• Sonuç bulunamadı

2.3. BÜYÜME EVRELERİ

2.4.1.2. Fiziksel Büyüme

Bu tür büyüme, işletmenin bina ve tesisler olarak büyümesi ve daha geniş alanda üretim eylemlerini gerçekleştirmesi şeklindedir. Ek fabrika binası, altyapı tesisleri, sosyal ve idari tesisler zamanla genişletilerek işletmelerin büyümelerine fiziksel ortam hazırlanır. Fiziksel büyüklük aynı zamanda kullanılan makine ve araçların nicelik ve niteliği ile de ölçülebilir. Ayrıca fiziksel büyüme işletmenin yeni yatırımlara girişmesiyle eş anlamda kullanılabilir. Ek tesisler kurmak ya da yani makineler satın alınarak girişilen yatırım eylemleri yatırım harcamalarına neden olacaktır. İşletme elde ettiği yeni büyüklük hacmi ile yeni bir üretim potansiyeline kavuşmuş olacak ve ileride diğer işletmelerle daha rahat rekabet etme gücünü elde edecektir.

2.4.1.3. Sosyal Büyüme

Bu tür büyüme işletmede beyaz yakalılar olarak bilinen teknik ve idari personel ile mavi yakalı olarak ilinen işçi sayısının artması anlamına gelmektedir. Çalışan sayısındaki artış ile büyüme arasında her zaman ilişki kurulmayabilir. Özellikle makineleşme ve otomasyona giden işletmelerde büyüme gerçekleşirken insan sayısı azalabilmektedir. Sosyal büyüme sadece işletme içinde işgörenlerin sayıca artışı anlamına gelmez. Aynı

zamanda işletmenin sosyal çevreyle ilişkilerinin gelişmesi de sosyal büyümenin göstergesidir.

2.4.1.4. Örgütsel Büyüme

Örgütler de işletmelerin ekonomik, fiziksel ve sosyal büyümelerine paralel olarak büyüyüp gelişmektedirler. Büyüme sürecinde gereksinimler ortaya çıktıkça yeni bölümler açılır, yeni ilke ve kurallar geliştirilir, iletişim kanalları daha yoğun biçimde kullanılır. Örgütsel büyüme işletmede işlerin daha etkin ve verimli biçimde yürütülmesini sağlar. İşletmenin gerçek yapısını aşarak gereksiz bölümlerin, organların, ilke ve kuralların oluşması aşırı örgütlenmeye neden olur ki, böyle bir durumda işletmenin giderleri artar, yetki çatışmaları ortaya çıkar ve örgüt esnekliğini kaybedebilir. Bu nedenle örgütsel büyümenin sınırları işletmenin gerçek yapısına uygun olmalıdır.

2.4.2. Dış Büyüme

Dışsal büyüme, “Bir işletmenin bağımsızlığını kaybetmek pahasına başka bir işletme ile birleşmesidir”. Dışsal büyüme esas itibarı ile ilgili işletmeler tarafından istenmeyen bir büyüme şeklidir. Gerçekten de işletmeler başlangıçta içsel büyüme şeklini tercih ederler. Ancak belirli bir ölçek büyüklüğünden sonra içsel büyüme bir büyüme alternatifi olmaktan çıkıp işletmenin kendi olanakları ile büyüme alternatifi tamamen ortadan kalkmaktadır. Bu aşamadan itibaren işletmeler dışsal büyümeyi tercih etmekte ve dışsal büyümenin avantajlarını değerlendirme yoluna gitmektedirler.145

İşletmelerin daha büyük ve güçlü olmak amacıyla gerçekleştirdikleri anlaşma ve birleşmelerin amaçlarını şu şekilde sıralayabiliriz:146

• Birleşmelerin önde gelen amacı, serbest ekonomik düzenin doğal sonucu olan

rekabetin olumsuz etkilerinden korunmaktır. İşletmeler üretim kapasitesi, pazarlama bölgesi ve satış fiyatı üzerinde anlaşarak aralarındaki rekabeti sürekli veya geçici olarak kaldırabilirler.

• Büyük projeler için ya da tek başına bir işletme için karlı olmayacak alanlarda

anlaşma ve birleşmelere gidilebilir. 145 Hüseyin Demir; a.g.m.

• İşletmeler maliyetlerini büyük ölçüde etkileyen reklam giderlerine katlanmak zorundadırlar. Aynı ya da yakın alanlarda faaliyet gösteren işletmeler anlaşma ve birleşmelere giderlerse bu reklam giderlerinden kurtulurlar.

• Kendi aralarında anlaşarak, teknolojik gelişmelere ayak uydurmak için, araştırma ve

geliştirme giderlerini ortaklaşa paylaşabilirler.

• Anlaşma ve birleşmeler monopol veya oligopol piyasaları yarattığından piyasaya

egemen olma, satış mikterı ve satış fiyatlarını kontrol etme ve karı artırmaya ya da koruma gibi işlemlere otofinansman (kardan özsermayeyi geliştirme) kolaylığı sağlar.

• Birleşmeler sayesinde işletmeler, diğer işletmede varolan nitelikli ve uzman insan

kaynaklarını kendi bünyesine alabilirler. 2.4.2.1. Dış Büyüme Şekilleri

İşletmelerin birleşme şekilleri centilmenlik anlaşması, konsorsiyum, kartel, konsern, tröst, holding, tam birleşme ve satın alma ve joint venture (ortak girişim) olarak sıralanabilir.

2.4.2.1.1. Centilmenlik Anlaşması

Birkaç işletmenin aralarında işbirliği kurmak, rekabeti sınırlamak, bölge paylaşımına gitmek, ayrıca fiyat, satış, üretim ve personel konularında anlaşmak üzere aralarında bir protokol düzenlemeleridir. Örneğin; aynı alanda çalışan iki büyük fabrikanın birbirlerinden

eleman transfer etmemek konusunda centilmenlik anlaşmasına varmaları gibi.147

2.4.2.1.2. Konsorsiyum

Konsorsiyum, iki ya da daha fazla girişimcinin kendi kaynaklarını ya da kabiliyetlerini birleştirerek, herhangi bir hukuki tüzel kişilik oluşturmaksızın, her birinin diğerlerinden bağımsız olarak iş sahibine belirli bir eseri yapmayı borçlandıkları, sözleşmenin taraflarının sadece kendi payına düşen işi yapmakla yükümlü oldukları bir sözleşme türünü ifade eder. Taraflar, aralarında yaptıkları bir anlaşma ile konsorsiyumu, iş sahibine ait bir projeyi tamamlamak üzere oluştururlar. Ortaklar, yapmış oldukları bu anlaşma ile herhangi ticari ya da şahıs şirketi niteliğinde bir tüzel kişilik oluşturmamakta, sadece iş sahibine ait

147 a.g.e., s.147.

işi yapma amacıyla sınırlı olan bir ortaklık meydana getirmektedirler. Konsorsiyumun tarafları kendi tüzel ya da gerçek kişiliklerini muhafaza etmektedirler.148

2.4.2.1.3. Kartel

Kartel; benzer malları üreten az sayıdaki büyük şirketlerin fiyatları belirlemek, üretim veya ihracat hacimlerini sınırlandırmak, piyasaları bölüştürmek, kısacası piyasada monopolcü duruma gelmek için aralarında yapmış oldukları gizli veya açık anlaşmalara veya şirket birleşmelerine denir. Kartele katılan işletmeler hukuki ve ekonomik

bağımsızlıklarını kaybetmezler, karteller geçici anlaşmalardır.149

2.4.2.1.4. Konsern

Konsern tipi anlaşmalarda işletmeler ekonomik bağımsızlıklarını tamamıyla yitirirler; ancak hukuksal bağımsızlıkları devam etmektedir. Konsernlerde işletmeler arası anlaşmalardan bir adım öteye gidilerek birleşmeye yakınlaşmaktadır. Konsernlerde başta finansal konular olmak üzere üretim, teknik, pazarlama ve örgütlenme konularında işbirliğine gidilir.150

2.4.2.1.5. Tröst

Firmaların tek bir yönetim altında birleşmeleri suretiyle oluşturulan tekelleşmenin bir türüdür. Birleşen işletmeler ekonomik ve hukuki bağımsızlıklarını kaybetmekte, tüzel kişilikleri ortadan kalkmaktadır. Tröstler piyasayı denetim altında tutan dev kuruluşlardır.151

2.4.2.1.6. Holding

Bir ana şirketin denetimi altında olan şirketler topluluğudur. Yeteri kadar hisse senedini elinde bulundurarak gruptaki diğer şirketleri denetleyen şirkete holding şirket adı verilir. Holdingi oluşturan şirketler farklı alanlarda faaliyet gösterebilirler. Holdinge giren bütün

148 Hakan Acar; “Konsorsiyum Sözleşmelerinin Hukuki Yapısı”, http://www.qafqaz.edu.az/journal/9/ KONSORSIYUM%20SOZLESMELERININ%20HUKUKI%20YAPISI.pdf, s.2, Erişim.18.09.2004. 149 M. Şerif Şimşek; İşletme Bilimlerine Giriş, a.g.e., s.72.

150 Zeyyat Sabuncuoğlu, Tuncer Tokol; a.g.e., s.149. 151 M. Şerif Şimşek; İşletme Bilimlerine Giriş, a.g.e., s.73.

şirketler tüzel kişiliklerini korurlar. Holdingleşme, genellikle aynı kişi, aile veya sermaye

grubunun yönetiminde çok sayıda şirketin bulunması durumunda ortaya çıkar.152

2.4.2.1.7. Tam Birleşme ve Satın Alma

Tam birleşme iki veya daha fazla sayıda işletmenin bir araya gelerek tasfiye kararı alması, aktif varlıklarla, borçlarını birleştirmesi ve yeni hisse senedi çıkararak yeni bir işletme kurulmasıdır. Satın alma ise, büyük bir firmanın küçük veya orta ölçekli bir firmayı satın alarak bünyesine katmasıdır. Birleşme ve satın alma yoluyla büyüme stratejisi, yeni bir ürün veya hizmeti yeni bir pazara sürmek yerine daha önce kurulup çalışan ve mevcut

pazara sahip işletmeyle bütünleşmeyi amaçlamaktadır.153

2.4.2.1.8. Joint Venture (Ortak Girişim)

İki ya da daha fazla işletmenin bir araya gelerek, belirli bir alanda veya daha fazla ülkeden işletmenin, mülkiyetini birlikte üstlendikleri bir işletmede üretim, teknoloji transferi, yeni üretim metotları, lisans anlaşmaları gibi konuları kapsayan uzun dönemli bir ortaklık anlaşmasıdır.154

Burada yatırım ortaklığına giren işletmelerden bazısı uzman beşeri kaynaklara, bazısı mali kaynağa, bazısı da gelişmiş teknolojiye veya kaliteli hammaddeye sahip durumdadır. Böylece birbirini tamamlayan kaynaklara sahip bu işletmelerin oluşturduğu ortaklık, işbirliğinin sağladığı sinerjik güçten yararlanmalarına ve dolayısıyla büyümelerine hizmet edecektir.155

Günümüzde şirket birleşmelerine bakıldığında bu birleşmelerin hiç de başarılı bir biçimde sonuçlanmadığı görülmektedir. Bunun nedenlerinden en önemlisi, birleşen şirketlerdeki çalışanların ortak bir kültür etrafında aynı ortak hedefe

152 a.g.e., s.74.

153 Zeyyat Sabuncuoğlu, Tuncer Tokol; a.g.e., s.153.

154 Hasan Tutar; Küreselleşme Sürecinde İşletme Yönetimi, Hayat Yayınları, İstanbul, 2000, s.83. 155 Ömer Dinçer, Yahya Fidan; a.g.e., s.146.

yönlendirilememesidir.156 Türkiye’de çok fazla birleşme olmamaktadır. Ülkemizde şirket birleşmelerinin önündeki engeller şöyle sıralanabilir:157

• Vergi yükü nedeniyle birleşmelerin gerçekleştirilememesi,

• Şirket kurucularının şirketlerine çok fazla bağlı olmaları nedeniyle zor şartlarda bile

şirket birleşmelerine yönelmemeleri,

• Türkiye’de ortaklık kültürünün yoksunluğu nedeniyle sinerji yaratılamaması,

• Kurumsallaşma eksikliği,

• Yeni ekonomi ve kürselleşme sürecinin anlaşılamaması,

• Halka açık şirketlerin azlığı,

• Aile şirketleri biçimindeki yapılanma,

• Enflasyon muhasebesinin bir çok şirkette uygulanmaması,

• Finansal tabloların yeterli ve güvenilir olmaması.

Benzer Belgeler