• Sonuç bulunamadı

b Evanjelistlere Göre İsa’nın Dönüşü

Hıristiyanlık inancına göre İsa kabirden kalktıktan sonra 40 yıl dünyada kalmış sonra göğe yükselerek babanın yan tarafına oturmuştur. İlerde kıyamet gününde

5 9 8 Yahudi Mistisizmi. Tevrat’ın ve Torah’ın yorumcuları. Harflerden ve sayılardan yorum çıkarabilen

kişiler. Bkz. Gündüz, Din ve İnanç Sözlüğü, s. 207.

5 9 9 Kitab-ı Mukaddes, İşaya, 2:4; Mika 4:1-2.

6 0 0 Kitab-ı Mukddes, İşaya 2:4; Mika 4:1-4; Zekeriya 8:2-4. 6 0 1 Kitab-ı Mukddes, İşaya 30:26; 32:15; 41:18-19; 53:3. 6 0 2 Kitab-ı Mukddes, İşaya 1:6-9.

6 0 3 Kitab-ı Mukddes, İşaya 28:12; Zekerye 9:10. 6 0 4 Kitab-ı Mukddes, İşaya 2:4; Mika 4:3-4. 6 0 5 Kitab-ı Mukddes, İşaya 67:13-25.

6 0 6 Kitab-ı Mukddes, İşaya 11:9; Yeremya 30:31-34; Yoel 3:16-17. 6 0 7 Kitab-ı Mukddes, İşaya 28:12; Zekerye 9:10.

dünyaya gelecek ve her insanı hesaba çekecektir.608 Adventistler, İsa-Mesihin yalnız

ruhanî olarak geleceği düşüncesini reddetmektedirler. Yedinci Gün Adventistleri'ne göre, İsa-Mesihin insanlar arasında yaşaması, ölmesi (çarmıha gerilmesi) ve ölümünün üçüncü gününde dirilmesi, Tanrı'nın kurtuluş plânının birinci basamağını oluşturmaktadır. Mesih'in dünyaya ikinci gelişiyle Tanrı'nın kurtuluş plânı tamamlanmış olacaktır. Böylece, günah akındaki dünya tarihi son bulacaktır. Fakat Tanrı'nın tahtı son bulmayacak, günahsız, acısız ve hastalıksız yeni bir zaman dilimi başlayacaktır. İsa'nın şu an devam eden hizmeti, daha önce geldiği yer olan Baha'sının katında ve Göksel Mabet'tedir. O, orada "Baş kahinlik hizmeti" vermektedir. Onun bu vazifesinin amacı, günahkâr insanlarla Tanrı'yı barıştırmak ve aralarındaki aracılığını devam ettirmektir. Mesih bu görevini bitirdiğinde onun ikinci dönüşü ve son mahkeme başlayacaktır.609

Yehova Şahitleri adım 1931 'deki bir kongrede almış olup, bu Örgütün kurucusu Charles Taze Russell (1852–1916)'dir. "Bin yıllık krallığın peygamberi" olarak kabul edilir. Yehova Şahitleri'nin konumuz itibariyle bizi ilgilendiren yönü, Mesihî bir hareket olmasıdır. Dolayısıyla Yehova Şahitleri'nin mahiyetinin ne olduğunun anlaşılabilmesi, Mesihî hareketlenin iyi bilinmesine bağlıdır. Yehova Şahitleri, kanın ikinci gelişinin gerçekleştiğine ve 1914'te gökte "Tanrı'nın Krallığı"nı başlattığına inanırlar. Onlara göre, 1914'te hayatta bulunan nesil, onun yeryüzüne inerek beraberindeki 144–000 Yehova Şahidi ile bütün siyasî kuruluşları, devletleri, milletleri, kısacası "şeytanın güçleri"ni yok edeceğini görecektir. Böylece yeryüzünde "Tanrı'nın Krallığı" kurulmuş, dünyaya egemen olan şeytan saf dışı bırakılmış olacaktır. Bu, Armagedon Savaşı'yla sağlanacaktır. İsa-Mesihin ikinci gelişi olayının tarihi, Hıristiyanlığın Kutsal Kitabı'na göre saklı olduğu halde, Yehova Şahitleri kendilerine peygamberlik süsü verip, onun ikinci gelişinin vuku bulduğunu söylemişlerdir. Yehova Şahitleri'nin, "İsa'nın krallığının başladığı ve milletlerin, hükümetlerin sonu olduğunu" iddia ettikleri 1914, 1918, 1925 ve nihayet 1975 gibi pek çok tarih vardır. Son olarak şu bilgiyi de ilâve etmeliyiz ki, Yehova Şahitleri'ne göre İsa-Mesih, ölümünden sonra ruhî bir şahıs olarak dirilmiştir ve şu anda ruhî varlık olarak yaşamaktadır. İsa'nın yönetimindeki "Gökteki Tanrısal Krallık", yeryüzünü

6 0 8 Ebu Zehre, a.g.e, s. 209.

adaletle ve sulh içinde yönetecektir. İlahi Krallık, yeryüzüne insan için en iyi hayat standardını getirecektir..,"

Moonculuk (Birleşik Kilise), Kuzey Koreli Sun Myung Moon (6.11920'de Kore'de doğmuş olup, halen hayattadır) tarafından Güney Kore'de kurulmuş bir harekettir. Bu hareket, 1959'da Amerika'ya taşınmış ve burada gelişerek değişik kesimlerden tarafta toplamaya gayret ermiştir. Moonculuk hareketinin mensupları, Mesihî bin yıllık devre anlayışına sahiptirler. Onlar, hayatlarını "Göğün Krallığının yeryüzünde yeniden hâkim olması amacına adamışlardır. Bu noktada diğer Mesihî yeni dinî hareketlere ve bir bakıma da Yehova Şahitleri'ne benzerler. Moon'un "ilâhî Prensip" adlı kitabına göre yanlışın düzeltilmesi Mesih ile gerçekleşecektir. Hareketin mensuplarına ait literatüründen Moon'un, kendisini Mesih olarak gördüğü ve takipçilerinden de böyle görmelerini beklediği anlaşılmaktadır. Mensupları da Moon'u "Tanrı'nın göndermişi" kabul etmektedir.

Bütün bu hareketlerin dışında Hıristiyan kültürü ve folklorunun de Mesihin dönüşüne ait inançtan etkilendiğini görüyoruz. Hz. İsa'dan bahseden bazı Hıristiyan kaynaklarında Mesihin gökten yeryüzüne inişinin temsili resimleri dikkatimizi çekmektedir. Resimler çizilirken Hz. İsa'nın sağında ve solunda melekler ordusunun yer alması, sağ eline orak, sol eline de kargının yerleştirilmesi, Hıristiyan folklorunun bundan ne ölçüde etkilendiğini göstermektedir.

Aşağıda ifade etmeye çalışacağımız şu İsa olay, Hıristiyan dünyada neler olup bittiğinin bilinmesi açısından önem arz etmektedir: 1958 yılında olağanüstü bir tesadüf karşımıza çıkmış, uluslar arası bir kilisenin (The WorId Wide Church of God- Tanrının Kilisesi) kurucu şefi Herbert W. Armstrong, medya aracılığı ile özellikle de Lüxemburg Radyosu'ndan dünyanın sonunun başlangıcını açıklamaya başlamış ve bu kez de uluslar arası basına Hz. İsa'nın 1925 yıl sonra yani 1958'de (33+1925=1958) dönmesi gerektiğini beyan etmiştir. Armstrong'un dünyanın sonunun başlamasını açık­ laması, dünya tarihinde tektir ve matematiksel olarak duyulmamış ve inanılmaz bir kesinliktedir.

Konumuzla ilgili olması bakımından burada, Christadelphians (Erkek ve Kız Kardeşler) adını taşıyan bir mezhepten söz etmemiz gerekecektir. 1864 yılında İngiltere'de ortaya çıkan bu mezhep, 120 yıldan beri yukarıdaki ismi kullanmaktadır. Papazları olmayan ve ayinleri içlerindeki bilgili insanların yönettiği bu mezhep, günah çıkarmayı kabul etmemektedir. Amerika'da da taraftarları olan "Christadelphians"lar

her ayinlerinde Hz. İsa'nın tekrar gelmesi için dua etmekte ve onun dönüşünü dört gözle beklemektedirler. Devamlı İncil okuyan mezhep mensupları, Hz. İsa'nın

Tanrı'nın oğlu olduğuna, fakat kendisinin Tanrı olmadığına inanmaktadırlar.35'

Mukaddes kitaplarda geçen bazı sırlı ve kapalı ifadeler dolayısıyla Hz. İsa'nın ikinci defa gelişinin cesetle mi, yoksa sadece ruhla mı olacağı konusu Hıristiyan teologlar arasında tartışma konusu yapılmıştır. Kimine göre onun gelişi hakikî

olacaktır. Hatta bütün şehirler onun kızgın öfkesi karşısında yıkılacaktır.358

Dünyanın sonlu olduğunu kabul eden diğer dinlerde olduğu gibi Hıristiyanlıkta da dünyanın sonuna yönelik beklentilerin, bireyin inanç dünyasında önemli bir fonksiyon üstlendiği kesindir. Bu beklentiler, inanan açısından, hak ve adaletin tecelli etmesi, kötülüğün ve kötülerin cezalandırılması, günah ve ölüm kısırdöngüsünden mutlak kurtuluş ve tanrısal âlemde ebediliğe kavuşma gibi isteklere cevap vermektedir. Hıristiyan geleneğinde bu yöndeki beklentilerin odak noktasını, kurtarıcı İsa Mesih’in ikinci gelişi inancı oluşturur. Parousia olarak adlandırılan bu inanç, Hıristiyan kaynaklarında yoğun şekilde işlenmektedir. Pavlus, cemaatine gönderdiği mektuplarında İsa’nın gelişinin an meselesi olduğunu, hatta içinde bulunduğu cemaatin yaşamı esnasında İsa’nın geleceğini şu sözlerle belirtir: “Biz yaşamakta olanlar, Rabbin gelişine dek diri kalacak olanlar, gözlerini yaşama kapamış olanların önüne

asla geçmeyeceğiz.”610 Bu bekleyiş, ilk dönem Hıristiyanlarını bir cemaat halinde diri

tutan önemli direnç noktalarından birisi olmuştur. Ancak İsa’nın gelişinin bir türlü gerçekleşmemesi ve cemaatten bazı kişilerin ölmesi üzerine Pavlus, Parousia’ya yönelik beklentisinde bir değişiklik ihtiyacı duymuş ve İsa’nın gelişinin gecikebileceğini ifade etmiştir: “Size bir sır açıklıyorum. Hepimiz ölmeyeceğiz; son

borazan çalınınca hepimiz bir anda, bir göz kırpmasında değiştirileceğiz.”611 Zamanla

Pavlus’un bu beklentisi de gerçekleşmemiş ve İsa’nın gelişi ahir zamanın belirsiz bir anına yönelik bir beklentiye dönüşmüştür.

Hıristiyan kaynakları, İsa’nın ikinci gelişiyle birlikte, o esnada hayatta olan İsa yanlılarının ölümlü dünyevi elbiselerinden sıyrılarak ölümsüzlük niteliğine kavuşacaklarını ve bu nitelikleriyle dünyadan alınıp bulutlar içerisinde ilahi âlemlere

yükseltileceklerini vurgular.612 Yine buna göre, daha önce ölmüş olan İsa yanlıları da

diriltilerek ölümsüzlük elbisesine bürünmüş halde onlara katılacaklardır. Özellikle

6 1 0 Kitab-ı Mukaddes, I selanikliler, 4:15 611Kitab-ı Mukaddes, I Korintliler, 15: 51

Vahiy kitabındaki anlatılar dikkate alındığında, bu olay öncesinde ve sonrasında, bütün Hıristiyan olmayanları içeren inançsızları ise korkutucu olaylar beklemektedir.

Hıristiyan geleneğinde geçmişten günümüze canlılığını korumuş olan ve bütün Hıristiyanlarca geleneksel iman formülasyonunda/kredosunda kullanılan genel bir inanç unsuru olarak kabul edilen İsa’nın ikinci gelişine yönelik bu beklentinin, özellikle Protestan çevrede oluşan çeşitli Mesiyanist/Mesihçi ve Milenyanist/Binyılcı mezhep ve tarikatlarda daha fazla öne çıkarıldığı görülmektedir. Bu mezhep ve tarikatlar, kutsal metinlerde İsa’nın gelişine yönelik ifadeleri, kendi öğretilerinde merkeze oturtmakta ve çeşitli inanç ve ritüellerini bu beklentiyi ön plana çıkaracak şekilde yorumlamaktadırlar.

Hallsell’in Tanrıyı Kıyamete Zorlamak başlığıyla Türkçeleştirilen çalışması (Forcing God’s Hand), günümüz Hıristiyan Batı dünyasında oldukça yaygın olan bu beklentilere ve bu bağlamda var olan şiddet yanlılığına yönelik önemli bilgiler içermektedir. ABD’li bir gazeteci olan yazarın, siyahlar, Kızılderililer ve Meksikalılar gibi ABD’nin ötekileri üzerinde yaptığı çalışmalarını hazırlarken, bizzat bu grupların içerisinde yer alarak (hatta siyahlara yönelik çalışmasında derisini siyaha boyayıp beyazların arasında siyah bir kadın olarak yaşamayı tecrübe ederek) edindiği izlenimleri yansıtması, onun çalışmalarını daha da ilginç hale getirmektedir. Nitekim Hallsell, bu çalışmasını hazırlarken ünlü Baptist rahip Jerry Falwell’ın başını çektiği ABD merkezli fundamentalist grubun içerisinde yer almış, onlarla birlikte dinsel içerikli çeşitli denizaşırı turlara/seyahatlere katılmış (s. 12) ve bire bir yaşayarak edindiği izlenimleri kitabında okuyucuyla paylaşmış.

Kitabın girişinde, ele alınan konuyu özetleyen şu soru göze çarpar: “Jerry Falwell gibi bir Hıristiyan, niçin dünyanın sonu için dua ediyor?” (s. 12) Bu soruyu cevaplamak amacıyla kitapta ele alınan konu, ABD merkezli Hıristiyan fundamentalist akımların, dünyanın son dönemi (ahir zaman) olduğunu düşündükleri, içinde yaşadığımız dönemde İsa yeryüzüne gelmeden önce gerçekleşmesini bekledikleri olaylar ve bu olayların bir an önce gerçekleşmesi amacıyla yaptıkları faaliyetlerdir. Ayrıca eser, Hıristiyan sağı olarak tanımladığı bu akımlarla Yahudi fundamentalizmi arasındaki ilişkiyi ve bu akımların, başta ABD olmak üzere Batı ülkelerinin siyasal yapıları ve politikaları üzerindeki etkilerini de konu almaktadır.

Hıristiyanlıktaki Mesih inancının, en az Yahudilikteki Mesih inancı kadar önemli ve merkezî bir yer işgal ettiğini söyleyebiliriz. Zira bu inanç, Hıristiyanlığın iman esaslarının başında gelmektedir.

Hıristiyanlara göre Mesih, Nasıralı Yesu (İsa) ile gerçekleşmiş ve onunla "İlahi Krallık" başlamıştır. O, kıyamete yakın tekrar görünecektir. Ancak bu krallık,

Yahudilere mahsus geçici bir krallık değil, evrensel ve mistik bir krallıktır.613

Hz. İsanın İsrâiloğulları içinden çıkarak kendisinin onlara gönderilmiş bir peygamber olduğunu söylemesi, fakat buna karşılık, Yahudilerin gönüllerinde ve zihinlerinde yaşattıkları, "Yahudileri yeryüzüne yeniden hâkim kılacak veya eski şanlı günlerine yeniden döndürecek faaliyetlerde bulunmak" yerine yumuşak davranması, sevgi ve adaleti aşılamaya çalışması, kendisinin Yahudilerce "Mesih" olarak tanınmamasına sebep olmuştur. Hz. İsa’nın doğumu ile tarihin en tehlikeli ve hayatî anını yaşayan Yahudiler, Hz. İsa’da bazı Mesihî şartları bulmuş olsalar da o, sadece Yahudilerin değil, bütün insanlığın kurtarıcısı olduğunu ifade etmiştir. Bu durum, Yahudileri hayal kırıklığına uğratmış ve derinden sarsmıştır. Bunun üzerine Yahudiler Hz. İsayı, halkın inançlarını bozduğu gerekçesiyle ele vermişlerdir. Hıristiyanlara göre o, Romalılar'ın elinde, Yahudilerin teşviki ile Çarmıha gerilerek öldürülmüş, ancak ölümünden üç gün sonra dirilmiş, havarilerine görünmüş ve daha sonra da Allah (Baba)'in yanına çıkarak sağ tarafına oturmuştur. O, beklenen şartlar gerçekleşince, oradan tekrar dünyaya gelecektir. Dünyayı sulh ve adaletle doldurup kendine

inanmayanlardan öç alacak ve saltanatı ebedî olarak devam edecektir.614

Mesihin kim olduğu hususuna kadar, Yahudiler ile Hıristiyanlar "Mesih inancı" hakkında aynı tutuma sahiptirler. Ancak Yahudiler, Hz İsa’yı Mesih olarak kabul etmeyerek Hıristiynlardan ayrılmaktadırlar. Hıristiyanlar ise Mesih’in İsa olduğunu ve ikinci gelişiyle görevini tamamlayacağını kabul etmektedirler.

c- İslam’a Göre İsa’nın Dönüşü