• Sonuç bulunamadı

YORUM CÜMLESİ SEZGİSEL YORUM CÜMLESİ HAYALİ CÜMLESİ YORUM KİŞİSEL CÜMLESİ YORUM 1 Görsel

4. Görsel (kadın

Kadın adamı tıraş ediyor. (K/E)

- Kadın ve erkek

birbirlerinin saçını yapan kuaför hiç görmedim. (K)

Kadın adamı tıraş ediyor, çok ilginç. (E)

Bu ne biçim iş! Kadının berberde işi ne! (E)

3. Görsel (Erkek kuaför)

Kadının saçlarını erkek kuaför kesiyor. (K)

- Çünkü mesleğin kadını erkeği olmaz! (E)

-

4. Görsel (kadın itfaiyeciler)

Kadın itfaiyeciler var. Resim çekiniyorlar. (K/E)

Ellerinde kasklar var. (E)

Kadın yük taşıyamaz, kaskı çok ağır. Üzüldüm, işi çok! Çocuğu ağlarsa ona yetişemeyecek! (E)

İtfaiyeci kadın, hiç görmedim. (K)

İtfaiyeciler birlik olmuş, ev işleri yerine yangın söndürecekleri için mutlular. (E)

Kadın itfaiyeci var, çok şaşkınım! Bir keresinde annem yangın söndürmüştü, arkadaşları yardım etmişti. Ama annem itfaiyeci değil ki! (E)

5. Görsel (kadın tesisatçı)

Kadın musluk tamir ediyor. (K/E)

Kadının evdeki işleri bitmiş, şimdi tamir yapıyor. (K)

Kız tamirci de olur, erkek tamirci de olur. (K)

Tamirci abla var, babamın

böyle bir arkadaşı var. (K) Herkes mesleğini yapıyor, çok güzelce. (K)

6. Görsel (Kadın asker)

Kız asker rahatta duruyor. (E)

Kız ve neden askere geldin diye kızacaklar. (K)

Asker kız var, sanki filmlerdeki gibi. (E) Kadın komutan olunca çok sevinmiş. (E)

Kadın asker erkek komutana selam veriyor. (E)

Ben kadın asker gibi olmak isterim, ülkem kurtulunca mutlu olurum. (K)

Kadın iş bulamamış, subay olmuş askere gitmiş. Çok yazık, belki doktor olmak isterdi. (K)

Öğrencilerin kullandıkları cümlelerde yorum düzeyleri göz önüne alınsın veya alınmasın, toplumsal cinsiyet eşitsizliğini olumlayan bir takım dil kullanımları ortaya çıkmaktadır. Bu dil kullanımları hem erkek, hem kız öğrencilerde eşit şekilde görülmekte olup, cinsiyete göre toplumsal cinsiyet ayrımı ortaya çıkmamaktadır. Örneğin tüm öğrenciler kişileri meslekleriyle belirtirken mutlaka cinsiyetlerini ayırt edecek kullanımlara yer vermişlerdir: “erkek öğretmen, erkek anasınıfı öğretmeni, erkek anaokulu öğretmeni, kadın tamirci, kadın muslukçu, erkek kuaför, kadın kuaför, erkek berber, kadın berber, kadın itfaiyeci, kız itfaiyeci, itfaiyeci abla, kuaför ağabey, kadın asker, kadın komutan, kız asker.”

Dahası, öğrenciler bazı iş kollarını erkeklere (askerlik, itfaiyecilik, tesisatçılık), bazılarını ise kadınlara (kuaförlük, öğretmenlik) uygun gördüklerini dil kullanımlarıyla ortaya koymaktadırlar:

“Ben böyle erkek öğretmenin sınıfında olsam sıkılırdım küçük olsam, o yüzden öğrenciler sıkılmış, uyuyorlar. (E) Anasınıfı öğretmeni bir erkek, bu çok kötü. (K)

Kadın adamı tıraş ediyor, çok ilginç. (E) Bu ne biçim iş! Kadının berberde işi ne! (E) Kadın itfaiyeci var, çok şaşkınım! (E) Kız ve neden askere geldin diye kızacaklar. (K) Asker kız var, sanki filmlerdeki gibi. (E) Kadın asker erkek komutana selam veriyor. (E)

Kadın iş bulamamış, subay olmuş askere gitmiş. Çok yazık, belki doktor olmak isterdi. (K)”

Ayrıca erkeklerin fiziksel olarak güçlü, kadınların ise fiziksel ve duygusal olarak daha geri planda kaldığını gösteren yargıyı mesleklere ilişkin algılarına da yansıtmışlardır. Bu kullanımlar ayrıca kadının ev içindeki rollerine de vurgu yapmaktadır:

“Kadın yük taşıyamaz, kaskı çok ağır. Üzüldüm, işi çok! Çocuğu ağlarsa ona yetişemeyecek! (E) İtfaiyeci kadın, hiç görmedim. (K)

Kadının evdeki işleri bitmiş, şimdi tamir yapıyor. (K)”

Öte yandan, 184 cümlenin içinde toplumsal cinsiyet eşitliğini vurgulayan 5 cümleye rastlanmaktadır, fakat diğer kullanımların yanında sayıca oldukça azdır:

“Çünkü mesleğin kadını erkeği olmaz! (E) Kız tamirci de olur, erkek tamirci de olur. (K) Tamirci abla var, babamın böyle bir arkadaşı var. (K) Herkes mesleğini yapıyor, çok güzelce. (K)

Ben kadın asker gibi olmak isterim, ülkem kurtulunca mutlu olurum. (K)

4.Sonuç ve Öneriler

İlkokul öğrencilerinin toplumsal cinsiyet rollerine ve kalıp yargılarına ilişkin algılarını meslek seçimleri aracılığıyla belirlemeyi amaç edinen bu niteliksel çalışmanın katılımcılarını amaçlı örneklemeyle seçilen, Samsun ilinde bir ilkokulun 2. sınıfında eğitim gören 25 öğrenci oluşturmuştur. Bu öğrencilerin 13’ü kız, 12’si ise erkek öğrencidir. Öğrencilerle bire bir yapılan görüşmelerde, katılımcıların mesleklere ve toplumsal cinsiyete ilişkin algılarını ölçmek adına altı adet resim gösterilmiş ve bu resimleri yorumlamaları istenmiştir. Daha sonra araştırmacı tarafından yazıya geçirilen bu yorum cümleleri, bu çalışmanın verisini oluşturmuştur. Öğrencilerden toplanan 184 cümle, Arizpe ve Styles çocukların görsel metinleri yorumlamaları üzerine yaptıkları ve Kiefer’in tipolojisini referans alan çalışmaları bu çalışmada da içerik analizi olarak kullanılmıştır: bilgilendirici, sezgisel, hayali ve kişisel yorum düzeyleri.

www.iltercongress.org

6-8 September 2018, Amasya

106

Çalışmanın bulgularından biri, öğrencilerin kurmuş olduğu cümlelerin 94’ünün (%51) kız öğrenciler, 90’ının ise (%49) erkek öğrenciler tarafından üretilmiş olduğu, dolayısıyla cümle üretilmesinde kız ve erkek öğrenciler arasında belirgin bir fark olmadığıdır. Yorum düzeylerine göre gruplanan cümlelere ilişkin bulgular ise öğrencilerin en fazla bilgilendirici cümle kurduklarını (138 adet, %75), bu sayıyı 20 adet (%10.8) cümle ile sezgisel yorumlamanın ve sonrasında sırasıyla 15 adet (%8.2) ve 11 adet (%6) ile hayali ve kişisel yorumlama düzeylerinin takip ettiği yönündedir.

Cinsiyete ve yorum düzeylerine ilişkin bir karşılaştırma yapıldığında ise, yalnızca kişisel yorum düzeyinde cinsiyete ilişkin belirgin bir fark olduğu göze çarpmaktadır (11 cümlenin 4’ü kız öğrenciler, 7’si ise erkek öğrenciler tarafından üretilmiştir). Ayrıca 184 cümleden yalnızca 5 tanesi toplumsal cinsiyet eşitliğini olumlarken, kalan cümlelerin hepsinin bağlamının içinde toplumsal cinsiyet eşitsizliğini olumlayan bir algıyla kurulduğu görülmektedir. Bu tip kullanımların tümü, öğrencilerin iş kollarında kadını ve erkeği geleneksel rollerine ilişkin mesleklerle ilişkilendirdiklerini, dolayısıyla öğrencilerin meslekleri algılarken toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin ve kalıp yargılarının etkisi altında olduklarını göstermektedir.

Öneri olarak; eğitimin her basamağında kullanılan materyallerdeki yazılı, sözlü ve görsel materyallerin, çocukların kullandığı tüm oyuncakların ve her türlü medya ve iletişim araçlarının toplumsal cinsiyet eşitliğini olumlayan bir stratejiyle tekrar gözden geçirilmesidir. Bir diğer ve daha köktenci öneri ise, öğretmenlere, ebeveynlere ve müfredat hazırlayıcı konumda bulunan tüm görevlilere yönelik toplumsal cinsiyet eşitliği eğitimlerinin düzenlenmesidir. Tüm bu düzenlemelerin yanında, değerler eğitimine yönelik, toplumsal cinsiyet eşitliğini de içeren bir ders müfredata eklenebilir.

Kaynakça

Arizpe, E.; Styles, M. (2003). Children reading pictures – interpretingvisualtexts. London: RoutledgeFalmer.

Becky, F. (2002). ısthefuturereallyfemale? the impact and implications of gender for 14-16 year olds' careerchoices, Journal

of Educationand Work, 15:1, 75-88.

Berman, A.;Snyder, SS.; Kozier, B.; Erbs, G. (2008). Fundamentals of nursingconcepts, processandpractice, 8 th ed. New Jersey.

Correll, J.S. (2001). Genderandthecareerchoiceprocess: the role of biased, self‐assessments. AmericanJournal of Sociology, Vol. 106, No. 6, pp. 1691-1730.

Çetin Gündüz, H.; Tarhan, S. (2017). İlkokul öğrencilerinin meslek seçimlerine yönelik tutumlarında toplumsal cinsiyetin etkisi, İlköğretim Online, 16(3), 1287-1300.

Dökmen, Z. (2010). Toplumsal cinsiyet sosyal psikolojik açıklamalar, İstanbul: Remzi Kitabevi.

Erdoğan, T. (2008). Toplumsal sistemin düzen salayıcı unsuru olarak cinsiyet rolü farklılaması. Türkiye Sosyal Aratırmalar

Dergisi, C. 12, S. 3, s. 123- 145.

Kırbaşoğlu Kılıç, L.; Eyüp, B. (2011). İlköğretim türkçe ders kitaplarında ortaya çıkan toplumsal cinsiyet rolleri üzerine bir inceleme, ODÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü Sosyal Bilimler Araştırmaları Dergisi ,Cilt: 2 Sayı: 3, 129-148.

Kızıltepe, Z. (2017). İçerik analizi. Seggie, F.N. VD (ED). Nitel Araştırma Yöntem, Teknik, Analiz ve Yaklaşımları (ss.253- 266) içinde. Ankara: Anı.

Koç, K.; Yıldız, S.; Coşkun, R. (2015). Çocuklar resimli çocuk kitaplarındaki resimleri nasıl yorumluyor? Behiç Ak’ın “Uyurgezer Fil” kitabı ile yapılan görsel okuma üzerine bir araştırma, TurkishStudies International

PeriodicalForTheLanguages, LiteratureandHistory of TurkishorTurkic Volume, 10/4 Winter 2015, p. 687-706.

Köse, B. (2012). Geçmişten günümüze aile, N. Adan (ed), Değişen toplumda değişen aile (ss.15-37) içinde. Ankara: Siyasal Kitabevi.

Merriam, S.B. (2009). Qualitativeresearch: A guidetodesignandimplementation. San Fransisco: JosseyBass.

Mora, N. (2005). kitle iletişim araçlarında yeniden üretilen cinsiyetçilik ve toplumda yansıması, Uluslararası İnsan Bilimleri

Dergisi, s. 1-7.

Parlaktuna, İ. (2010). Türkiye'de cinsiyete dayali mesleki ayrimciligin analizi. Ege Akademik Bakis, 10(4), 1217-1230. Sart, G. (2017). Fenomenoloji ve yorumlayıcı fenomenolojik analiz. Seggie, F.N. VD (ED). Nitel Araştırma Yöntem, Teknik,

Analiz ve Yaklaşımları (ss.70-81) içinde. Ankara: Anı.

Turan, N.; Öztürk, A.; Kaya, Vd. (2011). Toplumsal cinsiyet ve hemşirelik, Maltepe Üniversitesi Hemşirelik Bilim ve Sanatı

Dergisi, Cilt:4,Sayı:1. 167-173.

UNICEF (2003). Eğitimin Toplumsal Cinsiyet Açısından İncelenmesi. (Erişim 15.07.2018). https://www.unicef.org/turkey/pdf/_ge21.pdf .

www.iltercongress.org

6-8 September 2018, Amasya

107

İlişkisel Ruminasyon Ölçeği (İRÖ) Türkçe Formu: Geçerlik ve Güvenirlik Çalışması

Prof. Dr. Ahmet AKIN

İstanbul MedeniyetÜniversitesi

ahmet.akin@medeniyet.edu.tr Deniz Tuğçe URFA

SabahattinZaimÜniversitesi

deniztugceyilmaz@gmail.com Özkan AKSOY

Sabahattin Zaim Üniversitesi

ozkan.aaksoy@hotmail.com Özet

İlişkisel ruminasyonlar, genel kişilerarası sorunları, evlilik öncesi ilişkilerdeki şiddet davranışlarını ve eski partnerlerle ilgili düşünceleri içermektedir (Senkans ve diğerleri, 2016). Bu araştırmanın amacı Senkans, McEwan, Skues ve Ogloff (2016) tarafından geliştirilen İlişkisel Ruminasyon Ölçeği (KÖÖ)Türkçe’ye uyarlamak ve geçerlik güvenirliğini incelemektir. Araştırma 240 yetişkin üzerinde yürütülmüştür. 129’ukadın 111’i erkek olan katılımcıların yaş ortalaması 21.49’dir.İlişkisel Ruminasyon Ölçeği (KÖÖ) 16 maddeden ve romantik meşguliyet, ilişkide belirsizlik, ayrılma şeklinde üç alt boyuttan oluşmaktadır. Ölçek 5’li Likert tipi bir derecelendirmeye sahiptir. Veri toplamak için uygulamaya başlamadan önce öncelikle ölçeği geliştiren yazardan izin istenmiş ve ölçeğin uyarlanabileceğine dair gerekli izin alınmıştır. Sonrasında ölçek dört kişilik bir komite tarafından tercüme edilmiş, denemelik form incelenmiş ve yazım ve alan uygunluğu açısından gerekli düzenlemeler yapılmıştır. Ölçeğin madde analizi için düzeltilmiş madde toplam korelasyon katsayıları hesaplanmıştır. Ölçeğin orijinal formunun faktör yapısının Türk çalışma grubunda geçerli olup olmadığını belirlemek amacıyla yapı geçerliği kapsamında doğrulayıcı faktör analizi uygulanmıştır. Ölçeğin güvenirliği Cronbach alfa iç tutarlılık güvenirlik katsayısı ile incelenmiştir.Ölçeğin geçerlik ve güvenirlik analizleri SPSS 20 ve LISREL 8.51 paket programları ile yapılmıştır. İlişkisel Ruminasyon Ölçeği Türkçe Formu’nun yapı geçerliği için uygulanan doğrulayıcı faktör analizi sonucunda üç boyutlu modelin yeterli uyum verdiği görülmüştür (x²= 268.87, sd= 101, RMSEA= .083, SRMR= .039, CFI= .95, IFI= .95, NFI=.91). Cronbach alfa iç tutarlık güvenirlik katsayıları ölçeğin bütünü için .93, romantik meşguliyet alt ölçeği için .91, ilişkide belirsizlik alt ölçeği için .93, ayrılma alt ölçeği için .87 olarak bulunmuştur. Ölçeğin düzeltilmiş madde toplam korelasyon katsayıları .45 ile .72 arasında sıralanmaktadır. Bu sonuçlar İlişkisel Ruminasyon Ölçeği Türkçe Formu’nun geçerli ve güvenilir bir ölçme aracı olduğunu göstermektedir.

Anahtar Kelimeler: İlişkisel ruminasyon, Geçerlik, Güvenirlik

Turkish form of Relational Rumination Scale: The Study of Validity and Reliability Prof. Dr. Ahmet AKIN

Istanbul Medeniyet University

ahmet.akin@medeniyet.edu.tr Deniz Tuğçe URFA

Sabahattin Zaim University

deniztugceyilmaz@gmail.com Özkan AKSOY

Sabahattin Zaim University

ozkan.aaksoy@hotmail.com Abstract

The purpose of this research is to adapt the Relational Rumination Scale developed by Senkans, McEwan, Skues ve Ogloff (2016) to Turkish language, and to examine its reliability and validity values. Study was conducted on 240 adults.Relational Rumination Scaleconsistsof 16 items and three-factors as romantic preoccupation rumination,relationship uncertainty rumination, and break-up rumination.Each item was rated on afive point Likert-type scale from almost never to almost always.Prior to starting to collect data, permission was asked from the author who developed the scale and the necessary permission was given to adapt the scale.Subsequently the scale was translated by a committee of four.Corrected item total correlation coefficients were calculated for item analysis of the scale.Confirmatory factor analysis under structure validity was applied to determine whether the factor structure of the original form of the scale was valid in the Turkish working group.Reliability of the scale was examined by Cronbach alpha internal consistency reliability coefficient.Validity and reliability analyzes of the scale were performed with SPSS 20 and LISREL 8.51 package programs.Confirmatory factor analysis showed that the three-dimensional model provided sufficient fit (x²= 268.87, df= 101, RMSEA= .083, SRMR= .039, CFI= .95, IFI= .95, NFI=.91). The Cronbach alpha internal consistency reliability coefficients were .93 for the scale, .91 for the romantic occupation subscale, .93 for the subscale of uncertainty, and .87 for the subscale of separation. Corrected item total correlation coefficients of the scale ranged from .45 to .72. These results show that the Relative Rumination Scale Turkish Form is a valid and reliable measurement tool.

Keywords: Relational Rumination,Validity, Reliability 1. Giriş

“Zihinsel geviş getirme” olarak ifade edilen ruminasyon, olumsuz duyguları, üzücü durumları nedenleri ve sonuçları ile birlikte sürekli olarak düşünmek olarak tanımlanmaktadır (Nolen–Hoeksama, 2000). Ruminasyon genellikle belirli bir olumsuz duruma karşı ortaya çıkarken (Kirkegaard Thomsen, 2006), bireylerin problem çözme becerilerini engellemekte ve durumla ilgili yaşadığı duyguların sürekli devam etmesine neden olmaktadır (Nolen-Hoeksema, Wisco ve Lyubomirsky, 2008). Tepki stilleri kuramına (Response styles theory) göre de ruminasyon, olumsuz düşünceyi arttırarak problem çözme becerisini zayıflatmakta ve bununla birlikte depresyonu arttırmaktadır (Lyubomirsky ve Tkach, 2004). Lyubomirsky ve Nolen-

www.iltercongress.org

6-8 September 2018, Amasya

108

Hoeksema’e (1995) ruminatif eğilimi fazla olan bireyler sosyal ilişkilerinde de problem yaşayan bireyler olduğunu belirtmişlerdir

Ruminasyon çeşitli şekillerde ortaya çıkmaktadır ve tek başına yapılabildiği gibi eşli olarak da yapılabilmektedir. Eşli ruminasyon bireyin bir başkasıyla, problemlerini ve duygu durumunu derinlemesine paylaşması fakat bunda problem çözme amacı gütmemesidir (Ross, 2002). Yapılan araştırmalar ruminasyonun stres, endişe, depresyon gibi olumsuz durumlarla ilişkili olduğunu göstermektedir (Ayğar,2017; Efe, 2018; Kirkegaard Thomsen, 2006). Bu da bireylerin yaşamlarında kurdukları ilişkilerin sağlıklı devam edebilmesi için ruminasyonun incelenmesi gereken bir durum olduğunun göstergesidir. Tüm bunlarla birlikte birey, diğer ilişkilerinde olduğu gibi romantik ilişkilerinde de ruminasyon yaşayabilir. Romantik ilişkilerde ruminasyon mevcut partnerle olabileceği gibi önceki partnerlerle ilgili de olabilir. Bu da ilişkilerde devam eden bir problemin ortaya çıkmasına sebep olabilir (Senkans, McEwan, Skues ve Ogloff, 2016). Literatüre bakıldığında son zamanlarda romantik ilişkiler üzerine yapılan çalışmaların da arttığı görülmektedir. Alan yazında da romantik ilişkilerde ruminasyonla ilgili araştırmalar mevcutken Türkiye’de henüz bu konuyla ilgili yapılan bir çalışmaya rastlanmamıştır. Bu nedenle İlişkisel Ruminasyon Ölçeği’nin Türkçe uyarlamasının alan yazına katkı sağlayacağı düşünülmektedir. Ölçek romantik ilişkilerde ruminasyonla ilgili yapılacak araştırmalarda ve bireylere yönelik psikolojik danışamanlık ile çiftlere yönelik verilecek olan aile danışmanlığı hizmetlerinde yol gösterici olarak kullanılabilir.

2. Yöntem Araştırma Modeli

Bu araştırmada genel tarama modeli kullanılmıştır. Evren -örneklem, Çalışmagrubu

Araştırmaya 129 kadın, 111 erkek olmak üzere toplam 240 yetişkin (xyaş=21.49) katılmıştır. Verilerintoplanması/ Veritoplamaaracı

İlişkisel Ruminasyon Ölçeği, Senkans, McEwan, Skues ve Ogloff tarafından 2016 yılında geliştirilmiştir. Ölçek 16 madde ve 3 alt boyuttan oluşan 5’li likert yapıya sahiptir. Ölçeğin orjinal formunda güvenirlik için bakılan içtutarlılık katsayısı ölçeğin tamamı için .91 olarak bulunmuştur. Bu araştırma kapsamında veriler gönüllü katılımcılara elden uygulama yoluyla toplanmıştır.

Veri Analizi

Verilerinanalizinde SPSS Statistic ve Lisrel programları kullanılmıştır. Ölçek maddelerinin ayırtediciliklerinin incelenmesi için madde analizi yapılmış, ölçeğin güvenirliği için Cronbach alfa içtutarlık katsayısına bakılmıştır. Ölçeğin güvenirliği için ise doğrulayıcı faktör analizi (DFA) yapılmıştır.

3. Bulgular

MaddeAnalizi: Ölçek maddelerinin ayırtediciliklerinin incelenmesi için madde analizi yapılmıştır. Tablo 1’de İRÖ’ye ait

ortalama, standart sapma ve düzeltilmiş madde toplam korelasyon katsayıları yer almaktadır. Tablo 1. İlişkiselRuminasyonÖlçeği’neAitTanımlayıcıİstatistikler

Ortalama StandartSapma DüzeltilmişMaddeToplamKorelasyonu RomantikMeşguliyet ir1 2.08 1.13 .65 ir2 2.13 1.14 .69 ir3 1.93 1.11 .65 ir4 2.04 1.10 .66 ir5 1.82 1.04 .64 İlişkideBelirsizlik ir6 1.56 .85 .65 ir7 1.63 .88 .67 ir8 1.69 1.00 .72 ir9 1.59 .96 .69 ir10 1.58 .88 .68 ir11 1.82 1.06 .61 Ayrılma ir12 1.75 1.05 .60 ir13 1.70 1.12 .59 ir14 1.60 1.05 .57 ir15 1.87 1.17 .45 ir16 1.67 1.10 .59

www.iltercongress.org

6-8 September 2018, Amasya

109

Yapı Geçerliği: İlişkisel Ruminasyon Ölçeği özgün formu 16 madde ve 3 alt boyuttan oluşmaktadır. Bu ölçeğin Türkçe

formunun yapı geçerliğini test etmek için doğrulayıcı factor analizi (DFA) yapılmıştır. İkinci düzey DFA’ya ait standardize değerler Şekil 1’de ve birinci düzeyDFA’ya ait standardize değerler Şekil 2’de yer almaktadır.

Şekil 1. İlişkisel Ruminasyon Ölçeği ikinci düzey DFA standardize değerler

www.iltercongress.org

6-8 September 2018, Amasya

110

Şekil 1’de veŞekil 2’de yeralanİlişkiselRuminasyonÖlçeğiTürkçeformunaaituyumdeğerleri (x2=268.87, RMSEA=.083, SRMR= .039, CFI=.95, IFI=.95, NFI=.91) kabuledilebilirsınırlariçerisindedir.

Güvenirlik: İlişkisel Ruminasyon Ölçeği’nin güvenirliği için iç tutarlık katsayısına bakılmıştır. Romantik meşguliyet alt

boyutuna ait iç tutarlık katsayısı .91, ilişkide belirsizlik alt boyutuna ait iç tutarlık katsayısı .93, ayrılma alt boyutuna ait içtutarlık katsayısı .87 ve ölçeğin tamamına ait iç tutarlık katsayısı .93 olarak bulunmuştur.

4. Sonuç ve Tartışma

Bu araştırmanın amacı İlişkisel Ruminasyon Ölçeğinin Türkçe uyarlama çalışmasının yapılmasıdır. Bu amaçla ölçeğin yapı geçerliği için doğrulayıcı faktör analizi yapıldığında sonuçların değerleri Kabul edilebilir sınırlar içerisinde olduğu görülmüştür (Kline, 2011). Daha sonra yapılacak çalışmalarda ölçeğin ölçüt geçerliği incelenerek ölçeğin geçerliği hakkında daha fazla bilgi edinilebilir. Ölçeğin güvenirlik çalışması için Cronbach alpha iç tutarlılık katsayısına bakılmıştır. Alt boyutlara ait iç tutarlık katsayısı .87 ile .93 aralığında bulunmuştur. Field (2009), iç tutarlılık katsayısının .80 ve üzerinde olmasının yüksek düzeyde güvenirliği ifade ettiğini belirtmektedir. Daha sonra yapılacak çalışmalar ile test tekrar test güvenirliği incelenerek ölçeğin güvenirliği hakkında daha fazla bilgi edinilebilir.

Ölçeğin geçerlik ve güvenirliğine ait tüm bu bulgular incelendiğinde İlişkisel RuminasyonÖlçeği’nin (İRÖ) geçerli ve güvenilir bir ölçme aracı olduğu söylenebilir. Ölçek, romantik ilişkilerde ruminasyon ile ilgili yapılacak olan deneysel ve ilişkisel araştırmalar için kullanılabilir. Bu sayade alanyazına katkı sağlanacağı, romantik ilişkisi olan bireyler için yol gösterici çalışmalarla birlikte aile danışmanlığı hizmetine yön verebileceği düşünülmektedir.

Kaynakça

Andy, F. (2009). Discovering statistics using SPSS. Sage publications.

Ayğar, H. (2017). Boşanmış ve boşanmamış ebeveyne sahip ortaokul öğrencilerinin akılcı olmayan inanç ve depresyon

ilişkisinde ruminasyonun aracı rolü. Yayımlanmamış yükseklisans tezi, Mersin Üniversitesi Eğitim Bilimleri

Enstitüsü, Mersin.

Efe, İ. A. (2018). Olumsuz yaşam olayları, psikolojik danışma hizmeti alma, ruminasyon ve stres arasındaki ilişki. Ankara

Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Dergisi, 51(2), 95-119.

Field, A. (2009). Discovering statistics using SPSS. Sage publications.

Kirkegaard Thomsen, D. (2006). The association between rumination and negative affect: A review.Cognition and Emotion, 20(8), 1216–1235.

Kline, Rex. B. (2011). Principles and practice of structural equation modeling, 3rd edt Guilford Press. New York.

Lyubomirsky, S. & Nolen-Hoeksema, S. (1995). Effects of self-focused rumination on negative thinking and interpersonal problem-solving.Journal of Personality and Social Psychology, 69(1), 176-190.

Lyubomirsky, S.& Tkach, C. (2004). The consequences of dysphoric rumination.InC. Papageorgiou &A. Wells (Eds.),

Depressive rumination: Nature, theory, and treatment(ss. 21–42). New York: Wiley.

Nolen-Hoeksema, S. (2000). The role of rumination in depressive disorders and mixed anxiety/depressive symptoms. Journal

of Abnormal Psychology, 109(3), 504 - 511.

Nolen-Hoeksema, S., Wisco, B. E., & Lyubomirsky, S. (2008). Rethinking rumination. Perspectives on Psychological

Science, 3(5), 400-424.

Ross, A. J. (2002). Co-Rumination in the friendships of girls and boys. Child Development, 73(6), 1830-1843.

Senkans, S., McEwan, T. E., Skues, J. & Ogloff, J. R. (2016). Development of a relational rumination questionnaire. Personality and Individual Differences, 90, 27-35.

www.iltercongress.org

6-8 September 2018, Amasya

111

Kaygılı Öz-Açıklamalar Ölçeği (KÖAÖ) Türkçe Formu: Geçerlik ve Güvenirlik Çalışması

Prof. Dr. Ahmet AKIN

Medeniyet Üniversitesi

ahmet.akin@medeniyet.edu.tr Deniz Tuğçe URFA

Sabahattin Zaim Üniversitesi

deniztugceyilmaz@gmail.com Talip TEPE

Sabahattin Zaim Üniversitesi

taliptepe@gmail.com Özet

Bu araştırmanın amacı Kendall ve Hollon (1989) tarafından 32 madde olarak gelştirilen ve Oei ve Chaw (2014) tarafından geçerlik ve güvenirlik çalışması yapılarak 11 madde olarak geliştirilenKaygılı Öz-açıklamalar Ölçeğini (KÖÖ)Türkçe’ye uyarlamak ve geçerlik, güvenirliğini incelemektir. Araştırma 255 yetişkin üzerinde yürütülmüştür. 174’ü kadın 81’i erkek olan katılımcıların yaş ortalaması 20,37’dir. Kaygılı Öz-açıklamalar Ölçeği (KÖÖ) 11 maddeden ve öz şüphe, başa çıkmayı sürdürememe, olumsuz düşünce/endişe şeklinde üç alt boyuttan oluşmaktadır. Ölçek 5’li Likert tipi bir derecelendirmeye sahiptir. Veri toplamak için uygulamaya başlamadan önce öncelikle ölçeği geliştiren yazardan izin istenmiş ve ölçeğin uyarlanabileceğine dair gerekli izin alınmıştır. Sonrasında ölçek dört kişilik bir komite tarafından tercüme edilmiş, denemelik form incelenmiş ve yazım ve alan uygunluğu açısından gerekli düzenlemeler yapılmıştır. Ölçeğin madde analizi için düzeltilmiş madde toplam korelasyon katsayıları hesaplanmıştır. Ölçeğin orijinal formunun faktör yapısının Türk çalışma grubunda geçerli olup olmadığını belirlemek amacıyla yapı geçerliği kapsamında doğrulayıcı faktör analizi uygulanmıştır. Ölçeğin güvenirliği Cronbach alfa iç tutarlılık güvenirlik katsayısı ile incelenmiştir. Ölçeğin geçerlik ve güvenirlik analizleri SPSS 20 ve LISREL 8.51 paket programları ile yapılmıştır.Kaygılı Öz-açıklamalar Ölçeği Türkçe Formu’nun yapı geçerliği için uygulanan doğrulayıcı faktör analizi sonucunda üç boyutlu modelin yeterli uyum verdiği görülmüştür (x²= 104,69, sd= 40, RMSEA= .080, SRMR= .077, CFI= .95, IFI= .95, NFI=.92). Cronbach alfa iç tutarlık güvenirlik katsayıları ölçeğin bütünü için .83, öz şüphe