• Sonuç bulunamadı

2. KURAMSAL VE KAVRAMSAL ÇERÇEVE

2.7. Mesleki Eğitimde İşe Hazırlama ve İstihdam İlişkisi

2.7.1. Ekonomi, Sektörel Gelişmeler ve Yeni Yeterlik İhtiyaçları

Giderek değişen ekonomik şartlar, bilgi, teknoloji yeni istihdam alanları yaratmakta uzun vadede birçok yeni mesleğin ortaya çıkmasına sebep olmaktadır. İş gücü piyasasındaki gereksinimlerin karşılanması, verimli üretim yapılması buna bağlı olarak kalitenin artması, uluslararası piyasada rekabet gücünün artması ve kaynakların etkin verimli kullanılması mesleki eğitimin önemini arttırmaktadır.

Teknolojinin gelişmesine bağlı olarak meslek alanlarında farklılıklar ortaya çıkmıştır. Meslek alanlarında çeşitliliğin artması ve mevcut mesleklerdeki nitelik ve niceliğin değişimine ayak uydurabilme mesleki eğitimin önemini arttırmıştır. Mesleki eğitim, bireylere bu değişime ayak uydurmalarını sağlayacak önemli kurumlar olarak ortaya çıkmaktadır (Kutal ve Büyükuslu, 1996: s.169).

Genel ve mesleki eğitim, hızla gelişim ve erişim teknolojileri ortamında, klasik kalıplardan sıyrılarak bilmeyi, yapmayı ve birlikte başarmayı öğreten evrensel bir yapıya kavuşturulmalıdır (DPT, 2011: s.84).

Mesleki ve teknik eğitim programlarının tasarlanmasında etkinliği arttıran en önemli unsur piyasadaki iş gücü ihtiyacının belirlenmesidir. Piyasanın ihtiyaç duyduğu işgücünün niteliğini bilmek, isteğe uygun işgücü yetiştirmek için gereklidir. Teknolojiyle birlikte bilginin sürekli artması, çok bilgi edinmek yerine, bilgi üretimini ve

dönemlerde bazı meslekler ömrünü tamamlamış ve yeni meslekler ortaya çıkmıştır. (http://yayim.meb. gov.tr/yayimlar) Buna iktisat literatüründe, Schumpeter’ın “yaratıcı yıkım” kuralı denir. Yaratıcı Yıkım yaklaşımına göre, yenilik yapmayan, yenilikçi ol(a)mayan girişimci özelinde firmaların ve ekonomilerin rekabetçi gücü azalmaktadır. Schumpeter’e göre yenilikler, tüketicinin tanımadığı yeni bir malın veya kalitenin üretimi, yeni bir üretim metodunun uygulanması, yeni bir piyasanın açılması, yeni hammadde ve yarı mamul kaynaklarının elde edilmesi ve yeni bir organizasyonun gerçekleştirilmesi olmak üzere beş noktada ortaya çıkmaktadır (http://iktisadiyat.com/ 2009/03/18/ schumpeter-yenilik-ve-yaratici-yikim/).

Ulusal ve uluslararası meslek standartlarını temel alarak, teknik ve meslek alanlarda ulusal yeterliliklerin esaslarını belirlemek; denetim, ölçme ve değerlendirme, belgelendirme ve sertifikalandırmaya ilişkin faaliyetleri yürütmek için gerekli ulusal yeterlilik sistemini kurmak ve işletmek üzere Meslekî Yeterlilik Kurumunun kurulması, çalışma usûl ve esaslarının belirlenmesi ile ulusal yeterlilik çerçevesiyle ilgili hususların düzenlenmesini sağlamak amacıyla Meslekî Yeterlilik Kurumu kurulmuştur. Ulusal Yeterlilik Kurumu Kanunu 29 Eylül 2006 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisinde kabul edilmiş ve 7 Ekim 2006 tarih 26312 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir (Uçum, 2009: s.41-42).

Ulusal Yeterlilik Kurumunun başlıca görev ve yetkileri şunlardır;

a) Ulusal meslekî yeterlilik sistemi ile ilgili yıllık gelişme planlarını hazırlamak, geliştirmek, uygulamasını yapmak veya yaptırmak, denetlemek; bunlara ilişkin düzenlemeleri yapmak.

b) Standartları belirlenecek meslekleri belirlemek ve bu standartları hazırlayacak kurum ve kuruluşları tespit etmek.

c) 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununa tâbi teknik ve meslekî eğitim veren yüksek öğretim kurumlarında ulusal meslek standartlarına uygun eğitim ve öğretimin yapılabilmesi için Yükseköğretim Kurulu ile; orta öğretim düzeyindeki meslekî ve teknik eğitim veren öğretim kurumlarında ulusal meslek standartlarına uygun eğitim ve öğretimin yapılabilmesi için Millî Eğitim Bakanlığı ile işbirliği yapmak.

ç) Ulusal meslek standartlarını temel alarak, teknik ve meslekî alanlarda ulusal yeterliliklerin esaslarını belirlemek.

d) Ulusal meslekî yeterlilikler alanındaki eğitim ve öğretim kurumlarını ve programlarını akredite edecek kurumları belirlemek.

e) Sınav ve belgelendirme sistemi kapsamında; yeterliliği belgelendirecek yetkilendirilmiş kurumları belirlemek ve sınavlarda başarılı olanlara sertifika verilmesini sağlamak.

f) Türkiye'de çalışmak isteyen yabancıların sahip oldukları meslekî yeterlilik sertifikalarının doğruluğunu belirlemek.

g) Ulusal meslekî yeterlilik standartlarını dünyadaki ve teknolojideki gelişmelere uygun olarak geliştirmek, yeterlilik standartlarını yükseltmek ve uluslararası alanda tanınmalarını sağlamak.

ğ) Meslekî alan ve sektörler arasındaki yatay ve dikey geçişler için gerekli yeterliliklerin belirlenmesini sağlamak.

h) Diğer ülkelerdeki benzer kurum ve kuruluşlarla işbirliği yapmak, hizmet satın almak, projeler geliştirmek ve uygulamak, eğitim, araştırma, konferans, seminer ve yayın faaliyetlerinde bulunmak.

ı) Hayat boyu öğrenmeyi desteklemek ve teşvik etmek. i) Faaliyet alanına giren sair her türlü çalışmayı yapmak.

Ülkemizdeki meslek eğitimle ilgili bütün kurumlar Milli Eğitim Bakanlığı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Maliye Bakanlığı, Bayındırlık ve İskân Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Üniversiteler, Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı, Avrupa Birliği Genel Sekreterliği, Türkiye İş Kurumu, Küçük ve Orta Ölçekli Sanayi Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı, Türk Standartları Enstitüsü, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği, Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu, Türkiye Ziraat Odaları Birliği, Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği, Türkiye İhracatçılar Meclisi, İşçi sendikaları konfederasyonu, İşveren sendikaları

konfederasyonu, Türkiye İstatistik Kurumu mesleki eğitim ile ilgili yapacakları bütün çalışmalarda Mesleki yeterlilik kurumunun belirlediği standartları esas almalıdır. Milli Eğitim Bakanlığı ortaöğretim kurumları, mesleki eğitim merkezleri, halk eğitim merkezlerinde verilen mesleki eğitim alan ve dalları mesleki yeterlilik kurumunun belirlediği bölümlere göre yapmalıdır (Uçum, 2009: s.42).

Mesleki ve teknik eğitim sektörel gelişmeleri yakından takip edip büyüyen sektörlerin aradığı özelliklere uygun vasıflarda eleman yetiştirilmesini sağlayarak işsizliği azaltabilmelidir. Mesleki eğitim programlarının, yüksek gelişme potansiyeline sahip mesleklere yönelik açılmasının sağlanması olası hataları, böylelikle zaman ve kaynak israfını önlemiş olacaktır (Kutal ve Büyükuslu, 1996: s.169).

Önemli olan, bireylerin artan bilgiyle birlikte mesleki yaşamlarındaki yeniliklere uyumlarını kolaylaştıracak gerekli bilgi, beceri ve tutum kazandıracak bir eğitim almaları sağlanmasıdır. Çünkü, iş ve iş gören arasındaki uyumsuzluk iş kalitesini, verimliliği olumsuz etkilerken iş görenin işe alışma dönemini arttırmaktadır (Kutal ve Büyükuslu, 1996: s.169).

Hızla değişen bilgi ve teknolojiyle eş zamanlı olarak ihtiyaç duyulan insan gücünde de farklılıklar oluşmaktadır. Bu farklılaşma göz önüne alınarak yetiştirilen bireylerin değişen teknolojiye çabuk ayak uydurabilecek, bilgi üretme, kullanma ve transfer etme niteliklerini de taşıması gerekmektedir. Sağlık alanında mesleki eğitimin de işlevini tam olarak yerine getirebilmesi sektörel gelişmeleri doğru ve etkin bir şekilde takip etmesi ve yeni oluşan alanlara uygun yeterlilikte bireyler yetiştirmesiyle gerçekleşir. Bu nedenle ihtiyacın doğru tespit edilmesi ve ihtiyaçlar doğrultusunda gerekli nitelikleri taşıyacak bireylerin yetiştirilmesi önem arz etmektedir.