• Sonuç bulunamadı

BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI YILLARINDA BALIKESİR’DE SOSYAL HAYAT

3.21. Ekonomik Durum

Bölge halkı savaş döneminde olmanın beraberinde getirdiği olağanüstü şartların olumsuz ekonomik yansımalarını yaşamış, bu nedenle zorunlu harcamaların kontrol altına alınabilmesi amacıyla çeşitli tedbirler geliştirilmiştir. Örneğin liva dışından gerekli malzeme gelmediğinden sabun fiyatlarında aşırı bir artış olmuş, bu nedenle halka kendi sabununu nasıl yapacağı anlatılmıştır.473

471

Bayraktar, a.g.e., s. 70; Ses Gazetesi, 14.11.1918, S. 5. 472

Bayraktar, a.g.e., s. 71.

Öte yandan, yabancı ülkelerin ekonomik baskılarını ortadan kaldırmak amacıyla kurulmuş olan Osmanlı İtibarı Milli Bankasının halka sunduğu hisse senetlerinden liva genelinde kısa sürede dört bine yakın hisse senedi mahallin en büyük mülki amirinden alınarak bedelleri Ziraat Bankasına teslim edilmiştir.474

Ayrıca, özel şahısların birbirlerine ve Ziraat Bankası, İcra Dairesi ve Eytam Dairesi gibi kurumlara olan borçlarını ödemediklerinden, ikamet ettikleri yerlerde de bulunamadıklarından dolayı kendilerine ulaşılamayan bir çok gayrimüslime Karesi gazetesi üzerinden tebligatta bulunulmuş, bir ay içinde başvuruda bulunmamaları halinde gayrimenkullerinin satılacağı ilan edilmiştir. İsimleri ilan edilen gayrimüslimlerin ikamet yerleri Balıkesir, Edremit, Burhaniye, Ayvalık, Bandırma ve Erdek kazalarıdır.475

3.22. Yolsuzluklar

Ülkenin tamamını her yönüyle etkileyen Dünya Savaşı devam ederken, insanlar gündelik hayatlarını oluşan yeni şartlar çizgisinde sürdürmüşler, ancak kamu hizmetini ifa eden bazı görevliler, siyasal sonuçları yanında toplumsal etkileri son derece köklü olacak savaşın ortaya çıkardığı boşlukları kişisel çıkar elde etme adına kullanmışlardır.

Örneğin, Balıkesir koşu çınarı mevkiinde bulunan harman makinesiyle halka hizmet veren görevli476 yolsuzluk yaptığının meydana çıkmasından dolayı, Liva Polisi Adli Kısım ikinci komiseri477 mesleğinde istihdamına mani ve saffeti resmiyesine mahal hareketi sabit olduğundan Mutasarrıflık makamı tarafından; Eytam müdürü478 Mesihat-ı Celile-i İslamiye tarafından; Bandırma Kaymakamı,479 Bandırma Mal müdürü,480 Komiser Muavini,481 Bandırma Belediye reisi,482 Polis memuru483 ve Pereme karakol 474 Karesi Gazetesi, 15.1.1917, S. 141-37. 475 Karesi Gazetesi, 27.5.1916, S. 110-6; 5.6.1916, S. 111-7; 12.6.1916, S. 112-8;, 19.6.1916, S. 113-9; 26.6.1916, S. 114-10; 7.8.1916, S. 119-15; 14.8.1916, S. 120-16; 25.9.1916, S. 126-22; 20.11.1916; 20.11.1916, S. 133-29; 11.12.1916, 136-32; 1.1.1917, S. 139-35. 476

Edremit Ziraat muallimi Mehmet Akif Efendi; Karesi Gazetesi, 23.8.1915, S. 18-70. 477 Ahmet Fuat Efendi; Karesi Gazetesi, 6.7.1915, S. 11-63.

478 Nuri Efendi; Karesi Gazetesi, 9.2.1916, S. 42-94. 479

Nizamettin Bey; Karesi Gazetesi, 2.11.1915, S. 28-80. 480

Hasan Tahsin Efendi; Karesi Gazetesi, 2.11.1915, S. 28-80. 481 Mustafa Bey; Karesi Gazetesi, 2.11.1915, S. 28-80.

kumandanı484 Dahiliye Nezareti tarafından; Mülkiye müfettişliğince sürdürülen tahkikat sonucunda ise Ser Komiser485 ve yolsuzluğu görülerek hazırlanan tahkikat evrakı mahkemeye gönderilen Ayvalık Mal müdürü486 işten el çektirilmişlerdir. Bu durum, iyi ve kötünün her kurum içinde bulunabildiğini ancak, her şeye rağmen idari mekanizmanın çalışmaya devam ettiğini, yıkılışın eşiğinde dahi görev duygusu aşınanları temizleyen bir oluşum olduğunu göstermektedir.

3.22.1. İhtikar

Balıkesir basınında savaş yılları, fırsatçıların faaliyetlerinin arttığı bir dönem olarak tasvir edilmiştir. Tüccarlar mülki idare daireleri ve belediyeleri de kullanmak suretiyle başka vilayetlerden topladıkları buğdayı adalar sahillerinde fiyatı katlayarak satmışlar, un fabrikası sahipleri birlikte hareket ederek fiyatları müşterek olarak belirlemişlerdir. Bunlar arasında aynı zamanda belediye meclisi üyeleri de olduğu için piyasayı kontrol altında tutabilmişlerdir.487

Halkın askeri hizmetlerde yararlı olabileceğini düşündüğü her şeyini fedakarlıkla Orduya vermesi, savaşın da bir çok eşya ve gıda maddesinin az bulunması veya yokluğu sonucunu ortaya çıkarması nedeniyle, Birinci Dünya Savaşı yılları muhtekirlerin ortaya çıkan fırsatları değerlendirdiği bir dönem olmuştur.488

Birinci Dünya Savaşı son derece güç koşullar altında dört seneden fazla sürmüş, bu nedenle toplum üzerinde başta kötü ahlaki yapı olmak üzere ihtikar ve hırsızlığında artması gibi olumsuz etkileri ortaya çıkarmıştır. Savaşın sürmesi nedeniyle mevcut kaynakların yerinde ve israf etmeden kullanılması gereğini, bazı kişiler şahsi zenginliklerini artırmak için kullanmışlardır. Bu yapı toplumun genel durumunu kötüleştirirken küçük bir azınlığın sahip olduğu varlıklarını fazlalaştırmıştır. Hasan Basri Çantay’ın ifadesiyle; beş kuruş haftalıkla kahveci çıraklığı yapanlar, savaş 482

Hasib Bey; Karesi Gazetesi, 2.11.1915, S. 28-80. 483

Hafız Süleyman; Karesi Gazetesi, 2.11.1915, S. 28-80. 484 Hasan Onbaşı; Karesi Gazetesi, 2.11.1915, S. 28-80. 485 Niyazi Efendi; Karesi Gazetesi, 17.9.1916, S. 21. 486

Suluki Efendi; Karesi Gazetesi, 7.7.1914, S. 11. 487

Ses Gazetesi, 2.1.1919, S. 12. 488 Bayraktar, a.g.e., s. 47.

şartlarında birer lord haline gelmişlerdir. Bunlar, insanlar mısır koçanı ve ayrık kökü ile hayatlarını sürdürdüğü zamanlarda kılçıklı ve yenmeyecek maddelerle karışık bakla unlarını en has un diye satarak kazançlarını yükseltmişlerdir. Özellikle ticarette geri kalan Müslüman unsurların ilerlemesi için tedbirler alınırken, toplumsal dokuda meydana gelen bozulmalar fırsatların kötüye kullanılması sonucunu beraberinde getirmiştir.

Savaş süresince asker ailelerinin namus ve ahlakıyla oynayan muhtekirler birçok aileyi söndürdükten başka, binlerce nüfusu da açlıkla karşı karşıya bırakmışlardır. Bunlar savaşın devamını desteklemiş, barışı bir tehlike olarak görmüşlerdir. Bütün insanların öncelikle vatanın düşmandan kurtarılması ile meşgul olması, muhtekirlerin eylemlerine uygun zemin hazırlamıştır.489

3.22.2. Un Fabrikası Sahiplerinin Müşterek Fiyat Düzenlemeleri

25 Kanun-u Sani 1335 (25 Ocak 1919) tarihinde İdare Meclisi, İaşe, Belediye ve Ticaret Odası heyetleri huzurunda un fabrikalarının bir günlük hasılat ve sarfiyatı ile net gelirleri hakkında bir toplantı yapılmıştır. Gazetenin heyet içindeki bazı kişilerden aldığı bilgilere göre; Büyük Fabrikanın bir günlük hasılatı 23.300 kuruş, bir günlük sarfiyatı 19.720 kuruş 20 para, net geliri ise 3.579 kuruş 80 paradır. Hilal fabrikası günlük kazancının 1.062 kuruş 20 para olduğunu söylemiş, diğer fabrikalardan bir kısmı hiç hesap vermemiş, Pehlivan oğlu Kirkor ise karmaşık bir cevap ile yetinmiştir. Öğütme ücretini de; “kara taşta ve elekten geçirilen halk zahiresi veya tüccara yapılan mal” olmasına göre farklı ücret alındığı beyan edilmiştir. Heyetin ücretlendirme listelerini istemesi, fabrikacıları rahatsız etmiş ve miktarları düşük göstermek için kendi aralarında konuştuklarını gazete muhabirinin bizzat kendisinin duyduğu iddia edilmiştir.

Fabrika sahiplerinin amacı buğday öğütme sonucu elde ettikleri gelir miktarını düşük göstererek vergileri düşük tutmak olduğundan, Ticaret Odası üyesi Tirelizade Sabri bey komisyon huzurunda Büyük Fabrika ve Hilal Fabrikası sahiplerinin gösterdiği kar miktarını kendilerine vereceğini, bu iki fabrikanın kendisine verilmesini, bu takdirde

unu 42-44 kuruşa değil 32 kuruşa satacağını, öğütme ücreti olarak 3-9 kuruş değil 2.5 kuruş alacağını beyan etmiş, fabrika sahipleri heyet huzurunda olduklarından kararı imza etmek zorunda kalmışlardır. Fabrikaların devrinin yapılması ve öğütme işlemini denetlemek üzere bir komisyon teşkil edilmiştir. Sabri beyin kararlılığı Balıkesir halkını memnun etmekle birlikte 26 imzalı karara rağmen komisyon Sabri beyi fabrikaları teslim almak üzere davet etmemiş, sadece fabrikacıların Sabri beyin fiyatlarından un satacağı söylenmiştir. Bu durum Ses gazetesinde “Ah koca ihtikar, bu millet yine senin pençene mi düşecek?” sitemiyle eleştirilmiştir.490