• Sonuç bulunamadı

Üçüncü Bölüm

3.4. GRUPLAR ARASI KARŞILAŞTIRMALAR

Betimleyici istatistiklerin yapılmasının ardından araştırma soruları doğrultusunda öncelikle ilk anı yaşının ve fenomenolojik özelliklerinin cinsiyete ve göçe bağlı olarak farklılığını belirlemek için Bağımsız İki Örnek T Testi yapılmıştır.

3.4.1. Göçmen ve Yerli Grupların İlk Otobiyografik Anı Yaşı Açısından Karşılaştırılması

Göçmen ve yerli katılımcıların ilk otobiyografik anı yaşı karşılaştırıldığında, göçmenlerin ilk otobiyografik anı yaşının (ort.= 46.52, s.s.= 17.18) yerlilerin ilk otobiyografik anı yaşından (ort.= 54.77, s.s.= 23.00) daha küçük olduğu görülmektedir.

Göçmen ve yerli grupları ilk otobiyografik anı yaşı kullanılarak Bağımsız Örneklem T testi ile karşılaştırdığında da, bu farkın istatistiksel olarak anlamlı olduğu saptanmıştır (t104,524 = -2.421. p < .05). İlk anı yaşı göçmen katılımcılarda yerli katılımcılara oranla 8 ay kadar daha erken hatırlanmaktadır. Kültürlerarası çalışmalarda bireyci kültürlerde yetişen bireylerin ilk anı yaşının toplulukçu kültür üyelerine oranla 6 ay kadar önce olduğu bulunmuştur (Jac , & Hayne, 2007; MacDonald, Uesiliana, & Hayne 2000; Multhaup ve ark., 2005; Mullen, 1994: 55; Wang, 2001).

78 Tablo 13'te katılımcıların göçmen ve yerli gruplarına göre ilk anı yaşı ortalama ve standart sapmaları sunulmaktadır.

Tablo 13 Göçmen ve Yerli Gruplara Göre İlk Otobiyografik Anı Yaşı

İlk Anı Yaşı (Ay) Ortalama Standart Sapma Sayı Aralık

Tüm Örneklem 49.78 20.02 157 5-127

Yerli Grup 54.77 23.00 62 5-127

Göçmen Grup 46.52 17.18 95 5-97

3.4.2. Göçmen ve Yerli Grupların İlk Otobiyografik Anının Fenomenolojik Özellikleri Açısından Karşılaştırılması

İlk otobiyografik anının fenomenolojik özelliklerine ilişkin hatıra, önem, inanç, paylaşma ve duygulanım alt boyutlarının göçmen ve yerli gruplar arasında farklılık gösterip göstermediklerini belirlemek amacıyla Bağımsız Örneklem T testi yapılmıştır.

Göçmen ve yerli grupları ilk otobiyografik anı özellikleri açısından Bağımsız Örneklem T testi ile karşılaştırdığında da farkların istatistiksel olarak anlamlı olmadığı saptanmıştır

Tablo 14'te katılımcıların göçmen ve yerli grupları için ilk anının fenomenolojik özelliklerine ait ortalama ve standart sapma değerleri sunulmaktadır.

Tablo 14 Doğum Yerine Bağlı Olarak Bağımsız Örneklem T Testi Sonuçları

İlk Anı ile İlgili

3.4.3. Göçmen ve Yerli Grupların Araştırma Kapsamında Kullanılan Bağımsız Değişkenler (Benlik, Kültürleşme, Kimlik, Bastırma) Açısından Karşılaştırılması

Araştırma kapsamında kullanılan bağımsız değişkenlerin alt boyutları arasında göçmen ve yerli gruplar arasında farklılık olup olmadığını belirlemek amacıyla Bağımsız Örneklem T testi yapılmıştır. Yapılan gruplar arası karşılaştırmalar sonucunda kültürleşme tutumları açısından ayrılma tutumunun göçmen katılımcılarda (ort.=28.14, s.s.=6.44) yerli katılımcılara (ort.=25.46, s.s.=7.38) oranla daha yüksek olduğu görülmüştür. Bu farkın istatistiksel olarak anlamlı olduğu saptanmıştır (t155 = 2.404, p < .05).

79 Tablo 15'te katılımcıların göçmen ve yerli grupları için ilk anının fenomenolojik özelliklerine ait ortalama ve standart sapma değerleri sunulmaktadır.

Tablo 15 Doğum Yerine bağlı olarak Araştırmada Kullanılan Değişkenlere ait Bağımsız Örneklem T Testi Sonuçları

3.4.4. Cinsiyet ve İlk Otobiyografik Anı Yaşı

Cinsiyet grupları arasında ilk anı yaşı değerlendirildiğinde, kadınların ilk otobiyografik anı yaşı (ort.= 49.74, s.s.= 19.58) ile erkeklerin ilk otobiyografik anı yaşı (ort.= 49.81, s.s.= 20.52) arasında farklılık olmadığı görülmektedir. Cinsiyet grupları ilk otobiyografik anı yaşı kullanılarak Bağımsız Örneklem T testi ile karşılaştırdığında da, bu farkın istatistiksel olarak anlamlı olmadığı saptanmıştır (t155 = -.022, p = .983).

Tablo 16’da katılımcıların cinsiyet gruplarına göre ilk anı yaşı ortalama ve standart sapmaları sunulmaktadır.

Tablo 16 Cinsiyet Gruplarına Göre İlk Otobiyografik Anı Yaşı

İlk Anı Yaşı (Ay) Ortalama Standart Sapma Sayı Aralık

Tüm Örneklem 49.78 20.02 157 5-127

Kadın 49.74 19.58 73 5-100

Erkek 49.81 20.52 84 5-127

80 Yapılan araştırmalarda kadınların ilk otobiyografik anı yaşı erkeklere oranla daha küçük olduğu görülmektedir (Davis, 1999: 498; Dudycha & Dudycha, 1941: 668;

MacDonald ve ark. 2000: 365, Mullen, 1994: 55; Waldfogel, 1948; Wang, 2001: 220).

Araştırma bulguları konu ile ilgili literatür ile tutarlı değildir.

3.4.5. Cinsiyet ve İlk Otobiyografik Anı Fenomenolojik Özellikleri

İlk otobiyografik anının fenomenolojik özelliklerine ilişkin hatıra, önem, inanç, paylaşma ve duygulanım alt boyutlarının cinsiyete göre farklılık gösterip göstermediklerini belirlemek amacıyla Bağımsız Örneklem T testi yapılmıştır. Yapılan t testi sonucunda kadınların (ort.= 14.94, s.s.= 3.43) erkeklere (ort.= 13.46, s.s.= 4.00) oranla ilk otobiyografik anıya verdikleri önem derecesi istatistiksel olarak anlamlı biçimde daha fazladır (t154 = 2.457, p < .05).

Kadın ve erkek katılımcıların ilk otobiyografik anı fenomenolojik özellikleri için ortalama ve standart sapma değerleri Tablo 17'de sunulmaktadır.

Tablo 17 Cinsiyete Bağlı Olarak Bağımsız Örneklem T Testi Sonuçları

Değişkenler

3.4.6. Cinsiyet Gruplarının Araştırma Kapsamında Kullanılan Bağımsız Değişkenler (Benlik, Kültürleşme, Kimlik, Bastırma) Açısından Karşılaştırılması

Benlik, kimlik, kültürleşme ve bastırma bağımsız değişkenlerinin cinsiyete göre farklılık gösterip göstermediklerini belirlemek amacıyla Bağımsız Örneklem T testi yapılmıştır. Yapılan t testi sonucunda benlik kurgularının özerk benlik alt boyutunda kadınlar (ort.= 26.63, s.s.= 5.02) ile erkekler (ort.= 28.44, s.s.= 4.80) arasında fark olduğu bulunmuştur (t155 = -2.304, p <.05). Erkekler kadınlara oranla daha özerk benlik yapısına sahiptir. Aksi şekilde benlik kurgularının ilişkisel benlik alt boyutunda kadınların (ort.=

33.97, s.s.= 4.50) erkeklere (ort.= 31.17, s.s.= 4.90) oranla daha yüksek puanlara sahip olduğu ve bu farkın istatistiksel olarak anlamlı olduğu görülmüştür (t155 = 3.697, p <.001).

81 Bastırma söz konusu olduğunda yapılan t testi sonucunda Weinberger Uyum Envanterinin alt boyutlarında cinsiyet açısından anlamlı bir farka rastlanmazken, ölçeğin genelinde kadınların (ort.= 118,27, s.s.= 11,60) erkeklere (ort.= 114,42, s.s.= 11,66) oranla daha yüksek puanlara sahip olduğu ve bu farkın istatistiksel olarak anlamlı olduğu görülmüştür (t155 = 2,065, p <.05).

Kültürleşme tutumları ile ilgili alt boyutlarda ise yapılan t testi sonucunda kadınların (ort.= 37.53, s.s.= 6.71) erkeklere (ort.= 33.67, s.s.= 6.61) oranla Türk kültürüne daha faza entegre oldukları görülmüştür (t155 = 3.617, p <.001). Ayrılma tutumunun ise erkeklerde (ort.= 28.70, s.s.= 7.08) kadınlara (ort.= 25.23, s.s.= 6.29) oranla daha yüksek olduğu görülmüştür (t155 = -3.220, p <.01).

Kadın ve erkek katılımcıların bağımsız değişkenlerde ortalama ve standart sapma değerleri Tablo 18'de sunulmaktadır.

Tablo 18 Cinsiyete Bağlı Olarak Bağımsız Örneklem T Testi Sonuçları

Değişkenler

Bu bölümde, araştırmanın değişkenleri arasındaki ilişkileri belirlemek amacıyla yapılan Pearson Korelasyon analizi sonuçlarına yer verilmiştir. Araştırmada yer alan benlik kurguları, kültürleşme, sosyal kimlik, bastırma ve ilk anının fenomenolojik özelliklere ilişkin değişkenler arasındaki ilişkileri incelemek amacıyla Pearson Korelasyon Analizi