• Sonuç bulunamadı

2.3. ġiirin Özellikleri ve Türleri

2.3.1. Genel Olarak ġiirin Özellikleri

Edebî türler arasında öncelikle Ģiir türünün ortaya çıktığı söylenmektedir. Bu bakımdan Ģiir türünün az ya da çok diğer türleri etkilediği düĢünülebilir. Türk

Edebiyatı‟nın klasik çağı olarak isimlendirilen 15. yüzyıldan 19. yüzyıla devam eden süreçte Ģiir önemli bir yere sahip olduğu için bütün edebî türler Ģiirle ilgili kurallar çerçevesinde geliĢmiĢtir (Macit, 2012, s. 25).

ġiir yazıldığı dile özgü bir türdür. Bırakınız baĢka dilleri yazıldığı dilde bile tekrar tekrar okunduğunda okuyucu veya dinleyici tarafından Ģiire değiĢik kiĢisel anlamlar yüklenebilmektedir. Okuyanın bakıĢ açısı ve o anda içinde bulunduğu ruh hâli bu anlamı etkileyebilmektedir.

Sadece Ģiir yazıldığı dilde okunduğu zaman bazı özellikleri içinde barındırmaktadır. ġiir lisanın çekirdeği, tadı ve müzik yeteneğidir veya bunlardan meydana gelen özel bir biçimidir. Bütün bu unsurlardan meydana gelen özel ve canlı biçim aynı lisanda bile değiĢik bir Ģekilde tekrarlandığı zaman bambaĢka bir hâl almaktadır. Bunun sebebi dizenin derya köpüğü gibi, gökyüzünün maviliği gibi, Ģahsi hazinelerinde izlendikçe mevcut bulunan Ģeylerdir (Tanpınar, 1969, s. 25-26).

ġiir sözcüklerden oluĢur. ġiir yazılırken sözcükler geliĢigüzel değil itinayla seçilerek dizelerde sıralanmalıdır. Bununla da yetinilmemeli sözcükler anlamlarına göre dizelerde uyum içerisinde bulunmalıdır. ġiirin uzunluğundan veya kısalığından ziyade dizelerdeki ahengi yakalayabilmesi önem arz etmektedir.

Birçok insan Ģiiri bir sözcük iĢi zannetmektedir. ġiirde en uyumlu sözcükler seçilmeli en elveriĢli dizeler oluĢturulmalıdır. Dizeler birden fazla sözcükten oluĢtuğu için sözcükler özenle seçilmelidir. Sözcüğe yoğunluk veren Ģiir mantığı, yapısında biçimseldir. Diğer yandan biçimsel olmayan Ģiir sözcüklere önem vermez anlayıĢı da yanlıĢtır. Kısacası tüm iĢ sözcüğü ele alıp iĢlemekten geçmektedir (Ġlhan, 2011, s. 327).

Her ne kadar serbest biçim ve ölçüde yazılanlar olsa da bütün ulusların

edebiyatlarında olduğu gibi bizim edebiyatımızda da Ģiir denince akla genellikle uyak ve ölçü gelmektedir. Bu iki kavram Ģiirle adeta ayrılmaz bir bütün oluĢturmakta ve bu kavramlar etrafında bazı değiĢik uygulamalar göze çarpmaktadır.

Dünyada neredeyse tüm milletlerin edebiyatlarında Ģiirin en basit ve en olgun örneklerinde hep aynı kalan ve hemen hemen bütün Ģiirlerde bulunan Ģeklî unsurlar ölçü ve uyaktır. Uyak Ģiirlerde bulunan bir ses ögesidir. Müzikteki notaların belli bir sıklıkta tekrar edilmesi gibi uyak da belli sıklıklarla seslerin tekrar edilmesidir. Burada dikkat edilmesi gereken nokta belli aralıkların yalnızca klasik tarzdaki Ģiirlerde bulunabilen kuralcı bir biçimde ortaya çıkmayabileceğidir (Okay, 1998, s. 36).

Ġnsanlar küçük veya büyük çaplı bir olay veya durum karĢısında bazen tek bir duyguyu yaĢarken bazen de birden fazla duyguyu aynı anda yaĢayabilir. ġiirler de bu bağlamda insana benzemektedir. Bazen bir Ģiirde tek bir duygu bulunurken bazen de aynı Ģiirde birden fazla duygu bulunabilir.

ġiir, kısacık dizelerinde birden çok duyguyu barındıran bir edebiyat ürüdür. Bu nedenle Ģiir türü detaylı olarak incelenmeye müsaittir. Çocuk Ģiirle sadece eğlenmez buna ek olarak Ģiirdeki duyguları tanır. ġiir çocuğun merakına merak katar. ġiiri sevmenin ve sevdirmenin birçok yolu bulunmaktadır: Okula Ģiirle gelmek, sınıfta veya okulda Ģiir okumak, Ģiirle ilgili yorumda bulunmak ve Ģiirin duygularını bulmaya çalıĢmak vb... Çocukların Ģiirden hoĢlanması Ģiirin önemini daha da arttırmaktadır. Bu sebeple, Ģiir örneklerinin özenle belirlenmesi ve çocuğun seviyesine göre olması gerekir (Kaya, 2013, s. 66-67).

ġiir insanın duygularını baĢkalarına iletmede geçmiĢte olduğu gibi Ģimdi de en etkili yolların baĢında gelmektedir. ġiir insanın duygularına tercüman olup ona yol gösteren bir araçtır. ġiir edebiyatın en kadim, en etkileyici ve duyguları ulaĢtırmada oldukça etkin bir mahsulüdür. Anlatmakta güçlük çektiğimiz duygular genellikle Ģiirle anlatılagelmiĢtir. Ġnsanın içinde oluĢan iyi ya da kötü bütün duygular Ģiirsel anlatımda kendisini bulur. ġiir her zaman acıları hafifletmiĢ, mutluluklara mutluluk katmıĢtır. Bundan dolayı ümitsizlerin ümidi olmuĢtur. Kısacası Ģiir bütün duygulara yol gösteren bir kılavuzdur. Bütün bunlar

göstermektedir ki Ģiir duyguların anlatım doruğudur (Demir ve Duman, 2004, s. 89). ġiirin sadece duygu boyutu bulunmamakta aynı zamanda kendine özgü düĢünce boyutu da bulunmaktadır. Bu boyut, duyguları tamamlayarak Ģiirin anlamını ve iĢlevlerini anlamamıza yardımcı olmaktadır. Duygular düĢünceleri, düĢünceler de duyguları

ġiirdeki düĢünce boyutu üç Ģekilde incelenebilmektedir. Ġlk düĢünce, Ģiirin kendisinin de bir düĢünme Ģekli olduğu yaklaĢımıdır. Ġkinci düĢünce, dilin bir üslup Ģekli olarak Ģiir özelliği edinebilmesi için gereken dinamik düĢünce yaklaĢımıdır. Üçüncü düĢünce ise okuyuculara verilmek istenen, Ģiirde bulunan ileti biçimdeki düĢünce

yaklaĢımıdır. Ġlk yaklaĢım madde karĢısında Ģiiri sorgulama Ģekli olarak ele alan ve Ģiire çok kapsamlı bir açıdan bakan düĢünce boyutudur. Bu boyuta göre Ģiir duyuların dıĢında kalan realitenin duyuların ortamına tekrar getirilebilmesi için meydana getirilmiĢ söylem Ģeklidir. ġiirin manasını ve fonksiyonlarını görmemize yardımcı olan bu düĢünce boyutu Ģiirin ne olduğuna iliĢkin bir problem sunmaktadır. Bu bakımdan incelendiğinde Ģiirin dilinin parçalanmıĢ bir dil olduğu göze çarpmaktadır (Bolat, 2007, s. 254).

ġiirdeki sözcükler kendi anlamlarıyla kullanılabileceği gibi çoğu zaman kendi anlamları dıĢında da kullanılmaktadır. ġairler sözcüklerin çağrıĢımsal özelliklerinden yararlanır. Okuyucu üzerinde bu çağrıĢımlarla etkili olmaya çalıĢır. ġiir iletiĢimsel değil döngüsel bir dildir. Diğer yönleriyle olduğu gibi bu yönüyle de Ģiir diğer bazı edebî türlerden ayrılmaktadır.

ġiirin hedefi yine kendisidir. Bu yönüyle Ģiir döngüsel bir lisandır. Nesir gibi iletiĢimsel değildir. Yani Ģiirin ilk amacı bazı düĢünceleri okuyuculara ulaĢtırmak değildir. Oysa düzyazı türlerinden olan makale, roman, rapor, hikâye gibi metinlerde ilk hedef düĢünselliktir. Buna rağmen bütün Ģiirler bir dil deneyidir (Bolat, 2007, s. 259).

ġiirlerde kelimeler çoğunlukla sözlük manalarının dıĢında yan manalarıyla, deyim ve değiĢme ifade eden mecaz manalarıyla kullanılır. Kelimeler yan yana kullanılırken ses

değerleriyle birlikte çağrıĢımsal ve duygusal manalarıyla ele alınır. OluĢturulan bağlantılarda bu çağrıĢımlardan faydalanılır. ġair bu yolu kullanarak okuyucunun kafasında söyledikleriyle bağlantılı yeni görüntüler kurgulamaya uğraĢır (Kıbrıs, 2008, s. 54). ġair okuyucu üzerinde sözcüklerle birtakım kurgulamalar oluĢturmaya çalıĢırken dinleyici ve okuyucular da Ģiirlerdeki sözcüklerden kendi öznelliğine göre birtakım anlamlar çıkarabilir.

Türü ne olursa olsun edebî metinlerde sözcük ya da sözcük öbeklerinin temel ve değiĢmece manalarından farklı olarak ayrıca dinleyicilerde veya okuyucularda uyandırmak istediği bazı duygular bulunmaktadır. Dinleyicileri veya okuyucuları duygulandırmak Ģiirin gayelerinden birisidir (Çetin, 2006, s. 52). ġiirde uyak ve ölçünün getirdiği uyuma bağlı olarak, Ģiiri sesli okurken duyguları belirginleĢtirmek ve anlamı kaybetmemek adına sesimizi iyi ayarlayabilmek oldukça önemlidir.

ġiirin özelliklerinden birisi de insanı sesli okumaya zorlayıcı bir niteliğinin bulunmasıdır. Sessiz okuma yaparak baĢladığınız bir Ģiiri sesli okumayla devam ettirdiğinizi ancak bir müddet sonra fark edebilirsiniz. Bu durum Ģiirin ses ve müzik yapısından kaynaklanan bir özelliktir. Herhangi bir Ģiiri doğru okuyabilmenin ve

yorumlayabilmenin ilk koĢulu Ģiirin anlamını doğru bir Ģekilde analiz etmektir. Mısralarda kelimelerle söylenmeye çalıĢılan duygu ve düĢünceler okuyucu tarafından anlaĢılınca sıra biçimsel özelliklere gelmektedir. Örneğin sevgiyi ve sevinci anlatan mısralarla, hüznü anlatan mısralar benzer ses tonlarıyla okunmamalıdır (ÖzdaĢ, 1991, s. 136-137).

ġiirler beden dili, vurgu ve tonlama gibi Ģiir okuma kurallarına uygun okununca iletilerini okuyucuya ulaĢtırabilmektedir. ġiiri güzel ve etkili okumak ise Ģiirin kiĢiye vermek istediği duyguyu yaĢayarak dinleyenlerde de aynı duygu veya duyguları yaĢatarak okumaktır (Kıbrıs, 2008, s. 57).