• Sonuç bulunamadı

Enformel Hizmet Sektöründe Çalışan Yoksul Kadınlar

BÖLÜM 2: ÇALIŞAN YOKSUL KADINLAR VE EV HİZMETİNDE

2.3. Yoksullukla Mücadelede “Kadınsal” Bir Alan: Ev Hizmetinde Çalışma

2.3.1. Enformel Hizmet Sektöründe Çalışan Yoksul Kadınlar

Yoksul kadınların yoksullukla mücadelede belirlediği bir strateji olan gelir getirici faaliyetlerin başında işgücü piyasasına katılım gelmektedir. Yaşamak ve geçinmek için gerekli gelirden yoksun olan kadınlar, gelir elde etmeye muhtaç durumda oldukları için çalışacak alan bakımından seçeneksizlikleri de göz önüne alındığında düşük düzeyde ve düzensiz de olsa enformel sektörde işgücüne katılmak zorundadırlar (ILO,2002:30). Zira, beceri ve eğitim düzeyi düşük olan yoksul kadınlar için enformel sektörde de olsa gelir getirecek bir işe sahip olmak, gelir yoksulluğu için önemli olduğu gibi güç, statü, özgürlük gibi kadının güçlenmesine yönelik unsurlar açısından da önemlidir (akt.Munck,2003:147).

Özellikle 1980 sonrası dönemde gelişmekte olan ülkelerde enformel sektör içinde kadın işgücü oranının arttığı ve bu durumun yoksul aileler tarafından yoksullukla mücadelede önemli bir strateji olduğu görülmüştür. Kadın emeğinin enformelleştiği bu süreçte kadınlar toplumsal cinsiyete dayalı tutum ve yapının etkisiyle hizmet sektöründe kadın işi olarak algılanan belli işlerde yoğunlaşmışlardır (Scott,1995). Kadınlara atfedilen, sabır, uysallık ve itaatkârlık özellikleri, vasıfsız, düşük ücretli, emek yoğun, rutin, sıkıcı, dikkat gerektiren, hünere dayalı işlerde yoğunlaşmalarına yol açmaktadır. Toplumsal cinsiyet rollerine uygun olarak, güler yüz, el becerisi, cinsel cazibe gerektiren işler;

toplumsal konulara ilişkin işler veya kadınların ev sorumluluklarının ev dışındaki bir uzantısı olarak görülen eğitim, bakım, temizlik işleri çoğunlukla “kadın işleri” (Ulutaş,2009:27) olarak görülmektedir.

Küreselleşme ile birlikte genişleyen hizmetler sektöründe kadın işgücü oranı yükselmektedir ve sektör yoğunlukla kadın istihdam etme eğilimindedir. Ayrıca enformel sektör içinde kadınların payının da artışı ile özellikle hizmet sektöründe enformel iş ve toplumsal cinsiyetin temel alındığı çalışmalar hız kazanmıştır (Mies,1992; Harrison,1991; Çınar,1994; Şavran,2008). Harrison (1991), cinsiyete dayalı işbölümü üzerinden incelediği enformel sektörde, kadın oranının giderek arttığını ve kadınların geçici ve vasıfsız işlerde, ucuz, esnek şekilde istihdam edildiğini ifade etmektedir.

Ülkemizde de son yıllarda hizmet sektöründe ağırlığı kadınlar olmak üzere işgücünün yarıya yakınının enformel sektörde yoğunlaştığı görülmektedir. Bu durum çalışan yoksullar içinde kadın oranının yüksekliğini de açıklamaktadır. Her ne kadar ülkemizde enformel çalışma düzeyi erkekler için de temel bir istihdam sorunu olsada kadınlar için yaygın ve tipik çalışma biçimininin kayıtdışı çalışma oluşu, çalışan yoksullar içinde kadınların yüksek oranının temel gerekçelerindendir. Bu durum kadınların yüksek iş gücü devrinin yanısıra sosyal korumadan, işsizlik ve emeklilik gibi ilerleyen yıllarında gelirlerinin devamlılığını sağlayacak güvencelerden yoksun olmalarına neden olmaktadır (Ulutaş,2009:28-29).

Bu durumda çalışan kadın yoksullar, enformel sektör içinde yer alarak istihdam ve gelir sahibi görülmekle birlikte, insanca yaşamak için yeterli düzeyde gelire, ekonomik kaynaklara, iş ve sosyal güvenceye sahip olamadıkları için yoksullukları devam etmektedir. Çoğunlukla düşük eğitim ve vasıf düzeyi sebebiyle yoksulluktan kurtulma kapasitesi düşük olan çalışan yoksullar, enformel sektör içinde yer alarak mevcut kapasitelerini daha derin yoksulluğa düşmemek üzere kullanmaya çalışmaktadırlar (Suğur ve diğ.2010).

Zira yapılan pek çok araştırmada da görüldüğü gibi (White,1999; Çınar,1994; Işık ve Pınarcıoğlu,2001; Kardam ve Yüksel,2004; Adaman ve Keyder,2005; Erdoğan,2007) ülkemizde enformel sektörde çalışan işgücünün önemli bir çoğunluğu kırdan kente göç

kadınlardan oluşmaktadır. Bu profildeki kadın işgücü, enformel sektörün yapısal eşitsizlikleriyle karşılaştığında yoksulluktan kurtulmaları mümkün görünmemektedir. Yine bu profildeki kadınlar için özellikle kentsel alanlarda enformel sektörde çalışmak değerli görünürken, düzensiz enformel sektör işlerinde çalışmak, kadınların cinsiyete dayalı rollerini de yerine getirebilmelerini sağladığı için ataerkil toplum tarafından da desteklenmektedir (Şavran,2008). Evlerinde parça başı üretim yapan yoksul kadınlar üzerinde araştırma yapan White (1999) da patriyarkal toplumsal cinsiyet ideolojisinin ve buna bağlı gelişen kültürel yapının, yoksul kadınların enformel sektör faaliyetlerine, marjinal ve düşük ücretli işlerde çalışmalarına neden olduğunu ifade etmektedir.

Eğitim ve vasıf seviyesi düşüklüğününün yanısıra yoksul kadınların, küçük çocuklu anneler için esnek çalışma saatlerinin önemi, koca iznine ilişkin karşılaşılan sorunlar, komşuların ve yakınların gözünde itibar yitirme, erkek işçilerle karşılaştırıldığında işte yükselme ve maaş artışlarında karşılaşılan güçlükler ve potansiyel olarak işyerinde karşılaşılan taciz gibi sorunlar sebebiyle de formel işlerde çalış(a)madıkları belirtilmektedir (Çınar,1994).

Enformel istihdam içerisinde kadınların çoğunlukla yarı zamanlı işlerde istihdamı söz konusudur. Süreklilik göstermeyen özelliği ile enformel istihdamdaki yarı zamanlı işlerde kadınların payının erkeklerinkinden fazla olduğu görülmektedir. Ülkemiz verilerine göre, kadınların yüzde 12,3’ü, erkeklerin ise yüzde 3,6’sı yarı zamanlı işlerde çalışmaktadırlar. OECD ülkelerinde ise kadınların yüzde 24,8’i, erkeklerin ise yüzde 7,2’si yarı zamanlı işlerde çalışmaktadırlar (OECD,2004:19). Diğer yandan kadınların enformel faaliyetlerindeki en yüksek payı kendi hesabına çalışma oluşturmaktadır (UNIFEM,2005). Diğer yandan belirtmek gerekir ki kadının yoksulluğu ve sosyal dışlanması nedenleri arasında yer alan atipik /esnek çalışma biçimlerinde kadın istihdamının artması, tam zamanlı işlerin de esnek çalışma modellerine göre düzenlenerek, yarı zamanlı işler haline gelmesine sebep olmaktadır (Roberts,1994). Kadın emeğinin yoğun olarak enformelleştiği hizmet sektörünün, dünya istihdamı içerisinde payı artarken enformel istihdamın da yaygın olduğu bir sektör haline gelmiştir. Büyük çoğunluğu eğitim ve vasıf seviyesi düşük , ev kadını statüsünde olan yoksul kadınların işgücü piyasalarına girişinde ilk basamağı oluşturan enformel hizmet

sektöründe kadınların çoğu, toplumsal olarak düşük statülü ve ev içindeki konumlarıyla örtüşen işlerde çalışmaktadırlar (Chen,2001).

Onat’ın (1993), Ankara gecekondularında yaptığı araştırma sonuçlarına göre, kadınların iş seçimlerine bakıldığında, kendilerine yakın olduğunu düşündükleri işlerde yoğunlaştıkları görülür. Buna göre, kadınların yüzde 37’sinin ev temizliğine gittiği, yüzde 34’ünün evde üretim yaptığı, yüzde 11’in kamu sektöründe hizmet işçisi olark çalıştığı, yüzde 11’inin terzi olarak konfeksiyonda çalıştığı ve yüzde 5’inin kendi hesabına veya bağımsız olarak çalıştığı görülmektedir.

Ayrıca kadınların güçlenme stratejileri içinde de gelir sahibi olmak önemli bir unsurdur. Genellikle aile içinde kararlara katılım ve ev işleri, çocuk ve yaşlı bakımını kimin üstlendiğine ilişkin aile içi cinsiyetçi işbölümünde farklılık gibi iki temel kritere göre ölçülmeye çalışılan kadın güçlenmesi üzerinde gelir sahibi olmak önemli bir potansiyel yaratmaktadır (Hattatoğlu,2002:304-305). Ev içi üretim dışında ücretli bir işe sahip olmak, hane gelirinin artmasının yanısıra kadınların ataerkil baskılara karşı kendine güvenip, direnmesine fırsat vermektedir. Gelir getirici bir işte çalışma, kadının ev içindeki söz hakkını artırırken, aynı zamanda kadınların kendilerine biçtikleri değeri, özgüveni de artırmaktadır (Dedeoğlu, 2000:147). Ancak enformel hizmet sektöründe çalışan yoksul kadınlar, yoksulluklarının yanısıra ataerkil toplumsal yapı içinde karşılaştıkları toplumsal cinsiyete dayalı eşitsizliklerden kurtulmak için işgücü piyasasına eklemlenmeye çalışırken, bu piyasaya en dezavantajlı yerden girmektedirler. Enformel istihdamdan kaynaklanan bu durum, toplumsal cinsiyet eşitsizlikleri ile de desteklenerek, kadınların yoksulluklarının yeniden üretilmesine neden olmaktadır (Şavran,2008).

Bugünkü koşullarda, dünyada yoksul kadınların, geçinme stratejilerinden biri olan enformel hizmet sektöründe çalışma 90’lı yıllarla birlikte özellikle kentli / kentteki kadınların imalat ve hizmetlerden, düzensiz işlere yönelmesiyle artmaya başlamıştır. Bu doğrultuda ev hizmetinde çalışma giderek yaygınlık kazanmıştır. Ev dışında hizmetçilik, temizlikçilik ve çocuk bakıcılığı yapan kadın sayısı artarken, evde kendi ürettiklerini dışarıda satarak kazanç sağlayan veya çok düşük ücretlerle özellikle konfeksiyon sanayiinde çalışmayı kabul etmek zorunda kalan kadınların sayısı da artış göstermiştir (Kalaycıoğlu ve Rittersberger Tılıç,2000:43-44). Düşük nitelikli olarak

nitelendirilebilen, eğitim ve tecrübe gerektirmeyen ev temizliği, hizmetçilik, dadılık gibi işler özellikle büyük şehirlerde yoksul kadınlar için istihdam alanı yaratmaktadır. Yine aynı zamanda gelişmekte olan ülkelerdeki kadınların, daha iyi bir yaşam ve geçim için yüksek gelirli ve ya orta sınıf ailelerin eviçi temizlik ve bakıcılık işinde çalışmak üzere gelişmiş ülkelere göç ettiği görülmektedir (Jelin,1977).

Ülkemizde özellikle ev eksenli çalışma ve ev hizmetlerinde çalışma gibi kadınlar tarafından gerçekleştirilen enformel faaliyetlere ilişkin güvenilir veriler bulunmamakla birlikte Türkiye’de ev hizmetlisi olarak çalışan kadınların maddi yoksunluklar sebebiyle bu tür işleri yaptıkları, ücretlerinin düşük ve çalışma koşullarının ağır olduğu yapılan araştırmalarla ortaya konmaktadır (Özyeğin,2005; Kalaycıoğlu ve Rittersberger-Tılıç,2000).

Enformel işlerin genel özellikleri çerçevesinde sözleşmesiz, iş tanımından, sosyal güvenceden ve iş güvencesinden yoksun olan ev hizmeti çalışmasında geçici ve yevmiyeli olarak çalışan kadınlar yasalarca koruma altında da değillerdir. Geçici ve yevmiyeli olarak ev hizmetinde çalışan kadınların kanunlar kapsamına alınması, sosyal koruma sağlanması yönünde çeşitli ülkelerde çabalar sürdürülmekle birlikte, yeterli düzeyde gelişmeler sağlanamamıştır (Wrigley, 1991; Folbre,1986).

Sonuç olarak, ağırlıklı olarak üretime yönelik ekonomik faaliyetlere ve özellikle de sanayi sektörü üzerine odaklanmış olsa da hizmet sektörünün enformel sektör içinde önemli bir yeri bulunmaktadır. İşportacılar, çöp toplayıcıları, ayakkabı boyacıları, garsonlar, kapıcılar, çocuk bakıcıları, temizlikçiler hizmet sektörü içerisinde enformel sektör koşullarında istihdam edilmektedir (Şavran,2008). Enformel hizmet sektörü içinde çalışan yoksul kadınların ev hizmetinde gündelik temizlik işçisi olarak çalışması günümüzde yaygınlaşmaktadır.