• Sonuç bulunamadı

Estetik kategori olarak ''kiç''

2.1. Estetik ve Güzel

2.1.3. Estetik kavramı

2.1.3.9. Güzel Sanatlarda bazı kavramların estetikle ilişkisi

2.1.3.9.3. Estetik kategori olarak ''kiç''

Sanatçılar kiçi sanatsal amaç doğrultusunda kullanabilmektedirler. Kiçin sanatsal bir amaçla yapıldığı kategoriyi F. Gonca İlbeyli Demir, şu an yaygın bir değere sahip bulunmayan ya da moda olmayan kimi ayrıntıların, eklentilerin, kendine özgü bir estetik kaygı ile bir yapıtın temel öğesi gibi kullanılma becerisi ve bu beceri ile çıkan, sanat denilen ürünün adıdır’’ diyerek tanımlamaktadır. Demir’e göre kiç, iki şekilde vardır. Birincisi, Hem estetik, hem de sanat kavramları içermektedir. Avangart sanata karşı bir tavırla ortaya çıkarak yeni bir avangartlık ortaya koymuştur. Bu anlamda kiçin özgün bir yönü olduğu belirtilmektedir. İkincisi ise 19. yüzyılda başlayan sanayileşmenin ve kapitalizmin yarattığı sosyal sınıfın hem kendini kanıtlaması hem de bir anlamda kendini üstün gören diğer sınıflardan öç alması, protesto etmesidir. Bu tanımlamalara bakıldığında

 Avan-garde (öncü): Fransızca kökenli askeri bir terim olan ve ‘öncü birlik’ anlamına gelen avangard, 19.

yüzyılda ilk kez ütopyacı sosyalist Saint-Simon aracılığıyla siyaset dilinde kullanıma girmiş ve modernliğin düşün dünyasını temellendirmiştir (Gürleşen İlkyaz, 2013, s 30). Sanatta yerleşmiş kalıp ve kuralları değiştirmeye, yenilikler yaratmaya çalışan sanatçı azınlığı (Tansuğ, 2004, s. 256)

ise kiç, zaman zaman estetik ve sanat kategorisinin içerisine girip bu bağlamda kendine yer etmektedir (Demir, 2009, s. 23-24).

Bunun örneklerini güncel sanatta özellikle parodi bağlamlı göndermelerde

görmekteyiz. Bu noktada Şekil 2.6 ve 2.7'de örnek olarak verilen görseller ile konu daha da açılmaya çalışılacaktır.

Şekil 2.4 Şekil 2.5

Osman Hamdi Bey Vincent Van Gohg

Kaplumbağa Terbiyecisi Forum Meydanında Teras Kafesi

Diğer yandan gerçek sanat ürünleri de kiç eylemine maruz kalarak kiçin alanına girebilmektedir. Bu durum onun gerçek yapısının algılanmasında yanılgıya

götürebilmektedir.

Bir sanat ürünü varlığı açısından kiç kategorisine girmese bile kullanım amacı, kullanım yeri ve kullanan açısından ele alındığında da o ürün kiç olabilmektedir. Bu durumda kiç, sanatın adı olmaktan çok eylemin adı niteliğine bürünmektedir. Böyle bir eylem zaman içerisinde o yapıtın kiç niteliğine bürünmesine sebep olabilmektedir (Demir, 2009, s. 25).

Örneğin; sanat tarihinde yapı taşı olan bir eser günümüzde bir kiç eyleminin ve kiç tarzının içerisinde kendini bulabilir. Günümüzde çok popüler olan bazı tablolar bunun

apaçık göstergesi durumundadırlar. Leonardo Da Vinci'nin ''Mona Lisa''sı, Vincent Van Gogh'un ''Forum Meydanında Teras Kafe''si (Şekil 2.5), Salvador Dali'nin Eriyen Saatleri ve Osman Hamdi Bey'in ''Kaplumbağa Terbiyeci''si (Şekil 2.4), kiç eylemler içerisinde dikkat çeken örnekler sayılabilir. Bu tabloların sanatsal değerlerinden anlamayan birçok insan sırf onları popüler oldukları ya da toplum geneli seviyor diye kopyalarını almakta ve işyerlerine, evlerinin duvarlarına asmaktadırlar. Her ortam ve zeminde göründükleri için bir şekilde yüzün eskimesi diye ifade edilen bir yıpranmayı zaman içerisinde yaşayarak gerçek algısından uzaklaşmaktadır.

Şekil 2.6 Şekil 2.7

Brono Amadio (Giovanni Bragolin) Mehmet Aslışen Ağlayan Çocuk (Çiko) Portre

Kiç, bizlere asılı bir tablodan, izlediğimiz bir film karesinden, evlerimizde

televizyonlarımızın üzerine koyduğumuz dantellerden, fotoğraflarımızın arka fonlarından ya da balkonlardaki plastik çiçeklerden, kısacası popüler kültürün ve kapital dünyanın her gün karşı karşıya getirdiği bir sürü üründe karşımıza çıkmaktadır. Kiç bu nesnelerde kendi varlığını sürdürürken kişilere sürekli kendini kabul ettirme arzusu içindedir. Kişilerin bu

nesnelere olan kiç tavrı ve yaklaşımları, kiç olgusunun kendini gerçekleştirmesine imkân sağlamaktadır. Kiç olgusunun devamı ve yayılması kişilerin bu algısında yatmaktadır.

İtalyan Bruno Amadio'ya ait olan ''ağlayan çocuk'' resmi (Şekil 2.6) adeta kiç kavramıyla birlikte anılan bir ikona olmuştur. Öte yandan günümüzde de estetik bir

kategori olarak yeniden ortaya çıkan kiç kavramı günümüz sanatçılarının da çıkış noktasını oluşturabilmektedir.

Mehmet Aslışen'e ait olan porte (Şekil 2.7) bu bağlamda konuya açıklık

getirmektedir. Aslışen portresi hakkında; ''postmodernizm''le birlikte estetik bir kategori olarak yeniden gündeme gelen "kiç'' olgusu ve bu olgunun ikonlarından olan, "çiko" resmi bu portrenin çıkış noktasını oluşturuyor. Günümüz popüler kültür ortamında, "kiç" olgusu üzerinden birçok sanatçı farklı alanlarda farklı kullanımlarla işler üretiyor. Benim bu eserim de popüler kültür ve parodi bağlamında göndermeler içeriyor'' ifadesiyle resmini açıklamaktadır (Aslışen, 2010, Evet Benim İnternet Sitesi, Erişim; 28.01.2011).

Bu bilgilerden sonra kiçin iki çıkış noktası olduğunu söyleyebiliriz. Bir tanesi kiçin yapılan işin kendisinde varlığını oluşturması, diğeri ise kiçin bir eylem ve tavır olduğudur. Kiç olgusuna yukarıdaki bilgilere göre bakıldığında bizlere üç şekilde yansıdığı

düşünebiliriz.

Birincisi kiç üretilen nesnelerin kendi yapılarında varlığını popüler kültürün ve kapital dünyanın imkânlarını kullanarak yayılan olgudur. Bu kiç olgusu insanoğlunun yaşamını sürdürdüğü birçok yerde hâkimiyetini özellikle gelişmekte olan toplumlarda giderek artırmaktadır.

İkinci kiç olgusu toplumun dış dünyadaki nesnelere aldığı tavır ve eylemin adıdır. Bu tavır toplumların tarih içerisinde edindikleri kültürle yakından ilişkilidir ve toplumların kültürlenme süreciyle şekillenmektedir.

Bir diğeri ise kiç olgusu bizzat sanatçılar tarafından oluşturulup sanatın konusu ve eserin teması olan olgudur. Bu olgu sanatsal amaç ve bilinçli bir yaratım olduğu için diğer kiç olgularından farklıdır. Burada sanatçılar duygu ve düşüncelerini bilinen kiç olgusuna parodi bağlamında gönderme yaparak aktarırlar. Kiç olgusunun kendisi sanatın malzemesi olmuştur. Bu durum sanat ve estetik kategorisinde değerlendirilen bir kiç olgusudur.