• Sonuç bulunamadı

5.

Erinlik ve Ergenlik Dönemi

81

Bu dönemde kimliğini arayış çabası içindeki ergen için dış görü­

nüm ve beğenilme arzusu büyük önem kazanır. Kimlik krizinin ba­

şarılı bir şekilde çözümlenmesi, psikolojik ve sosyal faktörlere büyük ölçüde bağlıdır. Bu konudaki başarısızlık ise genci "kimlik karmaşa­

sına", bunalımlara, hatta intihar girişimlerine yöneltebilir.

6.

Genç Yetişkinlik Dönemi

Kimlik sorununu başarılı bir şekilde çözümlemiş olan genç yetiş­

kin, kendi kimliğini yitirmekten korkmadan insanlarla yakın ilişkile­

re girebilir. Buna karşılık, rol kargaşası yaşayan kişi, yakın dostluk­

lardan ürker.

7.

Yetişkinlik Dönemi

Yaşamın orta yıllarına rastlayan bu evrede üretkenlik ve durgun­

luk dikkati çeker.

8.

Olgunluk Dönemi

Olgunluk dönemine ulaşhğında, tüm yaşamını gözden geçiren bi­

rey, kendince doyumlu bir yaşam sürdüğünü düşünürse ego bütünlü­

ğünü elde eder. Bunun tersi olan, yıllarını anlamsız geçirmiş olduğu­

nu düşünmenin mutsuzluğu, bireyi umutsuzluğa sürükleyecektir.

SOSYAL GELiŞiM

Sosyalleşme, bebeğin 3 ay dolaylarında insanla objeler arasındaki farkı görerek, değişik tepkiler göstermesiyle başlar. Göz kasları insan ve objeleri izleyecek kadar, işitme ise sesleri ayırt edebilecek kadar gelişmiş durumdadır. Bu gelişimin sonucu çocuklar, toplumsallaş­

mayı öğrenmeye hazırdırlar.

Bebekler üçüncü ayda, insan sesi duyduklarında başlarını o yöne doğru çevirirler, gülümsemeye gülümsemeyle yanıt verirler. Çevre­

lerindekilerin varlığından duydukları zevki gülümseme, tekmeleme ya da el hareketleriyle belirtirler.

Bebeğin insanlara tepki olarak gösterdiği sosyal gülümseme,

çe-82

ÇOCUK PSiKOLOJiSi

nesine veya dudaklarına dokunulduğu zaman gösterdiği refleks gü­

lümsemeden farklıdır. Bu ikinci gülümseme, sosyal gelişimin başlan­

gıo olarak kabul edilebilir.

Üçüncü ayın başından itibaren sosyal davranış egemen olur. Be­

bek, arhk başkalarıyla birlikteyken mutlu, yalnız başına kaldığı za­

man mutsuz ve huzursuz olmaya başlar.

Diğer bebekleri fark etıne, onlara gülme ve ağladıklarında onlara ilgi gösterme, 4-5 aylıkken başlar. Bu aylarda bebekler gülümseme ve azarlamalara değişik tepkiler gösterirler, farklı uyanmlan kolayca ayırt edebilirler.

Bakma ve dokunma şeklinde başlayan arkadaşlık ilişkileri, altıncı aydan itibaren giderek daha saldırgan bir biçim almaya başlar (saç çekme, burun veya gözlük tutma, bu tür davranışların en sık rastla­

nan türleridir).

9. ve 13. aylar arasındaki sosyal davranış belirtileri içinde, diğerle­

rinin ses ve davranışlarını taklit etme ve oyuncaklarla birlikte oynama sayılabilir. Oyuncağının başkası tarafından alınması halinde sinirlen­

me, kavga ve ağlama gibi davranışlar tipik sosyal tepkiler arasındadır.

Bebek, S-9 aylık olduğunda, başkalarından duyduğu sesleri, basit davranışları ve jestleri taklit etmeye çabalar. 10 ve 12. aylar arasında, aynadaki kendi görüntüsüyle oynar ve görüntüsünü sanki başka bir insanmış gibi öper.

1 yaşına kadar diğer insanlara, özellikle annesine bağımlıdır. 1 yaşına geldiğinde, çevresini yalnız başına keşfedebildiği halde, bu dönemde "güven" temeline dayalı anne desteğine gereksinim duyar.

Bu evrede, çocuk için büyük önem taşıyan duygusal besini veren annenin yapısında da bazı değişmeler söz konusudur.

Annelik döneminin özel bir duygusallığı vardır. Bu duygusallığın arkasındaki psişik yönelticiye, annelik görevlerini bulduran, yaptı­

ran ve sevdiren içgüdüye, "annelik içgüdüsü" demek yerinde olur.

İşte, psişik düzeyde ya da bilinçalhnda yer alan annelik içgüdüsü­

nün bedene yansıması, fizyolojik işlevlere çevrilmesi olayında "pro­

laktin hormonu"nun rolü büyüktür. Kısacası, sadece süt bezlerinin süt salgılaması değil, annenin çocuğunu araması, özlemesi, onu sev­

mesi de bu hormonun etkisi altındadır.

Çocuklarına süt verirken bu görevi sevgi ve sevecenlik ortamı içinde gerçekleştiren annelerle çocukları arasında duygusal etkileşim

BEBEI<LD< DÖNEMİNDEKİ GELlŞlM

83 doğumla birlikte başlar. Karşılaşhrmalı araşhrmalar, süt verme sıra­

sında sert ve haşin davranan, sevgi göstermeyen annelerin çocuklan­

nın nörotik, saldırgan ve uyumsuz olduğunu kanıtlamışhr.

Yaşamın ikinci yılındaki hızlı gelişim, çocuğu birçok açıdan ba­

ğımsız hale getirir. Motor yeteneklerle, dil becerisinin kazanılması­

nın, çocuğun bu bağımsızlığında etkisi büyüktür. Bu evrede çocuk, her gün biraz daha bağımsız bir birey olduğundan haberdar olmaya başlar. Heyecanlarını göstermeye, kendisini özerk (otonom) bir var­

lık olarak tanımaya, başka bir deyişle, kendisini kanıtlamaya çalışır.

Özellikle ikinci yılın son yansından itibaren nesneler, sosyal iliş­

kinin bir aracı olarak görülür. Bütün bu ilişkiler sonucunda birtakım sosyal tepkiler gelişmeye başlar; taklit, utanma, fiziksel ve sosyal ba­

ğımlılık, otoritenin kabulü, rekabet, ilgi çekme arzusu, sosyal işbirli­

ği, karşı koyma vb. gibi.

2 yaş çocuğu, yetişkinlerle birlikte basit faaliyetlerde bulunabilir.

Böylece edilgen bir eleman olmaktan kurtulup, aile faaliyetlerine ka­

tılan ve sosyal ilişki kurabilen etkin bir üyeye dönüşür.

KAYNAKLAR

(1) Keklik, Nihat, lbn Sina'ya Annagan, Türk Tarih Kurumu, Ankara, 1984.

(2) Keklik, Nihat, a.g.e.

(3) Bilgel, Nazan, Ana-Çocuk Saglıgı, Güneş & Nobel, Hünkar Ofset Matbaa­

cılık, İstanbul, 1997

(4) Beard, Ruth M., An Outline of Pigaet's Developmental Psychology, Routled­

ge and Kegan Paul, London, 1974.

(5) Mussen, P. H. and Conger, J. J. and Kagan, J., Child Development and Per­

sonality, Harper and Row Pub., New York, 1979 (Sth ed.).

(6) Kazancı, Osman, Egitim Psikolojisi, Kazancı Matbaacılık A.Ş., İstanbul, 1989.

(7) Apak, Selçuk, Gelişim Nörolojisi, İstanbul Üniversitesi Çocuk Sağlığı Ens­

titüsü, Sanal Matbaacılık, İstanbul, 1984.

(8) Travers, John F., The Growing Child, Boston College, Scott, Foresman and Co., Clenview Illinois, 1982.

(9) Biehler, R. F., Child Development (An Introduction), Houghton Mifflin Co., Boston, 1981 (2nd ed.).

84 ÇOCUK PSlKOLOJISl

(10) Biehler, R. F., a.g.e.

(11) Gençtan, E., ç.agdaş insanda Normaldışı Davranışlar, Ankara Üniversitesi Eğitim Fakültesi Yayınlan, Ankara, 1978.

(12) Sprinthall, R. C. and Sprinthall, N. A., Educationııl Psychology (A Derıelop­

mental Apprtıch), Addison-Wesley Pub. Co., Antario, 1977.

(13) Sprinthall, R. C. and Sprinthall, N. A., a.g.e.

(14) Cansever, G., içimdeki Ben (Freud Görüşünün Açıklanması), Boğaziçi Üni­

versitesi Yayınlan, İstanbul, 1976.

(15) Dorothy, Einon, Bebeklilcten Okula ôgrenmede ilk Adımlıır, Remzi Kitabevi, İstanbul, 2000.

(16) Neyzi, Olcay, Çocuk Saglıgı ve Hastalıklan, Bayda Basım Yayın Dağıhın, İstanbul, 1983.

Üçüncü Bölüm

llk Çocuklukta Gelişim