• Sonuç bulunamadı

BeĢ Faktör KiĢilik Özelliklerinin Aldatma ile Doğrudan ve

5.2. Romantik ĠliĢkilerde Aldatmayı Açıklayan Modelin Test Edilmesine

5.2.2. BeĢ Faktör KiĢilik Özelliklerinin Aldatma ile Doğrudan ve

Bu araĢtırmanın sonuçları aldatmayı açıklayan modelde beĢ faktör kiĢilik özelliklerinden bazılarının aldatma ile doğrudan ve/veya dolaylı olarak iliĢkili olduğunu göstermiĢtir. BeĢ faktör kiĢilik özelliklerinden dışadönüklük ve nörotizm aldatma ile iliĢkili değilken; deneyime açıklık doğrudan ve iliĢki bağlanımı üzerinden dolaylı olarak, yumuşak başlılık doğrudan ve sorumluluk iliĢki bağlanımı üzerinden dolaylı olarak aldatma ile iliĢkili bulunmuĢtur.

Dışadönüklük ve nörotizmin aldatma ile bu araĢtırmada olduğu gibi herhangi bir iliĢkisi olmadığını belirleyen araĢtırmalar vardır. Buna karĢılık dıĢadönüklük ve nörotizmin

82

pozitif iliĢkileri olduğunu belirleyen çeĢitli araĢtırmalar da söz konusudur. Örneğin Shaye (2009), sevgili çiftler üzerinde yaptığı araĢtırma sonucunda erkekler için dıĢadönüklük ve aldatma arasında iliĢkiler olduğunu belirlerken, kadınlar için iliĢki olmadığını belirlemiĢtir. Barta ve Kiene (2005) aldatmaya iliĢkin motivasyon ile kiĢilik özellikleri arasındaki iliĢkileri incelemiĢlerdir. Aldatmaya iliĢkin motivasyonu ölçmek amacıyla geliĢtirdikleri ölçeğin doyumsuzluk, öfke ve ihmal alt ölçekleri bulunmaktadır. Bu araĢtırmanın sonuçlarına göre dıĢadönüklük, doyumsuzluk alt ölçeğinin yordayıcısı; nörotizm ihmal ve öfke alt ölçeklerinin yordayıcısı olarak bulunmuĢtur. Orzeck ve Lung (2005) üniversite öğrencileri üzerinde yaptıkları araĢtırmada aldatanların, aldatmayanlara göre kendilerini dıĢadönüklük açısından daha yüksek düzeyde değerlendirdiklerini, nörotizm açısından ise anlamlı fark olmadığını belirlemiĢlerdir. Egan ve Angus (2004) sadakatsiz erkeklerin dıĢadönüklük puanlarının yüksek, nörotizm puanlarının düĢük ve sadakatsiz kadınların ise dıĢadönüklük puanlarının düĢük, nörotizm puanlarının yüksek olduğunu belirlemiĢlerdir. DıĢadönük kiĢiler enerjik, hayat dolu, heyecanlı, baskın, neĢeli, konuĢkan, giriĢken, sosyal, eğlenceyi seven, lider, istekli ve arkadaĢça davranan kiĢilerdir. Bu araĢtırmada dıĢadönüklük ile aldatma arasında bir iliĢki olmadığının belirlenmesinin katılımcıların kültürel özellikleri ile ilgili olduğu düĢünülebilir. ġöyle ki KağıtçıbaĢı (1998) açıkladığı bireyci kültür ile toplulukçu kültür özellikleri açısından Türkiye’nin toplulukçu kültüre yakın özellikler taĢıdığını belirtir. Buradan hareketle bireyci kültür özelliği taĢıyan toplumlarda dıĢadönük kiĢilerin sosyal hayatlarını bireysel olarak da yürütürken, ülkemizde olduğu gibi toplulukçu kültürlerde ise kiĢinin dıĢadönük olsa da sosyal hayatını partneri ile birlikte yürütmekte olduğu açıklanabilir. Yani toplulukçu kültürde çiftlerin genellikle birlikte zaman geçirdikleri, hemen tüm aktiviteleri partnerleri ile birlikte olacak Ģekilde planladıkları; ayrıca bunun toplumsal açıdan da onaylanan, kabul gören bir iliĢki biçimi olduğu söylenebilir. Bu durumun kiĢinin dıĢadönüklüğünü partnerinin sosyal hayatını da zenginleĢtirecek Ģekilde yansıttığı, bu sürecin baĢka partnere yönelmeye yol açmadığı, yani aldatmayı etkilemediği açıklanabilir.

Nörotik kiĢiler endiĢeli, güvensiz, kendisiyle uğraĢan, aĢırı sinirli, gergin, kaprisli, kaygılı özellikler taĢırlar. Nörotik özelliğe sahip olanlar karmaĢık ve olumsuz duyguları olan (öfke, depresyon, anksiyete gibi) kiĢilerdir. Her ne kadar nörotik kiĢilerin bu özellikleri nedeniyle devam eden romantik iliĢkilerinde sıkıntılar yaĢayacağı düĢünülebilirse de, bu kiĢilerin partneri dıĢında bir baĢka kiĢiyle daha iliĢki kuramayacağı yani aynı anda birden fazla iliĢkiyi yürütemeyeceği; çünkü bu durumun nörotik kiĢiler üzerinde stres yaratarak

83

onların sinirli, gergin, kaygılı özelliklerini arttırabileceği söylenebilir. Bu araĢtırmada kullanılan aldatma ölçeği uzun süreli bir aldatma iliĢkisine iliĢkin sorular içerdiğinden günlük, anlık aldatmalardan çok uzun süreli aldatmaları ölçmektedir. Bu nedenle bu türde bir aldatma yaĢantısına karıĢmalarının nörotik kiĢiler için yukarıda anlatılan özellikleri nedeniyle güç olacağı düĢünülebilir.

Deneyime açıklık, aldatmayı hem doğrudan hem de iliĢki bağlanımı üzerinden dolaylı olarak etkilemektedir. Bu bulguyu destekleyen çeĢitli araĢtırmalar vardır. Buss ve Shackelford (1997) kiĢilik özellikleri ile aldatma arasındaki iliĢkileri inceledikleri araĢtırmalarında erkekler için deneyime açıklık ile aldatma arasında pozitif iliĢki bulunmuĢtur. Orzeck ve Lung (2005) üniversite öğrencileri üzerinde gerçekleĢtirdikleri araĢtırmada aldatanların, aldatmayanlara göre deneyime açıklık özellikleri açısından kendilerini daha yüksek düzeyde değerlendirdiklerini belirlemiĢlerdir. Deneyime açık kiĢiler analitik, karmaĢık, meraklı, bağımsız, yaratıcı, liberal, geleneksel olmayan, orijinal, hayal gücü kuvvetli, ilgileri geniĢ, cesur, değiĢikliği seven, artistik, açık fikirli, esprili gibi özellikler taĢımaktadır. Bu özelliklere sahip kiĢilerin partnerleri dıĢında farklı birliktelikleri de deneyerek, yani aldatarak kendilerine yeni yaĢantılar sağladıkları söylenebilir. Yine deneyime açık kiĢilerin geniĢ ilgileri, değiĢiklik arayıĢları, yaratıcı etkinliklere yönelmeleri nedeniyle romantik iliĢki dıĢında da çeĢitli yaĢantıları olduğu ve bu durumda enerjilerini sadece iliĢkilerine değil, baĢka iĢlere de harcadığı düĢünülebilir. Bu özellikleri nedeniyle romantik iliĢki dıĢında da farklı doyum ve yatırım kaynakları bulunan deneyime açık kiĢilerin iliĢki bağlanımlarının düĢük olduğu düĢünülebilir. Ayrıca bu kiĢiler standart ve tekdüze bir iliĢkiyi sıkıcı bulabilirler.

Yumuşak başlılık, aldatmayı doğrudan etkilemektedir. Bu bulguya göre yumuĢak baĢlı kiĢiler daha az aldatmaya yönelmektedirler. Bu bulguyu destekleyen çeĢitli araĢtırma sonuçları mevcuttur. Schmitt, (2004) 52 ülkeden 16362 katılımcı üzerinde yaptığı araĢtırma sonucunda düĢük düzeyde aldatma ile yumuĢak baĢlılık arasında evrensel bir iliĢki olduğunu belirtmiĢtir. Barta ve Kiene (2005) aldatmaya iliĢkin motivasyon ile kiĢilik özellikleri arasındaki iliĢkileri incelemiĢlerdir. Aldatmaya iliĢkin motivasyonu ölçmek amacıyla geliĢtirdikleri ölçeğin doyumsuzluk, öfke ve ihmal alt ölçekleri bulunmaktadır. Buna göre düĢük düzeyde yumuĢak baĢlılık, öfke alt ölçeğinin yordayıcısı olarak bulunmuĢtur. Egan ve Angus (2004) yetiĢkin bireyler üzerinde gerçekleĢtirdikleri araĢtırmaları sonucunda düĢük yumuĢak baĢlılık ile aldatma sıklığı arasında iliĢki bulmuĢlardır.

84

YumuĢak baĢlı kiĢiler arkadaĢ canlısı, iĢbirlikçi, sıcakkanlı, güvenilir, dürüst, yardımsever, uyumlu, alçakgönüllü ve merhametli kiĢilerdir. Bu özelliklere sahip bir kiĢinin aldatmadan kaçınacağı açıkça söylenebilir. Aldatma güvenin bozulması anlamına geldiğinden güvenilir ve dürüst olan bu kiĢiler aldatmaya yönelmeyecektir. Ayrıca merhametli özellikleri, onların aldatma durumunda partnerlerinin yaĢayacağı olumsuz duygularını dikkate almalarını sağlayarak aldatmaya engel olacaktır. YumuĢakbaĢlı kiĢiler empati kurmaktadırlar (Chibnall, Blaskiewicz, Detrick, 2009). Dolayısıyla bu kiĢilerin partnerleri ile empati kurarak, bir aldatma yaĢantısına girdiklerinde partnerlerinin yaĢayacağı travmatik sonuçları düĢünecekleri ve bu nedenle aldatmadan kaçınacakları söylenebilir.

Sorumluluk, aldatma ile iliĢki bağlanımı üzerinden dolaylı olarak iliĢkilidir. Ġlgili literatürde sorumluluk ile iliĢki bağlanımı arasındaki iliĢkiyi inceleyen bir araĢtırmaya rastlanmamıĢtır. Ancak iliĢki bağlanımının yordayıcılarından biri olan iliĢki doyumu ile sorumluluk arasında pozitif iliĢkiler olduğunu gösteren araĢtırmalar mevcuttur (Watson ve diğerleri, 2000; Shackelford ve diğerleri, 2008). Ayrıca sorumluluk ile aldatma arasındaki doğrudan iliĢkileri belirleyen çeĢitli araĢtırma sonuçları vardır. Buss ve Shackelford (1997) kiĢilik özellikleri ile aldatma arasındaki iliĢkileri inceledikleri araĢtırmalarında düĢük düzeyde sorumluluk ile aldatma arasında iliĢki bulmuĢtur. Underwood ve Findlay (2003) internet üzerinden aldatma ile düĢük düzeyde sorumluluk kiĢilik özellikleri arasında iliĢki bulmuĢlardır. Shaye (2009) 18-30 yaĢ arası 160 yetiĢkin üzerinde gerçekleĢtirdiği araĢtırmasında erkekler için sorumluluk ile aldatma arasında negatif iliĢki olduğunu belirtmiĢtir. Schmitt, (2004) 52 ülkeden 16362 katılımcı üzerinde yaptığı araĢtırma sonucunda düĢük düzeyde aldatma ile sorumluluk arasında evrensel bir iliĢki olduğunu belirtmiĢtir.

Sorumluluğu yüksek kiĢiler dikkatli, güvenilir/sağlam, organize, sabırlı yeterli, düzenli, titiz, görevĢinas, baĢarı çabası olan, öz-disiplinli ve tedbirli davranan kiĢilerdir. Bu kiĢilerin romantik iliĢkilerinde de belli bir düzen kuran, iliĢkilerine titizlikle yaklaĢan, iliĢkilerinde de baĢarılı olmaya çalıĢan, iliĢkilerine özen gösteren, iliĢkilerinde çıkan sorunlara karĢı sabırlı olan ve çözüm arayıĢına yönelen ve böylece iliĢki bağlanımı güçlü kiĢiler olarak aldatmaya yönelmeyecekleri söylenebilir.

KağıtçıbaĢı (1998) toplulukçu ve bireyci kültürlerde toplumsal yapıların farklı olması nedeniyle çeĢitli psikolojik süreçlerin de farklılaĢtığını ileri sürmektedir. Ayrıca KağıtçıbaĢı (1998) kiĢinin bir toplumda varlığını devam ettirebilmesi için bazı kiĢilik özelliklerine sahip olması gerektiğini ve bu kiĢilik özelliklerinin de toplumun bireyleri

85

tarafından paylaĢıldığı görüĢündedir. Örneğin, aile ve toplumsal bağların sıkı olduğu geleneksel toplumlarda çocuklardan bağımlılık, itaat, sosyal sorumluluk ve sosyal uyum gibi özelliklerin beklendiğini açıklamaktadır. Bu iĢlevsel yaklaĢım bugünkü kültürel ve kültürlerarası düĢüncede de kullanılmakta ve kültürlerarası benzerlik ve farklılıkların altında yatan nedenlerin anlaĢılmasında bir içgörü sağlamaktadır. Buradan hareketle karĢılıklı bağımlı kültür özellikleri taĢıyan, benliğin daha çok “iliĢkisel” olarak kavramlaĢtırıldığı Türk kültürü açısından aldatma ile kiĢilik özellikleri arasındaki iliĢkiler değerlendirildiğinde aldatmanın toplumsal olarak genellikle onaylanmadığı, evlilik birliğine önem verildiği için aldatanın suçlu ve aldatılanın mağdur olarak algılandığı gözlenmektedir. Bunun yanı sıra kiĢilik özellikleri açısından ise yumuĢak baĢlı olmak ve sorumluluk sahibi olmak Türk toplumunda olumlu kiĢilik özellikleri olarak kabul edilmektedir. Hatta bu özellikler istendik kiĢilik özellikleri olarak ön plana çıkmaktadır. Buna karĢılık deneyime açık olmanın ise bireyselleĢme çabası olarak algılandığı, farklı deneyimlere zaman ve enerji harcamanın romantik partneri ihmal etmek olarak görüldüğü söylenebilir. Dolayısıyla yumuĢak baĢlılık ve sorumluluğun aldatmayı azaltan, deneyime açıklığın ise arttıran değiĢkenler olarak ortaya koyulmasının kültürel yapı ile tutarlı olduğu düĢünülebilir.

86

BÖLÜM VI

SONUÇ VE ÖNERĠLER

Bu bölümde verilere uygulanan istatistiksel analizlerin ortaya koyduğu bulgular doğrultusunda ulaĢılan sonuçlar aĢağıda sunulmuĢtur. Daha sonra gelecekte yapılacak alan araĢtırmalara ve psikolojik danıĢma ve rehberlik alanındaki uygulamalara yönelik öneriler sunulmuĢtur.