• Sonuç bulunamadı

Burger’a (2006) göre kiĢilik, bireyin kendisinden kaynaklanan tutarlı davranıĢ kalıpları ve kiĢi içi süreçlerdir. Tutarlı davranıĢ kalıpları her zaman ve her durum içinde gözlenebilen tutumlardır. KiĢi içi süreçler ise nasıl davranacağımızı, nasıl hissedeceğimizi etkileyen ve içimizde geliĢen bütün duygusal, güdüsel ve biliĢsel süreçleri içerisine alır. Larsen ve Buss’a (2005) göre ise kiĢilik, kiĢinin içsel psiĢik (intrapsychic), fiziksel ve sosyal çevresine uyumuna ve etkileĢimlerine dayanan, kiĢisel olarak organize olmuĢ bir dizi

43

psikolojik özellik ve mekanizmadır. KiĢilik psikolojisi, bireylerin birbirinden hangi yönlerden farklılıklaĢtığını sistematik yöntemlerle açıklamaya çalıĢır. Bireysel farklılıklardan en önemli olanlarını tanımlama ve kodlama çalıĢmaları Galton ile baĢlamıĢtır. Daha sonra bu çalıĢmalar geliĢtirilerek sürdürülmüĢtür. Bu çalıĢmalar çoğunlukla Ġngilizcede kiĢiliği tanımlayan terimlerin sınıflandırılması olarak ĢekillenmiĢtir. Allport ve Odbert’in sınıflandırdığı özellikler listesinin Cattell tarafından kullanılarak geliĢtirilmesi ve daha sonra Norman’ın araĢtırmaları ile devam eden süreçte beş faktör kişilik özellikleri görüĢü ortaya çıkmıĢtır (Goldberg, 1990). Bunun yanı sıra Eysenck tarafından yürütülen çalıĢmalarda kiĢilik özellikleri nörotizm ve dıĢadönüklük özellikleri temel alınarak incelenmiĢ ve kiĢilik özellikleri çalıĢmalarına temel oluĢturmuĢtur; daha sonra bu boyutlara yenileri eklenerek beĢ faktör modeli geliĢtirilmiĢtir (McCrea ve John, 1992; McCrae ve Costa, 1997). KiĢilik psikolojisinde özellikleri betimlemeye ya da sınıflandırmaya duyulan ihtiyaçla birlikte geniĢ bir alana yayılmıĢ olan farklılıklar sadeleĢtirilmiĢ ve çeĢitli araĢtırmalara olanak sağlanmıĢtır. Yıllarca süren çalıĢmalar sonunda üzerinde anlaĢma sağlanan bir noktaya gelinmiĢ ve “BeĢ Faktör” kiĢilik özellikleri ortaya koyulmuĢtur. Bu özellikler bir kuramsal bir bakıĢ açısını yansıtmaktan ziyade insanların kendilerini ya da diğerlerini tanımlarken kullandıkları sıfatlardan/terimlerden oluĢmaktadır (John ve Srivastava, 1999).

BeĢ faktör kiĢilik kuramı, ayırıcı özellik yaklaĢımına dayanmaktadır. Ayırıcı özellik bir insanın belirli bir kiĢilik özelliğini ne derece gösterdiğine göre kiĢiyi sınıflandıran bir yaklaĢımdır. Bu yaklaĢımın iki önemli varsayımı vardır: 1) KiĢilik özellikleri zaman içerisinde değiĢmez. 2)KiĢilik özellikleri durumlara göre kararlılık gösterir (Burger, 2006). BeĢ faktör modeli kiĢilikte bireysel farklılıkların yapısının bir ölçümüdür. KiĢiliğin içsel dinamiklerini ele alan psikolojik yaklaĢımların aksine, beĢ faktör modeli kiĢiliğin kiĢilerarası, dıĢsal öğelerine odaklanır (Costa ve McCrea, 2011). Bireysel farklılıkları sınıflandırmaya çalıĢan özellik araĢtırmacıları sonunda bir ya da daha fazla özelliğin, beĢ faktörle iliĢkili olduğunu belirlemiĢlerdir. KiĢilik özelliklerini belirlemeye yönelik çalıĢmalar içinde beĢ faktör kiĢilik kuramı birçok farklı görüĢü bütünleĢtirerek kiĢilikle ilgili çalıĢmaların beĢ faktörde toplanabileceğini göstermiĢtir (Bacanlı, Ġlhan ve Aslan, 2009). Buna göre örneğin sempatik bir kiĢi konuĢkan olabildiği gibi sosyal biri de olabilmektedir. Dolayısıyla birbirine yakın bazı özellikler bir kiĢilik boyut içinde ele alınarak sonuçta ortaya az sayıda kiĢilik boyutunun yer aldığı bir model geliĢtirilmiĢtir. BeĢ faktör modelinde dıĢadönüklük faktöründe yüksek puan alan bir kiĢinin sempatik,

44

konuĢkan ve sosyal olma eğiliminde olduğu açıklanmaktadır. Böylece bu üç özellik bir boyutun içine yerleĢtirilerek indirgenmektedir. Bu durum bir miktar bilgi kaybına yol açabilmektedir; ayrıca bazı kiĢiler diğerleri kadar bir boyuta uygun olmayabilmektedir; ancak yine de bu Ģekilde basitlik ve sadelik (ekonomik) elde edilmekte ve bu sayede kiĢilerarası karĢılaĢtırma yapılabilmektedir. BeĢ faktör modelinde bir kiĢinin bir özelliğe sahip olup olmadığı değil, ne derece sahip olduğu ele alınmaktadır. (Friedman ve Schustack, 2012). KiĢilik özellikleri yetiĢkinlikte oldukça kararlıdır. Bununla birlikte muntazam kategoriler değildir. BeĢ faktör modeline göre davranıĢ, basitçe çevrenin bir fonksiyonu değildir; aynı zamanda kiĢilik özelliklerine de dayanan karakteristik bir uyum ile Ģekillenir. (Costa ve McCrea, 2011).

BeĢ faktör kiĢilik modeli, kiĢilik özelliklerinin beĢ temel boyutta hiyerarĢik bir organizasyonudur. Bu beĢ temel faktör dışadönüklük, yumuşak başlılık, sorumluluk, nörotizm ve deneyime açıklık adlarını almaktadır. Bu model sayesinde araĢtırmacılar arasında kiĢilik özellikleri konusunda genel ve ortak bir dil oluĢmuĢtur. BeĢ faktör kiĢilik modeli, dilde kiĢiliği tanımlayan sıfatlarla kiĢilik özelliklerinin ölçülmesine dayanmaktadır. ÇeĢitli boyutlarıyla tartıĢılmasına karĢın modelin geçerliliği genel olarak kabul görmektedir. Model yaĢ, kültür, cinsiyet açısından farklı gruplarda test edilmiĢ; evrensel olarak geçerli bir model olduğu bulunmuĢtur. Aynı zamanda modeldeki beĢ faktörün biyolojik köklerinin de olduğu açıklanmıĢtır. Modelin kiĢilik hakkındaki her Ģeyi açıklamamakla birlikte kiĢiliği ele almada ve incelemede baĢlangıç için yararlı bir bakıĢ açısı sağladığı belirtilmektedir (McCrea ve John, 1992; Costa ve McCrae, 1992; McCrae ve Costa, 1997). BeĢ faktör yaklaĢımı kuramsal temelli olmaktan çok araĢtırma amacına dönüktür. KiĢiliğe, tümevarım yöntemiyle yaklaĢılmakta; yani kuram, toplanan verilerden ortaya çıkmaktadır (Friedman ve Schustack, 2012).

Türkiye’de de kiĢilik özelliklerini ölçmeyi amaçlayan çeĢitli araçlar geliĢtirilmiĢtir. Gülgöz (2002) tarafından yapılan çalıĢmada NEO KiĢilik Envanteri (NEO-PI-R) Türkçeye uyarlanmıĢ ve orijinal faktör yapısına uygun olduğu görülmüĢtür. Somer, Korkmaz ve Tatar (2002) BeĢ Faktör KiĢilik Envanteri’ni geliĢtirmiĢtir. Bacanlı ve diğerleri (2009) tarafından BeĢ Faktör KiĢilik Modeli’ne dayanarak Sıfatlara Dayalı KiĢilik Envanteri’ni geliĢtirmiĢlerdir. Böylece bu çalıĢmalarla Türkiye’de de beĢ faktör kiĢilik modelinin geçerli olduğu ortaya koyulmuĢtur.

BeĢ faktör kiĢilik modeline göre beĢ temel kiĢilik faktörü ve her birinin özellikleri Ģunlardır (Somer ve diğerleri, 2002; Friedman ve Schustack, 2012 ):

45

DıĢadönüklük. DıĢadönük kiĢiler enerjik, pozitif, hayat dolu, heyecanlı, baskın, neĢeli,

konuĢkan, giriĢken, sosyal, eğlenceyi seven, lider, istekli ve arkadaĢça davranan kiĢilerdir. Buna karĢılık içedönük olanlar ise utangaç, sıkılgan, uysal ve sessiz kiĢilerdir.

YumuĢak baĢlılık. YumuĢak baĢlı kiĢiler arkadaĢ canlısı, uzlaĢmacı, çatıĢmadan kaçınan,

iĢbirlikçi, sıcakkanlı, güvenilir, dürüst, yardımsever, uyumlu, alçakgönüllü ve merhametli kiĢilerdir. Bu özelliği düĢük olan kiĢiler ise soğuk, huysuz ve kaba kiĢilerdir.

Sorumluluk. Sorumluluğu yüksek kiĢiler dikkatli, güvenilir/sağlam, organize, sabırlı

yeterli, düzenli, titiz, görevĢinas, çalıĢkan, dakik, baĢarı çabası olan, öz-disiplinli ve tedbirli davranan kiĢilerdir. Buna karĢılık dürtüsel kiĢiler ise dikkatsiz, düzensiz, güvenilmez özellikler gösterirler.

Duygusal dengesizlik/nörotizm. Nörotik kiĢiler endiĢeli, güvensiz, kendisiyle uğraĢan,

aĢırı sinirli, gergin, kaprisli, kaygılı özellikler taĢırlar. Nörotik özelliğe sahip olanlar karmaĢık ve olumsuz duyguları olan (öfke, depresyon, anksiyete gibi) kiĢilerdir. Buna karĢılık duygusal dengeli kiĢiler ise sakin ve hoĢnut/kanaatkar kiĢilerdir.

Deneyime açıklık. Bu kiĢiler analitik, karmaĢık, meraklı, bağımsız, yaratıcı, liberal,

geleneksel olmayan, orijinal, hayal gücü kuvvetli, ilgileri geniĢ, cesur, değiĢikliği seven, artistik, açık fikirli, esprili gibi özellikler taĢımaktadır. Bu özelliği düĢük olan kiĢiler ise sığ, sade ya da basit olma gibi özellikler gösterirler.

Bireylerin tutarlı davranıĢ kalıplarını içeren bir yapı olarak kiĢiliğin ve kiĢilik özelliklerinin aldatma davranıĢı ile iliĢkilerini inceleyen çeĢitli araĢtırmalar yapılmıĢtır. Schmitt, (2004) 52 ülkeden 16362 katılımcı üzerinde yaptığı araĢtırma sonucunda düĢük düzeyde aldatma ile yumuĢak baĢlılık ve özdisiplin/sorumluluk arasında evrensel bir iliĢki olduğunu belirtmiĢtir. Bunun yanı sıra dıĢadönüklük ve nörotizm ile aldatma arasında negatif iliĢki olduğunu açıklamıĢtır. Barta ve Kiene (2005) aldatmaya iliĢkin motivasyon ile kiĢilik özellikleri arasındaki iliĢkileri incelemiĢlerdir. Aldatmaya iliĢkin motivasyonu ölçmek amacıyla geliĢtirdikleri ölçeğin doyumsuzluk, öfke ve ihmal alt ölçekleri bulunmaktadır. Buna göre dıĢadönüklük, doyumsuzluk alt ölçeğinin yordayıcısı; nörotizm ihmal alt ölçeğinin yordayıcısı; nörotizm ile düĢük düzeyde yumuĢak baĢlılık ise öfke alt ölçeğinin yordayıcıları olarak bulunmuĢtur. Shaye (2009) 18-30 yaĢ arası 160 yetiĢkin üzerinde gerçekleĢtirdiği araĢtırmasında erkekler için dıĢadönüklük ile aldatma arasında pozitif; sorumluluk ile aldatma arasında negatif iliĢki olduğunu belirtmiĢtir. Shackelford (1997) 107 yeni evli çift üzerinde gerçekleĢtirdiği araĢtırma sonucunda düĢük düzeyde

46

sorumluluk, narsizm ve psikotizmin aldatmayı yordadığını belirlemiĢtir. Ayrıca erkekler için deneyime açıklığın aldatmayı yordadığını belirtmiĢtir. Underwood ve Findlay (2003) internet üzerinden aldatma ile yüksek düzeyde narsizm ve psikotizm, düĢük düzeyde sorumluluk kiĢilik özellikleri arasında iliĢki bulmuĢlardır. Buss ve Shackelford (1997) kiĢilik özellikleri ile aldatma arasındaki iliĢkileri inceledikleri araĢtırmalarında düĢük düzeyde sorumluluk, yüksek düzeyde narsizm ve yüksek düzeyde psikotizm ile aldatma arasında iliĢki bulmuĢtur. Ayrıca erkekler için deneyime açıklık ile aldatma arasında pozitif iliĢki bulunmuĢtur. Orzeck ve Lung (2005) 104 üniversite öğrencisi üzerinde gerçekleĢtirdikleri araĢtırmada aldatanların, aldatmayanlara göre dıĢadönüklük ve deneyime açıklık özellikleri açısından kendilerini daha yüksek düzeyde değerlendirdiklerini belirlemiĢlerdir. Egan ve Angus (2004) yetiĢkin bireyler üzerinde gerçekleĢtirdikleri araĢtırmaları sonucunda düĢük yumuĢak baĢlılık ile aldatma sıklığı arasında iliĢki bulmuĢlardır.

Yukarıda verilen araĢtırma sonuçları genel olarak değerlendirildiğinde beĢ faktör kiĢilik özelliklerinin her birinin aldatma ile iliĢkisi olduğu görülmektedir. Daha açık bir anlatımla aldatma ile dıĢadönüklük, nörotizm ve deneyime açıklık arasında pozitif; sorumluluk ve yumuĢak baĢlılık arasında negatif iliĢkiler mevcuttur.

2.13. Yatırım Modeli DeğiĢkenleri, Bağlanma Boyutları ve KiĢilik Özellikleri