmuştur (Ki-Kare:31,844, p<0,05). Buna göre adam öldürme nedeniyle cezaevinde bulunan kadınların zamanını atölyede ve diğer işlerde çalışarak geçirme oranı diğer hükümlülere göre anlamlı derecede daha yüksek

0 20 40 60 80 100 120 101

56 46

42 34

21 17 14 13 12 9 7

bulunmuştur (Ek çizelge, 108). Bunun yanında hırsızlıktan dolayı ceza infaz kurumunda bulunan hükümlülerin zamanını atölyede ve diğer işlerde çalışarak geçirme arasında anlamlı farklılık bulunmaktadır (Ki-Kare:5,306, p<0,05). Hırsızlıktan dolayı ceza infaz kurumunda bulunan hükümlülerde zamanını atölyede ve diğer işlerde çalışarak geçirme oranı diğerlerine göre anlamlı derecede daha düşüktür. Uyuşturucu ile ilgili suçlardan dolayı ceza infaz kurumunda bulunan hükümlülerin zamanını atölyede ve diğer işlerde çalışarak geçirme arasında anlamlı farklılık bulunmaktadır (Ki-Kare:4,849, p<0,05).

Uyuşturucu ile ilgili suçlardan dolayı ceza infaz kurumunda bulunan hükümlülerde zamanını atölyede ve diğer işlerde çalışarak geçirme oranı diğerlerine göre anlamlı derecede daha düşüktür. Bu bulgular doğrultusunda hırsızlık ve uyuşturucu ile ilgili suçlar nedeniyle cezaevinde bulunanların atölyelerde çalışmayı tercih etmediklerini söyleyebiliriz.

Cezaevinde zamanını atölyede çalışarak geçiren hükümlü kadınların sosyo demografik özelliklerine bakıldığında öğrenim durumu, medeni durum ve yaş açısından çalışmayanlarla aralarında farklılıklar olduğu görülmektedir (Ek çizelge, 109).

Cezaevinde zamanını atölyede çalışarak geçirenler ile çalışmayanlar arasında eğitim durumu bakımından anlamlı farklılık bulunmaktadır (Ki-Kare:12,692, p<0,05).

Cezaevinde zamanını atölyede çalışarak geçirmeyenlerde ilkokul mezunu olmayanların yani okuryazar olan ya da okuryazar olmayanların oranı anlamlı derecede daha yüksektir. Cezaevinde zamanını atölyede çalışarak geçirenler ile çalışmayanlar arasında medeni durum bakımından anlamlı farklılık bulunmaktadır (Ki-Kare:6,161, p<0,05).

Cezaevinde zamanını atölyede çalışarak geçirenlerde resmi nikâhlı evlilerin oranı anlamlı derecede daha yüksektir. Cezaevinde zamanını atölyede çalışarak geçirenlerin yaş ortalaması 35 iken çalışmayanların yaş ortalaması ise 38,2’dir. Buna göre cezaevinde zamanını atölyede çalışarak geçirenler ile çalışmayanlar arasında yaş ortalamaları bakımından anlamlı farklılık bulunmaktadır (t:-2,330, p<0,05). Cezaevinde zamanını atölyede çalışarak geçirmeyenlerin yaş ortalaması çalışanlara göre anlamlı derecede daha yüksektir.

Bunun yanında yapılan bir başka ki-kare analizinde hükümlülerin işlediği suç türü ile cezaevinde zamanını kitap, gazete okuyarak geçirme arasındaki farklılıklar

incelenmiştir (Ek çizelge, 110). Buna göre incelenen değişkenler açısından anlamlı farklılık bulunan suç türü hırsızlık suçu ile ilgilidir. Hırsızlıktan dolayı ceza infaz kurumunda bulunan hükümlülerin zamanını kitap, gazete okuyarak geçirme arasında anlamlı farklılık bulunmaktadır (Ki-Kare:10,475, p<0,05). Buna göre hırsızlıktan dolayı ceza infaz kurumunda bulunan hükümlülerde zamanını kitap, gazete okuyarak geçirme oranı diğerlerine göre anlamlı derecede daha düşüktür. Bu durumun hırsızlık suçu işleyenlerin genelde eğitim seviyelerinin olmamaları ile ilişkili olduğu söylenebilir.

Hırsızlık suçu işleyenler genelde okuryazar olmayan kadınlardır.

Dolandırıcılıktan dolayı ceza infaz kurumunda bulunan hükümlülerin ise zamanlarını kitap, gazete okuyarak geçirme arasında anlamlı farklılık bulunmaktadır (Ki-Kare:4,182, p<0,05). Buna göre dolandırıcılıktan dolayı ceza infaz kurumunda bulunan hükümlülerde zamanını kitap, gazete okuyarak geçirme oranı diğerlerine göre anlamlı derecede daha yüksektir. Aynı durum sahtecilik suçu işleyenler açısından da geçerlidir.

Sahtecilikten dolayı ceza infaz kurumunda bulunan hükümlülerin zamanını kitap, gazete okuyarak geçirme arasında anlamlı farklılık bulunmaktadır (Ki-Kare:5,757, p<0,05).

Buna göre sahtecilikten dolayı ceza infaz kurumunda bulunan hükümlülerde zamanını kitap, gazete okuyarak geçirme oranı diğerlerine göre anlamlı derecede daha yüksektir.

Bu durumun da dolandırıcılık ve sahtecilik suçunu işleyenlerin genelde eğitim seviyesi yüksek kişiler olmasından kaynaklı olduğu düşünülmektedir.

Araştırmaya katılan hükümlü kadınların önemli bir oranı cezaevinde hiçbir şey yapmadığını, zamanlarını yatarak uyuyarak, gezerek bomboş geçirdiklerini belirtmeleri nedeniyle bu çalışmada ayrıca hükümlünün işlediği suç türü ile cezaevinde zamanını hiçbir şey yapmadan, yatarak, uyuyarak, bomboş geçirme arasındaki farklılıklar incelenmiştir (Ek çizelge, 111). Buna göre hiçbir suç türü ile cezaevinde zamanını hiçbir şey yapmadan, yatarak, uyuyarak, gezerek, bomboş geçirme arasında anlamlı bir farklılık bulunamamıştır. Düzenli bir işe sahip olma ve bu işi sürdürebilme yeterliliğinden yoksun olan kadınların genellikle cezaevinde de çalışmayı tercih etmedikleri görülmüştür.

Cezaevinde zamanını hiçbir şey yapmadan bomboş geçirenler ile geçirmeyenler arasında bir farklılık olup olmadığı düşünülmüş ve hükümlü kadınların eğitim durumu

açısından anlamlı farklılık olduğu görülmüştür (Ki-Kare:21,543, p<0,05). Buna göre cezaevinde zamanını hiçbir şey yapmadan bomboş geçirenlerde ilkokul mezunu olmayanların oranı anlamlı derecede daha yüksektir (Ek çizelge, 112).

Tahliye olmuş eski kadın hükümlülerle de yapılan görüşmelerde kadınlara cezaevinde iken zamanlarını nasıl geçirdikleri sorulmuş, kadınlar bu soruya cezaevindeki kadınların ifadelerine paralel doğrultuda yanıtlar vermiştir. Bazı eski hükümlü kadınlar cezaevinde iken zamanını bomboş yatarak geçirdiğini belirtirken bazıları ise zamanını çok dolu geçirdiğini ifade etmiştir:

“Zamanımızı işte bahçeye çıkıyorduk, akşama kadar da yatıyorduk, sabaha kadarda yatıyorduk…” (Eski hükümlü KY)

Kadınlar hapsedilmeye erkeklerden farklı tepkiler verir ve kadın cezaevlerinin erkeklere göre farklı atmosferi bulunmaktadır. Öncelikle kadın cezaevleri erkeklerden daha az şiddet içeren yerlerdir. Kadın hükümlüler ise cezaevinde iken “diğerleri” yani diğer kişiler ile olan ilişkilerine büyük önem verirler. Hükümlü kadınların birbirleri ile olan ilişkisi genelde anne kız, arkadaş ya da kız kardeş şeklindedir. Dolayısıyla cezaevinde kadınlar genellikle bir arada ve birlikte zaman geçirirler. Cezaevindeki atmosferi anlatması açısından görüşülen kadınların ifadeleri şu şekildedir:

“Zamanımızı, bahçede top oynuyorduk, geziyoduk, ondan sonra arkadaşlarla sohbet ediyorduk, yemek geliyordu yemeğimizi alıyorduk, yiyorduk içiyorduk konuşuyorduk, sobbet ediyorduk, oruç geldi mi orucumuzu tutuyorduk, namazımızı kılıyorduk, böyle günler geçti işte…” (Eski hükümlü DA)

Bir başka hükümlü ise cezaevinde iken yaşamlarının daha planlı olduğunu, dışarıdaki hayatında ise bu şekilde planlı yaşayamadığından bahsetmektedir:

“Cezaevinde öyle bir şey var ki yani dışarıda şu an öyle yapamıyorsun. Diyorsun ki şu saatte kahvaltımı yapacağım, şu saatte yürüyüşümü yapacağım, şu saatte kitap okuyacağım, şu saatte kursuma gideceğim, böyle. Bir düzen, yani hepsi için değil, çoğu kişi gece otururdu sabaha kadar çoğu da akşama kadar yatardı yani geceyi gündüze

çevirirdi, ama ben hiç yine her gün 7 de kalkardım, kahvaltımı yapar koğuşumu temizlerdim, yürüyüşümü de yapardım kurslarıma da giderdim…” (Eski hükümlü KM)

Bir başka hükümlü ise cezaevindeki yaşantısını dışarıda çalışan iş kadınlarının yaşamına benzetmektedir:

“Çalışarak. Yani sabah nasıl iş hanımları çıkar 8’de 8’buçukta işe gidiyorsa akşam 4’te dönüyorsa bizde öyleydik” (Eski hükümlü NŞ)

Hükümlü kadınların cezaevinde geçirdikleri zaman incelendiğinde uzun süreli cezaevinde kalan kadınların daha kısa süre cezaevinde kalacaklara göre farklı zaman geçirdikleri görülmüştür. Özellikle adam öldüren kadınların cezaevinde kaldıkları uzun süre göz önüne alındığında diğer hükümlülere göre daha farklı ve planlı bir zaman geçirdikleri anlaşılmaktadır. Bu doğrultuda adam öldüren kadınların genellikle cezaevinde çalıştıkları, açılan kurslara ya da etkinliklere katıldıkları görülmüştür. Bunun yanında cezaevinde daha kısa süre kalacak olan kadınların ise çalışmayı tercih etmedikleri, etkinliklere katılmayı ise “nasıl olsa çok fazla kalmayacağım” diyerek tercih etmedikleri gözlenmiştir.