• Sonuç bulunamadı

Evharistiya

Belgede BİR MİSTİK OLARAK PAVLUS (sayfa 181-185)

Hıristiyanlığın sakramentlerinden bir diğeri de Evharistiya ya da İsa’nın havarilerle yediği son akşam yemeğidir. Evharistiya Yeni Ahit külliyatında “tanrı’nın son yemeği”,

“ekmek şarap ayini”, “sofra” yahut “son akşam yemeği” gibi farklı isimlerle adlandırılmaktadır. Yeni Ahit`te eucharistein ve eulogein kelimeleriyle anılan evharistiya için tanrıya yapılan şükür, ekmeğin bölünmesi, komünyon gibi anlamlar ve ifadeler kullanılmaktadır.800 Hıristiyanlık bakımından çok büyük öneme sahip olan bu sakrament ile ilgili en erken bilgileri yine Pavlus’un mektuplarından öğrenmekteyiz. Hatta Pavlus`un faaliyet gösterdiği dönem göz önünde bulundurulduğunda kiliseye ilk defa onun tarafından tanıtıldığı ifade edilebilir. Pavlus’un Korintliler’e gönderdiği birinci mektubunda evharistiyanın önemi ve anlamı hakkında detaylı bir şekilde bilgi verilmektedir.801

Evharistiya benzeri ritüellerin diğer dini geleneklerde de olduğunu ifade etmek gerekir. Özellikle Pavlus’un yaşadığı dönemde bu uygulamaların gizem kültlerinde sıkça yer aldığı bilinmektedir. Araştırmacılar Yahudilerde de buna benzer ritüellerin varlığından bahsetmektedir.802 Burada birkaç hususa açıklık getirmek gerekmektedir. Zira ekmeğin bölünüp yenilmesi Kudüs`teki Hıristiyan cemaati tarafından yerine getirilen bir

      

799 Bousset ve Leipold tarafından yapılan ve Pavlus’taki vaftiz anlayışını gizem kültleriyle karşılaştıran benzer çalışmalar Bertram tarafından da yapılmıştır. Daha geniş bilgi için bkz. Wikenhauser, s. 191-194.; Gündüz, Pavlus:Hıristiyanlığın Mimarı, s. 101.

800 Tarakçı, s. 62.; Erbaş, s. 117.; Güç, Dinlerde Mabed, s. 206.; Tümer ve Küçük, s. 297.; Aydın, Hıristiyanlık, s. 99.

801 Pavlus’un evharistiya ile ilgili Korintliler’e yazdığı tavsiyeler şu şekildedir; “ Toplandığınızda Rab’bin Sofrası’na katılmak için toplanmıyorsunuz. Her biriniz ötekini beklemeden kendi yemeğini yiyor. Kimi aç kalıyor, kimi sarhoş oluyor. Yiyip içmek için evleriniz yok mu? Tanrı’nın topluluğunu hor mu görüyorsunuz, yiyeceği olmayanları utandırmak mı istiyorsunuz? Size ne diyeyim? Sizi öveyim mi? Bu konuda övemem.

Size ilettiğimi ben Rab’den öğrendim. Ele verildiği gece Rab İsa eline ekmek aldı, şükredip ekmeği böldü ve şöyle dedi: “Bu sizin uğruna feda edilen bedenimdir. Beni anmak için böyle yapın”. Aynı biçimde yemekten sonra kâseyi alıp şöyle dedi: “Bu kâse kanımla gerçekleşen yeni antlaşmadır. Her içtiğinizde beni anmak için böyle yapın”. Bu ekmeği her yediğinizde ve bu kâseden her içtiğinizde, Rab’bin gelişine dek Rab’bin ölümünü ilan etmiş olursunuz. Bu nedenle kim uygun olmayan biçimde ekmeği yer ya da Rab’bin kâsesinden içerse, Rab’bin bedenine ve kanına karşı suç işlemiş olur. Çünkü bedeni fark etmeden yiyip içen, böyle yiyip içmekle kendi kendini mahkûm eder. İşte bu yüzden birçoğunuz zayıf ve hastadır, hatta bazılarınız da ölmüştür. Kendimizi doğrulukla yargılasaydık, yargılanmazdık. Dünyayla birlikte mahkûm olmayalım diye Rab bizi yargılayıp terbiye ediyor”. I. Kor. 20-32.

802 Segal, s. 173.

uygulamaydı. İsa`nın hayatta olduğu zamanda Hıristiyan cemaatinin küçük olduğu göz önünde bulundurulduğunda inananlar İsa’yla birlikte yemeklerini yedikleri ifade edilmelidir.

İsa ekmeği bölüp havarilerine vermeyi düzenli bir uygulama haline getirmiş ve onun çarmıha gerilmesinden sonra bu uygulama takipçileri tarafından devam ettirilmiştir. Ekmeği bölüp dağıtan İsa aralarında canlı olmasa da ruhen aralarında olduğu kabul edilerek ekmek ayini devam ettirilmiştir. Anlam olarak evharistiya töreni İsa Mesih’e katılmayı ve O’nunla gizemli bir şekilde birleşmeyi ifade etmektedir.803 Son akşam yemeği küçük farklarla birlikte Pavlus`un mektuplarında olduğu gibi diğer incillerde de yer almaktadır.

Wadell evharistyanın vaftiz sakramentinin bir devamı olduğunu ifade eder. Ona göre vaftiz ile başlayan İsa’daki hayat evharistiya ile sürekli olarak yenilenir.804 Evharistiya sakramentinin bir diğer önemli özelliği ise toplumsal anlamda işlevsel olmasıdır. Topluca yapılan bir ritüel olarak evharistiya kilisenin ve Hıristiyan cemaatinin daha iyi işlemesine yardımcı olmaktadır. Vaftiz kişinin hayatında bir kez yapılırken evharistiya sürekli olarak tekrarlanmakta ve toplumsal şuurun muhafaza edilmesine katkı vermektedir.805 Bu husus Pavlus’un mektuplarına şöyle yansımıştır:

“Bir bedende ayrı ayrı işlevleri olan çok sayıda üyemiz olduğu gibi, çok sayıda olan bizler de Mesih’te tek bir bedeniz ve birbirimizin üyeleriyiz.”806; “... Çünkü hepimiz aynı bedenin üyeleriyiz.”807; “Tanrı’ya şükrettiğimiz şükran kasesiyle Mesih’in kanına paydaş olmuyor muyuz? Bölüp yediğimiz ekmekle Mesih’in bedenine paydaş olmuyor muyuz?

Ekmek bir olduğu gibi, biz de çok olduğumuz halde bir bedeniz. Çünkü hepimiz bir bedeni paylaşıyoruz.”808

Diğer konularda olduğu gibi, evharistiya konusunda da Pavlus`un şahitliği ve mektupları çok önemli bir yer teşkil etmektedir. Zira onun yazıları en erken Hıristiyanlığı tasvir etmektedir. Hatta Gardner bu sakramenti ilk olarak kiliseye tanıtan kişinin Pavlus

      

803 Gündüz, Hıristiyanlık, s. 143.; McGinn, s. 201.

804 Wadell, Paul J., “Sharing Peace: Discipline and trust”, The Blackwell Companion to Christian Ethics, ed.

Stanley Hauerwas and Samuel Wells, Blackwell Publishing Ltd., United Kingdom 2011, s. 348.

805 Araştırmacıların verdiği bilgilere göre evharistiya ilk hıristiyan topluluklarında bir çeşit kurban olarak görülmüştür. Uygulama olarak yılda bir kez yerine getirilirdi. Sonraki dönemlerde ise uygulama değişti ve her hafta yapılmaya başlandı. Halen ekmek- şarap ayini kiliselerde genel olarak her Pazar (kiliseler arasında bazen farklılıklar olsa da çoğunluk itibariyle uygulanıyor) yapılıyor ve hıristiyan cemaatinin başlıca ritüellerindendir. Bkz. Tümer ve Küçük, s. 297.

806 Rom. 12:4-5.

807 Efes. 4:25.

808 I. Kor. 10:16-17.

olabileceğini söylemektedir.809 Anlatım şekli itibariyle Pavlus`un evharistiya ile ilgili verdiği bilgilerde çok fazla değişiklik yoktur. Araştırmacıların konu ile ilgili yer verdikleri bir değişiklik ise onun Korintlilere gönderdiği birinci mektupta görülmektedir. Burada topluluk arasında evharistiya ile ilgili farklı ve yanlış uygulamalar dile getirilmektedir. Aynı zamanda İsa Mesih`in havarilere yönelik kullanılmış olduğu “size söylüyorum” şeklindeki ifadeleri Pavlus kiliselerdeki inanan grupları için kullanmaktadır. Bu husus I. Kor. 11.

bölümünde açık bir şekilde görülmektedir.810

Yeni Ahit üzerinde son iki asırda yapılan araştırmalar, alan ile ilgili yeni sonuçların ortaya çıkmasına neden olmuştur. Bu anlamda evharistiyanın gerek şekil gerekse sembolik değer bakımından Hıristiyanlık’tan önceki dönemlerde de mevcut olduğu ortaya çıkmıştır.

Buna benzer uygulamalara daha çok kurtuluş vaadeden gizem kültlerinde rastlanmaktadır.

Adonis ve Osiris burada zikredilmesi gereken kültlerin sadece ikisidir. Benzer bir uygulamanın Mitra kültünde var olduğu kaynaklar tarafından belirtilmiştir.811

Yunan gizem kültlerinde tanrı adına yenilen ve içilen malzemeler ile Hıristiyanlıktaki son akşam yemeği arasındaki benzerlik uzun süre araştırma konusu olmuştur. Uygulama açısından söz konusu fenomenin birçok dini gelenekte mevcut olduğunu biliyoruz fakat vaftizin ihtiva ettiği anlam ve sembolik değer Yunan gizem dinlerindekiyle yakınlık arzetmektedir.812 Yine de bu konu ile ilgili net sonuçlar olmayıp araştırmacılar sadece karşılaştırmalar ve varsayımlarla yetinmiştir. Mesela Mitra ve Kibele gibi gizem kültlerindeki kurtarıcı tanrı fikri ile Hıristiyanlıktaki İsa Mesih fikri ve sakramentler arasındaki benzerlikler hakkında araştırmalar yapılmıştır. Birçok araştırmacı Pavlus’un sakramentler meselesinde gizem geleneklerinden etkilendiği görüşünü seslendirmişlerdir.813 Araştırmacıların bir kısmı Pavlus düşüncesinde İsa’nın bedeninin bir parçası olma fikrinin

      

809 Gardner, Religious Experience, s. 111.

810 “Toplandığınızda Rab’bin Sofrası’na katılmak için toplanmıyorsunuz. Her biriniz ötekini beklemeden kendi yemeğini yiyor. Kimi aç kalıyor, kimi sarhoş oluyor. Yiyip içmek için evleriniz yok mu? Tanrı’nın topluluğunu hor mu görüyorsunuz, yiyeceği olmayanları utandırmak mı istiyorsunuz? Size ne diyeyim? Sizi öveyim mi? Bu konuda övemem! Size ilettiğimi ben Rab’den öğrendim. Ele verildiği gece Rab İsa eline ekmek aldı, şükredip ekmeği böldü ve şöyle dedi: Bu sizin uğrunuza feda edilen bedenimdir. Beni anmak için böyle yapın.” I Kor. 11:20-24.

811 Weigall, Arthur, Hıristiyanlığımızaki Putperestlik, Ed. Mustafa Demir, Ozan Yayıncılık, İstanbul 2002, s.

78.; Dunn, A Troubler of İsrael, s. 7.; Gündüz, Pavlus: Hıristiyanlığın Mimarı, 244.

812 Schweitzer, Mysticism of Paul, s. 269.

813 Gündüz, Pavlus: Hıristiyanlığın Mimarı, s. 102.; Deissmann, Social and Religious, s. 117.

Gnostisizmden alınmış olabileceğini dile getirmişlerdir. Pavlus’un diğer önemli bir öğretisi olan İsa Mesih’in ölümüne katılma anlayışının ise sır dinlerinden alındığı iddia edilmiştir.814

Pavlus mistisizminin merkezinde “İsa`da” ifadesinin yer aldığını varsayan Schweitzer, evharistiya ayiniyle birlikte inananların tıpkı vaftizde olduğu gibi Mesih`in kanıyla ve bedeniyle bütünleştiklerini söylemektedir. Koloselilere gönderdiği mektupta Pavlus bu hususu söyle açıklamaktadır:

“Mesih’in çarmıh’ta akıtılan kanı aracılığıyla esenliği sağlamış olarak yerdeki ve gökteki her şeyi O’nun aracılığıyla kendisiyle barıştırmaya razı oldu.”815

Burada Mesih hem insanların günahları için keffaret olarak hem de insanları bu konuda birleştiren bir unsur olarak takdim edilmektedir. Bu nedenle Schweitzer evharistiya ayininde tecrübe edilenlerin İsa`damistik doktrininin bir parçası olduğunu ifade eder.816 Evharistiya sakramentinin merkezinde İsa Mesih motifinin olması ona özgünlük kazandırmaktadır.

Evharistiyanın kökeni ve anlamıyla ilgili araştırmalar birçok olasılığın yanısıra eskatolojik anlayış üzerinde de durmuştur. Buna göre Pavlus’un mektuplarında evharistiya ile ilgili ifadeler eskatolojik bağlam içerisinde kullanılmıştır.817 Buna örnek olarak ise Pavlus’un Korintlilere göndermiş olduğu birinci mektuptaki ifadeler takdim edilmektedir:

“Bu ekmeği her yediğinizde ve bu kaseden her içtiğinizde, Rab’bin gelişine dek Rab’bin ölümünü ilan etmiş olursunuz.”818

Konuyu araştıranlar evharistiya sakramentinin anlamındaki eskatolojik bakışın yalnızca Pavlus’ta değil, diğer sinoptik İncillerde de görüldüğünü söylerler. Söz konusu eskatolojik bağlam bu sefer Mesih tarafından ifade edilmektedir:

“Size doğrusunu söyleyeyim, Tanrı’nın Egemenliği’nde tazesini içeceğim o güne dek, asmanın ürününden bir daha içmeyeceğim.”819

      

814 Daha geniş bilgi için bkz. Aydın, Pavlus Hıristiyanlığı, s. 270-271.

815 Kol. 1:20.

816 Bkz. Aydın, Hıristiyan Kaynaklarına Göre, s. 77-78.; Ayrıca bkz. Schweitzer, Mysticism of Paul, s. 269.;

Jones, Mystical Religion, s. 21.

817 Northcott, Michael S., “Being Silent: Time in the Spirit”, The Blackwell Companion to Christian Ethics, ed. Stanley Hauerwas and Samuel Wells, Blackwell Publishing Ltd., United Kingdom 2011, s. 368.

818 I. Kor. 11:26.

819 Mark. 14:25.

Başta vaftiz ve evharistiya olmak üzere Hıristiyanlıktaki sakramentler kutsal metinlerde olduğu gibi anlam olarak da gizem kavramıyla ifade edilebilir. Nitekim kavramların Pavlus külliyatındaki kullanımlarına bakıldığında böyle bir sonuç çıkarmak mümkündür.820 Söz konusu sakramentlerde Tanrı ile insan arasında soyut bir bağ söz konusudur. Gardner Hıristiyan geleneğindeki gizemlerin aynı zamanda mistik bir yanının daha olduğunu vurgulamaktadır.821 Keza Pavlus’un öğretisinin merkezinde bulunan İsa Mesih’e bağlanmak fenomeninde de bu soyut ve mistik yapı daha net olarak ortaya olmaktadır.

Belgede BİR MİSTİK OLARAK PAVLUS (sayfa 181-185)