• Sonuç bulunamadı

1. GİRİŞ VE AMAÇ

2.2. GİNKO BİLOBA

2.2.1. Ginkgo Biloba Yaprak Ekstresi'nde Bulunan Bileşikler

Şekil 2.3. Ginkgo biloba bitkisinin bir görünümü (60).

2.2.1.Ginkgo Biloba Yaprak Ekstresi'nde Bulunan Bileşikler

Ginkgo biloba yaprakları (Şekil 2.1, Şekil 2.2, Şekil 2.3.) tıbbi özellikleri nedeniyle binlerce yıldır işlenmekte ve Ginkgo biloba yaprak ekstresi içeriğindeki aktif bileşenlerden dolayı tedavi amaçlı kullanılmaktadır (56,59-61). Ginkgo biloba yaprak ekstresi'nin etkisi içeriğindeki bir çok maddenin kombine etkilerine bağlı olarak ortaya çıkmaktadır. İçerdiği en önemli maddeler ise flavonoidler ve terpenoidlerdir (62).

Ginkgolidler Ginkgo biloba yaprak ekstresinin karakteristlik bileşikleridir. Ginkgolidler ilk defa 1932 yılında izole edilmiştir (56).

Gingko biloba yapraklarında bulunan maddeler ve yaprak ekstresinin içeriği Tablo 2.1. , 2.2. ve 2.3. 'te görülmektedir.

Tablo 2.1. Ginkgo biloba yapraklarında saptanan ana bileşikler (7).

Tablo 2.2. Ginkgo biloba yaprak ekstresi içeriğindeki maddeler ve oranları (63-67).

Etken madde grubu Bileşikler ve oranları

Flavonoidler % 22 -27 İsoramnetin, Kemferol,

Mirisetin

[Proantosiyanidinler, organik asitler (hidroksikinurenik asit, kinurenik asit,

protokateşik asit ve vanilik asit), ozlar, polisakkaritler, ginkgolik asit =anakardik asit.

% 70 Diğer bileşenler

Terpenler

% 2.8–3.4 A, B, ve C Ginkgolidler ve % 2.6–3.2 Bilobalid

Tablo 2.3. Standardize edilen Ginkgo biloba yaprak ekstresi olan EGb 761'in içeriği.

Bileşikler Oranları

Ginkgo flavon glikozitleri % 24 Terpenler; Ginkgolid A, B, C, J ve

Bilobalid Ginkgolid A, B, C % 3.1

Ginkgolid J % 0,5 Bilobalid % 2,9 Organik asitler ve polifenolik bileşikler % 5-10

Tabloda görüldüğü üzere Ginkgolid A ve C nin miktarı Ginkgolid B ye göre daha yüksektir. Ginkgolid J miktarı en düşük olanıdır. Gikgolid M ise bitkinin kökünde bulunur (52, 53,62, 68, 69, 70).

9

2.2.1.1. Ginkgo Biloba Yaprak Ekstresi'nde Bulunan Ginkgolidler ve Bilobalid Ginkgolidlerin ve bilobalidin yapıları 1967 yılında aydınlatılmıştır. Bu güne kadar Ginkgolid olarak bilinen 5 madde izole edilmiştir (A, B, C, J ve M). (Şekil 2.4.) (56).

Bilobalid ise ginkgolid’lerin degredasyonu sonucu oluşan bir üründür ( 52,62,68,69,71).

Şekil 2.4. Ginkgo biloba yaprak ekstresinde bulunan ginkgolidler ve bilobalidin kimyasal yapıları (56).

2.2.1.2. Ginkgo Biloba Yaprak Ekstresi'nde Bulunan Flavonoidler

Ginkgo biloba yaprak ekstresinde flavonol, flavonol monoglikozit, flavonol diglikozit, flavonol triglikozit, biflavonoid ve kumarik ester flavonol glikoziti ve benzerleri olmak üzere toplam 39 adet flavonoid izole edilmiştir. Ginkgo biloba yaprak ekstresi içinde en çok bulunan bileşikler kersetin, kemferol, isoramnetin, mirisetin ve epigenindir (52, 62, 69, 72).

Şekil 2.5. Ginkgo biloba yaprak ekstresi içerisinde en çok bulunan beş flavonoid ve bu flavonoidlerin kimyasal yapıları (72).

2.2.1.3. Ginkgo Biloba Yaprak Ekstresi'nde Bulunan Ginkgolik Asitleri

Ginkgolik asitleri 6- alkilsalisilik asit türevleridir (Şekil 2.6). Ginkgolik asitleri Ginkgo biloba meyvelerinin özellikle tohumunun ana bileşikleridir. Daha çok meyve ve tohumlarda bulunan bu maddelere yaprakta da rastlanmıştır (7).

2.2.1.4. Ginkgo Biloba Yaprak Ekstresi'nde Bulunan Diğer Maddeler

Kardanol = Ginkgol 3 alkil fenol türevleri, Kardol = bilobol, hidrobilobol (Şekil 2.6) 'de Gingo biloba yaprak ekstresinde bulunan maddelerdir (52).

Şekil 2.6. Ginkgolik asit, Kardanol ve Kardollerin yapısı (7).

2.2.2. Ginkgo Biloba Yaprak Ekstresi'nin Etkileri

Yapılan çalışmalarda EGb761'in, antioksidan, antimikrobiyal, antienflamatuar, damar genişletici ve kalbi koruyucu etkiye sahip olduğu; astım, bronşit, depresyon, diyabetik nöropati gibi hastalıkların ve baş dönmesi, kısa dönem hafıza kaybı, duyma bozukluğu, kulak çınlaması, damar tıkanıklığı, dikkat eksikliği ve yaşlılıkta gözlenen serebral fonksiyon bozuklukları ile ilişkili şikayetlerin tedavisinde kullanıldığı, biyomembranları oksidatif strese karşı koruduğu, trombosit aktive edici faktör (PAF) inhibisyonu sayesinde arterler, kapillerler ve venlerde vazoregülator etki yapıp kan akımını artırdığı, nötrofil filtrasyonunu engellediği, kan viskozitesini azaltığı, serebral kan akımını artırdığı, Alzheimer ve Parkinson hastalarında hasar gören önemli bölgeler olan striatum, substantia nigra ve hipokampüste lipit peroksidasyonunu, hidrojen peroksit (H2O2) oluşumunu azalttığı ve süperoksit dismutaz (SOD), katalaz aktivitesinde artış sağladığı beyin monoamin oksidazlarının güçlü bir inhibitörü olduğu belirtilmektedir

11

(52,64,66,73-76). Bu etkilerine bağlı olarakta EGb761'nin ürogenital sistem, dolaşım sistemi, akciğer ve beyin hastalıklarında oksitatif hasara karşı koruyucu olabileceği gösterilmiştir (52,77). Birçok etkisinde, hücresel hipoksiyi önleyip iskemik bölgedeki ödemi azaltmasına bağlı olarak kapiller ve post kapiller seviyedeki vazomotor tonusu düzenlemesi önemli rol oynar (67,68,71,78-81). Bu nedenle EGb761'in davranış, öğrenme ve hafıza üzerindeki olumlu etkilerini özellikle kalp ve beyin gibi organların dokularındaki kan akımını arttırıp, santral sinir sistemindeki iskemiyi düzelterek gerçekleştirdiği bildirilmektedir (67,73).

Ginkgo biloba ekstresinin reçeteli ve reçetesiz ürünler şeklinde sunulan katı ve sıvı dozaj formları dolaşım sistemi üzerindeki yararlı etkilerinden dolayı güvenilir ve etkili bir drog olarak kullanılır. Ginkgo biloba kuru ekstresinin önerilen kullanım dozu (katı ve sıvı formlarda) 120-240 mg/gün Ginkgo biloba ekstresi’dir. Tedavi süresi belirtilerin şiddetine bağlıdır ve kronik hastalıklarda en az 6-8 hafta kullanılmaktadır (79, 82, 83) Ayrıca uzun süreli toksisite çalışmalarında sıçanlarda 500 mg /kg (27 hafta) ve köpeklerde 400 mg/kg dozda oral olarak uygulanmış (26 hafta) ve herhangi bir toksik veya teratojenik etki gözlenmemiştir (7).

2.2.2.1. Ginkgo Biloba Yaprak Ekstresi’nin Öğrenmeye Etkisi

Ginkgo biloba ekstresi’nin hafızayı güçlendirici ve öğrenme performansını artırıcı etkisi; antioksidan etkisi aracılığı ile vazomotor tonusu düzenleyip beyin kan akımını artırmasına ve beynin ilgili bölgelerinde öğrenmede rol alan monoaminlerin metabolizmasını düzenlemesine bağlı olarak gelişir. Ayrıca EGb761 ve onun ana bileşenlerinden flavanollerin, ginkgolidlerin ve bilobalidin beyindeki prefrontal korteks ve striatum bölgelerinde öğrenmede rol alan; dopamin, 5-HT, glutamat, glisin gibi monoamin türevi nörotransmitlerin seviyelerini düzenlediği rapor edimiştir (52,57,80,82-85).

Yapılan çalışmalarda Alzheimer hastalarında serotonerjik nöronlarda dejenerasyona bağlı kayıp olduğu tesbit edilmiştir. Bu bilgiden yola çıkarak yapılan çalışmalarda ise sıçanlarda EGb761 tedavisinden sonra beyindeki katekolamin ve serotonin seviyelerinde değişme ve serotonerjik iletide uyarılma ile birlikte uzamsal öğrenme ve hafıza performansında artış gözlendiği belirtilmiştir (82,86). Bunun yanında EGb761’in striatum ve hipokampüste nörotansmitter olarak görev alan ve öğrenmenin kavramsal sıralamasında rol oynadığı gösterilen dopaminin serbestleşmesinde önemli bir artış sağladığı da belirtilmektedir (79,83,87,88).

Ayrıca bir çok çalışmada EGb761’in, hippokampüste asetilkolin serbest bırakılmasını ve muskarinik reseptör yoğunluğunu artırdığı ve asetilkolinin reseptöre bağlanma aktivitesini uyardığı da belirtilmiştir (87,89-91).

2.3. ÖĞRENME VE BELLEK

Benzer Belgeler