• Sonuç bulunamadı

Dionysos Kültü

Belgede BİR MİSTİK OLARAK PAVLUS (sayfa 88-93)

Yunan sır dinler üzerinde yapılan araştırmalara bakıldığında Diyonysos miti, figürü ve kültü en gizemli kütlerin başında gelmektedir. Ayrı olarak vurgulanması gereken bir diğer husus de Roma İmparatorluğu coğrafyasında yaygın olan tüm gizem kültleri doğu kökenli iken onların arasından sadece Diyonysos kültünün doğu kökenli olmayışıdır. Konu ile ilgili bilgiler yetersiz olduğu gibi aynı zamanda farklı olduğundan dolayı mitin anlamı ve mahiyeti hakkında net bir bilgi ortaya koymak mümkün değildir. Yine de antik dünyanın kaynaklarına bakıldığında en fazla bilginin Homeros’un İlyada adlı eserinde bulunduğunu söylemek mümkündür. Euripides, Herodotus ve antik dünyanın diğer yazarlarında kült ile ilgili çeşitli bilgiler verilmektedir. Altıncı bölümün 128-140 arasındaki paragraflara bakıldığında Trakyalı Lykurgus’un Diyonysos’un sütninelerini kovduğunu, korkan Diyonysos’un kendini denize attığını, buna karşı tanrıların kızıp Lykurgus’u kör ettikleri yazılmaktadır.339

Kaynaklara göre Diyonysos kültünün en erken dönem olarak Trakya’da tapındığı ortaya çıkmaktadır. Yani Diyonysos aslında Yunan bir tanrı değil, sonradan Yunanlılar tarafından benimsenmiştir.340 Adına tapınmalar düzenlenen tanrının doğum yeri olarak Thebes’de (Yunanistandaki Teb şehri) doğdu. Diyonysos tanrıların başı olan Zeus ile bir ölümlü olan Semele’nin oğludur. Böylece gerek kendisi gerekse annesi Olimpos dağında yaşama hakkında sahip değildi. Zeus’un ölümlü bir kadınla olmasını istemeyen Hera Zeus’u, gerçek gök tanrısı biçiminde kendini göstermesine ikna eder. Buna hazırlıksız olarak yakalanan Semele Zeus’un yıldırımlarıyla ölür, dolayısıyla karnındaki Diyonysos de zamandan önce doğmuş olur. Fakat Zeus, Diyonysos’u kendi baldırına koyarak onu birkaç ay sonra doğurur. Böylece Diyonysos iki defa doğmuş olur.341

Her ne kadar şekil değiştirerek farklı kıllıklara bürünse de Hera’nın verdiği emir sonucunda Titanlar tarafından yakalanarak öldürülür. Kendisinin öldüğü yerde bir nar ağacının büyüdüğünü gören büyükanne Rhea, acıyarak Dionysos’u diriltir. Hera tarafından fark edilmesin diye Diyonisos, Persefone tarafından alınarak tıpkı bir kız çocuğu gibi

      

339 Homeros, İlyada, Çev. Azra Erhat, A. Kadir, Sender Kitabevi, İstanbul 1967, VI. bölüm, 128-140; Ayrıca bkz. Price and Kearns, s. 169-175.; Dowden, s. 286-287.

340 Machen, s. 215.

341 Eliade, Dinsel İnançlar I, s. 436.

giydirip yetiştirilmesi için Orkhomenos Kralı Athamas ve eşi İno’ya verilir. Hera’nın devam eden tehdidi karşısında Hermes, Diyonysos’u, koç ya da oğlağa dönüştürerek onu dağlara saklar. Saklı olarak bulunduğu dağlardan biri olan Nysa dağında şarabı icat edecek ve böylece asma kültünün Avrupa, Asya ve Afrika’da yayılması Diyonysos tarafından gerçekleşeçektir. Oradan Mısır, Hindistan ve Anadoluyu kapsayacak geniş bir çoğrafyayı gezen Diyonysos birçok önemli olaya karışır. Uzun bir süre gezdikten sonra büyükannesi Rhea’nın yanına dönen Diyonisos’a, büyükannesi Mysterionlara katılma ayrıcalığını tanımıştır. Özellikle Boiotia’daki gösterdiği mucizelerden sonra halk onun gücünü ve tanrılığını daha iyi anlamış ve kendisine tapmaya başlamıştır. Bundan sonra kendisine başta Hera’dan olmak üzere hiç kimseden zarar görmeyen Diyonysos daha çok yer gezerek tanrılığını insanlara tanıtmaktadır. Gezdiği yerleri ve yaptığı mucizeleri birçok yere yayan Diyonysos’un ünü artık tüm dünyaya yayılmıştır. Gerçekleştirmiş olduğu onca mucize ve başarıdan sonra o, Olimpos dağına çıkarak Yunanlıların on iki büyük tanrısı arasındaki yerini alacaktır.342

Dionysos kültü en fazla araştırılan kültlerin başında gelmesine rağmen bazı araştırmacılar tarafından en az anlaşılan kült olarak nitelendirilmektedir. Hikâyesine bakılırsa tanrı olarak Diyonysos’un anlaşılması dahi çok zor olarak görünmektedir.

Harrison’a göre ise mistisizmin gizemlerine geçebilen mistik varlık odur.343 Sarhoş olarak vecd haline geçme ve şarap tanrısı Diyonysos’un Roma imparatorluğundaki isminin Bacchus olduğunu ifade etmek gerekir.344 Kendisinin Eleusis kültüyle de ilintili olduğu Diyonysos’un Bacchos, İacchos ve Zagreus gibi çeşitli isimler takılmaktadır. Her ne kadar bazı kaynaklara göre ise kendisinin Zeus ile Persefone’nin oğlu olduğu ifade edilirse Diyonysos bir tanrı olan Zeus ile ölümlü birisi olan Semelenin oğlu olarak kabul edilmiştir.

Heykeller ve diğer görsel malzemelerdeki Diyonisos tasvirine bakıldığında onun keçi mi, koç mu, geyik mi yoksa boğaya mı benzediği belli olmamaktadır. Bazı resimlerde bir sütun üzerinde konulan ve genel olarak korkutucu bir görüntüsü olan bir maske ile resmedildiği görülür. Bunun nedeni Diyonisos kültünün birçok bölge’de sahiplenmiş olması fakat sembolü tam olarak bilmediklerinden dolayı boynuzlu olan simgeleri seçmeleriydi. Fakat en

      

342 Graves, s. 127-130.

343 Harrison, Jane Ellen, Prolegomena to the Study of Greek Religion, The Noonday Press, New York 1955, s.

364.

344 Bettany, s. 458.

yaygın kurban’ın keçi olduğu dikkat edilirse Diyonisos’un sembolü olarak keçinin kullanılması daha mantıklı gözükmektedir.345

Diyonysos olağanüstünün, özelliğin tanrısı olarak kabul edilmektedir. Bu kültün özdeşleştiği iki kavram varsa bunlar mistisizm ve heyecan olacaktır.346 Nitekim kültün ayinleri, yapısı ve uygulamaları bunu göstermektedir. Ayinler olağaüstü bir gizlilikle yürütüldüğü gibi onları içeriğiyle ilgili bilgi neredeyse yoktur. Özellikle kültün Atinaya yayılmasıyla Diyonysos kültündeki ayinler en yüksek entelektüel seçiciliğin ya da tercihin olduğu ritüellerdi.347 Diğer kültlerde olduğuğunun aksine Diyonysos kültündeki tapınaklar tüm yerleşik ortamlarda değil, inananların bulunduğu ve gerekli olduğu yerlerde yapılıyordu.

Bu husus beraberinde yeni bir fenomen olan gezgin rahip profilini getiriyordu.348 Kaynaklardan edinilen bilgilere göre gezgin rahipler tüm Roma imparatorluğu boyunca ciddi faaliyetlerde bulunup, yazılı tabletler bırakarak kültün genişlemesinde ciddi katkılarda bulunmuşlardır. Kaynaklardan öğrendiğimiz kadarıyla çocuklar da dâhil olmak üzere her yaştaki ve cinsiyetten olan insanların Diyonysos kültüne katılması mümkündü. Diyonysos kültüne katılan kişiler için Bakkhos isimlendirilmesi kullanılmaktadır. Bu hususu göz önünde alarak Troupe, Pavlus’ta geçen “ Çünkü iman etmemiş koca karısı aracılığıyla, iman etmemiş kadın da imanlı kocası aracılığıyla kutsanır. Yoksa çocuklarınız murdar olurdu.

Ama şimdi kutsaldırlar.”349 ifadesiyle bir paralellik kurmaktadır.350

Diyonysos’un öldürüldüğü zamanki kanının döküldüğü yerde doğan nar ağacı’nın bu kültte görülmesi de ayrıca önemlidir. Zira Eleusius kültünden de tanıdık geldiği üzere nar ağacı ölümü simgelemektedir. Fakat Diyonysos kültündeki nar ağacının Hera ya da Persefone tarafından taşınması araştırmacılara göre ölümden sonraki hayata dönüşü sembolize etmektedir. Onun kültünde sık sık rastlanan baskına uğrama hikâyeleri Εliade’ye göre Diyonysos tapımının karşılaştığı muhalefet olarak yorumlanmaktadır.351 Nitekim gerek mitolojiye gerekse araştırmacılara bakılırsa Diyonysos’un yeryüzü ve yeraltının tanrısı olduğu görülmektedir. Güneşin kuzeye dönmesi Diyonysos adına yapılan kutlamaların

      

345 Graves, s. 131.

346 Machen, s. 215.

347 Gardner, Greek Antiquities, s. 155.

348 Burkert, Greek Religion, p 291.

349 I. Kor. 7:14.

350 Troupe, s. 24.

351 Eliade, Dinsel İnançlar I, s. 437.

başlangıcına işaret ediyordu. Her üç yılda bir farklı dağlarda toplanan kadınlar özellikle geceleri şarabın tanrısına şenlikler düzenler, onun yeniden dirilmesini kutlarlardı.352 Bu külte ait olan ve arkeolojik bulgularla kesinlik kazanmış bir diğer yenilik ise ritüellerin gerçekleştiği yerler olarak dağlardaki mağaraların da kullanılmış olmasıdır.353 Daha sonraki dönemlerde kültün ulaştığı genişlikle birlikte kutlamaların sayısı ve zamanı değişmiştir. Bu anlamda Atina’da Diyonysos adına dört ayrı kutlamanın gerçekleştirildiği kaynaklarca belirtilmektedir. Bazı ritüellerin tarihinin ve kökeninin Diyonysos öncesi tarihlere dayanmasına rağmen genel olarak ayinlerde yarışmalar, karşılaşmalar, maskeler giymiş insanlar şenliklerde yer aldığı aktarılmaktadır. Bu şenliklerin biri olan ve kışın ortasında kutlanan Lenai’de rahip eline bir meşale ile şöyle der:

“Tanrıyı çağırın! Ve dinleyiciler haykırır: Semele’nin oğlu, zenginliği veren İakkhos!”.354

Diyonysos adına düzenlenen en geniş kapsamlı kutlamalar Mart-Nisan aylarında düzenleniyordu. Öncesinde ise hazırlık işlevi gören diğer bir kutlama olan Anthesterion şenlikleri yer alıyordu. İlk günde şarap fıçıları Diyonysos tapınağına getirilip tadına bakılıyordu. İkinci gün ise şarap içme yarışmaları düzenleniyordu. Khoes gününde ise tanrının şehre girişi anısına şehrin kralı ile kraliçe ve dört nedimesinin de yer aldığı bir tören gerçekleşiyordu. O günde açık tek tapınak olan Lenaeum’a kurban olarak sunulacak boğa, çiçek çelenkleriyle ve topluluklar eşliğinde getiriliyordu. Anthesterion’un son günü ise ölülere dua edilerek geçiriliyordu. Zira inanışa göre ölüler ve diğer dünyanın güçleri bereketi ve zenginlikleri yönetir ve dağıtır.355

Şarap tanrısıyla ilintili olan bu önemli kült Yunanistan’da görülen en yaygın kültlerinden biriydi. Özellikle geceleri yapılan ve şarabın eşliğiyle gerçekleşen ritüeller, toplantılar ve tartışmalar ekseriyet olarak felsefe ağırlıklıyken her zaman aynı durum söz konusu değildi. Böylece şarapla elde edilen heyecan bazen dini arzular yerine duygusal arzulara dönüştüğü kaynaklar tarafından belirtilmektedir. Şarap unsurunun yanı sıra Diyonysos kültünde sık sık rastlanan motiflerden birisi de erotik olanıdır.356 Şarabın

      

352 Cheetham, s. 49.

353 Eliade, Dinsel İnançlar II, s. 326.

354 Eliade, Dinsel İnançlar I, s. 439.

355 Eliade, Dinsel İnançlar I, s. 441.

356 Burkert, Greek Religion, s. 167.

şarhoşluk etkisinin yanında erotik unsurların da karışmasıyla Diyonysos kültündeki kilit kavramlardan birisi olan çılgınlık duyguları açığa çıkmaktadır. Genel olarak Yunan mitolojisi ve özel olarak Diyonysos kültündeki çılgınığın karşılığı ya da Diyonysos’un esinlendiği çılgınlık olarak Bakkheia kavramının kullanıldığı görülmektedir.357 Özellikle Euripides’in Bakkhalar adlı eserinde Diyonysos kültündeki orjicilik ve ritüeller ile ilgili ayrıntılı olarak bilgi verilmektedir. Bu ritüellerdeki uygulamaları Eliade şu kelimelerle izah etmeye çalışmaktadır:

“ Ama Dionysosçu deneyim daha derindeki düzeylere ulaşıyordu. Çiğ etleri dişleriyle parçalayan Bakkhalar onbinlerce yıldır bastırılmış bir davranışla bütünleşiyorlardı yeniden; benzer taşkınlıklar yaşamsal ve kozmik güçlerle birleşmeyi ortaya koyuyordu ve yalnızca bir tanrının ruhlarına sahip olmasıyla açıklanamazdı. Tanrının ruhlarına sahip olmasının “çılgınlık”la, mania’yla iç içe geçmesi doğaldı. Bizzat Diyonysos da “çılgınlığı”

yaşamıştı ve Bakkha’ların yaptıkları, tanrının geçtiği sınavları ve çileyi paylaşmaktan ibaretti. Son tahlilde, ruhlarının onunla birleşmesinin en güvenilir yollarından biri buydu.”358

Diyonysos kültünün ritüellerinde gerçekleşen uygulamalarla ilgili ifadeler yukarıda aktarılanlardan çok daha ileriye de gidebilir. Bu yüzden Yunan sır dinleriyle ilgili bilgiler verdiği eserlerinde Diyonysos kültündeki Bakkhalar ile ilgili aktarılanların korkunç olduğunu belirterek, onları yazmaktan vazgeçmiştir.359 Eliade de Diyonysos kültündeki Bakkhaları ve diğer orjik ritüelleri taşkın ve vahşi olarak nitelendirmiştir.360 Bu husus ile ilgili iddialar ve veriler imparatorluğun resmi evraklarında yer alacak kadar ciddi olmuştur.

Örneğin kültün ritüellerinde yaşanılan çılgınlıklardan dolayı Roma senatosu özel olarak çıkardığı Senatus Consultum de Bacchanalibus isimli fermanla Diyonysos kültü ve ritüellerine İtalya’nın genelinde yasaklama getirmiştir.361

Diyonysos kültü, yapısı ve ritüelleri ile ilgili günümüze ulaşan bilgilere bakıldığında kültün ritüellerinin merkezinde mania, yani çılgınlık yer alıyordu. Mania ile Külte bağlı olan kişinin tanrılaşma isteği yatıyordu. Şüphesizce buradaki ritüellerin gerçekliğinden bahsedilebilir fakat özde bunun sembolik bir anlam taşıdığı ifade edilebilir. Zira burada külte

      

357 Burkert, Walter, İlkçağ Gizem Tapıları, Çev. Bahadır Sina Şener, İmge Kitabevi, Ankara 1999, s. 187.

358 Eliade, Dinsel İnançlar I, s. 444.

359 Harrison, Prolegomena, s. 484.

360 Eliade, Dinsel İnançlar I, s. 443. Burkert, Greek Religion, s. 292.

361 Burkert, İlkçağ Gizemleri, s. 65.

bağlı olan kişi Diyonysos’un sarhoşluğuna, özgürlüğüne, yaratıcılığına ve dokunulmazlığına iştirak ediyordu. İlk dönemlerde eskatolojik anlayış belli olmasa da sonraki dönemlerde Diyonysos kültüne katılan mürit, erkatolojik anlamda kurtulmayı hedefliyordu. Külte katılarak elde edilen kurtuluş şu ifadelerle aktarılmaktadır:

“Bakkhica’ya bağlı olanlar kavak çelenklerle süslenmiştir çünkü bu ağaç yerinindir (chthonic). Tıpkı Diyonysos’un Persefonun oğlu olduğu gibi”.362

Diyonsysos acılar çeken fakat sonra neşeli olan, ölen ama daha sonra ölümsüz olan, Orfik mystagogların ve şairlerin başlıca konusudur. Ruhları acılarla dolu olan fakat gizemlere erişerek mutluluğu ve ölümsüzlüğü kazananların umudu olarak görülmektedir.

Fırtınalarla dolu bir macera olarak bakıldığında Diyonysos’un genç, bulunduğu her yerde başı dertte olan fakat en sonunda muzaffer olan bir tanrı imajı çizdiği görülmektedir.

Diyonysos tanrı motifinin ve tapımının verdiği görüntü direnişi andırdığı gibi aynı zamanda dinsel deneyimi ve değerler dünyasını tehdit ettiği izlenimini bırakmaktadır. Bu yüzdendir ki Diyonysos kültündeki tapınmaya bakıldığında onun güneş tanrısı tapınmalarıyla benzerlikler içerdiği ifade edilmiştir. Yapılan araştırmalara göre kültteki tapınmanın merkezindeki yer alan ritüellerde genel olarak ıstıraplara ve insanın bedbahtlığına ağlanırdı.

Diyonysos kültünün ritüellerinde elde edilen coşku ve heyecan erkekleri efendiliklerini, kadınları da nazikliği kaybetmelerine neden oluyordu. Kaynaklarda bazı durumlarda insanların da kurban olarak öldürüldüğü geçmektedir.363

Belgede BİR MİSTİK OLARAK PAVLUS (sayfa 88-93)