• Sonuç bulunamadı

Caydırıcılık genel anlam itibariyle bir kişiyi istenmeyen faaliyetlerden alı koymak amacıyla tehdit kabiliyetini kullanma olarak ele alındığında, yukarıda dile getirilen ve özellikle güvenilir tehdit oluşturma ve tehdidi oluşturan tarafın kapasitesi ile ilgili sorulara verilebilecek cevaplar kendiliğinden ortaya çıkmaktadır. Genişletilmiş caydırıcılık, diğer bir deyişle 3. taraf caydırıcılığı olgusu ise bu temel kavramlar çerçevesinde çağdaş stratejik politikaya ilişkin en karmaşık sorunları barındıran bir alandır 91.

Genişletilmiş caydırıcılık kavramı incelenirken kimin ve neden caydırılıyor olduğu sorularına cevap aranması önem arz eder. NATO örneğine bakıldığında günümüzde ittifakın caydırma görevini üstlendiği üç önemli tehditten bahsedilebilmektedir. Bunlar 92:

- Rusların olası intikam arayışları - Nükleer güce sahip bir İran

- Öngörülemeyen gelecek tehditleri.

Yukarıda belirtilen üç tehdide karşı caydırıcılığını ve ittifak içindeki bütünlüğü sağlayabilmek adına NATO’nun ABD’nin nükleer gücünü kullanmaya devam etmesi gerekmektedir. OliverThranert’a göre de NATO’nun Avrupa’nın savunmasında Amerikan nükleer gücüne yüklediği önemi kademeli bir biçimde azaltarak ağırlığını füze savunma sistemi kurulmasına vermesi gerekmektedir. Ancak bu açılımı yaparken Rusya ve Çin ile dengeli bir iletişim yürütülmelidir 93.

Günümüzde nükleer silahlar dikkate alındığında ABD, NATO içerisinde lider ülke konumu üstlenmektedir. Birlik içerisindeki bazı ülkeler artık nükleer kapasiteye sahip olmanın gitgide azalan bir önem ifade ettiğini düşünseler de diğer üyeler günümüzde ortaya

90A.g.e., s. 17.

91Bruce Martin Russett, “Extended Deterrence with Nuclear Weapons: How Necessary, How Acceptable?”, The Review of Politics, Vol. 50, No. 2, Spring, 1988, s. 282.

92Polly Holdorf - Jeffrey Larsen,“Extended Deterrence and NATO/Europe”, Workshop Report , SAIC Conference Center McLean, June 2011, s. 7.

93Oliver Thränert, “NATO and Extended Deterrence, Perspectives on Extended Deterrence”, Recherches &

Documents, Nr.3, 2010, s. 117.

27

çıkan potansiyel tehditlere karşı dünyanın güvenli bir yer olarak kalmasında sadece nükleer silahların caydırıcılık kapasitesinin yeterli olacağına dair görüşlerini devam ettirmektedirler. NATO’nun nükleer silahların gelecekte ittifak açısından konumunu belirleme adına kendi içerisinde gelişen farklı yaklaşımlar halen geçerliliğini korumakta ve hem üyelerin hem de dünya güvenliğinin geleceği açısından büyük önem taşımaktadır 94. Bu alanda NATO’nun alacağı pozisyonu belirleyecek olan Caydırıcılık ve Savunma Duruşu İncelemesi (DDPR) bu alandaki en önemli gelişme olarak değerlendirilmektedir.

Bruno Tertrais, genişletilmiş caydırıcılığı, güvenlik şemsiyesinin üçüncü parti unsurları da kapsayacak şekilde yaygınlaştırılması olarak tanımlamaktadır 95. Bu tanıma göre, caydırıcı güce sahip olan bir ülkenin, güvenlik garantisi sağladığı üçüncü bir ülkeyi koruyarak elde edeceği fayda, yönelecek bir saldırı sonucunda uğrayacağı zararı aşmakta ise bu üçüncü ülkeye yönelecek tehditleri kendisine yönelmiş gibi kabul ederek caydırıcılığını kullanabilmektedir. Belirtilen genişleme, askeri anlamda güçlü ve zayıf olan ülkeler arasındaki her türlü askeri işbirliğini kapsayabilmektedir fakat bu bir gereklilik olarak görülmemektedir 96.

NATO/Avrupa örneğinde genişletilmiş caydırıcılık geleneksel olarak nükleer silahlar ile, özellikle de stratejik olmayan nükleer silahlarla sağlanmaktadır. Uluslararası güvenlik süreçlerinde genişletilmiş caydırıcılık temel unsurlardan birisi olarak karşımıza çıkmaktadır. Aynı olgu, askeri açıdan güçlü olan ülkelerin daha zayıf olanlarının güvenliğini üstlenmeye devam ettiği sürece de bu rolünü devam sürdürecektir.

Genişletilmiş caydırıcılık hemen her zaman politik açıdan ihtilaflı bir konu olmuşsa da zaman içerisinde uluslararası kamuoyu tarafından daha az ya da daha çok kabul gördüğü dönemler bulunmaktadır. Bu olgunun savunucuları, temel değerleri ve tehdit altındaki zayıf müttefiklerini cömert bir biçimde korudukları iddia etmekte ve sağduyulu bir şekilde petrol alanları ve deniz yolları gibi dünyanın ana ekonomik varlıklarının istikrarını sağladıkları ifade etmektedirler 97.

Genişletilmiş caydırıcılık kavramı tartışılırken akla gelen en önemli olgulardan birisi de merkezi caydırıcılıktır. David Yost iki kavram arasındaki farklılıkları çalışmasında

94Polly Holdorf - Jeffrey Larsen,“Extended Deterrence and NATO/Europe”, Workshop Report , June 2011, s. 3.

95Bruno Tertrais, “The Future of Extended Deterrence: A Brainstorming Paper, Perspectives on Extended Deterrence”, Recherches & Documents, Nr.3, 2010, s. 7.

96A.g.e., s. 7.

97Paul Schulte, “The Future of Extended Deterrence: a UK View, Perspectives on Extended Deterrence”, Recherches & Documents, Nr.3, 2010, s. 99.

28

incelemektedir. Karşılaşılan temel farklılık, genişletilmiş caydırıcılık kavramında tehdit altında bulunan müttefik ülkeye yönelen tehditlerin caydırılması söz konusu iken, merkezi caydırıcılıkta bir ülkenin çıkarlarına ya da ülkesine yönelik saldırgan ya da baskıcı tutumun cezalandırılması ya da durdurulması yoluyla caydırıcılık uygulanmasıdır98. Sonuç itibariyle, aşağıda sıralanan gerekçeler sebebiyle genişletilmiş caydırıcılığın sağlanması merkezi caydırıcılığa kıyasla daha zordur:

- Tehdidi düşmana karşı inanılır kılmak,

- Koruma sağlanan ülkeye hem hükümet hem de kamuoyu bağlamında inanılır bir güvence sağlamak

- Kendi iç kamuoyunda neden başka bir ülkeye genişletilmiş bir koruma sağladığını doğru bir şekilde ifade etmek

- Politik baskı unsurlarını güvenlik faktörünün ulusal ve ittifak anlamında neden önemli hale dönüştüğü konusunda bilgilendirmek

Yukarıda belirtilen ve inandırıcılığın koşulları arasında yer alan bu unsurlar, genişletilmiş caydırıcılığın sağlanmasını da zorlaştıran etkenlerdir 99. Genişletilmiş caydırıcılığın inandırıcılığı büyük oranda korumacı gücün saldırgan taraf ile askeri anlamda kıyaslandığında ortaya çıkacak sonuçlar ve böylesi bir koruma sağlamak için kullanacağı ekonomik ve askeri kaynakları karşılayıp karşılayamayacağına yönelik yapılacak analizlerde ortaya çıkabilecektir 100.

Yukarıda ifade edildiği şekilde, genişletilmiş caydırıcılık tek başına bir amaç teşkil etmemekle birlikte ortak tehditlere karşı birleşerek daha geniş bir güvenlik alanı yaratma girişimidir. Genişletilmiş caydırıcılık için duyulan gereksinim, bunun sıklığı ve karakteristik özellikleri, uluslararası arenada algılanan tehdidin nükleer unsurlar içerip içermemesine göre değişkenlik sergilemektedir 101. Batının genişletilmiş caydırıcılık olgusuna yaklaşımında nükleer tehdidin varlığı ana belirleyici unsur konumundadır 102. Bu

98David S. Yost, “US Extended Deterrence In NATO and North-East Asia,Perspectives on Extended Deterrence”, Recherches & Documents, Nr.3, 2010, s.s. 15-16.

99A.g.e., s.16.

100Paul K. Huth,“The Extended Deterrent Value of Nuclear Weapons”, The Journal of Conflict Resolution, Vol. 34, No. 2, Jun., 1990, s. 272.

101Paul Schulte, “The Future of Extended Deterrence: a UK View, Perspectives on Extended Deterrence”, Recherches & Documents, Nr.3, 2010, s. 103.

102Bruce Martin Russett,“Extended Deterrence with Nuclear Weapons: How Necessary, How Acceptable?”,The Review of Politics,1988, s. 282.

29

bağlamda, tarihsel örneklerde pek çok farklı caydırıcılık yaklaşımına rastlansa da, nükleer silahlar genişletilmiş caydırıcılığın başarılı olmasında önemli katkılarda bulunmuştur 103.