• Sonuç bulunamadı

Almanca kökenli bir terim olan Gestalt, kendisini oluĢturan öğelerin veya parçaların toplamının ötesine geçen niteliklere sahip, algısal bir Ģekil veya biçim anlamına gelir (Colman, 2009). Gestalt kavramı ilk kez 1890 yılında, Gestalt psikolojisinin öncülerinden biri olarak kabul edilen Avusturyalı filozof ve müzisyen Christian von Ehrenfels tarafından kullanılmıĢtır (akt. Smith, 1988). “Gestalt Nitelikleri Üzerine” yazdığı bu deneme, mekânsal figürler veya melodiler gibi “biçimlerin” algısal olarak nasıl düzenlendiklerinin ilk kez sorgulanması nedeniyle önemlidir (Smith, 1988). Ehrenfels‟e göre görsel alandaki bir Ģekil ya da Gestalt‟ın birey tarafından duyumlanması aĢamasında, Ģeklin ait olduğu mekânsal konumun değiĢmesi, o Ģekli belirleyen görsel özellikleri (yuvarlaklık ya da köĢelilik gibi) ve Ģeklin sahip olduğu genel görünümü etkilemez. Diğer bir ifadeyle, büyüklüğü ya da rengi değiĢebilir fakat yuvarlaklığı değiĢmez (Cowan, 1975). Bu nedenle, bireyin duyumlama aĢamasında yaĢadığı deneyim, duyumsal öğenin toplamından veya bütününden ayrıdır. Ehrenfels, benzer deneyimin sadece mekânsal değil, melodi gibi zamansal bütünlerle de bağlantılı olduğunu öne sürmüĢtür. Bir melodi, farklı bir tona aktarıldığında bile birey tarafından melodi biçimsel olarak aynı duyumsanır, çünkü bir melodi tek tek notalardan oluĢsa bile, o notaların toplamından fazladır. Ehrenfels, “bütünün algılanıĢının” onu oluĢturan parçalarla karĢılaĢtırılmasını “Gestalt nitelikleri” olarak tanımlamıĢtır (akt., Smith, 1994).

Ehrenfels‟in denemesi Gestalt teorisinin temelini oluĢturmasına karĢın, Alman filozof Carl Stumpf‟un öğrencilerinden Max Wertheimer, Wolfgang Köhler ve Kurt Koffka, Gestalt okulunun esas kurucuları olarak kabul edilirler. Ġlk kez Wertheimer

(1923) tarafından öne sürülen Gestalt prensipleri, daha sonra Köhler (1929), Koffka (1935) ve Metzger (1936) tarafından geliĢtirilmiĢtir (akt. Todorovic, 2008). Görsel uyaranların birey tarafından nasıl algılandığı ve gruplandığı üzerine odaklanan Gestalt psikologları, bu uyaranların çeĢitli kurallar temelinde gruplandıklarını ileri sürmüĢlerdir. Diğer bir ifadeyle, bölünmez biçimler ya da bütünler olarak algılanan (yani gruplar, gruplamalar veya Gestaltlar olarak da iĢaret edilen) düzenleri, Gestalt prensipleri olarak adlandırılan belirli kurallar aracılığıyla tanımlanmayı amaçlamıĢlardır (Todorovic, 2008; Gestalt prensiplerinin tamamı ve geniĢ kapsamlı açıklaması için, bkz. Koffka, 1935; Wertheimer, 1938. Ayrıca Gestalt teorisi üzerine yetkin bir tarihsel inceleme için bkz. Wagemans ve diğ., 2012a,b)

Yakınlık prensibine göre, birbirine yakın olan öğeler gruplar halinde algılanma eğilimindedirler (Todorovic, 2008). Örneğin, birbirine yakın olan üçgenler, daha uzak olanlara göre bir grup olarak algılanabilirler (bkz. ġekil 1.1a).

Benzerlik prensibine göre, birbirine benzer öğeler gruplar halinde algılanma eğilimindedirler (Todorovic, 2008). ġekil 1.1b‟de görülen üçgenler ve daireler, kendi içlerinde bir grup olarak algılanabilirler.

Süreklilik prensibine göre, belirli bir yönde hizalanan (ya da ilerleyen) birimler veya gruplar bir bütün olarak algılanma eğilimindedirler (Todorovic, 2008). Örneğin, Ģekil 1.1c‟de belirli yönde hizalanan daireler birbirlerinin içinden geçen veya üst üste binen iki çizgi halinde (1-2 ve 3-4) gruplanabilirler.

Tamamlama prensibine göre ise, kapalı bir Ģeklin parçası olan öğeler, kapalı olmayan bir Ģeklin de parçası olan öğelerden daha fazla birlikte gruplanma eğilimindedirler (Todorovic, 2008). ġekil 1.1d‟de parçalar halinde görülen Ģekiller, biri üçgen ve diğeri daire Ģeklinde algısal olarak tamamlanabilir ve gruplanabilirler.

Son olarak, ortak kader (ya da ortak hareket) prensibine göre, birlikte hareket eden öğeler birlikte gruplanma eğilimindedirler (Todorovic, 2008). Örneğin, ġekil1.1e‟de görülen çizgiler, aynı yönde ilerleyen ve bu nedenle birbirleri ile bağlantılı çizgiler halinde gruplanabilirler.

a) b) c)

d) e)

ġekil 1.1 : Gestalt yakınlık, benzerlik, süreklilik, tamamlama ve ortak kader prensiplerinin örneklenmesi.

Gestalt gruplama prensipleri, Gestalt psikolojisinin en önemli kavramlarından biri olan ve “bütün”ün, algısal yönden sabitlik, devamlılık, simetri, düzenlilik vb. gibi en basit ve en iyi bütün olma eğilimine dayandığını ifade eden Prägnanz yasası altında toplanmıĢtır. Diğer bir ifadeyle, en iyi Ģekil, en iyi bütün (yani, “iyi Gestalt”) olma eğilimindedir.

Gestalt prensiplerinin iĢitsel algı alanındaki iĢleyiĢlerini birkaç örnekle açıklamak mümkündür (Gestalt prensiplerinin müziksel algıda iĢleyiĢ biçimlerinin genel bir değerlendirmesi için ayrıca bkz. Purwins ve diğ., 2008, s.158-9). ġekil 1.2a‟da görülen perdeler, örneğin, zamansal yakınlıklarına göre iki grup ve ġekil 1.2b‟dekiler, perde yakınlıklarına göre iki grup olarak algılanma eğilimindedir. Bununla birlikte, tek sesli bir ezgide yeterince hızlı bir tempoyla birbirini izleyen tiz ve pes perdeler (bkz. ġekil 1.2c), perdesel yakınlıklarına göre iki ayrı iĢitsel akım (yani algısal grup) oluĢturmaktadır ("iĢitsel akım ayrıĢması"; Bregman, 1990). Kuramsal çalıĢmalarda, benzerlik prensibi ile yakınlık prensibinin aslında birbirine yakın olgular olduğu (Bregman, 1993) veya aynı olguların farklı tanımlamaları olduğu (Cambouropoulos, 1998) ifade edilmektedir. ġekil 1.2a‟da görülen zamansal benzerlik buna bir örnek olarak verilebilir. Bununla birlikte, ġekil 1.2d‟de görülen perdeler gürlük ve 1.2e‟de ise tınısal benzerliklerine göre iki ayrı grup olarak algılanma eğilimindedirler. Bu bağlamda, Gestalt prensiplerinin her biri müziksel öğelerin gruplanmasında belirleyici olmaktan çok, o andaki müziksel boyutlara dayalı olası bir gruplanma biçimine iĢaret etmektedir (Pitkin, 2014).

a) b)

c)

d) e)

ġekil 1.2 : Gestalt yakınlık ve benzerlik prensiplerinin iĢitsel algı alanında örneklenmesi.

„Ġyi süreklilik‟ prensibinin iĢitsel algı alanındaki basit bir örneği, ġekil 1.3a‟da verilmiĢtir. Bu örnekteki ezgisel pasaj, çıkıcı ve inici olmak üzere iki ayrı grup olarak algılanma eğilimindedir. BeĢinci perdenin ikinci gruba ait olması ise, diğer bir Gestalt prensibi olan „simetri‟ nedeniyledir. Her iki grubun eĢit uzunlukta olması ve birbirlerine göre belirli bir simetri oluĢturmaları, bu grupların kendi içlerinde „bütün‟ olarak algılanmasına neden olmaktadır (Pitkin, 2014).

a) b)

ġekil 1.3 : Gestalt iyi süreklilik ve ortak kader prensiplerinin iĢitsel algı alanında örneklenmesi.

Ġyi süreklilik prensibi aynı zamanda ezgisel bir pasajın nasıl devam edeceğine dair algısal bir beklentinin oluĢmasıyla ilgili olan eğilimi açıklar. ġekil 1.3b‟de parantez içinde gösterilen perde, kendisinden önceki perdelerin hareket etme yönleri, yani pese doğru hizalanmaları nedeniyle algısal olarak beklenen perdeyi göstermektedir. Son olarak, ortak kader prensibine göre titreĢim genlikleri aynı anda değiĢen akustik öğeler, birlikte gruplanma eğilimi gösterirler (Bregman, 1990).

1.4 ĠĢitsel Algı Alanında Gestalt Prensiplerini Müziksel Yüzeye Uyarlayan