• Sonuç bulunamadı

GEUşlMlN INCELENMFSI 35 Büyüme dönemlerinde şu ortak özellikler görülür:

Uyum Zorlukları: Hızlı büyüme dönemlerinin sürekli değişken­

liğine uyum sağlayabilmek, duygusal yönden rahatsız edici­

dir. Yavaş büyüme dönemlerindeyse, uyum sağlamak çok da­

ha kolaydır.

Enerji Düzeyi: Hızlı büyüme, enerji tüketici olduğundan, bu dönemlerde çocuklar çabuk yorulurlar. Bu da onları huysuz ve tedirgin yapabilir. Yavaş büyüme dönemlerindeyse, çocuğa oyun ve diğer faaliyetler için daha çok enerji kalır ve çocuk daha neşeli, birlikte yaşanması daha kolay bir davranış içine girer.

Beslenme Gereksinmeleri: Yaşamın ilk iki ya da üç ayında ve er­

genlik döneminde hızlı büyüme nedeniyle beslenme gereksi­

nimleri en üst düzeye ulaşır. Büyüme gereksinimlerine göre yeterli miktarda ve gerekli türde gıdalarla beslenemeyen ço­

cuklar, yorgun ve huysuz olurlar. Oyuna ve okul ödevlerine

az ilgi duyan bu çocukların sosyal uyumları da genellikle bo­

zuktur.

Isı Dengesinin Sürdürülmesi: Yavaş büyüme dönemlerinde be­

den genellikle ısı dengesini korur. Hızlı büyüme dönemle­

rindeyse bu denge bozulduğundan, çocuk iştahsızlık, genel olarak bitkinlik, huysuzluk ve anti-sosyal davranış gösterebi­

lir.

Beceriksizlik: Hızlı büyüme dönemlerinde çocuk beceriksizce davranır. Daha önce hareketleri düzgün ve iyi olan çocuk, bu dönemde hantallaşabilir ve sık sık tökezler. Büyüme yavaşla­

dığındaysa, bu beceriksizlik iyi bir motor davranışla yer değiş­

tirir<8>.

Bedensel Gelişimi Etkileyen Temel Faktörler

Bedensel gelişim için yeterli beslenmeye, ısı ve nem ortamına ge:-

}

reksinim vardır. Ancak, bu koşullarda genetik elemanlar ve ho

nal büyüme uyarılır ve gelişme sağlanır.

J. M. Tanner, bedensel gelişimin türü ve hızında, kalıhm ve çevre

fa�-��emine değin

��

ğÖ

re, bedensel gelişimi etkileyen temel faktörler şu başlıklarda topla­

nabilir:

36 ÇOCUK PSiKOLOJiSi

Kalıtım: Bu etkenin büyüme üzerindeki önemi çok büyüktür.

Genetik büyüme planı, bir bakıma tüm büyüme olgusunun içerdiği fonksiyon ve kavramlar biçiminde formüle edilebilir.

Irk: Doğumla birlikte siyahların beyazlara oranla iskelet gelişi­

mi açısından daha üstün olduklan görülür. Bu farklılık, zenci çocuklardaki diş gelişiminin daha önce başlamasıyla ortaya çı­

kar. Beslenme ve diğer çevresel koşullann yeterli olması halin­

de, zenci çocukların iskelet gelişimindeki üstünlükleri 2-3 yıl sürer.

Beslenme: Yetersiz beslenme, büyümeyi geciktirir. Yetersiz bes­

lenmenin sürekliliği, bedensel ve zihinsel gelişimi olumsuz yönde etkiler. Biri 1911-1953 yıllannda, diğeri 1920-1940 yılla­

nnda gerçekleştirilen iki araşbrmada, savaş sonrası yıllarda besinin azalmasına koşut olarak boy gelişmesinde belirgin bir düşme saptanmışbr.

Hastalık: Kısa süreli hastalıklar büyümede kalıcı bir gerileme­

ye neden olmamakla birlikte, hastalıkta izlenmesi gereken bes­

lenme rejiminin (diyet) uzun süre aksaması ya da yetersiz ola­

rak devam etmesi, çocukta birtakım gelişim bozukluklanna yol açabilir. Geçirilen büyük bir hastalık, çoğu kez büyümenin yavaşlamasına neden olur. Böyle durumlarda çocuğun sağlığı­

na kavuşmasıyla birlikte akranlarına yetiştiği görülür.

Psikolojik Bozukluklar: Ruhsal zorlanma (stress), yavaş gelişme­

ye, ender olarak da bedensel gelişmede gerilemeye neden olabi­

lir.

Sosyo-Ekonomik Statü: Farklı toplumsal katmanlardan gelen ço­

cuklar, her yaş grubunda farklı beden ölçüsüne sahiptirler.

Yapılan araştırmalar, ekonomik açıdan üstün ve sağlıklı koşul­

larda büyüyen çocuklann, ekonomik açıdan düşük düzeydeki çocuklara oranla daha gelişmiş olduklanru göstermiştir. Bu farklılığın oluşumunda beslenme, uyku, egzersiz ve boş za­

manlann değerlendirilmesi etkenlerinin rol oynadığı saptan­

mıştır.

tık Beş Yılda Gelişim Modeli ve Kritik Yaşlar

Knobloch ve Pasamanick'in, 1974'te gerçekleştirdikleri, yaşamın ilk beş yılını içeren model, gelişim konusuna ilginç bir yorum

getir-GELlŞIMIN INCELENMF.Sl 37

mektedir. Knobloch ve Pasamanick'e göre, sağlıklı bir gelişimin ola­

bilmesi

beş

davranış türünün bütünleşmesine bağlıdır.

Bunlar:

1. Algı, duygu, hareket tepkileri ve göz-el koordinasyonunu (eş­

güdümünü) içeren uyum,

2. Başın dengesi, oturma, ayakta durma, emekleme ve yürümeyi içeren tüm motor (hareki, devinimsel) dauranışlar,

3.

Objeleri el ve parmaklan kullanarak yakalama ve kavramayı içeren gelişmiş motor dauranış,

4. Cümleler, yüz ifadeleri, mimik ve sözcüklerle kavrayışı içeren dil faaliyeti,

5. Beslenme becerisi, tuvalet eğitimi, bağımsızlık ve işbirliğini içe­

ren kişisel-sosyal davranış'br.

Knobloch ve Pasamanick, Amold Gesell'in çalışma ve ölçümleri­

ni geliştirerek, gelişimin ilk

beş

yılında bazı kritik ay ve yaşların var­

lığını savunmuşlardır. Bu kritik ay ve yaşlar şöyle özetlenebilir:

Birinci yılın ilk üç ayında, bebekler göz kürelerinin hareketini sağlayan "oculomotor" kasların kontrolünü kazanırlar. Dört haftalık yenidoğan, başının üstünde asılı duran bir objeyi he­

men fark etmez, ama obje, çocuğun görme çizgisinin üzerinde hareket ettirilirse, çocuk onu sınırlı bir alan içinde baş ve göz hareketleriyle izler.

tık yılın ikinci çeyreğini oluşturan 16. ve 28. haftalarda, başı ve bedenin üst kısmını destekleyen kaslarla, el ve kolların hare­

ketini sağlayan kaslann kontrolü kazanılır. Bebek, yashklarla desteklenmiş olarak oturmaktan hoşlanır ve başını destek ol­

madan dik tutabilir, bazen bir kolunu bir objeye uzatabilir.

tık yılın üçüncü çeyreği olan 28. ve 40. haftalar arasında, gövde ve parmaklardaki kontrolün geliştiği görülür. Çocuğun bu evre­

de başparmağını kullanabilmesi, yakalama becerisini geliştirir.

40. ve 52. haftalar arasında, çocukların bacaklarıyla ayaklannı kontrol edebildikleri ve bu evrede destekle ayakta durup yü­

rüyebildikleri görülür. Bacaklar gövdeyi taşıyacak kadar kuv­

vetlidir, ama vücuttaki denge zayıfhr. Çocuk rahatça oturabi­

lir, vücudunu döndürebilir ve düşmeden bir yana eğilebilir.

Yüzükoyun yatarken dönüp oturabilir, yerde sürünerek ilerle­

yebilir ya da emekleyebilir.

38

ÇOCUK PSiKOLOJiSi

İkinci yılda yürüme ve koşma gelişir, çocuklar küçük ve bü­

yük tuvaletlerini kontrol etmeyi başarırlar. Konuşmaya başlar­

lar ve kişisel kimliğe sahip olmak isterler.

İki ve üç yaşlarında çocuklar, dili bir düşünce aracı olarak kul­

lanabilirler.

Dördüncü yılda çocuklar gerek kişisel yaşamlarında, gerekse ev ortamlarında daha bağımsız olmaya başlarlar. Dört yaş ço­

cuğunun motor davranışı daha mükemmelleşmiş ve çocuk her hareketi tek başına yapabilir hale gelmiştir.

Beşinci yılda motor kontrol olgunlaşmış, dil oldukça yeterli bir biçimde ifade edilebilir hale gelmiş ve sosyal uyum görül­

meye başlamışhr. Çocuğun hareketleri gelişmiş, dengesi ku­

sursuz hale gelmiştir<">.

Bedensel Gelişimin Yönü

Bedensel gelişimi gösteren diyagramlar incelendiğinde, gelişim olgusunun düzenli bir biçimde gerçekleştiği dikkati çeker. Bebeklik ve ergenlik dönemindeki iki hızlı büyüme evresi dışında, uygun ko­

şullar içindeki kız ve erkek çocukların gelişimleri önceden tahmin edilebilecek bir düzen içinde olmaktadır. Ağırlık ve boy gelişiminin yanı sıra, gerek kas, gerekse iskelete ve iç organlara ilişkin gelişimde de benzeri düzenli ölçümler birbirini izler. Büyük ölçüde ergenliğe bağlı olan hormona} değişiklikler davranışı etkilediği gibi, daha fötal dönemde hızlı bir biçimde gelişmiş olan beynin faaliyeti de, çocuğun öğrenme kapasitesini artırır, çevreyi taklit etmesini ve uyumunu sağ­

lar.

Hem doğum öncesi (prenatal), hem de doğum sonrası (postnatal) dönemlerdeki gelişimde, iki temel ilkenin varlığı kabul edilmektedir.

Bu ilkelere göre, bedensel gelişimde şu iki yön izlenmektedir:

Gelişimin "cephalocaudal" Yönde Gerçekleşmesi ilkesi: Büyüme baştan ayağa doğru olur. Başka bir deyişle, yapısal ve işlevsel gelişim, öncelikle başa yakın bölgede gerçekleşir.

Gelişimin "proximodistal" Yönde Gerçekleşmesi ilkesi: Bedensel gelişim, bedenin iç kısımlarından dışa doğru, merkezi

bölge-(") Travers, John F., The Growing Child, Boston College, Scott, Foresman and Co., Clenview Illinois, 1982.

GEUŞlMIN lNCELENMESt

39