• Sonuç bulunamadı

3. EKONOMİK YAPI

3.6. Mukataa Gelirleri

3.6.1. Gümrük Mukataası

Osmanlı devletinde gümrük gelirleri önemli bir yer taşımaktadır. Gümrük merkezleri, kendi dairesi içerisindeki şehir ve merkezlerde yer alan ihtisâb, damga, beytül-mâl ve benzeri gibi çoğunluğu nakdi olan bir takım gelir kalemleri bir arada, müstakil vergi birimi anlamında birer ‘‘mukataa’’ teşkil ediyor ve doğrudan doğruya devletin nakdi gelirleri arasında yer alıyordu.220

XVIII. yüzyıl müddetince Trabzon gümrük mukataası ‘‘Trabzon iskelesi gümrük mukataası ve tevabiiha’’ adı altında birçok mukataayı içine alacak şekilde teşkilatlandırılarak mültezimlere ihale edilerek işletilmiştir.221 Mültezim iltizam bedelinin bir kısmını peşin olarak öder, kalan kısmı için ise kefil gösterirdi. Mukataadan elde edeceği gelirin iltizam bedeli üzerindeki kısmı mültezimin kârı idi. İltizam bedelini ödeyemeyenlerin mallarına el konulur, mallarının borcunu karşılamaya yetmemesi halinde hapsedilirdi.222

Elimizdeki kayıtlardan incelediğimiz dönem için Trabzon gümrük mukataasını Seyyid Reis Ağa oğlu Ömer Ağa‘nın gümrük emini olup ‘‘ber vech-i malikâne ile mutasarrıf’’ olarak işletildiği223 görülmektedir. Trabzon gümrük mukataası malikâneci olarak Ömer Ağa tarafından 1719’dan 1726 yılı sonlarına kadar çeşitli aralıklarla işletilmiştir. Ömer Ağa İstanbul’da vefat ettiğinde devlete hem gümrük mukataası için ( 21.541,6 kuruş), hem de daha sonra toplama işini üzerine aldığı Trabzon cizyesinden (30.508,3 kuruş) ödemesi gereken borcu yüzünden mallarının müsadere edildiği anlaşılmaktadır.224 Diğer bir kayıtta ise Elhac Ali oğlu Ömer Ağa‘nın gümrük emininin vekili olduğu görülmektedir.225

XVIII. yüzyılda Trabzon iskelesi gümrük mukataasına bağlı olan gelir kalemleri iskele gümrükleri, ihtisâb, dellâliye ve şemhâne226ve kantarcılık227 gelirlerinden oluşmaktadır. İncelediğimiz dönemde Trabzon gümrüğüne bağlı olan 219Mehmet Genç, ‘‘Mukataa’’, Diyanet İslam Ansiklopedisi, 31c., İstanbul , TDV, C:XXXI, 2006, s.130-131.

220 Aygün, Trabzon’da Ticaret, s.299. 221 Aygün, a.e., s.303.

222 Kütükoğlu, a.g.m., s.544.

223 TŞS., 134; BA.,MAD., nr. 9910,s. 14/1; 72/2; 224 Aygün, a.g.e., s.321.

225 TŞS., 122.

226 BA., MAD., nr. 9910, s.62/2; 132/2; Aygün, a.g.e., s.341. 227 BA., MAD., nr. 9910, s.14/1.

bu gelir kalemlerinin senede sekiz yük 21.000 akçe mal ile Ömer Ağa’nın uhdesinde

228 olduğu zikredilmektedir.

Trabzon’da çarşı ve pazarlardaki ihtisâb vergisinin toplanmasını ihale ile mültezimlere verilerek işletilmekte olup, mültezimler ihtisâb ihalelerinin gerçekleşmesinden ve ihaleleri alan mültezimlere göreve başlama ve benzeri haklarını gösteren tezkere ve temessüklerinin verilmesinden sorumluydular. Elimizdeki kayıtta Trabzon şehir ihtisâblığı ile ilgili, ‘‘Trabzon gümrük mukata‘ası mülhakatından’’ denilmektedir. Bu ifadeden şehir ihtisâblığının Trabzon gümrüğüne bağlı olan gelirler arasında oluğu zikredilerek, 1 Şaban 1135 (7 Mayıs 1723) tarihinden 29 Şaban 1136 (23 Mayıs 1724) tarihine kadar Trabzon ihtisâb mukataası Ali Beşe‘ye Trabzon gümrük emini Ömer Ağa tarafından tefviz edilip, eline de temessük verildiği anlaşılmaktadır.229 Kayıtlarda Ali Beşe‘ye tefvîz olunmadan önce şehir muhtesibinin Ömer Ağa oğlu Esseyyid Osman Ağa’nın olduğu gözükmektedir.230 Osmanlı devletinde ticaretin gerçekleştiği yerlerde, alıcı ve satıcıların malları kantarlarda tartmasına bağlı kantar kullanımından ‘‘resm-i kantar’’ adı altında bir vergi alındığı bilinmektedir.231 İncelediğimiz dönemde Seyyid Mehmed isimli kimsenin bir yolunu bularak 1111 (1699-1700) senesinde kendisine tevcih ettirdiği kantarcılık mukataası üzerine olan müdahalesi sebebiyle, kantarcılığın Trabzon gümrüğüne bağlı ihtisâb mukataası ile beraber zabt edilerek Seyyid Reis Ağa oğlu Ömer Ağa’nın uhdesinde olduğu belirtilmektedir.232

Trabzon gümrük mukataasına ait olan diğer kalemler dellâliye ve şemhâne gelirleridir. Dellâl, şehir içinde ve gümrüklerde alıcı ile satıcı arasında vasıta olan devlet görevlisine denmekte olup, alım-satım işlerine nezaret etmekte, her iki tarafı bilgilendirmekteydi. Çarşı-pazarlarda görev yapan dellâllar, dellâlbaşına bağlı idiler. Bu satış ve alış işleminden ‘‘dellâliye’’ adıyla bir vergi almaktaydılar. Trabzon gümrük eminleri tarafından ihale yolu ile iltizama çıkarılmaktaydı.233 Elimizdeki kayıtlarda sadece bir kayıtta, Semerci oğlu hanı’nda kahveci olan Ömer oğlu Hasan’ın terekesindeki gider bölümünde zikredilen ‘‘dellâliye’’ için 15 paranın 228 BA., MAD., nr. 9910, s.132/2; 160/2. 229 TŞS., 376. 230 TŞS., 73, 112; 142; 271; 314. 231 Aygün, a.g.e., s.345. 232 BA., MAD, nr. 9910, s.14/1. 233 Aygün, a.g.e., s.347.

alındığı görülmektedir.234 Ayrıca kayıtlarda Abbas oğlu İbrahim Beşe ile Hacı Mustafa adlı kişilerin dellâlbâşı235 olduğu anlaşılmakla birlikte, dellâl olan bazı kişilerin de isimlerine236 rastlanılmıştır.

Şemhane gelirleri, Trabzon‘da mum gelirlerinden sağlanan gelirlerdir. Mum üretiminde devlet tarafından iltizama verildiği bilinmektedir. Özellikle şehirde mumcuların sanatlarını icra ettikleri mumhane ile şehrin mum ihtiyacının karşılamak için mumların satıldığı mumhane dükkânları bulunmaktadır. Bu mumhanenin ‘‘pazar kapısı yakınında olduğu’’ anlaşılmaktadır.237 Kayıtlarda konu ile ilgili olarak sadece mumcu esnafından olduğu anlaşılan kişilerin isimlerine238 rastlanılmıştır.

Trabzon gümrük mukataasına bağlı olan bu gelir kalemlerine çeşitli zümre (vali, mütesellimler, ayân-ı vilayet vb.) ve kişiler tarafından yapılan bazı müdahaleler merkezden gönderilen emirlerle önlenmeye çalışılmıştır.239

Trabzon gümrük mukataasını işletmek üzere malikâne mutasarrıflarından ihale ile alan mültezimler, malikâne sahibine yapmış oldukları gümrüğün ihalesinden kaynaklanan ödemeler haricinde, eskiden beri alışıla gelen ve hazineye veya mahallindeki bazı vazife sahiplerine karşı nakdi ödemeleri yerine getirmek zorundaydılar. Mukataa adına yapılan ve mutad/düzenli olan bu türdeki ödemeler ‘‘mesârif’’ adı altında hazine defterine kaydolunmaktaydı. Hazineye gönderilmesi gereken mukataanın yıllık vergisinden masraflar çıkarıldığında geri kalan miktar ise direkt Osmanlı hazinesine yatırılmaktaydı. Mukataayı malikâneci adına işleten mültezimler, hazineye yatırdıkları vergilerin makbuzlarını yanlarında saklayarak sene sonu geldiğinde çoğunlukla İstanbul’da bulunan malikânecilerin yanlarına giderek gümrük mukataasının hesaplarını kapatmaktaydılar.240

Kayıtlara bakıldığında Trabzon gümrük mukataasını fiilen işleten mültezimlerin hazineye sürekli olarak bir takım nakdi ödemeler yaptıkları görülmektedir. Bu gelirlerin devlet tarafından belirtilen yerlere sarf edilmesi için ilgili mercilere gönderilen ferman kayıtlarında birçok bilgi mevcuttur. Böylece 234 TŞS., 22. 235 TŞS., 9; 42. 236 TŞS., 14; 24; 25; 139; 234; 289; 339; 417. 237 Aygün, a.g.e., s.350. 238 TŞS., 37; 87; 137; 142; 155; 273; 342. 239BA., MAD., nr. 9910, s.14/1; 62/2; 72/2; 132/2. 240 Aygün, a.g.e., s.331.

XVIII. yüzyıla ait bu kayıtlardan Trabzon’a ait gelirlerin miktarını ve bunların ne oranda, nerelere sarf olunduğunu tespit etmek mümkün olmaktadır.

Merkezden gümrük mukataa eminine veya diğer devlet görevlilerine hitaben gönderilen emirlerin içeriklerine bakacak olursak, 15 Rebiülevvel 1135 (24 Aralık 1722) Batum kalesinde olan Dergâh-ı ali yeniçeri ortalarından sekseninci cemaatin Yeni kale muhafazası için Batum’dan Trabzon’a ve Yeni kale’ye nakli için gereken bir navl gemisinin gümrük emini marifetiyle tedarik edilmesi ve ücretinin gümrük malından verilerek ve ne kadar ücret ödenmişse hüccet-i şer‘iyye ettirilip bu emri şerifle birlikte saklanması emredilmekteydi.241

Bu gibi emirlere bağlı olarak Trabzon iskelesi gümrük mukataası emini tarafından yapılan düzenli ödemelerin ne oranda ve nerelere sarf edildiği hakkında elimizdeki kayıtlarda bazı bilgiler verilmektedir. Bu kayıtları defterdeki tarih sırasına göre tablo şeklinde belirttiğimizde yıl içinde yapılan ödemelerin düzeni de ortaya çıkmaktadır.

TABLO: XVII

Defterdeki Mevcut Kayıtlara Göre Trabzon İskelesi Gümrük Mukataası Gelirlerinin Bazı Gider Ödemeleri

NO TARİH NEREYE ÖDENDİĞİ ÖDEMEYİ YAPAN ÖDENEN MİKTAR 361 Evâsıt-ı Rebîülevvel 1135 19-28 Ocak 1723

Dergâh-ı muallam cebecileri ocağında kethüdây-ı sâni olan Ahmed’in vatanı olan Trabzon’da tekaüd olup, tekaüdlüğünün Trabzon gümrüğünden karşılanacağına dair kayıt Miktar belirtilmemesi ne rağmen sadece buradan bazen askeri sınıfa ait kişilerin tekaüdlük maaşlarının buradan ödendiği anlaşılmaktadır 241 TŞS., 378; BA., MAD., nr. 9910, s.106/1.

. 145242 22 Cemâziyelâhir

1135

30 Mart 1723

Eğriboz muhafazasından, Erzurum valisi İbrahim Paşa maiyetine tayin olunan Dergâhı Ali yeniçerilerinden kırkıncı bölüğün eşyalarının taşınması için bargir ücretinin ödenmesine dair verilen emir

Trabzon Gümrük emini 7 baş mekkari davar için ücret belirtilmemiş 112 29 Cemâziyelâhir 1135 6 Nisan 1723

Kars muhafazasında olan ve Azak kalesi muhafazasına tayin olunduğu halde Trabzon’da yüz elli gün kadar kalmaları gereken Yüzüncü cemaat ortasının neferatının günlük seksen çift nân (ekmek) ve lahmı ganem (et) ihtiyaçlarının karşılanması için verilen emir gereği gereken ücretin ödendiğine dair

Trabzon Gümrük emini vekili 400 Kuruş 134 27 Recep 1135 3 Mayıs 1723

Batum kalesinde olan Dergâh-ı ali yeniçeri ortalarından sekseninci cemaatin Yeni kale muhafazasına nakli için gemisini üç yüz kuruşa kiraya veren Hacı Osman oğlu Hasan Reis’in kira ücreti ile yeniçeri ortalarından sekseninci cemaatin Trabzon’a vardığı zaman reşen maaşlarının da buradan ödenmesi ferman buyrulmaktaydı. Trabzon Gümrük emini Gemi kirası için 300 Kuruş 146 20 Şaban 1135 26 Mayıs

Erzurum valisi İbrahim Paşa maiyetine tayin olunan Dergâhı Ali yeniçerilerinden kırkıncı bölüğün eşyalarının taşınması için bargir ücretinin ödenmesi için daha önce verilen emir gereği ücretin bu neferâtın çorbacısına ödendiğine dair

Trabzon Gümrük emini

Yedi re‘s mekari bargir için her biri 8 kuruştan 56 kuruş

Buradan bu kayıtlar ışığında mültezimler tarafından düzenli olarak yapılan nakdi ödemelerin İstanbul‘da bulunan Tophâne ve Cebehâne’nin mühimmat ve bazı masraflarıyla çeşitli kalelerde yer alan askerlerinin çeşitli masraflarına gittiği anlaşılmaktadır.

242 Bu kayıtın 25 Cemâziyelevvel 1135 (2 Nisan 1723) tarihli diğer bir kayıt BA., MAD, nr. 9910, s.281/2.

3.6.2.Gümüşhane Maden Mukataası

Osmanlı iktisâdi tarihi açısından önemli bir konuda madenciliktir. Özellikle Osmanlı devletinde XVI. yüzyılda şıkk-ı evvel defterdarına bağlı mukata-i sâni kalemindeki bir kâtip tarafından çeşitli maden gelirlerinim işlendiği maden mukataası defterdara bağlı kalemler arasında idi.243

Osmanlı devletinde madenler tamamıyla devletin kontrolünde askeri, mali ve toplumsal alanda kullanılmakta, dış ülkelere ihracı ise olağanüstü haller dışında yasaklanmakta idi.244

Osmanlı topraklarında önemli maden merkezlerinden biri olan Gümüşhane madeni hakkındaki kayıtları inceleyecek olursak, madencilikle uğraşan ve ’’taife‘-i madenciyan’’ diye kayıtlarda geçen Gümüşhane reayası ve mukataası hakkında divan-ı hümâyun’a yapılan arz-ı haller sonunda gönderilen fermanlardan reayaya bir takım muafiyetler verilmek suretiyle normal reayadan ayrı bir statüde olduğu ve devletin atadığı emin dışında her hangi bir yetkilinin karışmasının yasaklandığı görülmektedir. Bunun en önemli nedeni Osmanlı devleti’nin madenlerin işletilmesinde göstermiş oldukları itinayı, bu sektörde çalışan reayanın belirlenmesinde de göstermiş ve yükümlü oldukları hizmeti yerine getirebilmek için gerekli düzenlemeleri yapmış ve uygulamış olmalarıdır.

İncelediğimiz dönemde Keskin Esseyyid İsmail Ağa’nın ‘‘ber vech-i malikâne’’ ile Gümüşhane mukataası emini olduğu anlaşılmaktadır.245

Kayıtları inceleyecek olursak Gümüşhane madenlerindeki verimim düşmemesi ve hizmetlerin aksamaması için ortaya çıkan olumsuzlukların önlenip denetim altına alınması amacıyla ilgili birimlere gönderilen hükümlerde, Gümüşhane maden reayasının muafiyetleri gereği ‘‘ber vech-i serbestiyet’’ üzere oldukları, tekâlif-i örfiyye ve şakkâdan muaf oldukları bildirilmekte ve ehli örfden birinin herhangi bir biçimde karışması yasaklanmış olsa da 246 özellikle gerek olağanüstü, gerekse olağan zamanlarda, çeşitli taleplerle karşı karşıya kalıp rahatsız edildikleri görülür.

243 Kütükoğlu, a.g.m., s.517.

244 Mustafa Altunbay, ‘‘XVIII. Yüzyılın İkinci Yarısında Gümüşhane Ve Yöresinde Madencilik Faaliyetleri’’, Trabzon Tarihi İlmi Toplantısı (6-8 Kasım1998) Bildiriler, 2bs., Trabzon, Trabzon Belediyesi Kültür Yayınları:81, 2000, s.380.

245 TŞS., 363; 364; 365; 366. 246 TŞS., 363.

Buna göre, Gümüşhane ve civarına bağlı olan yerlerde madenci reayasının çeşitli zamanlarda çeşitli taleplerle rahatsız edilmelerine dair kayıtlardan Evâlil-i Cemâziyelevvel 1133 (28 Şubat-9 Mart 1721) tarihli olan kayıtta Gümüşhane ve tevabi‘-i madenlerin Trabzon ve Erzurum vilayetlerine yakın olması sebebiyle her iki taraftan mübâşirlerin eksik olmadığı ve nice köyleri basıp fukaraya zulüm yaptıkları görülmektedir.247 Yine Evâlil-i Cemâziyelevvel 1133 (28 Şubat-9 Mart 1721) tarihli kayıtta da Trabzon ve Erzurum valilerinin kaftan ve zahire bahası ile imdâd-ı hazeriyye namıyla birçok taleplerinin yanı sıra Trabzon valisi Mustafa Paşa’nın burada beş gün kalıp üç bin kuruş masraf yaptırıp paralarını gadr eylemesi ve mübâşirlerinin imdâd-ı hazeriyye isteğiyle reayaya eziyet etmesi ile maden hizmetlerinin aksamasına sebep olduğu görülmektedir. 248Bu belirtilen hususlara bağlı olarak gönderilen fermanlarda ehl-i örf ile Trabzon ve Erzurum valilerinin mukataa reayasına müdahaleleri önlenmekte ve reayanın şer‘-i davalarının dahi o yerin kadısı ve emini tarafından görüleceği bildirilmektedir.

Bazen bu bölgede vergi toplayan bazı görevlilerin haksız uygulamalarına rastlamak da mümkündür. 24 Rebîülevvel 1135 (2 Ocak 1723) tarihli kayıtta Gümüşhane’ye bağlı Torul kazasına elinde malikâne beratı ile ağnâm tahsiline memur Elhac Hasan adlı kimsenin gelip süt veren koyunlarından reaya yedinde olan 2615 adetin ağnâmın rusûmat-ı ile asker yedinde olan 2016 adet ve toplamda 4630 adet koyunun ağnamını istediği belirtilmekte ve özellikle bu verginin tahsiline memur olanların her sene celeb mâl ve başka bahane ile reayaya rahatsız ettikleri gibi ve maden hizmetinin aksamasına sebep oldukları da vurgulanmaktadır. Hazine-i amire’de mahfuz olan haslar mukataası defterine göre Trabzon eyâletinin 1133 senesinde adet-i ağnam tahsilinin malikâne olarak Yahya isimli kişinin uhdesine verildiği ve adı geçen Hasan’ın mâlikanesine dâhil olmadığı halde haksız vergi talebinde bulunduğu anlaşılmakta ve bu nedenle gönderilen fermanda Torul kazasının Gümüşhane madenine bağlı olup kendileri için besledikleri ağnamdan başka ağnamları olmadığından adet-i ağnam talebiyle rencide olunmaması bildirilmekteydi.249 Gümüşhane’ye bağlı olan madenler, Harşit havzası boyunca

247 TŞS., 365. 248 TŞS., 366. 249 TŞS., 364.

sıralanmakla birlikte, henüz yeterli derecede önem kazanmayan Keban ve Ergani madenleri de buna dahildi.250

Görüldüğü gibi madenci olan bölgelere müdahalenin çoğalması ile bunun maden üretimine menfi yönde yapacağı tesirler göz önüne alınarak çeşitli tedbirler alınmaya çalışılmıştır. Ancak madenlere karşı ortaya çıkan olumsuzluklar bunlarla sınırlı değildi. Üretimi etkileyen sorunlardan biride bölgenin coğrafi yapısından kaynaklanmaktaydı. Genellikle engebeli, ormanlık ve mevcut ocakların birbirinden uzak olması da bu olumsuzluklardandır.251

250 Altunbay, a.g.m., s.383.

SONUÇ

İnceleme konusu olan şer‘iye sicili, her şeyden önce denize açık bir liman şehri olmakla kalmayıp kara bağlantıları ile önemli bir yol kavşağı içinde bulunan ve XVIII. yüzyılda giderek artan milletlerarası ticaret ağında önemli bir yere sahip olduğu anlaşılan Trabzon ve yöresi için bazı dikkat çekici veriler sağlamıştır. Öncelikle tek bir deftere bağlı olma gibi bir sakınca taşımakla birlikte, elde edilen sonuçlar yinede genel gelişme trendi açısından belirleyici olabilmektedir.

Etnik ve sosyal statü bakımından Müslüman Türkler, Rum Ortodokslar, Ermeni Ortodokslar ve Latin Katolikler şeklinde oluşan Trabzon’un nüfus yapısı içinde bazen aynı mahalle ve köy içinde bir arada yaşamaları bu genel şartlara güzel bir örnek sunar. Osmanlı mahkemeleri onlar içinde genel bir çözüm yeridir.

Bunun bir sonucu olarak evlenme-boşanma, miras ve çeşitli ihtilaflarda gayri müslimlerin şer’i mahkemelere başvurdukları görülmektedir. Sosyal ekonomik şartlar geleneksel toplum yapısı dâhilinde İslam miras taksimini herkes için makul kılmaktadır. Bu arada bu tesirin bir sonucu ihtida olaylarına da rastlanılmaktadır.

Bu dönemde Trabzon’da nikâh akdinin fazlalığına rağmen, boşanmanın az olması aile bağlarının güçlü olmasının yanı sıra kadına boşanmada verilmesi gereken mehirden dolayı erkeklerin belki de buna yanaşmaması sonucundan da kaynaklanmış olabilir. Trabzon’da bu dönemde ekonomik ve sosyal hayatta kadınların mülkiyet elde etme, bunları istediği gibi tasarruf etme haklarının yanı sıra, hangi konuyla alakalı olursa olsun hukukun kendilerine tanıdığı hakları sonuna kadar kullanabildikleri tespit edilebilmektedir. Mahkemelerde görülen talak, mehir ve nafaka içerikli davalardan kadın ve çocukların tüm haklarının güvence altına alındığı görülmektedir.

Sicilde görülen en önemli hususlardan biri miras, katl, diyet ve gasp gibi suçlar ve benzeri meselelerde mahkemeye yansıyan şikâyet, talep ve ihtilafların sulh yoluyla çözüme kavuşmasıdır. Trabzon’da bu dönemde sosyal hadiseler içinde eşkıyalık, adam öldürme, gasp olaylarının meydana geldiği ve toplum düzeni bundan etkilendiği sicile yansıyan bazı şikâyetlerden anlaşılmaktadır.

Trabzon‘da mülk alım satımları, borç, takas, kira ve kefalet gibi ticari pratikler ekonomik hayatın canlılığını, insanların ekonomik ilişkilerini ve şehrin refah

düzeyini yansıtması açısından önem arzetmektedir. Şehirde yaşayan halkın tekstil ve deri sanayi, yiyecek, içecek ve çeşitli gıda maddeleri ile ilgili iş kollarının yanında, bina-yapı ustalığı, fiziki güce ve el becerisine dayalı ve âlet, ev eşyası imali ve bunların satımını yapan iş kollarına dair meslekleri icra ettikleri görülmektedir.

Trabzon’da ticari faaliyetlerin merkezileştiği mekânların başında çarşı-pazar, bedesten ve hanlar yer almaktadır. Bu dönemde ticaret yapmak amacıyla Trabzon limanını kullanarak ticaret yapan tüccarlar tespit edilmektedir. Bu dönemde tüccarların yasak olduğu halde bazı malları taşıdıkları ve bazen de vermeleri gereken vergileri ödemedikleri vaki olmaktaydı.

Trabzonlu gemicilerin ekonomik ve askeri sahalarda, ulaşım ve taşımacılık alanında önemli rol oynadıkları Karadeniz’in Anadolu ve batı kıyıları ile Tuna nehri üzerinde faaliyet göstermekteydiler.

Trabzon‘da sosyal ve ekonomik hayatın en önemli unsurlarından biri de vakıflardır. Faaliyet alanı itibariyle çok geniş bir yelpazeyi içine alan vakıf müesseselerinin topluma dini, sosyal ve kültürel (eğitim-öğretim) alanlarda hizmet sunulmuş ve ihtiyaç sahiplerine yapılan yardımlar ile toplumsal yardımlaşma teşvik edilmiştir. Şehirlerin inkişafında vakıfların önemli yerinin yanı sıra devlet tarafından yapılması gereken birçok kamusal hizmetlerde vakıflar bu ihtiyaçlara cevap verecek bir fonksiyon kazanmıştır.

Trabzon’un gelir kaynakları arasında halktan alınan vergiler önemli bir yer tutmasına rağmen, en önemli gelir kaynakları Trabzon iskelesi gümrük gelirleri ile Gümüşhane maden mukataasıdır. Bunların malikâne sitemi içerisinde mültezimlere ihale edildiği görülmektedir.

Trabzon’da halktan toplanan avârız, bedel-i nuzül, cizye, i ispençe, resm-i ganem ve resm-imdâd-ı seferresm-iye gresm-ibresm-i vergresm-ilerresm-in bazen resm-iaşe, mühresm-immat ve asker naklresm-i gresm-ibresm-i harcamalarında ile sefer giderlerinde kullanıldığı dolayısıyla mahalli bir sarfın söz konusu olduğu dikkati çeker.

Trabzon’un sancağı bu dönemde nüfusu, ticaret hacmi, topraklarında az olmakla birlikte tahıl, bağcılık ve meyvecilik üretimi ve askeri bir ikmâl üssü olarak önemli bir Osmanlı sancak merkezi olduğu söz konusu sicil kayıtlarında bir kez daha teyid bulmaktadır.

BİBLİYOGRAFYA

I. Arşiv Vesikaları

1. Ankara Milli Kütüphane

Trabzon Şer’iyye Sicili defteri Nr.1882 / 62-1

2.Başbakanlık Osmanlı Arşivi

a) Maliyeden Müdevver Defterler Nr. 3370, 9910. b)Atik Şikâyet Defterleri Nr. 95, 96, 97, 98. c) Mühimme Defterleri Nr. 131.

II. Yayınlamış Vesikalar

Barkan, Ömer Lütfi: ‘‘Edirne Askerî Kassamı’na Ait Tereke Defterleri (1545-1659),’’ Belgeler Türk Tarih Belgeleri Dergisi, Ankara, TTK Basımevi, C.III, No:3, sy.5-6, 1968, s.1-479.

Barkan,Ö.L.-Meriçli,Enver: Hüdavendigâr Livâsı Tahrîr Defterleri I, Ankara, TTK Basımevi, 1988.

III. Kaynak Eserler

Bıjışkyan, P.Minas: Karadeniz Kıyıları Tarih Ve Coğrafyası 1817-1819,

çev. Hrand D. Andreasyon, İstanbul, İstanbul Edebiyat Fakültesi Basımevi, 1969.

Salnâme-i Vilâyet-i Trabzon, Trabzon 1286, Def’a 1.

Sofyalı Ali Çavuş Kanunnâmesi, yay.haz.: Mithat Sertoğlu, İstanbul, Marmara

Üniversitesi Fen – Edebiyat Fakültesi Yayınları No:26, 1992.

Tournefort, Joseph Piton de: Tounefort Seyahatnamesi, Ed. Stefanos Yerasimos, çev. Ali Berktay, İstanbul, Kitap Yayınevi, 2005.

Trabzon Vilayeti Salnamesi 1876, haz. Kudret Emiroğlu, 15c., Eskişehir, Trabzon

VI. Araştırma Ve İnceleme Eserler

Ak, Mahmut: ‘‘Âşık Mehmed’e Göre Memleketi Trabzon ve Havalisi,’’ Bir Tutkudur Trabzon, yay.haz., İ.Gündağ Kayaoğlu, Öner Ciravoğlu, Cüneyt Akalın, İstanbul, YKY, 1997, s.181-205.

Akalın, Cüneyt: ‘‘Batılıların Gözüyle Trabzon,’’ Bir Tutkudur

Trabzon, yay.haz., İ.Gündağ Kayaoğlu, Öner

Ciravoğlu, Cüneyt Akalın, İstanbul, YKY, 1997, s.245-250.

Atar, Fahrettin: ‘‘Muhâlea,’’ Diyanet İslam Ansiklopedisi, 31c., İstanbul, TDV, C:XXX, 2005, s.399-402.

Akgündüz, Ahmet: İslâm Hukukunda Ve Osmanlı Tatbikatında Vakıf Müessesesi, Ankara, TTK Basımevi, 1988.

Akyüz, Jülide: ‘‘Evlenme Sözleşmesinin Önemli Bir Öğesi Olan ‘‘Mehir’’ Hakkında Bazı Düşünceler,’’ Tarih

Araştırmaları Dergisi, Ankara, Ankara Üniversitesi

Dil Ve Tarih - Coğrafya Fakültesi Tarih Bölümü., C:XXVI, No:24, sy.37, Mart 2005, s.213-230.

Altunbay, Mustafa: ‘‘XVIII. Yüzyılın İkinci Yarısında Gümüşhane Ve Yöresinde Madencilik Faaliyetleri,’’ Trabzon Tarihi

İlmi Toplantısı (6-8 Kasım 1998) Bildiriler, 2bs.,

Trabzon, Trabzon Belediyesi Kültür Yayınları:81, 2000, s.379-393.

Aygün, Necmettin: Onsekizinci Yüzyılda Trabzon’da Ticaret, İstanbul,

Serander Yay., 2005.

Aydın, M. Akif: İslam-Osmanlı Aile Hukuku, İstanbul, Marmara

Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Vakfı Yayınları No:11, 1985.

________; İslam ve Osmanlı Hukuku Araştırmaları, İstanbul, İz

________; ‘‘Osmanlıda Hukuk,’’ Osmanlı Devleti Ve Medeniyeti

Tarihi, Ed. Ekmeleddin İhsanoğlu, İstanbul, IRCICA,

C:I, 1994, s.375-438.

________; ‘‘Ceza Hukuku,’’ Diyanet İslam Ansiklopedisi, 31c.,

İstanbul , TDV, C:VII, 1993, s. 478-482.

________; ‘‘Gasp,’’ Diyanet İslam Ansiklopedisi, 31c., İstanbul ,

TDV, C:XIII, 1996, s.387-392.

Başbakanlık Osmanlı Arşivi Rehberi, 2.bs., İstanbul, Başbakanlık Osmanlı

Arşivleri Genel Müdürlüğü Osmanlı Arşivi Daire Başkanlığı Yayın Nu:42, 2000.

Benzer Belgeler