• Sonuç bulunamadı

Erbakan’da Devlet Tasavvuru

3.3. Bireyin İnşası: Erbakan’da İnsan ve Devlet Tasavvuru

3.3.2. Erbakan’da Devlet Tasavvuru

Şekil 9. Erbakan’ın Devlet Modeli

Erbakan devletin zahir tarafını ülke, bâtın tarafını da ulus olarak görmektedir. Ülke mülkiyet yönüyle devlete bağlıdır. Ulus ise egemenlik yönüyle devlete bağlıdır. Ulus-devlet ilişkisinde egemenlik haklarının pozitif-negatif boyutları, devletin yönetiminde ulusun yönetime etkisini de o ölçüde ortaya koymaktadır. Ülke-devlet ilişkisinde devletin topraklarının mülkiyetinin sahiplenilme ve korunmasının pozitif- negatif boyutları devletin yönetme gücünü ortaya koymaktadır. Bu bağlamda devletin sevk ve idaresinde ülke-ulus birlikteliği, egemenlik-mülkiyet uyumu; adalet/itidal üzere olduğunda devlet güçlü ve huzurlu bir şekilde yaşamını sürdürebilir.

Şekil 10. Erbakan’ın Devlet Modeli (Ulus-Devlet-Ülke)

Bireyden topluma ulus kavramını bir bütün olarak ele aldığımızda; ulusun en küçük temel taşı olan bireyin hayattan beklentileri, inanç olarak yaşamdan aldığı mutluluk, psiko-sosyal ve eko-çevresel yaşamsal boyutunun tüm unsurlarının mükemmel olarak işleyişi, ulusu temsilen devletin sorumluluğu altındadır. Devlet kurumu bir bireyde ortaya çıkan her türlü rahatsızlığı hissedebilmeli, bütüncül huzur ve mutluluğu temin etmek adına gerekli adımları atmalıdır. Bu durum bireyden ulusa beklentiler noktasında da böyle olmalıdır. Yani ulusta ortaya çıkan istek, beklenti, huzursuzluk, huzur vb. gibi her türlü aksiyon, reaksiyon olarak devlette karşılığını bulmalıdır. Aksi takdirde devletin mülkiyet boyutundan da ulus boyutundan da bütüncüllüğü ve devamlılığı tehlikeye düşebilir. Bu detayı insan vücudu üzerinden bir örneklemle açıklamak mümkündür. Bireyin sahip olduğu mükemmel bir biyosistem inanılmaz bir düzen içerisinde çalışmaktadır. Biyosistem üzerinde meydana gelen en ufak bir arıza örneğin; baş ağrısı, vücudun uyarı sistemleri üzerinden bireyi haberdar etmektedir. Bireyin bu sorunu çözmek için harekete geçmesi beden devletinin sağlığı ve mutluluğu için bir gerekliliktir. İhmali durumunda bedeninde daha büyük sorunlar ortaya çıkabilir veya bedeninin hayatla olan bağlantısını yitirebilir.

Şekil 11. Erbakan’ın Devlet Modeli (Ülke ve Dört Özelliği)

Erbakan, devleti ülke-ulus birlikteliğinde dört önemli özellik/düzen/sistem penceresinden analiz etmiştir. Bunlar; ilmi sistem, dini ve ahlaki sistem, yönetim: siyasi ve hukuki düzen, iktisadi düzendir.

Devletin ülke perspektifinde; ilmi düzenin işleyişi ve sıhhat derecesi, planlamanın niteliği ile orantılandırılmıştır. Devlet ülke topraklarında iyi/kullanılabilir/ulusun beklentileriyle uyumlu bir planlama çerçevesinde ilmi hayatı sevk ve idare ederse, ülkede ilmi düzen açısından işler gayet olumlu yönde ilerleyebilmektedir. Ancak planlama noktasında ulusun sahip olduğu değerler, beklentiler görmezden gelinerek birtakım planlamalar yapılırsa; ilmi düzenin uygulanacağı sahada başarısızlıkla karşılaşılacaktır.

Devlet sahip olduğu ülkede dini ve ahlaki düzeni, yaşanabilme ölçüsünde idame ettirebilir. Ulusun bireyleri yaşadıkları ülkede inanılan din ve yaşanılan ahlaki değerleri serbestçe yaşayabiliyorsa ülkede bu yönüyle huzur ve saadet olmaktadır. Ancak devlet erki; ülkesinde inançları, ahlaki değerleri görmezden gelerek birtakım dayatmacı, adil olmayan uygulamalarla hükmederse devletin bu yönü aksayacağından devletin huzuru bozulacaktır.

Yönetimin yani siyasi ve hukuki düzenin ülke bütünlüğünde sağlıklı olarak icra edilmesi ülkenin güvenliği ile doğrudan bağlantılıdır. Ülkede ulus/birey güvenliğinin sağlanamadığı durumlarda siyasi ve hukuki düzenin sağlıklı yürütüldüğünden söz edilemez. Bu açıdan bakıldığında yönetimin selamet ve suhuleti için güvenlik çok önem arz etmektedir.

Erbakan devlet modelinde ülkenin iktisadi yönden refah ve mutluluğunun şartı, çalışma olarak betimlenmiştir. Çalışma hayatının düzeni, ulus/bireylerin çalışma koşullarının adil ve itidal olma düsturu ile tesis edilmesi, ülkenin iktisadi yönünün sağlıklı işlemesini sağlamakta böylelikle iktisadi huzur ülkede tecelli etmektedir.

Şekil 12. Erbakan’ın Devlet Modeli (Ulus ve Dört Özelliği)

Kaynak: Erbakan, 1993: 16.

Devlet ilmi sistemini tesis etmek, geliştirmek, devamlılığını sağlamak adına ulus dilini geliştirmelidir. Millî dil ile ilmi düzen arasında paralellik bulunmaktadır. Dilin eğitim yoluyla zenginleşmesi sayesinde ilmi düzen de gelişecektir. Ayrıca farklı dillerin bireylerce kullanımının yaygınlaşması ilmi seviyenin de inkişafına fayda sağlayacaktır.

Sanatsal faaliyetlerin devletçe desteklenmesi hem sanatın gelişmesine hem de ulusal yönden sanata duyarlılık bilincinin gelişmesine neden olabilir. Erbakan’a göre ulus-birey perspektifinde sanatta meydana gelebilecek değişiklikler dini ve ahlaki yapıyı da değişikliğin niteliğine göre etkileyecektir. Ulusal hassasiyetler gözetilerek sanatın gelişimi sağlandığında dini ve ahlaki yönden Millî bir huzur, mutluluk ortaya çıkacaktır. Çatışmacı bir üslupla ulusal sanat değerleri hiçe sayılarak birtakım uygulamalara gidildiğinde bu durumdan ictimai anlamda dini ve ahlaki değerler zarar görebilir. Uygulanacak eğitim politikaları belirtilen hassasiyetler doğrultusunda uygulanmalıdır.

Ulusal düzeyde ve bireysel düzeyde devlet yönetimi ile (siyasi ve hukuki açıdan) sosyal dokunun uyumluluğu ancak hukuk sisteminin iyi (adalet ve itidal ölçülerinde) işletilmesi ile mümkün gözükmektedir. Hukuk müessesesi iyi işletilmediğinde toplumsal anlamda huzursuzluklar ortaya çıkabilir, böylelikle ulusun devletine olan güveni sarsılabilir.

Devletin ülkesi ve halkıyla birlikte iktisadi yönden kalkınması için teknolojik yatırımları, teknolojik eğitim araçlarını akılcı uygulamalarla yürürlüğe koyması Erbakan’ın devlet modelinde önemlidir. Nitekim bireylerin teknik eğitim programlarıyla eğitilmeleri teknolojik dönüşümü sağlayabilir. Böylelikle uluslararası arenada ve ulusal düzlemde ekonomik açıdan herkesin arzu edeceği şekilde gelişmiş bir devlet yapısı elde edilmiş olur.

Şekil 13. Erbakan’ın Devlet Modeli (Devlet ve Dört Özelliği)

Kaynak: Erbakan, 1993: 16.

Ulus egemenliğinin devlet yönetimine yansıması oranında devlet mekanizması (yönetim), sahip olduğu sevk-idare ile sorumlu olduğu sistemleri ülke/ulusuna karşı en iyi şekilde yürütmek ile mükelleftir. Bu doğrultuda halkın nabzı ve talepleri

doğrultusunda yasama erkini etkin bir şekilde kullanır, ilmi düzeni şekillendirir. İlmi düzen doğru kanallardan beslendiği için ilmi düzen de ilmi çalışmalarla devletini ve ulusunu besler. Böylelikle ilmi hayat devlet vücudunu kendi pozisyonu açısından mutlu eder.

Devlet yönetimi ulusundan aldığı güç ve yetkiyle dini-ahlaki yaşamı denetleme görevi ile de yükümlüdür. Dini sistemi istismar edenler olabilir, ahlaki düzeni halkın sahip olmadığı değerleri topluma empoze etmek isteyen yapılar olabilir. Bu yönüyle devlet mekanizması, bireyin dini ve ahlaki yaşamını özgürce ve inandığı gibi yaşamasını güvence altında tutmalıdır. Ulusun sahip olduğu dini ve ahlaki düzen de huzur ve saadetini devletin yönetimine yansıtır. Denetlemenin gerçekleşmediği aksi durumda devlet vücudunun bir yönü hastalıklı olur, bünye sağlıklı olmadığı için devletin devamlılığı tehlikeye girer.

Ulusun sahip olduğu değerler, zamana göre oluşan talepler yargı erkini şekillendirir. Devlet yargı erki ile siyasi ve hukuki düzeni sağlar, idare eder. Siyaset ve hukuk alanında yaşanan sağlıklı işleyiş yargı erkinin sağlıklı işletilmesi ile doğru orantılı olarak tezahür eder. Bu yapı sağlıklı işlediğinde devlet yönetimi bireyden ulusa ülke sathında huzur ve saadette olur.

Devlet ulusun sahip olduğu varlıkları ulusun menfaatleri ölçüsünde sevk ve idare ile yükümlüdür. Ulusun sahip olduğu piyasa koşullarını, varlık fonunu halkın menfaatlerine uygun bir şekilde, iktisat ilminin koşulları çerçevesinde yürüten devlet yönetimi bu yönüyle halkını dolayısıyla kendini memnun ve mutlu etmiş olur. Yürütmenin iyi yapılamadığı durumlarda devletin iktisat mekanizması bozulur, bireyden başlayarak devlet başkanına kadar bu olumsuzluk kriz olarak bünyeyi etkiler. Devlet yönetiminin samimiyeti ve ulusa karşı sorumluluğu düzenin devamlılığı açısından önemlidir.

Şekil 14. Erbakan’ın Devlet Modeli (Dört Özellik Korelasyonu)

Kaynak: Erbakan, 1993: 16.

Erbakan’a göre devlet erkinin sahip olduğu bu dört sistemin, kendi aralarında birbirleri ile de ilişkileri bulunmaktadır. İlmi düzen ve yönetim mekanizması, sağlıklı işletildiğinde birbirlerini tahkim etmektedirler. Yani ilmi düzen ortaya koyduğu gelişmişlik düzeyi ile yönetimi desteklemekte, yönetim de sahip olduğu kudretle ilmi düzeni koruyup beslemektedir. Böylelikle kapalı bir döngü ile saadet dolu bir devamlılık sağlanmaktadır. Sağlıklı işlemeyen durumda ise bu iki yapı tahkimin zıddı olarak yıkıcı sonuçlara sebebiyet vermektedir.

İlmi düzen ile dini ve ahlaki düzen arasında denetleme-yasama erkleri üzerinden bir ilişki bulunmaktadır. Bu iki sistem birbirlerini olumlu yönde denetlediklerinde sistem huzurlu işlemekte, olumsuz anlamda etkilediklerinde veya besleyemediklerinde sistemde huzursuzluk, hastalık zuhur etmektedir.

Dini ve ahlaki düzen ile iktisadi sistem birbirlerini tespit40 yönüyle

etkilemektedirler. Dini ve ahlaki düzen çalışmayı, üretmeyi teşvik yönüyle iktisadi sistemi olumlu anlamda besleyerek devletin vücudunu mutlu kılar. Ayniyle iktisadi sistem de ekonomik açıdan dini ve ahlaki yapının güçlü olmasını sağlayarak huzura huzur katar.

Erbakan iktisadi sistem ile yönetimin birbirleriyle olan ilişkilerini yürütme-yargı erkleri ile göstermektedir. İktisadi sistem iyi işletildiğinde yürütme ve yargı erki iyi işler, böylelikle siyasi ve hukuki düzen de bu durumdan mutluluk duyar. Örneğin, yargı erkinin karar vericileri olan hâkim ve savcıların maaşlarının çok iyi seviyede olması onların işlerini daha iyi yapmalarına vesile olur. Veya esnaf sanatkâr ve bankacılık sisteminin işleyişi noktasında tabi oldukları kural ve kanunların uygulanabilir olması, siyasi istikrarın olması, piyasa açısından moral kaynağı olmaktadır.

40 Tespit kelimesinin sözlük anlam karşılığı “

bir şeyi sağlam bir biçimde yerleştirme, yerinden oynamaz

3.3.3. Erbakan’ın İnsan ve Devlet Döngüsünde Eğitime Bakışı