• Sonuç bulunamadı

Bölgedeki İlk Cedit Okulu Abakıya Mekteb

5. DOĞU TÜRKİSTAN BÖLGESİNDEKİ KAZAKLARIN EĞİTİM TARİHİ (1900-1944)

5.2. Ceditçilik Hareketinin Bölgedeki Kazak Maarifine Etkis

5.2.3. Ceditçilik Hareketinin Bölgedeki Maarife Tesir

5.2.3.3. Bölgedeki İlk Cedit Okulu Abakıya Mekteb

19. yüzyılın sonundan itibaren Doğu Türkistan bölgesinin kuzey bozkırlarında cedit hareketi hızlı şekilde yayılmaya başlamıştır. İslam dininin bölgede canlanmasıyla beraber Kazakistan’ın Semey bölgesinden bölgeye sığınmaya gelen Tatar ve Nogaylar Altay, Tarbagatay ve İli’de dini faaliyetlerini devam etmişlerdir. Rusya hâkimiyeti altında “Ruslaştırma” siyasetine karşı gelen Tatarlar daha sonra bölgeyi terk etmek zorunda kalmışlar ve çoğu Doğu Türkistan bölgesine yerleşmişlerdir.

Doğu Türkistan bölgesine sığınan Tatarlar ile Nogaylara yerel Kazaklar sıcak karşılamışlardır. Aynı zamanda bu dönemin siyasetin yakından takip eden bazı Kazak yöneticileri Tatarları kendi bulunduğu bölgeye davet ederek onların daha özgür ve daha da rahat bölgede bulunarak dini faaliyetleri yerine getirmesine fırsat sunmuşlardır. Bu fırsatı kaçırmayan ceditçi Tatarlar Doğu Türkistan bölgesine taşınarak Rusya’daki siyasi sıkıntılardan uzaklaşmaya çalışmışlardır.

19. yüzyılın sonu Tatar ve Nogay ceditçilerin bölgede çok bulunması ile beraber ve yerel halkın liderleri tarafından talepte bulunması nedeniyle başta Abakıya Mektebi olmak üzere Toğcan, Lastay, Kuvan ve Satıbaldı mektepleri de medreseden mektepe çevrilmiştir. Bu mekteplerin açılmasına yerel Kazaklar çok çaba göstermiştir. Bölgedeki Kazak liderleri halkının aydınlanmasını sağlamak maksadıyla Semey ve Yedisu bölgesindeki hareketlerden çok etkilenmiştir. 19. yüzyılın sonundan itibaren Semey ve Yedisu bölgesinde açılan Tarakıya ve Mamanıya modern okullarından çok etkilenen DT bölgesinin Kazak liderleri ve eğitimcileri eğitimdeki yeniliğin kendi bölgesininde de bulunmasını istemişlerdir. Çok geçmeden onlar bulunduğu bölgelerdeki mevcut medreseleri modern okul’a çevirmiştir. Tarihi kaynaklara dayanarak 20. yüzyılın başında inşa edilen ve medreseden mektepe çevirilen birçok modern okullar mevcuttur. Onlardan bir örnek olarak Altay bölgesinde bulunan Abakıya Mektebinden bahsedeceğiz. Bu döneme ait medreselerin çoğu ilk başta medrese şekilinde kurulmuş ve daha sonra ceditçe ders veren modern okul haline çevrilmiştir. Abakıya Mektebinin ilk temelini Mami Beysi’nin babası Jurtbay Mirza inşa etmiştir. 1904’ten itibaren eski medrese Abakıya Mektebi olarak adlandırılmaya başlamış ve usul-i kadimden usul-i cedite çevirilmiştir. Yazar Kabimolla Manjibayev’in dediğine göre “Mami Beysi Altay’da Sabit Damolla’dan eğitim almış, Sabit Damolla eğitimini Buharadan almış ve Mami’yin gelişmesine çok katkı sağlamıştır” (Manjibayev, 2009:164).

Mami Altay’da iken Altay, bölgenin en gelişmiş ve ileri giden şehri haline gelmiştir. Bu dönemlerde Batı Türkistan’dan Altay’a ticaret yapmaya giden tüccarlar ve ilim yaymak için bulunan Tatarların sayısı artmış ve bölgedeki Mami ile irtibat kurmuşlardır.

1904’te Mami Beysi Abakıya Mektebine Seyitgazi Nurtayevi, Nureddin hocayı, Nurgabdolla hocayı ve Şekir hoca gibi usul-i ceditçe ders veren önderleri davet ederek medresede istihdam ettirmiştir (Manjibayev, 2009:165). Mektep ders müfredatında dini ve dünyevi dersleri bulundurmuş ve kısa zaman zarfında okuma-yazmayı öğretmeyi kazanmıştır. Abakıya Mektebinde ders veren Seyitgazi Nurtayev okulun duvarına söyle şiir yazmıştır (Mülikulı, Jumaqanulı, vd, 2014:44):

Keliŋder sabakka, Mektep Abakka. Alga bas, okı! Usul-i ceditke! ˟˟˟ ˟˟˟

Köp zamandar boska jürdik, Endi kazir Mektep kördik. Nadan boluv bek caman, Munı bizder caksı bildik. ˟˟˟ ˟˟˟

1917’de Abakıya Mektep’inden ders alan öğrencilerin sayısı 120’ye, 1929’da 160’a çıkmış ve Abakıya’dan kız öğrenciler de ders almıştır. Abakıya Mektebinden eğitim alan Kazak kızları (Mülikulı, vd, 2014:45):

Münire Seyitgazikızı, Keriyme Zıyakızı, Lantay Omarkankızı, Raysa Bukatkızı, Zeynelkan Nüsipkankızı, Konırkaz Müşelbaykızı.

1920’lerde Abakıya Mektebinde eğitim alan 99 yaşındaki Bidahmet Mukayulı aksakal ile Abakıya Mektebi hakkında bilgi almak için yaptığım görüşmede, aksakal “Abakıya Mektebinin Marşı” diye bir marş söyledi. Marşı muallim bey Seyitgazi Nurtayev yazmış.

Marş şöyledir:

Bitew İrge cermimiz, Kerey, Abak elimiz, Biz okuvga saylangan, maariftiŋ erimiz. Seyitgazi Nurtayev, Gali janap, ol şerif, Nadandıktan kurtarar, maarifke col aşıp. Kanafiya Beysi agaŋ, ädiletti atangan, Bilim colına bas boldı, casasın ol ali şân. Mugalimder aldırgan, caŋa mektep saldırgan, Urpaktardı kutkarmak, nadandıktıŋ zärinen. Nadandık zor bir avruv, bilim ol bek dävir, Nadandıkpen küresetin, usul-i cedit ulı karuv. Avropalar okıdı, işke bilim tokıdı,

Äserinen solardıŋ, düniye cüzi tolkıdı. Okıŋızdar är pännen, gibrat alıp galımnan,

Nadan kalgan adamga, karaŋgı düniye, bir tuman.

Bidahmet aksakal Abakıya Mektebinde Nureddin bey’in Ahmet Baytursunov’un yeni imlası uygulandığını ve Baytursun İmlasın “Töte Okuv” olarak adlandırıldığını söyledi. Şekil- 33’de ve Şekil-34’te Ahmet Baytursunoğlu imlası ve “Okuv Kuralı” adlı eseri görülmektedir.

Şekil.33 Ahmet Baytursunoğlunun “Okuv Kuralı” kitabı, 1925 (Kazakça Elibbe)

Metinin Latin harflerine aktarması:

Kulak ekev, avuz bir Ol ne üşin bulay? Köp tıŋdap, az söylevge Jaratılgan ol solay Avuz birev, köz ekev Ol ne üşin bulay? Köp körip, az aytuvga Jaratılgan ol solay

Avuz birev, kol ekev Ol ne üşin bulay? Köp jumısşı, az jevşi Boluv üşin ol solay

Aksakal Bidahmet Mukay şöyle anlattı:

“Abakıya Mektebi 6 yıl eğitim veriyordu, bunun 4 yılı ilkokul olarak, kalan 2 yılı Rüştiye sınıfı olarak eğitim verirdi. Ders lisesinde daha çok dünyevi dersler yer alıyordu ve din dersleri ek olarak verilirdi. Okkulda günlük, haftalık ders lisesi vardı. Gündüz ders 4 saat sürürdü ve din dersi 1 saat idi. Ben ilk derse girdiğimde Nureddin Hoca bize Baytursun İmlası ile “a-ta, ata; ta-te, tate; na-n, nan” diye tahtaya özü yazarak ilk dersimizi başlamıştı” dedi.

Bidahmet aksakalın anlattığına göre birinci sınıfa din dersi verilmiyormuş, ders yerine husni-hat dersi veriliyormuş. Ondan sonra birinci sınıf ders lisesi olarak muallim evvel, matematik, husni-hat, resim, şarkı ve spor dersleri mevcutmuş. Muallim Sani dersi üçüncü sınıftan itibaren veriliyormuş ve Rüştiye sınıflarının ders lisesi coğrafya, rum tarihi, matematik, din (sarf, nahve), ana-til (anadil) ve Latin harfi gibi derslermiş. Ödev verilirken 5’lik sistem kullanıyormuş ve en yüksek puan kazanana “Aferin” diye kırmızı kalemle işaret yapıyormuş.

Abakıya Mektebi 1933-1934 yıllarındaki bölgenin siyasi olaylarından dolayı kısa süre kapanmış ve 1934’de tekrar ders vermeye başlamıştır. 1934’te Urumçi’de Kazak-Kırgız Kültür Eğitim Derneği kurulduktan sonra okulu dernek desteğine almış ve Abakıya ismini “Ülgi Mektebi” olarak değiştirmiştir.