• Sonuç bulunamadı

Anaokulu çocuğu, kendi hakkını korurken, paylaşmayı ve başkaları­

nın özgürlüğünü zedelememeyi de öğrenir.

Anaokullannın, çocukları ilkokullara hazırlayan birer kuruluş ni­

teliğinde olmaları, önemlerini daha da arhnnaktadır. Toplumsal iş­

levleri büyük olan anaokulları, çocukları barındıran değil, fakat onla­

rı eğiten ve biçimlendiren çok önemli eğitim kurumlandır. Bu tür kurumların yalnızca ticari amaçla açılmaları, çocukların gelişimlerini olumsuz açıdan etkiler.

Birlikte yaşama ve çalışmayı öğrenirken, çocuğun ayrıntılarıyla kopya edeceği, sağlıklı bir öğretmen modeline gereksinimi vardır.

Bu nedenle, anaokulu öğretmeninin olumlu bir model oluşturması­

nın yanında, yeterli düzeyde pedagojik formasyona sahip olması ve mesleğini sevmesi gerekmektedir.

Çocuğun Psiko-Sosyal Gelişiminde Okulun Rolü

llkokul, çocuk için yepyeni bir sosyal çevredir. Okulun uyulması gereken kuralları, çocuğun tanımadığı diğer çocuklarla ve öğretmen­

lerle karşılaşması, başarmak zorunda olduğu öğrenim görevleri, onun bu yeni çevreye uyum sağlamasında güçlüklerle karşılaşması­

na neden olur. Aile dünyasından ayn bir dünyanın varlığını keşfe­

den çocuk için okulöncesi dönemde, sosyal ilişkiler açısından iyi te­

meller kurmanın önemi açıkhr. Okulun sosyal çevresine uymayan­

lar, çoğunlukla okulöncesi dönemde, aile çevresi dışına çıkamamış, sosyal ilişkiden yoksun bırakılmış çocuklardır. Bain'in ileri sürdüğü gibi, "çocuk, okula başladığı zaman, ya yaşamının ilk alh yılındaki başarılı sosyal etkileşimin ürünlerini toplar, ya da bu yıllardaki başa­

rısız ilişkilerden dolayı güçlüğe uğrar''. Eğer ailesi bu okulöncesi dö­

nemde görevini gereği gibi yapmışsa, çocuk akranlarına ve sosyal kalıplara kolaylıkla ve yeterli derecede uyabilir.

Okul, hem toplumun bir parçası, hem de kendi başına bir toplum­

dur. Tıpkı aile gibi okul da, hem toplum adına, hem de kendisi bir top­

lum olarak kendi adına, öğrencinin sosyalleşmesinde önemli görevler yüklenmiştir. Bir bakıma ilkokul düzeyindeki eğitimin bir amaa da, organize grup yaşayışına kahlabilmek için gerekli olan bilgi, beceri ve tavırların gelişmesine dayanan öğrenme koşullarını sağlamaktır.

llkokul çağındaki çocuğun sosyal gelişim ihtiyaanı karşılayabil­

mek için mutlaka bu özellikleri dikkate alarak hazırlanmış bir

prog-ÇOCUCUN

YAKIN

ÇEVRF.51: AiLE, ARKADAŞ, OKUL VE öCRETMEN 153

rama gereksinim vardır. 6 yaşından 12 yaşına kadar olan çocuğa uy­

gulanacak grup faaliyetlerinde, başkalanyla uyum içinde çalışmayı öğretmeleri amaç edinilmelidir. Çocuklara bu yıllar içinde aynca kendi ilgilerini uygulama alanına koyacak fırsatlar da sağlanmalıdır.

Okul çağı, aynı zamanda, öğrencilerin gruplaşma çağıdır. Çocu­

ğun akran ya da oyun gruplanndan birine kahlması, çocuk için bir gereksinim olduğu kadar, onun sosyalleşebilmesi için bir zorunlu­

lukhır da. Çocuk bu evrede sadece başkalarının fikir ve tutumlan­

nın bilincine varmakla kalmaz, aynı zamanda onlann dikkat ve ona­

yını kazanmaya da özen gösterir. Hep kendi iç dürtülerine göre ha­

reket etmiş olan çocuk, artık şimdiki değerlendirmelerinde büyükle­

rinin ölçülerini bulmaya ve onları kullanmaya çalışır. Çocuk 10 ya­

şına geldiğinde, duygularını sosyal grubun istekleri doğrultusunda değiştirme olanağına sahiptir. Böylelikle daha olgun bir davranış ti­

pi gösterme yolunda ilk adımlannı atmaya başlar. Olağan koşullar­

da bütün çocuklar bu sosyalleşme evrelerini aşağı yukarı aynı yaş­

larda geçirirler. Ancak diğer gelişme tiplerinde olduğu gibi, farklı zihinsel düzeydeki çocuklann sosyal gelişmelerinde de farklılıklar görülür.

Okula başlama yepyeni bir dünyanın başlangıcı olması nedeniy­

le, çocuklarda farklı birtakım tavırların oluşumuna neden olur. Bir bölümü özel bir ilgiye gereksinme duyarken, diğer bir bölümüyse aynı ilgiye gerek duymayabilir. Grup içinde yollannı kendileri öz­

gürce seçmek isterler. Bu dönemde çocuklar, hem grup başanlanna, hem de kişisel başarılara ilgi duyarlar. Birlikte çalışmaktan ve birbir­

lerine yardım etmekten zevk alırlar. Çocuk, okula başladığında, sos­

yalleşmesi yolunda öğretmen ve ailesine oranla daha büyük bir ilgiyi arkadaş grubundan görür. Pease ve Swanson'un ileri sürdükleri gibi, çocuğun yaşamındaki bu evrenin özelliği, büyüklerin ya da anne ve babanın standartlarını reddetmek, buna karşılık arkadaş grubunun standartlanru kabul etmektir.

İlköğretim; 6-14 yaşlarındaki çocukların eğitim ve öğretimini kapsar.

llköğretim kurumlarının amacı, milli eğitimin genel amaçlarına ve temel ilkelerine uygun olarak, her Türk çocuğuna iyi birer yurttaş olabilmesi için gerekli temel bilgi, beceri, tutum ve alışkanlıkları ka­

zandırmak; onu milli ahlak anlayışına uygun olarak yetiştirmek, ilgi,

hköğretimde Okul, Öğrenci ve Öğretmen Sayılan (1999-2000 Öğretim Yılı)<"•>

Okul Türü Okul Öğrenci Sayısı Öğretmen

Sayısı Sayısı

Toplam Erkek Kız

Resmi İlköğretim Okulu 42.580 9.710.052 5.258.524 4.451.528 312.122 ILKOCRETIM GEN. MD. 41 .907 9.598.676 5.193.307 4.405.369 310.750 Birleştirilmiş Sınıflı

llköğretim Okulu 26.002 925.480 507.542 417.938 30.210 ilköğretim Okulu 15.561 8.490.258 4.561.929 3.928.329 274.204 Yahlı ilköğretim Bölge Okulu 203 102.388 76.530 25.858 3.691 Pansiyonlu llköğretim Okulu 141 80.550 47.306 33.244 2.645 ÖZEL ECITIM REH. VE

DAN. Htz. GEN. MD. 83 8.525 5.287 3.238 1.372 işitme Engelliler

llköğretim Okulu 46 6.253 3.798 2.455 950

Görme Engelliler

ilköğretim Okulu 1 1 1.000 643 357 259

Ortopedik Engelliler

ilköğretim Okulu 4 174 123 51 42

Zihinsel Engelliler

llköğretim Okulu 22 1.098 723 375 121

ORTAOCRETIM GEN. MD. 424 85.861 50.130 35.731 Lise Bünyesinde ilköğretim 35 3.564 2.325 1.239 Anadolu Lisesi

Bünyesinde llköğretim 389 82.297 47.805 34.492 KIZ TEKNiK OCRETIM

GENEL MÜDÜRLÜCÜ 7 197 - 197

Kız Meslek Lisesi

Bünyesinde llköğ. 7 197 - 197

TiCARET TURiZM

OCRETIM GEN. MD. 2 146 135 11

Çok Programlı Lise

Bünyesinde ilköğretim 1 50 43 7

Anadolu Aşçılık Meslek

Lisesi Bünyesinde llköğ. 1 96 92 4

DiN OCRETIM GEN. MD. 157 16.647 9.665 6.982 imam Hatip Lisesi

Bünyesinde llköğretim 48 2.643 1.748 895

İlköğretimde Okul, Öğrenci ve Öğretmen Sayılan (1999-2000 Öğretim Yılı)l .. I

Okul Türü Okul Öğrenci Sayısı Öğretmen

Sayısı Sayısı

Toplam Erkek Kız Çok Programlı Lise

Bünyesinde llköğretim 4 162 120 42

Anadolu imam Hatip

Lisesi Bünyesinde llköğ. 105 13.842 7.797 6.045 ÖZEL öGREnM

KURUMLARI GEN. MD. 677 174.392 96.176 78.216 12.135 Türk ilköğretim Okulu 446 137.787 76.557 61.230 11 .660 Özel Eğitim llköğretim Ok. 13 652 406 246 87 Uluslararası ilköğretim Ok. 4 544 295 249 78 Azınlık ilköğretim Okulu 29 2.391 1 .200 1.191 21 1

Yabana ilköğretim Okulu 5 852 325 527 99

Genel Lise Bünyesinde

Türk ilköğretim Okulu 159 28.381 15.494 12.887 Genel Lise Bünyesinde

Azınlık ilköğretim Okulu 9 815 379 436

Genel Lise Bünyesinde

Yabancı llköğretim Okulu 12 2.970 1 .520 1 .450 Genel Toplam 43.257 9.884.444 5.354.700 4.529.744 324.257

(") Bünyesinde bulunduğu lisede gösterilmiştir.

( .. ) 2000 Yılında Milli Egitim, TC MEB Araşhrma ve Planlama Koordinasyon Kurulu Başkan-lığı, Ankara, 1999.

Not: Sayısal veriler 1 Ekim 1999 tarihi itibariyle alınmıştır.

yeti ve yetenekleri doğrultusunda hayata ve üst öğrenime hazırla­

maktır. llköğretim, kız ve erkek bütün yurttaşlar için zorunludur ve devlet okullarında parasızdır. llköğretim kurumlarında kesintisiz se­

kiz yıl eğitim yapılır ve bitirenlere ilköğretim diploması verilir.

1999-2000 öğretim yılı itibariyle, ilköğretimde kayıtlı öğrenci sayı­

sı 9.884.444'tür. Bu öğrencilerin okul türlerine göre dağılımı, okul, öğrenci ve öğretmen sayıları yukarıdaki tabloda gösterilmiştir.

Ortaöğretim; ilköğretime dayalı, en az üç yıllık genel, mesleki ve teknik öğretim kurumlarının tümünü kapsar.

156 ÇOCUK

PSIKOLOJlSI

Ortaöğretimin amacı; öğrencilere asgari ortak bir genel kültür vermek, birey ve toplum sorunlannı tanıtmak ve çözüm yollan ara­

mak, ülkenin sosyo-ekonomik ve kültürel kalkınmasına katkıda bu­

lunacak bilinci kazandırarak öğrencileri ilgi, yeti ve yetenekleri doğ­

rultusunda, hem yükseköğretime hem mesleğe veya hayata ve iş alanlanna hazırlamaktır">.

İlkokula Başlama Yaşının Önemi

Ülkemizde

1982-83

öğretim yılında başlatılan bir uygulamayla 6 yaş çocuklan ilkokullara kabul edilmiş ve bunda özellikle ''kırsal kesimdeki çocuklann sokaktan kurtanlması" gerekçe olarak göste­

rilmiştir. Bir süre önce sona erdirilen bu uygulamayla, okula başla­

ma yaşının düşürülmesine koşut olarak okul olgunluğuna sahip olan çocuk oranının da düştüğü görülmüştür. Çocuğun bedensel, duygusal, zihinsel ve sosyal anlamda okula hazırlıklı olınası demek olan okul olgunluğu olgusu, gerçekte göreceli (rölatiO, bireyden bi­

reye değişebilen bir kavramdır. Başka bir deyişle,

5

yaşında okul ol­

gunluğuna sahip çocuk olabildiği gibi, bu olgunluğa

8

yaşında ula­

şabilen çocuklara da rastlanır. Kuşkusuz özellikle çocuğun hızlı ge­

lişim içinde bulunduğu ilk çocukluk döneminde

1

yıllık bir süreç olgunlaşma açısından büyük bir önem taşıdığından, 6 yaş uygula­

ması ülkemizde genelde başanya ulaşamamıştır.

Kısaca özetlenecek olursa,

1-6

yaş grubu çocuklanna uygulanan duygusal ve eğitsel yaklaşım, çocuğun o andaki ruh ve beden sağlı­

ğını etkilediği kadar, gelecekteki kişilik yapısını da etkileyeceğinden, büyük bir önem taşımaktadır. Bu etkileşim ortamı aile kurumunda başlar, okullarda süregelir.

Okul Başarısızlığının Nedenleri

Geniş anlamıyla başarısızlık, öğrencinin gerçek yeteneğiyle okul performansı arasındaki zıtlık olarak tanımlanabilir.

Okul döneminde başansızlık, ilkokuldan yükseköğrenime kadar her dönemde görülen, türlü nedenlerle ortaya çıkan bir sorundur.

Okuldaki başarısızlığın nedenlerini üç ana başlık altında toplaya­

biliriz:

(•) 2000 Yılında Milli Elitim, TC MEB Araşhnna ve Planlama Koordinasyon Kurulu Başkanlığı, Ankara, 2000.

ÇOCUCUN

YAKIN ÇEVRFSI: AlLE,

ARKADAŞ, OKUL

VE

öCRETMEN

157 1. Bireysel Özelliklerden Kaynaklanan Nedenler

Her çocuk, bir yetişkin modeli olmayıp, kendine özgü zeka ve ki­

şilik özelliklerine sahip, gelişmekte olan bağımsız bir bireydir. Başka bir deyişle, zeka ve kişilik özelliklerine koşut olarak her çocuğun et­

kileşim ortamıyla ilgili alanı birbirinden farklıdır.

Zihinsel gelişimin yanı sıra, bedensel, duygusal ve toplumsal ge­

lişim yüzleri de sağlıklı olan bir çocuk, dengeli ve düzenli bir aile or­

tamında başarılı olabilir.

2. öpetim Sisteminden Kaynaklanan Nedenler

Öğretimin bireysel özelliklere göre gerçekleştirilmemesi, başarı­

sızlığa neden olan bir başka etkendir.

Her çocuğun aynı şekilde öğretim görmesini gerektiren bir prog­

ram öğrencinin bireysel özelliklerini dikkate alamaz. Ülkemizde uy­

gulanmakta olan öğretim "ortaöğretim sistemi"ne göre hazırlanmış, bir başka deyişle orta düzeydeki öğrencinin kapasitesi ölçüt alınarak düzenlenmiş bulunmaktadır. Dolayısıyla dersler bazı öğrencilere güç, bazılarına kolay gelmektedir. Bunun sonucu olarak da öğrenci­

lerin bir bölümü kırıklığa uğrarken, diğer bir bölümü de tembelliğe alışmaktadır.

Son yıllarda okul başarısızlığını etkileyen bir faktör de, koleje gir­

me yarışının, okul ve öğretmenlerin yanı sıra, öğretim programlarını da etkilemiş olmasıdır. Bu yarış ortamı, öğretim programlarındaki standardın yükselmesine, dolayısıyla orta ve ortaya yakın düzeyde bulunan çocukların başarısızlığa uğramalarına neden olmaktadır.

3. Yakın Çevre Özelliklerinden Kaynaklanan Nedenler

A - Aile: Aile, çocuğun tüm gelişiminde etkili olduğu kadar, ona ilk gelişim ve deneyim fırsatlarını hazırlaması açısından "okul başa­

rısı"nda da etkili olan önemli bir kurumdur.

Aile içi ilişkilerin dengeli ve düzenli olması, çocuğun başarısını olumlu açıdan etkiler. Böyle sağlıklı bir aile ortamında çocuk, karşı­

sında anlayışlı, kendine güven veren, sorunlarıyla yakından ilgile­

nen bir anne ve baba bulur.

Bu tür ailelerde çocukla kurulan başarılı iletişim sayesinde onun çalışması desteklenir, başarısızlığı anlayışla karşılanarak manhklı çö­

zümler birlikte aranır.