• Sonuç bulunamadı

ELEKTRONİK TİCARETİN TEKNİK ALTYAPISI: BİLGİ TEKNOLOJİLERİ VE İNTERNET VE İNTERNET

BİLGİ TOPLUMU, BİLGİ EKONOMİSİ VE ELEKTRONİK TİCARET: KAVRAMSAL YAKLAŞIM VE TARİHSEL ARKAPLAN

1.2. ELEKTRONİK TİCARETİN TEKNİK ALTYAPISI: BİLGİ TEKNOLOJİLERİ VE İNTERNET VE İNTERNET

Günümüzde, dünya üzerindeki milyonlarca bilgisayarın birbirine bağlı olarak çalışması sayesinde önemli bir iletişim aracı haline gelen İnternet, sadece iletişim açısından değil, ticaretle uğraşan birçok firmanın sanal bir pazaryeri olarak algıladığı bir ortamdır. Ticari etkinliklerini bütün dünyadan müşterilerin geldiği bir pazarda yapmanın çekiciliği ile firmalar, İnternet üzerinden müşterilerine ulaşmayı sağlayacak çalışmaları zaman geçirmeden başlatmışlardır.

İnternet ve ağ sistemleri, hem firma içinde, hem de firmalar arasındaki kontrol birimlerinin bütünleştirilmesi, zamanın kısaltılması ve işlemlerin detaylandırılması açısından önemli imkânlar sunmaktadır. Böylece bilgisayar ağları, coğrafi olarak birbirinden uzak mekânlar arasında yatay, firma içinde dikey bütünleşmeye yardımcı olmaktadır. Böylece firma içi hiyerarşik yapılanmanın yerine ağ tipi örgütlenemenin getirdiği yatay ilişkiler alacağı gibi farklı firmalar arasında on-line irtibat kurularak ekip çalışmaları yapılabilecektir. Hatta işletmeler -uydu ve internet teknolojilerinin sağladığı bu fırsatlar sonucu- faaliyetlerinin bir kısmını işgücünün ucuz olduğu ülkelere kaydırabilmektedir (Amerikan yazılım firmalarının Hindistan’da yerleşik yazılımcılarla çalışması gibi). Kısa zaman sonra bu tür ağları kullanmayan firma kalmayacağı ya da bunları kullanmayan firmaların pazarda kalamayacağı açıkça görülmektedir.

Öte yanda “e-ticaret yakın gelecekte uluslararası ticari işlemlerin en önemli parçası haline gelecektir. Şüphesiz bu pastadan en yüksek payı bilgisayar ve İnternet teknolojileri ileri düzeyde olan gelişmiş ülkeler alacaktır. Ayrıca e-ticaretten en yüksek payı alan ülkelerin aynı zamanda iletişim teknolojileri için yapılan harcamalarda da en yüksek paya sahip oldukları görülmektedir” (Kalça ve Akyazı, 2007:256). Bütün bu yönelimler ülkelerin bilgi ve iletişim teknolojilerine yatırım yapma eğilimlerini artırmıştır. Bu gelişme Şekil 1.5’te ülkelerin BİT harcamalarına yaptığı harcama grafiğinde görülmektedir.

Şekil 1.5. Bilgi ve İletişim Teknolojileri Harcamalarının GSYH İçindeki Payı, 2003.

Kaynak: OECD IT Outlook, 2004

Türkiye açısından konuya baktığımızda; 1999'da bilgisayar pazarının 1998'e göre % 12.9 büyüme göstererek 2.3 milyar dolardan, 2.6 milyar dolara ulaştığı görülmektedir.

1999 yılında % 67.7 oranla donanım satışları 1998 yılında olduğu gibi ilk sırada yer almıştır. Donanımı % 17.5 pay ile hizmetler ve % 11.7 pay ile yazılım satışları izlemektedir.

Çizelge 1. 3. Türkiye’de Bilgisayar Pazarı Satış Gelirleri (Bin $)

1996 1997 1998 1999 DEĞİŞİM% (98-99 ) Donanım 888.688 1.187.285 1.614.820 1.775.298 9,9 Yazılım 152.006 185.264 248.955 307.816 23,6 Hizmet 135.621 177.883 381.992 457.711 19,8 Tüketim Malzemeleri 29.629 36.463 77.518 82.900 6,9 TOPLAM 1.205.944 1.586.895 2.323.285 2.623.725 12,9

Kaynak: TESİD Elektronik Sanayi Almanağı, Ağustos-2000

Bilgi teknolojilerinin günlük olarak kullanılan en önemli araç kişisel bilgisayarlardır. Bu itibarla bilgi teknolojilerindeki yaygınlık, buna bağlı olarak e-ticaretteki gelişme seyrini izlemek için PC satış rakamlarına bakmak yararlı olabilir. Türkiye’de bu konuda yıllara göre istikrarlı bir şekilde artışın var olduğu Çizelge 1.3’te görülmektedir.

Çizelge 1.4. Türkiye PC Pazarı

1996 1997 1998 1999

PC Satış Adet 240.487 346.620 414.267 525.849

PC Satış (Bin $) 371.959 486.318 554.588 652.226 Kaynak:Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, (2001), Elektronik Sanayi Sektör Araştırması, Ankara.

İnternetin 1994 yılından itibaren özel sektöre açılması ve İnternet Servis Sağlayıcıları (ISS)’lerin özelleşmesiyle birlikte PC sahipliğiyle birlikte telefon sahipliği ve İnternet bağlantılarında da belirgin bir artış olmuştur. Hatta İnternetteki gelişmeler bilgisayar satışlarında artışlara da sebep olmuştur. Bu artışlar Çizelge 1.4’te izlenebilmektedir. Çizelgeden de görüleceği gibi 1995-2001 yılları arasında özellikle mobil telefon ve internet aboneliğinde kayda değer bir sıçrama yaşanmıştır.

Çizelge 1. 5. 1995-2001 Arası Türkiye’de Bilgisayar ve İnternet Sahipliği

1995 2001

Ana telefon hattı (100 kişiye düşen-Adet) 211 295

Mobil telefon (1000 kişiye düşen-Adet) 7 302

Kişisel bilgisayar (1000 kişiye düşen-Adet) 14,7 40,7

İnternet kullanıcıları (1000 kişi) 50 2.500

Bilgi ve İletişim Teknolojileri harcamaları (Milyon $) 2777 9.333

GSYİH (yüzde) 1, 6 3, 6

Kaynak: OECD, 2004 içinde Dünya Bankası Kalkınma Veri Grubu

İnternet bağlantısı mobil telefon cihazları üzerinden de mümkün olmaktadır. Hatta mobil ticaret (m-ticaret) uygulamalarının önümüzdeki yıllarda sabit PC’lere göre daha fazla artacağı öngörülmektedir. Bu bağlamda ülkenin önümüzdeki yıllar içerisinde telefon ve İnternet bağlantı yoğunluğu e-ticaretin geleceği hakkında bir fikir sahibi olunmasına yardımcı olacaktır. Çizelge 1.6’da en son resmi rakamlara dayanılarak 2006 rakamları ve 2013 için yapılmış bir projeksiyon sunulmuştur. Çizelgeden da anlaşılacağı üzere önümüzdeki beş yılda sabit telefon sayısının azalacağı, mobil telefon yoğunluğunun % 90, İnternet penetrasyon oranının2 ise % 60’a ulaşacağı öngörülmektedir.

Çizelge 1.6. Bilgi ve İletişim Altyapısı (Yüzde) 2006-2013

2006 % 2013 % 2007-2013 (Değişim %)

Sabit Telefon Abone

Yoğunluğu 26 25 -0,6

Mobil Telefon Abone

Yoğunluğu 64 90 5

Geniş Bant Abone Yoğunluğu 3,5 20 28,3

İnternet Kullanıcı Yoğunluğu 20 60 17

Kaynak: Dokuzuncu Kalkınma Planı, DPT:2006

Ancak, Türkiye’deki bilgi teknolojileri kullanımının artış oranının sadece ülke içindeki geçmiş yıllara bakılarak ölçülmesi yeterli değildir. Gerçek büyümeyi ölçebilmek için diğer ülkelerdeki gelişmelerle kıyaslama yapmak gerekmektedir. Nitekim, Türkiye’nin söz konusu gösterge rakamları AB, ABD ve OECD ülke ortalamalarının hepsinden düşük olduğu görülmektedir.

2

Elektronik ticaretin teknik altyapısını oluşturan kişisel bilgisayar ve İnternet bağlantısı ile ilgili rakamsal verileri inceledikten sonra, şimdi ise e-ticaretin asıl taşıyıcı ortamı olan İnternet teknolojilerinin yapısı, gelişimi ve gelecek vizyonu ile ilgili açıklamalara yer verilecektir.

Çizelge 1.7. Bilgi ve İletişim Teknolojilerinin Yayılımı

Türkiye AB ABD Japonya OECD

Yüz kişiye düşen standart erişim hattı (2001) 27,55 44,33 53,03 40,09 45,58

Yüz kişiye düşen erişim kanalları (2001) 27,5 58,9 62,5 58,4 54,5

Yüz kişiye düşen mobil abone sayısı (2001) 26,8 74,3 49,1 58,8 8,9

Yüz kişiye düşen geniş bant kullanan abone sayısı (Haziran 2003)

0,06 4,95 8,25 8,6 6,05

Kişi başına kamu telekomünikasyon yatırımı (US$ 2001)

42 129,67 330 190,04 109,23

Erişim kanalları başına kamu kesimi telefon yatırımı (US$, 2001)

152 212,68 493,97 331,94 310,61

Yüz kişiye düşen kişisel bilgisayar sayısı, (2001)

2,65 27,5 81,77 38,79 39,48

Yüz kişiye düşen sabit hizmet sağlayıcılar üzerinden internete bağlananların sayısı (2001)

5 16,8 27,2 18,9 13,7

Kaynak: OECD, 2004 “İletişime Genel Bakış”

1

1..22..11..İİnntteerrnneett

İnternet, iletişim sistemine (Modem ya da LAN (Local Area Network) Bağlantısı) sahip çok sayıdaki bilgisayarın birbiri ile iletişim kurmasını sağlayan ağ sistemidir. Çeşitli kaynaklarda “Ağların Ağı” olarak da adlandırılan İnternet, çok sayıda haberleşme ağının birleşmesiyle oluşan ve sürekli olarak gelişen bir sistem olarak, ifade edilebilir (Aslan, 1998:5).

Federal Networking Council 24 Ekim 1995 tarihinde oybirliğiyle aldığı bir kararla İnterneti şöyle tanımlamıştır:

"İnternet" küresel tek bir IP adresiyle mantıksal olarak birbirine bağlı olan, TCP/IP protokolu ile farklı platformdaki bilgisayarların birbiriyle anlaşmasını sağlayan kamuya açık veya özel olarak bireylerin birbiriyle iletişimini sağlayan bilgi teknolojileri altyapısı üzerine kurulu bir hizmet katmanıdır.

(http://nitrd.gov/fnc/Internet_res.html)(07/09/07)

Dünyadaki birçok kesimin rahatlıkla ulaşabileceği boyuttaki bu küresel haberleşme ağı; bilgi kaynağı ve temel iş aracı olarak çok amaçlı olarak kullanıl maktadır. İnternet ortamına girişin gerektirdiği telefon hattı, bilgisayar, modem v.b. donanımlar belli bir gelir seviyesindeki insanlara hitap etmektedir.

Ülkelerin milli gelir düzeyleri ile İnternet kullanımı oranı arasında doğru bir orantı olduğu ileri sürülmüştür. Yapılan araştırmalara göre, hane halkı gelirindeki her

bin dolarlık artış, bilgisayarlaşma oranını % 7 arttırmaktadır (İnce, 1999:4). 1992-1999 döneminde, BİT üzerine yapılan harcamaların milli gelir içerisindeki payı ABD’de yüzde 8 iken bu oran Türkiye’de sadece yüzde 2,2’dir. 1998 yılı itibarıyla imalat sanayii BİT sektörlerinin toplam ticari kesim içerisindeki payı Japonya’da yüzde 3,5 iken Türkiye’de yüzde 0,7’dir. 1999 yılında bin kişi başına düşen bilgisayar sayısı gelişmiş ülkelerde 300’ün üzerinde iken Türkiye’de sadece 30 dolayındadır (Saygılı, 2003:102). Çizelge 1.8. Bazı Ülkelerde Bin Kişi Başına Düşen İnternet Bağlantı Sayısı (1999)

ABD 538,9 Japonya 325,5 Arjantin 59,9

İsveç 510,4 Fransa 318,9 Meksika 57,8

Finlandiya 507,8 Almanya 317,4 Venezüella 54,7

İzlanda 507,3 İsrail 296,2 Güney Afrika 54,1

Norveç 506,8 Tayvan 260,1 Brezilya 52,9

Avustralya 492 Slovenya 250 Rusya 50,2

Danimarka 476,6 İtalya 245 Kolombiya 42

Kanada 475,8 G. Kore 181,3 Tayland 40,4

Yeni Zelanda 416,9 İspanya 178,7 Türkiye 29,7

İsviçre 408,3 Portekiz 156,3 Filipinler 19,5

Hollanda 400,6 Macaristan 142,5 Endonezya 13,4

Singapur 390,9 Çek

Cumhuriyeti

131,3 Çin 9,7

İngiltere 379 Yunanistan 108,4 Hindistan 5

İrlanda 352,6 Malezya 94,5

Kaynak: Institute for Management Development (2000),The World Competitiveness Yearbook, Lozan. Çizelge 1.8’de 1999 yılı verilerine göre kişi başına düşen İnternet bağlantı sayısı görülmektedir. Çizelgede görülebildiği gibi Türkiye Çin, Hindistan ve Endenozya’dan sonra listenin en sonunda yer almaktadır.

Şekil 1.6’da verilen rakamlar ise 2006 yılı verilerini yansıtmakta ve karşılaştırmalı olarak İnternet kullanımını yansıtmaktadır.

Bu sıralamada da Türkiye 55 ülke arasında 49. sırada yer almaktadır. Bu iki gösterge 1999-2006 yılları arasında Türkiye’de geçmiş yıllara göre bir gelişmenin yaşandığını ancak bu gelişmenin diğer ülkelerdeki gelişme hızının gerisinde kaldığı ve uluslararası sıralamada yerini koruduğunu göstermektedir.

İnternetin yaygınlığı yanında firmalar arası haberleşmeye özgülenmiş olan İntranet’in kullanımında da 90’lı yıllardan itibaren hızlı bir artış gözlemlenmiştir.

Şekil 1.6. 1000 Kişiye Düş

Kaynak: IMD Yearbook, 2007

İntranetler arasında kurulan a verilen kullanıcıların ba

Günümüz firmaları intranet ve ekstraneti ba

sistemin işletmeler açısından en önemli özelliklerinden birinin, i daha tepkili ve daha yaygın bir hale getirmesidir

İntranet ve ekstranetin, i

artışında, sürekli güncellenen bilgilere eri

ve ihtiyaçlarına daha kısa sürede ve ileri düzeyde cevap verebilme a etkileri vardır. 22 19 0 2- ABD 4-İSVİÇRE 6-NORVEÇ 8-AVUSTRALYA 10-FİNLANDİYA 12-İNGİLTERE 14-ALMANYA 16-AVUSTURYA 18-KORE 20-JAPONYA 22-HONG KONG 24-İTALYA 26-ESTONYA 28-SLOVAK CUM. 30-İSPANYA 32-MACARİSTAN 34-POLANYA 36-HIRVATİSTAN 38-RUSYA 40-BULGARİSTAN 42-MEKSİKA 44-ROMANYA 46-ARJANTİN 48-TAYLAND 50-ÜRDÜN 52-FİLİPİNLER 54-ENDONEZYA S ır a la m a

iye Düşen İnternet Kullanıcısı

IMD Yearbook, 2007.

ntranetler arasında kurulan ağ sistemi olarak bilinen ekstranet ise, dı n bağlanmasına imkan sağlıyan İntranet sistemleridir.

Günümüz firmaları intranet ve ekstraneti başarıyla kullanmaktadırlar. Bu iki letmeler açısından en önemli özelliklerinden birinin, i

daha tepkili ve daha yaygın bir hale getirmesidir (Gedikli, 2007:58)

ntranet ve ekstranetin, işletme faaliyetlerinin etkinlik ve verimliliklerinin ında, sürekli güncellenen bilgilere erişim, zaman ve maliyet getirileri, mü

ve ihtiyaçlarına daha kısa sürede ve ileri düzeyde cevap verebilme a

812 805 792 784 779 772 766 763 758 754 707 685 678 678 660 649 640 633 626 610 607 591 583 504 445 421 412 338 334 331 315 261 238 229 211 209 205 188 187 146 133 132 124 117 109 93 85 76 73 69 56 49 46 22 19 200 400 600 800 1000 Sayı

sistemi olarak bilinen ekstranet ise, dışardan yetki ntranet sistemleridir.

arıyla kullanmaktadırlar. Bu iki letmeler açısından en önemli özelliklerinden birinin, işletmeyi daha hızlı,

dikli, 2007:58).

letme faaliyetlerinin etkinlik ve verimliliklerinin im, zaman ve maliyet getirileri, müşteri istek ve ihtiyaçlarına daha kısa sürede ve ileri düzeyde cevap verebilme açısından büyük

1

1..22..11..11.. İİnntteerrnneettiinnTTaarriihhsseellGGeellişişiimmii

İnternet ilk olarak 1962 yılında Lickleider tarafından hayal edilmiştir. Daha sonra Kleinrock tarafından teknik alt yapısının temeli atılmıştır. Bu alt yapı çalışmalarından sonra İnternetin bugünkü manada ortaya çıkması 1969 yılında Amerikan Savunma Bakanlığı’nın, üniversiteleri diğer savunma araştırma merkezlerine bağlama aşamasında olmuştur. Burada amaç esnek, görülmez bir araştırma aracı oluşturmaktı. Ağ özellikle bir merkezi olmayacak şekilde tasarlanmıştır. Böylece bir nükleer saldırı olduğunda yeni iletişim sistemi bütünü ile yok olmayacaktır (Winston, 1996:140).

1969 yılında Amerikan Savunma Bakanlığı geliştirme kolu olan Savunma İleri Düzey Araştırma Projeleri Kurumu bilgisayar bilimleri ve askeri araştırma projelerini desteklemek için ARPANET adında paket anahtarlama ağı oluşturmaya başlamıştır. Bu ağ ABD’deki üniversite ve araştırma kuruluşlarının değişik tipteki bilgisayarlarını da içererek büyümüştür.

1973 yılında ağ için bir ptotokol seti geliştirmek amacıyla Stanford Üniversitesi’nde bir İnternet projesi başlatılmıştır. 1978’e kadar İletim Kontrol Protokolü’nün dört uyarlaması geliştirilmiş,1980’de bu küme sabitleştirilmiş ve ARPANET’e bağlı bilgisayarlar arasındaki iletişim kolaylaşmıştır. 1983’te tüm ARPANET kullanıcıları İletim Kontrol Protokolü/İnternet Protokolü olarak bilinen yeni bir protokole geçiş yapmışlardır. ARPANET 1990 yılında kullanımdan kalkmış, Yerine Amerika, Avrupa, Japonya ve Pasifik ülkelerinde ticari ve hükümet işletimindeki omurgalar almıştır. ARPANET’in kaldırılmasına rağmen TCP/IP (iletim kontrol protokolü/İnternet protokolü) kullanılmaya devam etmiş ve geliştirilmiştir (Tuna, 2007:2).

Türkiye’de İnternet bağlantısı TR-NET (Türkiye İnternet Çalışma Grubu), TÜBİTAK ve ODTÜ’deki İnternet servisleri aracılığı ile sağlanmaktadır (http://kurul.ubak.gov.tr). Türkiye 1993 yılının Nisan ayından beri İnternete bağlıdır. İlk İnternet bağlantısı 1993 yılında ODTÜ, 1994 yılında Ege Üniversitesi tarafından gerçekleştirilmiştir.

TUR-NET’in devreye girmesinden sonra İnternet hizmeti vermek üzere bir çok ISS (İnternet Servis Sağlayıcı) firma faaliyete geçmiştir. Daha önce sadece akademik kuruluşlar ve büyük şirketlerdeki kişilerin yaralanabildiği İnternet, ISS sayesinde herkes

tarafından yararlanılabilir duruma gelmiştir. TUR-NET’in devreye girmesi, aynı zamanda Türkiye’deki İnternet alt yapısının düzene girmesini sağlamıştır.

1

1..22..11..22.. İİnntteerrnneettiillee İİllggiilliiTTeemmeellKKaavvrraammllaarr

Bu başlık altında İnternetin en fazla kullanılan özellikleriyle ilgili tanımlara yer verilmiştir.

World Wide Web (WWW):

Web, yazı, resim, ses, film, animasyon gibi çok farklı yapıdaki verilere etkileşimli bir şekilde ulaşılmasını sağlayan çoklu ortam sistemidir. Bu ortam bir dokümandan başka bir dokümanın çağrılmasına imkân sağlar. Bu ortamdaki her veri bir başka veriyi çağırabilir. Bu aslında çok basit bir bilgiye erişim modelidir.

Bu özellikleriyle web, firmaların ürün ve hizmetlerini, tasarlama, oluşturma, tanıtma, satma ve teslim etme konularına köklü yenilikler getirmiştir. Web’in üretici-müşteri ilişkilerinde ürünün tasarlanmasından, üretimine, satışından, satış sonrası destek hizmetlerine kadar her aşamada beraber hareket etmesini sağlama yönünde etkileri vardır. Örneğin, ürünün tasarlanma aşamasında müşteriler istek, ihtiyaç ve duyguları konusunda üreticiye web üzerinden düşüncelerini aktarabilir (Gedikli, 2007:59).

Önceleri web tasarımının standart dili olan HTML formatının zamanla yeterli olmaması üzerine, firmanın elektronik ortamda, müşteriler, tedarikçiler ve stratejik ortak konumundakilerle bilgi alışverişini entegre bir şekilde sağlayacak yeni sistemler geliştirilmiştir. Bunların başında Extensible Markup Language (XML) gelmektedir.

Türkçeye “Genişletilebilir İşaretleme Dili” olarak çevrilen XML, bir bilginin verilen standartlara göre çok kısa sürede yorumlanmasına imkân sağlayan yapısal bir dildir.Sahip olduğu esneklik sayesinde XML, elektronik iş sistemleri, bankacılık, finans, sağlık, eğitim, ulaşım, otomotiv sektörleri gibi birçok alanda, kısacası bilişim dünyasıyla ilgili olan her sektörde varlığını gün geçtikçe hissettirmektedir (Mertli, 2006). XML yapısı, İnternet üzerinde B2B çözümlerinin geliştirilmesinde de çok önemli bir yer kazanmıştır. Bu sayede firmalar standartlara bağımlı kalmaktan ve verilerin yorumlanması ve bilgilerin değerlendirilmesi için yapılan uygulamalara büyük paralar ödemekten kurtulmuşlardır (Gedikli, 2007:66).

İnternet Servis Sağlayıcıları (ISS):

İnternet Servis Sağlayıcısı (Internet Service Provider), bireyler, şirketler veya kurumlar için İnternet bağlantısı sağlayan ülkedeki yerleşik Telekom şirketleriyle son

kullanıcı arasında bu konuda teknik aracılık yapan şirketlerdir. ISS’ler dial-up modem, ADSL, Kablo Modem, ISDN ve T1 teknikleriyle bağlantı sağlanabilmektedir.

Server (Sunumcu):

Server, başka bilgisayarlara hizmet sunan bir bilgisayar programıdır. Ayrıca üzerinde bu hizmeti sunan programın çalıştığı bilgisayara da “Server” denilmektedir.

Sunucu/İstemci programlama modelinde ise, sunumcu (server) program istemci programından gelen talepleri yerine getiren programa verilen isimdir.

Ayrıca üzerinde web sayfalarını barındırma hizmeti veren ve talep edilen HTML sayfalarını sunan bilgisayara “web server” denilmektedir.

Host:

Başka bilgisayarlarla iki yönlü erişim olanağı sunan bilgisayarlardır. Host bilgisayarın, ağ numarası ile birlikte bir host numarası bulunur ve bunlar birlikte IP numarasını teşkil eder. Noktadan noktaya bağlantılarda (P2P bağlantı) ise her bir bağlantı için ayrı tekil IP numarası oluşturulur ve her bir oturumda P2P bağlantıdaki bilgisayar host görevi yapar. Ayrıca, üzerinde web sayfası barındırma hizmeti sunan bilgisayarlarda host ismini alır.

E-mail (Elektronik Posta):

İnternetin oluşturulmasındaki temel amaç bilgisayarlar arası güvenli ve hızlı bir şekilde haberleşme isteğidir. Yaygın kullanılan tanımlara göre elektronik posta (e-posta) İnternet üzerinde haberleşme amacıyla kullanılan servislere verilen addır.

E-posta ilk olarak sadece düz metinler göndermek amacıyla geliştirilmişken, 1995 yılından sonra geliştirilen tekniklerle; resim, ses, video, html dokümanları, çalışabilir program gibi çoklu ortam uygulamalarının da iletilmesi mümkün hale gelmiştir.

Elektronik posta, günümüz firmalarının vazgeçilmez bir e-ticaret aracı durumuna gelmiştir. Firmaların gerek firma içi birimleri arasında, gerekse diğer firma, müşteri veya tedarikçileri ile iletişim kurmak amacıyla e-posta sistemi kullandıkları ve bu sayede hızlı ve kolay biçimde bilgi sağladıkları görülmektedir.

İnternet başta bireyler ve işletmeler arasında bilgi alışverişinde bulunma, bilgi sorgulama, sesli ve görüntülü on-line görüşme olmak üzere, kişisel ve firma sayfaları ile tanıtım, on-line olarak bankacılık hizmetelerinden faydalanma, sanal eğitim, tele-tıp,

on-line konferans görüşme hizmetleri, kamu hizmetlerinden faydalanma (devlet), e-ihale hizmetlerinden faydalanma, on-line borsa hizmetlerinden faydalanma, on-line olarak alış veriş yapma, canlı tv ve radyo yayınlarını takip etme, on-line eğlence ve oyun gibi sayıları her gün artan amaçlar için kullanım alanları oluşturmaktadır.

İnternetin ticari amaçlarla kullanımı konusu bundan sonraki bölümde detaylı olarak ele alınacaktır.