• Sonuç bulunamadı

Evren (population) herhangi bir araştırma için, gerekli duyulan verilerin toplandığı canlı veya cansız olgulardan oluşan bir grubu temsil etmektedir. Diğer bir ifade ile araştırmada toplanacak verilerin analizi ile araştırma sonuçlarının genellendiği birimlerin bütününe evren denilmektedir (Büyüköztürk vd., 2016: 80).

Bir araştırmaya yönelik iki çeşit evrenden söz etmek mümkündür. Bunlar; Hedef evren (target population) ve ulaşılabilir evren (accessible population) şeklindedir. Bir araştırmacının ideal seçimi olan hedef evrene maliyet, zaman ve dilsel problemler gibi nedenlerle ulaşılması nerede ise imkânsızdır. Ulaşılabilir evren ise, ulaşılabilir ve araştırmacının gerçekçi bir seçimidir. Evren hakkında bilgi toplamak araştırmanın amacıdır. Bu durumda seçilmiş evren büyüklüğünün tamamına ulaşılması durumunda örnekleme seçimine ihtiyaç duyulmaz (Büyüköztürk vd., 2016: 80). Bu çalışmada evren genişliği seçilmiş olup araştırma sonuçlarının genellenebilir bir örneklemden toplanmasına karar verilmiştir.

Evrenin çok büyük olduğu, fazla miktarda zaman ve maliyet gerektirdiği durumlarda araştırma sonuçlarının genellenmek istendiği bütün bireylere, elemanlara ve objelere ulaşmak çoğu zaman mümkün olmamaktadır. Bu yüzden, araştırmada kullanılacak veriler evrenin içindeki daha küçük bir gruptan toplanmaktadır. Bu grup da araştırmanın örneklemini oluşturmaktadır. Örneklem (sample), belli bir evrenin içerisinden o evreni temsil edebilecek yeterliliğe sahip, belli kurallar çizgisinde seçilmiş küçük bir grubu temsil etmektedir (Büyüköztürk vd., 2016: 81).

Örneklem büyüklüğünün belirlenmesi bir araştırmacının en zorlandığı noktalardan birisidir. Bu aşamada araştırmanın ulaşılabilir evreni tanımlandıktan sonra örneklem büyüklüğüne (sample size) karar verilmelidir. Örneklem büyüklüğünün belirlenmesi aşamasında araştırmacı için birtakım kısıtlar da rol oynamaktadır. Örneğin; parasal veya dilsel olarak kısıtların bulunması bir araştırmanın örneklem büyüklüğünü belirleyebilmektedir. Araştırma için var olan bütçe ulaşılması gereken örneklemi daha dar tutmaya neden olacaktır (Büyüköztürk vd., 2016: 93).

Araştırma türü (nicel-nitel) örneklem büyüklüğüne karar verilmesinde dikkate alınmaktadır. Bunun yanı sıra eş zamanlı incelenecek olan değişkenlerin sayısı, araştırmanın deseni, tahmin için kabul edilen güven düzeyi, analiz yöntemleri de dikkate alınmaktadır (Büyüköztürk vd., 2016: 93).

Nicel verilerin toplanması, bu verilerin analiz edilmesi ve elde edilmiş nitel verilerden sonuçların değerlendirilmesi; açımlayıcı desene sahip olan bir araştırmada ilk olarak gerçekleşen veri toplama işlemleri olmaktadır. Açımlayıcı desende örnekleme nicel ve nitel olmak üzere iki aşamada gerçekleşmektedir. Bu desende nicel ve nitel veri toplama aşamaları, birbirlerinden bağımsız olmayıp aynı temel üzerine kurulmuş olmaktadır. Veri toplama sürecinde iki yaklaşım arasında bir önem sırası olmayıp, bu sıra nicel ya da nitel lehine olabilmektedir. Ancak genel olarak başlangıç aşamasında nicel veri nitel veriden biraz daha önemsiz değerlendirilebilir (Creswell ve Plano Clark, 2010; 198).

Karma bir araştırma deseninde her iki veri toplama tekniğine katılacak bireylerin aynı olup olmayacağına karar verilmesi önem taşımaktadır. Açımlayıcı desende ilk olarak nicel verilerin sonuçlarının açıklanması hedeflenmektedir. Buna bağlı olarak nicel tekniğine katılacak kişiler, nitel aşamaya da katılan bireyler olmalıdır. Burada nitel bilgilerin toplanmasının amacı, nicel yaklaşıma katılım göstermiş bireyler hakkında derinlemesine bilgi toplayıp, yapılacak araştırmaya ve nicel sonuçlara en uygun verilerin elde edilmesidir (Creswell ve Plano Clark, 2010; 198).

Karma yöntemlerde nicel ve nitel tekniklerle toplanacak olan verilerin ölçütleri kararlaştırılmalıdır. Kimi araştırmacıların önerilerine göre nicel verilerin toplanmasında yer alan katılımcılardan çok daha az bir kesimi, nitel veri toplama tekniği örneklemine dâhil edilebilir. Bu açıdan bakıldığı zaman açımlayıcı desende nicel ve nitel teknik için seçilmiş örneklem grubunun eşit olması önem taşımamaktadır. Bu noktada gözden kaçırılmaması gereken önemli bir etken temaların anlam olarak zenginleştirilebilmesi için nitel olarak yeterli bilginin elde edilmesidir. Açımlayıcı desen kullanılarak yapılmış bir araştırmada yazarlar, nicel verilerin toplanması için 312 kişilik bir örnekleme ulaşmış ve sonrasında nicel

yaklaşımda anket tekniğine katılım göstermiş 312 kişiden 10 kişilik bir katılımcı kitlesi de nitel aşamaya dâhil edilmiştir (Creswell ve Plano Clark, 2010; 198-199).

Geleneksel ve tamamlayıcı tıp gerek dünyada gerekse de Türkiye’de henüz yeni yerleşmeye başlayan bir alan olmaktadır. İnsanların GETAT yöntemlerine ilgi duymaya başlamasıyla ilgili bakanlıklar ve sağlık kuruluşları da bu alana yönelik çalışmalar yapmaya başlamışlardır. Sektörün henüz ülkemizde de yeni olması nedeni ile gerekli insan kaynağının istihdamı tam olarak sağlanmış değildir. Bu süreçte Düzce İli’nde Düzce Üniversitesi bu alanın araştırılıp geliştirilmesi için pilot üniversite olarak seçilmiştir. Sektördeki insan kaynağının yetersizliği ve alanın bilinirlilik düzeyinin azlığı evren ve örneklemin de kısıtlı tutulmasına etki etmiştir.

Çalışmanın genel evrenini Düzce İli sağlık kuruluşlarındaki sağlık çalışanları içinde hekim, hemşire ve yönetici kadroları oluşturmaktadır. TÜİK 2016 verilerine göre Düzce İli toplam hekim sayısı; 642 toplam hemşire sayısı; 622’dir (TÜİK, 2018). Diğer taraftan Düzce Üniversitesi Sağlık ve Kültür Daire Başkanlığı ile yapılan görüşme neticesinde, Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencilerinden oluşan 80 kişilik geleneksel ve tamamlayıcı tıp topluluğunun olduğu tespit edilmiştir. Evrendeki sayı net olarak bilinemediği için bu sayıya yönelik tahmin yürütülmüştür. Bu veriler doğrultusunda araştırmanın evrenini tahmini 1.344 kişi oluşturmaktadır.

Araştırmanın örneklemini ise Düzce Üniversitesi Çevre ve Sağlık Teknolojilerinde İhtisaslaşma Koordinatörlüğü ve Düzce Üniversitesi Araştırma Hastanesi oluşturmaktadır. Bu örneklem içinde tahmin edilen katılımcı sayısı 694’tür.

Çalışmanın analiz tekniklerinde hem nicel araştırma hem de nitel araştırma yaklaşımları kullanılacağı için anket ve mülakat tekniklerine yönelik aynı örneklemler belirlenmiştir. Örneklem sayısına göre de ulaşılacak kişi sayısı 180 olarak belirlenmiştir. Bu sayı anket uygulamasına katılacak kişi sayısını ifade etmektedir. Aynı zamanda mülakat uygulaması için de bu 180 kişinin içinde geleneksel ve tamamlayıcı tıp alanının önde gelen kişileri ile yapılacaktır. Bu sayı da yapılan ön araştırmalar ve uzman görüşleri sonucunda 20 kişi olarak belirlenmiştir. Son olarak da üç uzman görüşüne başvurulmuştur.