• Sonuç bulunamadı

The Issue of Lost Villages in Gelmugad District

pozyumu 13-14 Ekim 2016, Ankara 2016, s 379-391.

21 Alaattin Aköz, “XVI. Yüzyıl Sonlarında Bozkır Nahiyesinde Geçimlik Faaliyetlere bağlı Nü-

fus Hareketliliği”, Uluslar arası Sempozyum: Geçmişten Günümüze Bozkır, Bildiri Kita-

gidilmiştir. Bu çerçevede Osmanlı arşiv kayıtları taranarak XX. yüzyıla ka- dar köy sayılarında meydana gelen değişiklikler tespit edilmiştir. Kayıp köyler araştırılırken yer değiştiren köyler, yeniden iskân edilen köyler, yüzyıl içerisinde kurulan ve kaybolan yerleşimler, göç sonucu ortaya çıkan yerleşim alanları, mezra veyahut az nüfuslu alanların köye dönüşmesi, köy nüfuslarında çeşitli değişkenlere bağlı olarak ortaya çıkan dini ve etnik de- ğişimler gibi alt çıkarımlar elde edilmiştir.

Çalışmanın en önemli kısmı alan araştırması yapılmış olmasıdır. Alan araştırması sırasında 480 km mesafe kat edilmiştir. 90 kişi ile mülakat ger- çekleştirilmiştir. Yaşayan köylerde yapılan mülakatlarla kayıp yerleşimlerin lokalizasyonu hedeflenmiştir. Ziyaret edilen köylerde köy muhtarı ya da köyün arazi konusunda en tecrübeli kişileri tercih edilerek mülakatlar ya- pılmıştır. Arazi çalışmalarında bölge haritası da etkin olarak kullanılmıştır. Harita üzerinden coğrafi şekillere verilen isimler taranarak kayıp köy isim- leri ile eşleşen yerler tespit edilmeye çalışılmıştır.

Bölgenin Coğrafi Sınırları

Gelmugad nahiyesi bugün Yıldızeli ve Yozgat arasında yer alan yerel- de Gelmugad ovası diye adlandırılan bölgedir. Engebeli bir araziye sahip nahiyenin güneydoğu sınırını Kızılırmak belirler. Güneybatı sınırını ise Av- ren deresi, Korucuk deresi, Ağlatan Deresi, Çatak Deresi gibi irili ufaklı akarsular oluşturmaktadır. Kuzey yönünde yer yer yükseltisi 1700 metrele- re ulaşan dağlar uzanmaktadır. Doğu batı doğrultusunda uzanan bu dağlar Artukabad kazası ile Gelmugad nahiyesini birbirinden ayırmaktadır. Batı yönünde ise 1600 metre yükseklikte ve bir geçitle Bozok eyaletine geçiş yer almaktadır. Nahiyede yerleşim, dere yatakları ve dağ eteklerinde yoğun- laşmaktadır. Plato özelliği gösteren coğrafya pek çok su kaynağını bünye- sinde barındırmaktadır. Nahiye sınırları içerisinde Akpınar deresi, Çubuk deresi, İbicen deresi, Kamışlı Deresi, Ağlatan deresi, Korucuk Deresi, Su kavuşumu deresi, Çakraz dersi, Avren deresi, Kösrelik deresi, Mecitli dere- si, Yurt deresi, Çatak deresi, Kamansuyu deresi, Karafakı deresi, Çerdiğin Boğazı Deresi, Yağlı dere, Sarılık Suyu deresi, Ağayolu deresi, Kısıl deresi önemli su kaynaklarıdır.

Gelmugad nahiyesinin Tokat kazasına bağlı olmasının sebebi bugünkü Tokat-Sivas yolunun XVI. yüzyılda da var olmaması ve Tokat Gelmugad bağlantısının Yıldız nahiyesi üzerinden sağlanıyor olmasından ileri gelebi- lir. Bu dönemde Artukabad kaza statüsünde ve Gelmugad nahiyesi ile To- kat arası bölgeye hâkimdir. Yani Tokatile gelmugad arası fiziki bağlantıyı

koparır niteliktedir. Tokat Kızıliniş mevkinin yerleşimden bugün için dahi uzak olması XVI. yüzyıl şartlarında bu bölgenin geçit vermez bir coğrafya olduğunu ispat edebilir. Ayrıca Çamlıbel zirvesinin ve çevresindeki dağlık arazinin yerleşime uygun olmayan yapısı ve iklim şartlarının olumsuzluğu ikinci bir doğal set oluştuğunu göstermektedir. Bu doğal engeller Tokat Si- vas ulaşımının farklı bir güzergâh izlediği22 ve genellikle ırmaklarla kesilen

derin vadilerin ulaşım yolu olarak tercih edildiğini buna paralel olarak da yerleşimlerin ırmak boylarındaki yamaç veyahut sırtlarda kurulduğu gö- rülmektedir.

Gelmugad nahiyesinde köylerin iki hat halinde doğu batı doğrultu- sunda yamaçlara ve Gelmugad diye ifade edilen ovada yerleştiği görülmek- tedir. Gelmugad nahiyesinde gayrimüslim köylerin bulunmaması bölgenin Türk fetihlerinden sonra yerleşime açılmış olabileceği görüşünü öne çıkar- maktadır. Anadolu Türk iskân tarihine bakıldığında Anadolu’ya fetihler öncesinde ilk defa gelenlerin kolonizatör Türk dervişleri olduğu görülmek- tedir. Bu dervişler eliyle şenlendirilen bölgelerde ilk Türk köyleri kurul- muştur. Buradan hareketle Gelmugad’da ilk yerleşimlerinde bu şekilde gerçekleştiği düşünülebilir. Hattı zatında Gelmugad’da merkezi köylerde bu tekkeleri görmek mümkündür. Gelmugad nahiyesinde -Sivas Ankara yolu esas alındığında- sağ hat üzerinde yer alan köylerin yamaçlara yerleş- tiği ve önlerindeki araziyi ziraat ettikleri görülmüştür. Bu hat üzerindeki köyler Alevi-Türkmen ve adetleri itibariyle çok da farklı olmayan Sünni- Türkmen köyleridir. Çoğunlukla yamaçlara yerleşmiş olmaları ovanın geçmiş dönemde şartlarının olumlu olmadığını delalet eder. Ovada ve sol hat üzerinde Çerkez köyleri ve Kafkas göçmeni Türk köylerinin yoğunlukta olduğu görülür. Bu durumun Tokat’ın Kazabad nahiyesinde de benzer özellikler taşıdığı ve bölgeye göçlerle gelenlerin çoğunlukla dezavantajlı alanlara iskan edildikleri anlaşılmaktadır. Nitekim bölge halkının ifadeleri- ne göre ilk geldiklerinde bugünkü köy alanı bataklık, sazlık bir arazidir.

Gelmugad nahiyesi, geçim olanakları itibariyle tarımdan çok hayvan- cılığa uygun bir coğrafyadır. Ticari anlamda direk yollar üzerinde değildir. Doğu batı ticaretinin ana arterinin Erzurum, Tokat, Amasya güzergâhı ol- duğu düşünüldüğünde Gelmugad bu hattın uzağında kalmaktadır. Nispe- ten kapalı bir ekonomiye sahip olduğu iddia edilebilir.

22 Bu yolun Tokat –Venk-Yıldız nahiyesi üzerinden günümüzde Tokat-Sivas arasında alterna-

Tablo I: Tokat Nahiyelerine İlişkin Kayıp Köy ve Mezralar TOKAT C in ci fe Kom an at V en k K az ab ad Y ıl d ız K af ir n i T o za n G el m u g ad T O P L A M Toplam Köy 9 20 31 80 24 62 55 82 363 Yaşayan Köyler 6 11 21 28 9 23 43 31 173 Kaybolan Köyler 3 9 10 52 15 39 12 51 190 Lokalizasyon 3 3 5 28 11 26 6 15 95 Bulunamayan Köyler 0 6 5 24 4 13 6 36 91 Yeni Kurulan Köyler 1 9 8 28 9 10 20 27 111 Kayıp Oranı 34% 45% 33% 65% 63% 63% 21% 62% 49% Lokalizasyon Oranı 100% 33% 50% 54% 60% 67% 50% 29% 51%

Tokat’a dair XVI. yüzyılın son tahrir defterine göre Gelmugad nahiye- sinde toplamda 82 yerleşim yeri mevcuttur.23 Bu yerleşim yerlerinden 31

tanesini günümüze ulaşmıştır. 51 tanesi ise tarihi süreç içerisinde çeşitli ne- denlerle kaybolmuştur. Yerleşim yerlerinin kayıp oranı %62 dir. Kayıp yer- leşim yerleri içerisinde 24 tanesi mezradır. 24 mezranın tespitinde, yerleşim yeri olarak zamanla mezradan karyeye veya karyeden mezraya dönüşen yerleşimler de dâhil edilmiştir. Geriye kalan 27 yerleşim yeri karye statü- sündedir. Ancak bunlar içerisinde Oyru Bağı, Gündan, Hızır Ağa, Yolcu, Cafer Ağa köyleri az nüfuslu yerleşmelerdir. Önceki dönemde vergi alın- mış ve bir şekilde vergiye esas nüfus kaydı olan köyler daha sonra yapılan tahrirlerde nüfus barındırmasa da karye olarak kaydedilmiştir. Nitekim is- mi geçen köyler erken dönemde kaybolmuş yerleşim yerleridir. Gelmugad nahiyesi sınırları içerisinde devan eden 31 köye ek olarak bugün 27 yeni köy yerleşimi daha bulunmaktadır.

Gelmugad, kayıp köylerin lokalizasyonu hususunda yapılan araştır- malarda Tokat’ın diğer nahiyeleri ile kıyaslandığında başarı oranı en düşük nahiyedir. %29’luk bir lokalizasyon başarısı elde edilen bölgede bu sonuca etki eden farklı sebepler bulunmaktadır. Alanda tespit edebildiğimiz kada- rıyla lokalizasyon oranının bu derece düşük olmasının birinci sebebi yerle- şim yerlerinin erken dönemlerde kaybolması ve bir şekilde hafızalardan si- linmesidir. İkinci olarak bölgede muhacir kitlesinin çok yoğun olduğu gö- rülmektedir. Yeni gelen nüfus XIX. yüzyılda bölgeye yerleşmiştir. Bu nüfus kitlesi yerleştikleri alanda çalışmaya esas olan XVI. yüzyıl sonları ile günü-

müz arasında kültürel bağlantının kopuşuna neden olmuştur. Muhacirler yerleştikleri bölgeyi yeniden isimlendirmişlerdir. Bu nedenle XVI. yüzyılda var olan köylerin lokalizasyonu düşük kalmıştır.

Tablo II: XVI. Yüzyıl XX. Yüzyıl Arasında Kırsal Yerleşmelerin Kayıp Dönemleri

K A Y IP D Ö N E M İ 16 00 -1 65 0 16 50 -1 70 0 17 00 -1 75 0 17 50 -1 80 0 18 00 -1 85 0 18 50 -1 90 0 19 00 -1 95 0 19 50 -2 00 0 CİNCİFE 1 33% 0 0% 1 33% 0 0% 0 0% 1 33% 0 0% 0 0% KAFİRNİ 5 14% 0 0% 8 22% 1 3% 0 0% 16 44% 0 0% 6 17% VENK 2 18% 0 0% 3 27% 0 0% 0 0% 1 9% 2 18% 3 27% KOMANAT 8 80% 0 0% 0 0% 0 0% 0 0% 2 20% 0 0% 0 0% YILDIZ 7 47% 2 13% 2 13% 0 0% 0 0% 2 13% 0 0% 2 13% KAZABAD 12 23% 1 2% 20 38% 1 2% 0 0% 15 29% 2 4% 1 2% GELMUGAD 18 35% 4 8% 9 18% 20 40% 0 0% 0 0% 0 0% 0 0% TOZANLI 8 58% 2 17% 0 0% 0 0% 0 0% 0 0% 2 17% 0 0% TOPLAM 61 32% 9 9% 43 23% 22 12% 0 0% 37 19% 6 3% 12 6%

Kaybolan köyler çeşitli kaynaklardan24 tarandıktan sonra 50 yıllık pe-

riyodlarla kayıp dönemleri tespit edilmiştir. Bu dönemler köylerin kaybol- masına neden olan etkenlerin belirlenmesinde önem arz etmektedir. Gel- mugad nahiyesi özelinde kırsalda yaşanan yerleşim kayıpları iki ana zaman aralığında yoğunlaşmaktadır. Birinci olarak XVII. yüzyılın ilk yarısı yani 1600-1650 yılları arasında toplamda 18 köy/mezra kaybolmuştur. Bu yerle- şim yerlerinin ilerleyen dönemde bir daha ismine rastlanmamıştır. İkinci kayıp dönemi ise XVIII. yüzyılın ikinci yarısı yani 1750-1800 yılları arasın- dadır. Bu dönemde 20 yerleşim yeri kaybolmuştur. Bu kayıplar 1839-40 Gelmugad kazası nüfus defterinde açıkça ifade edilmektedir. Buna göre defterin son bölümünde boşalan ve halkı perakende olup nerede olduğu bi- linmeyen köyler listesi verilmiştir.25

24 Gelmugad’a ait köy listeleri Tokat Tahrir Defterleri, Sivas Timar Ruznamçe Defterleri ve

Gelmugad Nüfus Defteri taranarak oluşturulmuştur.

Köylerin Kaybolmasına Etki Eden Nedenler

Gelmugad nahiyesinde XVI. yüzyıl tahrir kayıtlarında bulunan köyle- rin %62’si bugün yaşamamaktadır. Bölgede yapılan saha araştırmasında kaybolan yerleşmelerin mevki ismi olarak da yaşamadığı tespit edilmiştir. Diğer nahiyelere nazaran kayıp oranı çok yüksektir. Buna sebep olan et- menler içerisinde ilk akla gelen iklim şartlarının olumsuzluğu ve ekilebilir arazilerin azlığıdır. Bugünkü şartların geçmişte daha olumsuz özellikler ta- şıdığı düşünüldüğünde bölgedeki kayıp oranları anlamlı hale gelebilir.

Bölgede mezra sayısının fazla, nüfuslanma oranının ise düşük olması, zamanla ekonomik yetersizliğin ortaya çıkışıyla birlikte nüfusun yeni ara- yışlara yönelerek ekonomik ve güvenlik açısından önemli cazibe merkezle- rine göç etmesine neden olduğu söylenebilir. Gelmugad gibi demografik ve ekonomik açıdan dezavantajlı yerleşim alanlarından gerçekleşen göçler de zamanla köylerin kaybolmasına yol açmıştır. Bununla ilgili benzer örnekleri farklı kazalarda görmek mümkündür.26

Celali isyanları XVI. yüzyılın sonu ve XVII. yüzyılın başlarında Os- manlı Devleti’ni her anlamda zora sokmuştur. Anadolu coğrafyasının bü- tününü etkileyen kaos özellikle Orta Anadolu’da büyük kayıplara neden olmuştur. Celali isyanlarına adını veren Bozoklu Celal isyanının ana mer- kezi Tokat bölgesidir. 1519’da Tokat civarında Bozoklu Celal’in mehdilik iddiasıyla başlattığı isyan hareketi daha sonra çıkan isyanların da bu adla anılmasına neden olmuştur.27 XVI. yüzyılın sonunda çıkan celali isyanları-

nın önemli bir bölümünün etki alanı da yine Eyalet-i Rum diye anılan Sivas, Tokat, Amasya bölgesi olmuştur. Celali liderlerinden en önemlileri Karaya- zıcı ve Deli Hasan bölgede asayişin kaybolmasına kargaşaya, can ve mal kayıplarına neden olmuştur.28 “Büyük Kaçgunluk” dönemi olarak adlandı-

rılan bu zaman zarfınca daha önce kurulan yerleşim düzeni büyük ölçüde bozulmuştur. İsyanların etkili olduğu bölgede asayişin bozulmasıyla büyük miktarlarda köy boşalmış, ahali savunması zor düz arazilerden uzaklaşarak daha sarp araziye, isyancıların ulaşmakta zorlanacağı yerlere yerleşmeyi tercih etmişlerdir. Merkezi otoritenin güvenliği sağlayıp harap kalan kırsal

26 Bkz. Alpaslan Demir, “Erzincanlı Göçmenler ve İskan Tarihi Açısından Önemi”, IV. Ulusla-

rarası Canik Sempozyumu Geçmişten Günümüze Şehir ve Çocuk, 15-17 Mayıs 2015, C. I,

Samsun 2016, s. 403-408; Alpaslan Demir, “XV-XVI. Yüzyıllarda Kemahlı Göçmenler”, Os-

manlı Sosyal ve Ekonomik Tarihi Prof.Dr. Yılmaz Kurt Armağanı, C. 1, Akçağ Yay., An-

kara 2016, s. 227-236.

27 Mücteba İlgürel, “Celali İsyanları”, TDVİA, C.7, İstanbul 1993, s. 252.

alanları yeniden iskân edebilmesi için XIX. yüzyılı beklemek gerekmiştir. Siyasal otorite bu doğrultudaki politikasını ancak bu yüzyıl sonlarında Bal- kanlar’dan ve Kafkasya’dan gelen göçler ile sağlayabilmiştir.29 Gelmugad

nahiyesinde Celali fetreti döneminde 1600/1650 aralığında- 18 köy kaybol- muştur. Bu dönem bölgede yaşanan kırsal yerleşim kayıplarının en yoğun olduğu ikinci zaman dilimidir. Dolayısıyla imparatorluk genelinde yaşanan kayıplardan Gelmugad nahiyesini de çok olumsuz etkilenmiştir.

Coğrafi keşiflerle başlayan sürecin zamanla kadim dönemin ticari gü- zergâhlarını değiştirmesi Osmanlı Devleti’ni olumsuz etkilemiştir. Tokat ve Sivas gibi önemli iki ticaret merkezinin değişime ayak uyduramaması ve sanayileşme karşısında ticari yeterliliklerini yitirmesi, kırsal alanı da olum- suz etkilemiştir. Dolayısıyla Anadolu ticaretinin can damarları olan doğu batı yolları zaman içerisinde önemini kaybetmiştir. Örneğin Erzurum- Tokat-İstanbul ticaret hattı yüzyıllar geçtikçe önemini yitirmiştir. XIX. yüz- yıla gelindiğinde Erzurum-Tokat yolu artık atıl bir yol haline gelmiştir.30 Bu

yol üzerinde yer alan şehir ve kırsal alanda tabii olarak ekonomik bir kü- çülme yaşanmıştır. Bunun bir neticesi olarak batıda yer alan şehirlere göçler yaşanırken bölgedeki köy ve mezralarda bundan oldukça kötü etkilenmiş- tir.31 Geçim şartlarının bozulması zaten sermaye, emek ve ekilebilir alan az-

lığının yaşandığı bölgede yerleşim yerlerinin terkine sebep olmuştur. Osmanlı tarihi bir fetih ve kaybediş tarihi olarak da görülebilir. Savaş- lar tarihin bütünü değil ama önemli bir veçhesidir. Osmanlı Devleti sınırla- rının genişlemesiyle beraber daha güçlü devletlerle mücadele etmek zo- runda kalmıştır. Doğuda İran batıda ise Avusturya ve Rusya ile uzun süreli savaşlar yaşanmıştır. Bu sürekli mücadele neredeyse tamamıyla Müslüman halk üzerine bindirilen bir görev olmuştur.32 Dolayısıyla her savaş aynı za-

manda vergi ve insan kaynağını zorunlu kılmıştır. Vergi baskısı33 ve sürekli

asker isteği Anadolu insanını büyük zorluklar yaşatmıştır. XVIII. ve XIX.

29 Gülfettin Çelik, “Osmanlı Devleti’nin Nüfus ve İskan Politikası”, DİVÂN, İstanbul 1999, s.

60.

30 Gülfettin Çelik, “Osmanlı’da Nüfus ve İskan Politikaları”, Bilim ve Sanat Vakfı Türkiye

Araştırmaları Merkezi Notlar 15, İstanbul 2009, s. 16.

31 Hüseyin Muşmal, “Kısmet Tarikiyle Ahar Diyara Varanlar: Nüfus ve Temettuat Defterleri-

ne Göre Beyşehir’den İzmir ve İstanbul’a Yapılan Göçler”, (Ed: Osman Köse)Geçmişten

Günümüze Göç, C. II, Samsun 2017, s.751.

32 Muhammed Emirhan Onhan-Taner Güney, “Yeniçeriliğin Kaldırılışı ve Sosyo Ekonomik

Sonuçları”, KMÜ Sosyal ve Ekonomik Araştırmalar Dergisi 20(34), 2018, s. 6.

33 Bkz. Alpaslan Demir, “Osmanlı Devleti’nde Vergilerin Göçlere Etkisi ve Kayıp Köyler Me-

selesi”, Dede Korkut’un İzinde 30 Yıl Prof.Dr. Üçler Bulduk’a Armağan Türk Tarihine

yüzyıllarda özellikle Ruslarla yapılan savaşlar yoğun asker alımlarına se- bep olmuştur. Askere gidenlerin pek çoğu da ateşli silahların tahribatı ve askerlik mesleğinden bihaber olması nedeniyle ölmüş veya kaçak hale gel- miştir. Örneğin 93 harbine katılan askerlerin ancak onda üçü geri dönebil- miştir.34 Bu dönemde Tokat ve çevresi için asker ve vergi talebi çok yoğun-

dur. Merkezi idare asker alamazsa bedelini talep etmektedir. Böyle olunca mesele nahiyeler için bir çıkmaza dönüşmektedir. Bu konuda Tokat’ın To- zanlı ve Kafirni nahiyesi ahalileri birçok şikâyette bulunmuşlardır. Öyle ki asker talepleri nedeniyle nahiyelerin ve köylerin boşaldığını bildirmişler- dir.35 Benzer şekilde Gelmugad nüfus defterinde “Kaza-î mezburda hali ve pe-

rişanu’l ahâli olan kurra ve mezâri’ defteridir” kaydı altında, Gökçe Halil, Kara

Bulud, Altıbarmak, Köpek Yeri, Mescidli, Cırdak, Üyük, Ağca Kale, Hacı Köy, Gökçeli, Azad, Kara Kilise, Yenice, Bula, Yavi, Göl, Alma Beli, Killik köylerinin halkının dağıldığı ve ne mahalde olduklarının bilinmediği belir- tilmiştir.36 Muhtemeldir ki Tokat ve nahiyelerinde yaşanan asker alımı ve

vergi sıkıntısı Gelmugad nahiyesinde de yaşanmıştır. Dolayısıyla bölge halkı benzer bir şekilde çözümü köylerini terk etmekte bulmuştur.

1839 tarihli nüfus defterinde dikkat çeken bir diğer kayıt boşalan köy- lerin arazisinin diğer köyler tarafından ziraat edildiğine dairdir. Bir şekilde köylerini terk eden ahalinin şartları daha iyi olan yerlere göç ettiklerine de- ğinilmiştir. Ancak ahalinin tümünün böyle bir yolculuğu ve bilinmezliği tercih etmeyeceği de ihtimal dâhilindedir. O halde geri kalan kitlenin tercihi ne olmuştur? sorusu akla gelmektedir. Bu noktada en gerçekçi tercih köyle- rini terk edenlerin çevrelerindeki daha merkezi köylere yerleştikleri ihtima- lidir. Bu köylere yerleşen köylülerin yakında bulunan tarlalarını kullanma- ya devam etmeleri mantıklı bir düşüncedir. Örneğin bir kayıtta, Azad köyü ahalisinin perişan ve ne mahalde olduğunun nâ malum olduğu, arazilerinin ise Şeyh Halil tekyenişinleri tarafından ziraat edildiği”37 bir başka kayıtta

ise “Killik karyesinin arazisinin Karalar köyü ahalisi tarafından ziraat edil- diği” belirtilmektedir.38 Yukarıda bahsedilen köylerden bir kısmı kaybol-

muştur. Ancak günümüzde bu köylerden bir kısmının varlığı devam et-

34 Gülfettin Çelik, “Osmanlı’da Nüfus ve İskan Politikaları”, Bilim ve Sanat Vakfı Türkiye

Araştırmaları Merkezi Notlar 15, İstanbul 2009, s. 19.

35 Halis Turgut Cinlioğlu, Osmanlılar Zamanında Tokat, Üçüncü Kısım, Tokat Matbaası, To-

kat 1951, s. 17-20.

36 BOA. NFS.d 2365, s.91-93. 37 BOA. NFS.d 2365, s.92 38 BOA. NFS.d 2365, s. 93.

mektedir. Dolayısıyla defterde kayıp olarak zikredilen köylerden bir kısmı- nın daha önce köyünü terk eden halkın köyüne geri dönmesi sonucu yahut da muhacirlerin gelişiyle yeniden ortaya çıkmış olması muhtemeldir.

XIX. yüzyılda Rus işgali dolayısıyla yurtlarını terk eden Kafkas muha- cirleri Anadolu’nun pek çok şehrine olduğu gibi Sivas eyaletinin muhtelif yerlerine de iskan edilmiştir. Devlet, muhacir kitlelerin iskan bölgelerinin belirlenmesi, hasta olanların tedavisi, sayım ve masraflar, eğitim ibadet ge- reksinimleri için imar faaliyetleri, temel ihtiyaçların karşılanması, taşkınlık- ların önlenmesi ve belirlenen bölgelerde iskanın zorunlu tutulması gibi baş- lıklar altında birçok tedbir almıştır.39 Böylece Gelmugad nahiyesinde boş

olan yerlere nüfus yerleştirildiği gibi yeni köyler de kurulmuştur. Göç bir daha bölgenin kırsal yerleşiminde belirleyici unsur olmuştur. Muhacir gruplar alanda anlatıldığına göre bölgeye silahlı olarak gelmişlerdir. Bu ne- denle otokton halk ile gelen gruplar arasında mücadeleler yaşanmıştır. Bu nedenle ahalinin bir kısmının köyünü terk ederek dağılmış olmaları muh- temeldir. Kültürel çatışma, geçim sıkıntısı insani duyguların sertleşmesine ve güçlünün kalabalık olanın yerli nüfusu göçe zorlamasına sebep olmuş olabilir.40 Bölgede 27 yeni köyün kurulmuş olması ve bir kısmının da Kaf-

kas muhacirleri tarafından iskân edilmiş olması bunun göstergesidir. Gelmugad nahiyesinde Çepni, Kayı gibi Oğuz boy isimlerini taşıyan ve zaman içerisinde kaybolan köyler bulunmaktadır. Ulu-Yörük Türkleri- nin Ortapare koluna mensup İlbeyli Türkmenleri büyük oranda Sivas’ın güneybatısında ve Artuk Ova bölgesinde yaşamışlardır. XVII. yüzyılın baş- larında ise celali isyanları ve komşu cemaatlerin baskıları neticesinde yerle- şik hayata geçip çiftçilik yaptıkları alanları terk etmek zorunda kalmışlar- dır.41 Tarif edilen coğrafya Gelmugad nahiyesinin de bir bölümünü içine

almaktadır. Dolayısıyla İlbeyli Türkmenleri yerleşikliğe yöneldikleri bir dönemde bulundukları bölgede şartların olumsuz hale gelişiyle köylerini terk ederek yeniden göçebeliğe dönmüştür. Dolayısıyla bu Türkmenlerce iskân edilen köyler zamanla kaybolmuştur.

39 Bkz.Uğur Ünal, Osmanlı Belgelerinde Kafkas Göçleri I, Başbakanlık Devlet Arşivleri Ge-

nel Müdürlüğü Osmanlı Arşivi Daire Başkanlığı Yayın No:21, İstanbul 2012.

40 Tokat Kafirni (Almus) ilçesinde alan araştırmasında bir dağ köyünde gerçekleştirilen müla-

katta köylüler köylerinin eskiden ovada olduğunu ancak “Papaklılar” olarak adlandırılan Çerkes muhacirlerin silahlı bir şekilde bölgeye gelişiyle beraber yaşanan anlaşmazlıklar ne- ticesinde köylerini terk ederek bugünkü yerine taşındıklarını anlatmışlardır.

41 Kemalettin Kuzucu, “Osmanlılar Döneminde Sivas İlbeylileri ve İlbeyli Kazası”, Osmanlı

Genel anlamda Osmanlı Devleti’nin askeri, ekonomik, siyasi, içtimai alanlarda yaşadığı sorunlar kırsal yerleşimler üzerinde de olumsuz etkilere yol açmıştır. Tımar sisteminin bozulması, paranın değerinin düşmesi, eşkı- yalık, idarecilerin zulmü, ayanların baskısı vb. etkenler pek çok yerde oldu- ğu gibi Gelmugad nahiyesinde de insanların yaşadıkları köyleri terk etme- sine neden olmuştur.

SONUÇ

XVI. yüzyıl sonu tahrir verilerine dayalı olarak Gelmugad nahiyesinde bulunan köy ve mezra yerleşmelerinde yaşanan kayıpların ele alındığı bu çalışma sonucunda bölgede var olan 82 köyden 51 tanesinin kaybolduğu tespit edilmiştir. Kayıpların özellikle 1600-1650 ve 1750-1800 aralığında ger- çekleştiği görülmüştür. Kayıp köylerin lokalizasyonu noktasında %29’luk bir başarı oranı yakalanmıştır. Lokalizasyon oranının düşük olmasının se-