• Sonuç bulunamadı

Ekrem Kahraman’ın Yazmış Olduğu Kitaplardan Bölümler

Ekrem Kahraman‘ın yazmış olduğu kitaplara içeriklerinin uzunluğu nedeni ile kısa bölümler halinde aşağıda yer verilmiştir.

2.4.1 Ateşin Peşinde

Bilim Sanat Galerisi

Tür: Denemeler-Yazılar-Eleştiriler Yayın Tarihi: 2002 Aralık

Orijinal Adı: Ateşin Peşinde Baskı Sayısı: 1.Baskı

Baskı Yeri: İstanbul Sayfa Sayısı: 509

Kapak: Karton Kâğıt: 1.Hamur Boyut :22,00 X 16,00 cm

Kanımca sanatçı nesneler arasında doğal diyaloğu yakalamalı önce. Sonrada sadece kendisine ait bir nesnel diyaloğu geliştirmeli yapıtlarında. Kendi özgün alfabesini oluşturmalıdır. Özgünleşmek! En önemli sorunumuz bu. Fakat bu öyle sanıldığı kadar kolay değil. Kalıplara girerek donup kalmak da var, özgür bir kuş olup daldan dala dolaşmak da. Öylesine bir değişim sancısı çekiyoruz ki, bir tarafımız naif, bir tarafımız romantik, bir tarafımız azgın ilkel bir yaratık bir tarafımız ise mekanik teknolojik bir yaratık. Hem naif’lik, hem romantik arabesk olmak mı deniliyor. Doğrudur! Olursa olur. Bunun hiç kimseye zararı olmaz! Yapımız, biçimimiz, kültürümüz, en çok da insan ruhumuz ve bilincimiz oturuşmak bir yana daha açılıp saçılmadı ki? Henüz herkes sanatın dilini ve tekniğini, tarihini yakalamaya çalışıyor. Sonra, nasıl’a yürünecek. Sonra da hayatın öbür kutbuna. Dünya büyük yol uzun. (s.190)

2.4.2. Aradığın Yerde Değilim Artık

Bilim Sanat Galerisi Tür: Deneme / Eleştiri Yayın Tarihi: 2002 Aralık

Yayın Dili: Türkçe

Orijinal Adı: Aradığın Yerde Değilim Artık Baskı Sayısı: 1.Baskı

Baskı Yeri: İstanbul Sayfa Sayısı: 489

Kapak: Karton Kâğıt: 1.Hamur Boyut: 22,00 X 16,00 cm

Sanat elbette yaşamın bir parçası. Yaşam ise sanatın en önemli parçası. İkisi de birbirini etkileyip biçimlendirir ya da birbirlerine yol açarlar fakat birbirlerinden kesinlikle ayrılmazlar. Sanatsız bir yaşam neysede, yaşamsız bir sanat düşünülebilir mi? Ya sanatın sanat yapıtının yaşamı? Yaşarlığa kavuşmamış bir sanat yapıtı yaşamda bir yer edinebilir

mi? Dünyamızda bir yer edinmesi, kalıcılaşması olası mıdır? Yaşarlığa kavuşmamış bir sanat yapıtı yaşam da yer edinebilir mi? Dünyamızda bir yer edinmesi kalıcılaşması olası mıdır? Son yıllarda zorlanan ‘’öncü-yeni-çağdaş’’ sanat anlayışında gözardı edilen en önemli sanat öğesi yaşam. İşin ilginci yaşam, tam da sanatın yaşama sokulması noktasında dışlanıyor gibi. (s. 39)

2.4.3. Sesli Düşünmek

Artshop Yayıncılık Tür: Düşünce yazıları

Yayın Tarihi: 2013 Yayın Dili: Türkçe Orijinal Adı: Sesli Düşünmek

Baskı Sayısı: 1.Baskı Baskı Yeri: İstanbul

Sayfa Sayısı: 330 Kapak: Karton Kâğıt: 1.Hamur Boyut: 10,50 X15,00 cm

Sanatçıysan öncelikle bir birey olarak kendini ifade edeceksin! Bireyin ait olduğu bir toptum var ve o toplumun temel duyumunu ifade edeceksin! Çağının ruhunu, maddesini ifade edeceksin! Geleceği, gelecekle ilgili tarihsel insanlık iddialarını ifade edeceksin! Çağdaş olanın duygularını, beynini, duyarlıklarını, endişelerini, kaygılarını, sıkıntılarını ifade edeceksin! Bütün bunları da tıpkı bir cerrah gibi eline iş aletini aldığında ne yapman gerekiyorsa aynen onun geleneğiyle ve yeni buluş biçimleriyle yapacaksın!

Sanat dediğimiz şey birey, toplum, çağ ve gelecekten oluşan karmaşık bir bütün. Yani tümüyle bunların toplamından damıtılacak yaptıkların. (s.275)

2.4.4. Van Gogh Sarısı Vincent Van Gogh’un Peşinde Modernizmin İzinde Kaynak Yayınları

Editör: Ekrem Kahraman Tür: Araştırma Yayın Tarihi: 2015 Yayın Dili: Türkçe Orijinal Adı: Van Gogh Sarısı

Vincent Van Gogh’un Peşinde Modernizmin İzinde Baskı Sayısı: 1.Baskı

Baskı Yeri: İstanbul Sayfa Sayısı: 680

Kapak: Karton Kâğıt: Kitap Kâğıdı Boyut: 19,00 X 22,00 cm

Şu an toprak, gökyüzü, yeşil buğday başakları, bulutlar ve ben... Hayatımın her döneminde dünyanın herhangi bir yerindeki toprak parçasını daima bana da ait olan bir toprak parçası gibi kabul ettim. Her toprak parçasının, aslında hem Hollandalı Vincent Van Gogh'un, hem Auersli çiftçilerin ya da sıradan ev kadınlarının, Afrika’daki herhangi bir kabileye ait insanların, Çukurovalı Ekrem Kahraman'ın üzerinde yaşadıkları ortak zeminleri algıladım. Gökyüzü de aynı... Yeryüzü de aynı... (s. 657)

2.4.5. Gılgamış’ın Yaprakları ( Gılgamış Destanı Üzerine) CorpusYayıncılık

Tür: Araştırma Yayın Tarihi: 2016 Yayın Dili: Türkçe

Orijinal Adı: Gılgamış’ın Yaprakları Baskı Sayısı: 1.Baskı

Baskı Yeri: İstanbul Sayfa Sayısı: 355

Kapak: Karton Kâğıt: 1. Hamur Boyut: 13,50 X19,50 cm

Bazı şeyler ve durumlar karmaşık gelişir ki ancak o haliyle karşılayıp yaşanmak zorundadır. Bana kalırsa, niye böyle oluyor diye düşünmektense onu olduğu gibi karşılayıp yaşamak ve gereğini yerine getirmeye çalışmak daima en iyisidir. Benim ki de çoğu zaman olduğu gibi aynen öyle oldu. (s.14)

Son birkaç yıldır bir sanatçı olarak salt kiremit kırmızısı imgesi üzerinden yarı sezgiyle başladığım -hiç kimsenin görmediği ve bir türlü karar veremediğim tereddütlü bir Mezopotamya/Gılgamış resimleri çalışması içerisindeydim.

Bir yandan da Türkiye’nin ve hemen yanı başımızda bulunan Ortadoğu’daki siyasi, askeri katliam nedeniyle -özellikle de Suriye’de- çevreme siyasi ve ideolojik anlamda insanlığın bir tür dejavu halinde topyekûn bir Dante/İlahi Komedya sendromuna kapılmışlığından söz edip durmaktaydım.

İşte o Dante ve İlahi Komedya çalışmasıyla yeniden ve tuhaf bir ürpertiyle konunun ana ilmeği Ortaçağ karanlığına, o karanlıkla ilintili “tanrı krallar” ile “insan krallar” ezeli dövüşünün ilk başlangıcı sayılması gereken Tufana ve onlarla birlikte de Kral Gılgamış’ın alabildiğine insani, toplumsal, düşünsel trajik kapısına dayanmam da o sırada oldu. Böyle olmakla da kalmadı, aynı zamanda resimsel sıkışıklığımın çözümünü de, yola çıkma cesareti ve heyecanını da tam da bu çapraşık ama zorunlu karanlık/aydınlık aşamasında yakaladım.

Zaten Gılgamışın Yaprakları Dizisi resimlerimle ilgili kararımı da, bu kitabın yazımına da o sırada karar verdim. Çünkü o aşamadan sonra bu, artık önlenemez, ertelenemez bir zorunluluk haline gelecekti. (s.15)

2.5. Ekrem Kahraman’ın Çağdaş Sanat, Çağdaş Türk Resmi Üzerine Yazdığı