• Sonuç bulunamadı

Guo Mindang Hükümetine Ait Bölgelerdeki Maarif

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

6.2. Guo Mindang Hükümetine Ait Bölgelerdeki Maarif

1944’te bölgedeki siyasi olaylardan dolay Guo Mindang hükümeti altındaki Urumçi ve Kumul vilayetlerine ait Kazakların bütün okulları kapatılmıştır ve eğitim faaliyetleri de durdurulmuştur. Bunun sebebi 1944’ten sonra bu bölgede siyasi olaylar birden bire karışmış ve halkın eğitim alabilme imkânlarını etkilemiştir. Örneğin, 1946’ya kadar Urumçi’deki okullarda Kazak, Uygurlardan hiç kimse kalmamış ve Xinjiang Enstitüsün’daki Kazak ve Uygur bölümleri sırf kapanmıştır.

1946’den sonra Urumçi’deki Guo Mindang hükümeti tarafından yapılan faaliyetlerden son Urumçi’ye ait bölgelerdeki Kazak maarifinde tekrar canlanma hareketi görülmektedir. Örneğin, 1946’da Urumçi’de No.10 Kazak Okulu açılmıştır ve Kurbanov okulun müdürü, Kajey, Kızırlar öğretmen olmuşlardır. Okulda 200 civarında Kazak öğrencileri tekrar derse başlamış ve okulun sayısı gittikçe artmıştır. 1947’de okul Xinjiang Enstitüsünün yanına taşınmıştır. 1946’da daha önce kapanmış olan No.9 Kazak İlkokulu tekrar faaliyete geçmiş ve

Ölkelik Kazak Mektebi olarak yeniden inşa edilmiştir. Ölkelik Kazak Mektebinin o

dönemdeki müdürü Anuvar Kökeyolğu Kalbanov daha sonra Danıyal Kalioğlu Kökeyev olmuştur. Bu okuldan bitiren Nezir, Mahmud, Şükimen, Bazarbek, Tolımbek, Madambek, Dubek, Akimbay, Aytgazi, Bahar, Selis, Akan, Kavsulbay, Aday, Hamid, Zagıpran, Kızır, Kajey, Kabşmolda gibi kişiler daha sonra hükümetin yetkili kurumlarında görev almışlardır (Kurmanğaliulı, 2013:84).

1946’da Üç Vilayet Hükümeti ile Urumçi Hükümeti arasında barış imzası imzalanmış ve iki geçici hükümet halkın maarif durumunu geliştirmek için yeni kararlar almıştır. Bu karar sayesinde Urumçi Kazaklarının maarifinde tekrar canlanma hareketi başlamıştır. Örneğin, 1946’dan sonra tekrar faaliyete geçen Urumçi Kazaklarının okulları (Kurmanğaliulı, 2013:82):

1) Kajen Mektebi: 1934’te Kajen tarafından inşa edilmiştir. 1941’de kapanmış ve 1946’da Jakıp, Alsaday, Omarbek, Kenjebek, Kapış, Bodavbay ve Sagi-lerin katkısıyla tekrar açılmış ve faaliyete geçmiştir.

Okul müdürleri: Mukay Akatulı (1935-1936) Kajıahmet Şoşakbayulı (1936-1938) Sadık Ramazanulı (1938-1943) Oşan Bilalulı (1943-1947) Ramazan Düysenbayulı (1947-1949)

2) Topkaragay Mektebi: Erseyit ve Ibıray Molda tarafından ilk temeli 1935’te inşa edilmiştir. Okul hizmeti 1946’dan sonra canlanmaya başlamıştır.

Okulun müdürleri:

Batırgali Kayırbekulı (1935-1938) Avken Mukımbayulı (1938-1941) Kosılbay İkanbayulı (1941-1944) Asevkan Erseyitulı (1944-1949)

3) Aknastav Mektebi: Sıddık tarafından 1935’te inşa edilmiş daha sonra 1938’de diğer bir okulla biriktirilmiştir.

Okul müdürleri:

Kamza Sıddıkulı: (1935-1940) Jolcaksı Kaliyoldaulı (1940-1944) Kamza Sıddıkulı (1944-1949)

4) Sarşokı Mektebi: 1935’te Koyşan tarafından inşa edilmiş ve 1940’ta bölgede şubelerini açmış daha sonra halkın maarifleri için büyük katkı sağlamıştır.

Okul müdürleri: Nurgali (1935-1936) Kasımhan (1936-1940) Sadık Ramazanulı (1940-1945) Coljaksı Kaliymoldaulı (1945-1947) Kosılbay İkanbayulı (1947-1949)

5) Tolı Mektebi: Bökejan tarafından ilk inşatı 1935’te başlamıştır.

Okulun müdürleri: İyiskan (1935-1938) Batırgali Kayırbekulı (1938-1941) Avken Mukımbayulı (1941-1947) Colcaksı Kaliyoldaulı (1947-1949) Mukay Kalmakbayulı (1949-)

6) Tudunkı mektebi: 1934’te Baymolda Karekeulı ve Omar, Smagul aksakalların vasıtasıyla inşa edilmiştir.

Okulun müdürleri:

Mukay Aktanulı (1936-1941) Zaki Dadanulı (1941-1943) Kalikan Kurmanulı (1943-1949)

7) Batıs Tereksay Mektebi: İlk inşadı 1936’da Kaliyakbar tarafından yapılmıştır.

Okulun müdürleri:

Razdık İlekenulı (1936-1944) Kanafiya Kakarhanulı (1944-1949)

8) Sange Sarı Mektebi: Esenaman tarafından 1935’te inşa edilmiştir. Okul’a

Kazakistan’dan gelen Pışakbay hem öğretmen hem de müdürü olmuştur. 1937’den sonra Okul Aksu Mektebi ile biriktirilmiştir.

Okulun müdürleri: Pışakbay Bigaliulı (1935)

9) Aksu Mektebi: Mirza Muhamed, Nur Sagi, Sakaba, Sıddık, Saduvakas, Pazıl, İliyas tarafından 1937’de inşa edilmiştir.

Okul müdürü:

İliyas Nüsipulı (1937-1949)

10) Şolaksay Mektebi: 1940’da Kaysabay tarafından inşa edilmiş ve 1943’ten sonra kapanmıştır. 1946’da tekrar açılmış ve bulunduğu bölgenin maarifine katkı sağlamıştır.

Okul müdürleri:

Anvar Kazıbekulı (1940-1943) Kaztay (1946-1949)

11) Şığıs Tereksay Mektebi: Hükümetin sekreteri Selis Amre tarafından 1946’da inşa edilmiştir.

Okul müdürleri:

Tayır Tükimenulı (1946-1949) Malik Jünisulı (1949-)

1947’den sonra Kumul ve Urumçi ve vilayetteki eğitim yavaş yavaş faaliyetlerini başlamıştır ama halkın bölgedeki rahatsızlığı dolaysıyla tekrar açılan okulların hepsi kapanmıştır. 1949’dan sonra komünist Çin hükümetinin devlet yönetimini ele çevirmesiyle bölgedeki mevcut okulları devredilmiştir.

SONUÇ

19. yüzyılın başlarında Rus İmparatorluğu ile Çing Hanedanlığının Doğu Türkistan bölgesinin kuzey ve güney kısımlarını anlaşmalı olarak paylaşmaları sonucu bölgede yaşayan Kazaklar bu iki ülkenin egemenliği altında kalmıştır. Çing Hanedanlığı egemenliği altındaki Doğu Türkistan Kazakları o dönemde bölgedeki milletler arasındaki en kalabalık nüfusa sahip milletti. Bu dönemde bölgede medrese veya okul bulunmuyordu. Kazaklar hayvancılıkla uğraştığı için eğitime yönelik bir girişim o zaman diliminde söz konusu değildi. 1829’da Buhara’dan gelen Şahi Mansur’un İslam dinini anlatması ve sonrasında oğlu Muhammed Mümin’in Altay bölgesinde medrese inşa ederek eğitimler vermesi bölgedeki Kazakların ilk eğitim almaya başladığı zaman olarak karşımıza çıkmaktadır. Sonrasında bu kişilerden eğitim alan bireyler çeşitli yerlerde cami ve medreseler inşa etmeye başlamış, buralardan ilim alan talebeler daha sonra o dönemin meşhur ilim merkezleri olan Buhara ve Kazan’a eğitim almaya gitmişlerdir. Daha sonrasında bu talebeler Doğu Türkistan bölgesinin çeşitli yerlerinde medreseler açmaya başlamışlardır. Bunlardan bazıları “Sarı Terek Medresesi”, “Ak Meşit Medresesi”, “Abakıya Medresesi”, ”Akıt Kajı Medresesi”, “Jake Medresesi” ve “Bapı Medresesidir”. Bu medreselerden eğitim alan talebelerden bölgenin çok meşhur şairlerinden biri Akıt Kajı Ülümjiulu’dir.

19. yüzyılın sonuna doğru Rusya hâkimiyeti altındaki Müslüman Türkler tarafından ortaya çıkmış bir uyanış hareketi olan ceditçilik hareketi Türk dünyasında hızlı yayılmış ve Doğu Türkistan bölgesinde de etkisini göstermiştir. Doğu Türkistan bölgesindeki Kazaklar Kazakistan’daki aydınların cedit hareketinden çok etkilenmişlerdir. Kazakistan’daki Kazakların Rus İmparatorluğuna karşı millî mücadeleler vermesi, Kazak aydınlarının düşünce yapılarının şekillenmesine ve eğitime önem vermesine neden olmuştur. Doğu Türkistan bölgesindeki Kazakların ilk ceditçilik eğitimi veren okulu Abakıya Mektebi 1905 yılında Altay bölgesinde görev yapan Seyitgazi Nurtayev tarafından açılmıştır.

20. yüzyılın başlarındaki Çing Hanedanlığın dağılması ve Kazakistan’daki Kazakların eğitimde ilerlemesi Doğu Türkistan bölgesindeki Kazakların eğitim yolunu açmıştır. Çing Hanedanlığının son dönemlerinden itibaren Kazakların Doğu Türkistan bölgesinde kendi imkânları ile dini medreseler kurdukları görülmetekdir. Kazaklar Çing Hanedanlığının 1912’deki tamamen dağılmasına kadarki süreçte medreselerde usul-i kadimce ders vermişlerdir. Usul-i kadimce de Arap harflerini ezbere bilseler de anlam veya manasına çok fazla önem verilmediği görülmektedir. Her ne kadar Çing Hanedanlığı dağıldıktan sonra

kurulan hükümetler bölgede eğitim gelişmesine engel olmaya çalışsa da Kazaklar kendi kültürünü ve maarifini korumaya çaba göstermişlerdir.

1912’den sonra Çing Hanedanlığının tamamen dağılmasından sonra Yang Zengxin tarafından kurulan hükümet döneminde Kazaklar medreseler ile birlikte yeni eğitim ortamları oluşturma girişimlerine başlamışlardır. Bu girişimlerine gerçekleştirebilmek için yeni hükümetten destek istemiş ve gerekli yardımları alabilmişlerdir. Ancak her ne kadar yeni hükümet bu çabaları desteklese de bölgedeki halkın eğitimli birey olmasına olumlu bakmıyor eğitim alan bireylerin Çin okullarına transfer olmasını istiyordu. Bölgedeki siyasi olaylardan sonra Kazaklar daha çok eğitim almaya ilgi göstermişler ve çocuklarını bulunduğu yerlerdeki Çin okuluna göndererek Çin ve Mançu dillerini öğrenmişlerdir. Çin okullarında eğitim alan bu çocuklar sonra halkın hukuki hakkını savunmuşlar ve halkın bilgili olmamasından dolayı çok zor durumlara düştüklerini anlamışlardır. Bu işlerin hepsi maarifsizlikten ileri geldiğini düşünen Kazak aydınları ilk olarak maarifin güçlenmesine kanaat getirmişlerdir.

1922’den sonra Kazaklar Gulca, Çöçek, Altay ve Urumçi’deki okullardan eğitim almışlar ve aynı zamanda Tatarların da eğitimdeki faaliyetlerine ortak olmuşlardır. Tatarlarla beraber Milli Okullar açarak maarif devrinin yeni sayfasını açmışlardır. 1933’teki Doğu Türkistan’daki siyasi olaylar neticesinde bölge Sheng Shicai’yin eline geçmiştir. Sheng Shicai devri Doğu Türkistan Kazaklarının maarifindeki altın devir olmuştur. Bölgedeki Kazaklar bulunduğu yerlerde modern okullar açmaya başlamışlardır ve okullar tamamıyla usul-i ceditçe ders vermeye başlamıştır. Sheng Shicai döneminde Kazaklar kendi eğitim kurumlarını, derneklerini ve vakıflarını açmaya başlamışlardır. Sheng Shicai’yin maarif kararının ardından Kazaklar eğitim alabilmeyi sağlamak için yeni modern okulların açılmasını öngörmüşlerdir. Bu okulların inşaat sürecindeki masraflarını bölgedeki Kazak zenginleri karşılamış ve büyük destek sağlamışlardır.

1935’ten sonra hükümet kararıyla Kazaklar ve Kırgızlar ortak dernek kurmuşlar ve bu dernekle bölgedeki çeşitli faaliyetlerde hizmet göstermeye başlamışlardır. Dernek çoğunlukla eğitime katkı sağlamış olmasına rağmen kitap, gazete ve dergi yayını da yapmıştır. Bununla birlikte halkın sosyalleşmesi için tiyatro açmış gösteriler düzenlenmiştir. Bu faaliyetler sayesinde halkın eğitime olan ilgisi artmış, kitap ve gazete okuma alışkanlıkları edinmeye başlamıştır. Derneğin açtığı okullardan eğitim almış insanlardan bazıları hükümetin yetkili kurumlarında görev almıştır.

1939’dan sonraki siyasi olaylar neticesinde bölgedeki bütün dernek ve okullar kapatılmıştır. 1944’ten sonra siyasi olayların durgunlaşması ile birlikte maarif devri yeniden canlanmaya başlamış ve maarifçi önderler halkın karanlıktan kurtulması için faaliyetler

göstermişlerdir. Ancak bu durum çok uzun sürmedi ve 1949’da Çin’in komünizmi kabul etmesi ile birlikte Komünist Çin Hükümeti bölgedeki eğitime destek veren dernekleri kapattı ve okulları da kendi yönetimi altına aldı.

KAYNAKÇA