• Sonuç bulunamadı

Abbasi vezirliğini elde etmek için yapılan yarış ve pazarlık

3- Ebu Şuca Muhammed b. Hüseyin er Rudraverî

Ebu Şuca; Zahiru’d Din Ebu Şuca Muhammed b. Hüseyin b. Abdul-lah b. İbrahim’dir. Rudraver ahalisinden olup hicri 437 yılında doğmuş-tur. İbnu’l Cevzî şöyle diyor: Vezir Ebu Şuca aslen Hemedan’ın nahiyele-rinden binahiyele-rinden olup Ahvaz’da doğmuştur.425Ebu Şuca vezirliğe ilk defa hicri 471 yılında Fahru’d Devle b. Cehir’den sonra getirilmiştir, Cehir oğulları vezir Nizamu’l Mülk’le arayı düzelttikten sonra ertesi yıl görev-den alınmıştır. Cehir oğulları vezirliğe döndükten sonra Sultan Melikşah halifeden Ebu Şuca’nın Bağdat’tan çıkarılmasını talep etmiş, halife de onu İsfehan’a göndermiştir. İsfehan’a gönderdiğinde yanında halifenin mektubunu Nizamu’l Mülk’e götüren bir elçi vardı. Halife, bu mektu-bunda Ebu Şuca’nın kendi nezdindeki itibarından, fazilet ve dindarlığın-dan bahsediyor ve Nizamu’l Mülk’ten Ebu Şuca’nın düşmanlarına kulak asmamasını söylüyordu. Nizamu’l Mülk halifenin mektubunu okuyunca Ebu Şuca’yı Bağdat’a geri gönderdi.426 Öyle görünüyor ki Ebu Şuca’nın Bağdat’tan uzaklaştırılması İbni Cehir’in marifetiydi. Ebu Şuca Bağdat’ta kaldığı sürece kendisine rakip olarak kalacaktı. Nitekim onun sezgileri boşa çıkmadı, hicri 476 yılında Amidü’d Devle görevden azledildi ve ye-rine Ebu Şuca geçti.427

Vezir Ebu Şuca dindar biriydi. Çokça sadaka dağıtır ve iyilik yapar-dı.428 Vezirliği döneminde devlet işlerini yoluna koydu, hilafetin heybet ve hürmetini muhafaza etti.429 Şer’î kanunların tatbikinde azami gayret gösteriyordu. Devlet görevlileri ve memurlarının vazifelerini istismar edip haksızlık yapmalarına kesinlikle müsamaha etmiyordu.430 Onun döneminde güvenlik her yere hakim oldu, bolluk bereket arttı, fiyatlar

431 Vefeyatü’l Ayan, 5/135,136; Nizamu’l Vizare, 148 432 El Vizaretü’l Abbasiyye, 157

433 El Muntazam, 9/90,91 434 El Vizaretü’l Abbasiyye, 158 435 Vefeyatü’l Ayan, 5/135,136

436 Vefeyatü’l Ayan, 5/135; Siyeru A’lami’n-Nübela, 19/30 437 Nizamu’l Vizare, 149; El Muntazam, 9/56

438 Nizamu’l Vizare, 149; El Muntazam, 9/56 439 El Muntazam, 9/569; Nizamu’l Vizare, 149

ucuzladı.431 Altı yüz bin dinar civarında büyük bir serveti vardı. Tama-mını fakir fukaraya ve muhtaçlara dağıttı.432Ebu Cafer el Harkî diyor ki;

Onun sadakasını dağıtan on bir kişiden biri de bendim. Sadece benim dağıttığım miktarı hesap ettim, yüz bin dinarı (altını) buluyordu. Vakıf-lar kurdu, mescitler bina etti, dul ve yetimlere ihsanVakıf-larda bulundu.433Bu vezir herkes tarafından sevilen, hürmet edilen ve desteklenen biriydi.434 İbni Hallikan -İbnu’l Hemedanî’den naklen- onun döneminde Ab-basi hilafetinin durumunu anlatırken şöyle diyor. Onun döneminde her iki devlette de (Abbasiler ve Selçuklular) saadet en üst derecedeydi. Bol-luk bereket vardı. Asayiş berkemaldi, ucuzBol-luk had safhadaydı, hastalık-lar azalmıştı, hoşnutsuzluk ve korku yok olmuştu. Hilafetin eski hür-metli ve ihtişamlı günleri geri gelmişti.435 Ebu Şuca hicri 484 yılına ka-dar halife El Muktedi Biemrillah’ın veziri olarak görev yaptı, daha sonra görevinden azledildi. Azil fermanı geldiğinde divandaydı, divandan çı-karken şu beyitleri söylüyordu;

Göreve geldiğinde hiç düşmanı yoktu.

Ayrıldığında da hiç dostu kalmamış bir halde ayrıldı.436

Tarihçiler, Vezir Ebu Şuca’yı azle götüren sebepleri zikrederler.

Onun divan görevlilerinin ve ordu mensuplarının şer’i şerife uymayan taleplerine karşı çıktığını zikrederler.437 Yine onun zimmet ehline karşı sert davrandığını ve onlara boz renkli elbise giyme mecburiyeti getirdi-ğini zikrederler.438Ebu Şuca azledildikten sonra yürüyerek camiye gitti.

Beraberinde alim ve zahit kişilerden oluşan bir topluluk vardı.439 İnsan-lar etrafını sardıİnsan-lar ve onunla musafaha yapmaya ve ona dua etmeye baş-ladılar. Halifeye “Ebu Şuca kendisine yapılanı bu şekilde protesto edi-yor.” Dediler. Bunun üzerine Ebu Şuca’nın evinden dışarı çıkmaması için halife fermanı yayınlandı. Artık evinden dışarı çıkamıyordu. Evinin

440 Nizamu’l Vizare 150 441 El Bidaye Ve’n Nihaye 16/151

442 Siyeru Âlami Nübela 19/29; Dubikiyye;Dubik’e nispet olunan bir çeşit elbisedir.

bodrum katına namaz kılmak için bir yer yaptırdı ve günlerini orada ge-çirmeye başladı. Daha sonra Vezir Nizamu’l Mülk’ün emriyle Bağdat’tan çıkarılıp kendi beldesi Rüdraverî’ye gönderildi. Orada bir müddet kal-dıktan sonra hacca gitti.440

İbni Kesir onun hakkında şöyle diyor; Hayırlı vezirlerden biriydi.

Çokça sadaka verir, ulema ve fukahaya ihsan ederdi. Ebu İshak eş Şira-zî’den ve başka kişilerden hadis dinledi, kitaplar tasnif etti, vakıflar kur-du, dullara ve yetimlere ihsanda bulundu. Bir defasında biri yanına gel-di ve “Dört çocuklu dul bir komşumuz var. Ne yiyecek ne de giyecek na-mına bir şeyleri yok.” Dedi. Derhal özel adamlarından biriyle nafaka, yi-yecek ve giyi-yecek gönderdi. Hava çok soğuktu, üzerindeki elbiseyi çıkar-dı ve adamına “Onların hayır içinde oldukları haberini bana ulaştırma-dıkça vallahi bu elbiseyi giymeyeceğim.” Dedi. Adam süratle gitti ve on-ların ihtiyacını görerek rahata erdirdi. Vezirin yanına döndüğünde vezir soğuktan tir tir titriyordu. Onlara dair iyi haberi aldıktan sonra elbisesi-ni giydi.

Bir defasında kendisine kadayıf gönderilmişti. Önüne konduğunda bunu satın almaya gücü yetmeyenleri düşündü ve kadayıfın tamamını mescide gönderdi. Fakir fukaraya ve körlere dağıtıldı. Divana gittiğinde yanında mutlaka fukahadan birileri olurdu. Müşkül bir mesele arız ol-duğunda onlara sorar onların fetvasına göre hareket ederdi. Avam olsun havas olsun herkese karşı mütevazi idi. Vezirlikten azledildikten sonra hacca gitti ve Medine’de kalmaya başladı.441

Zehebî onun hakkında şöyle diyor; Çok Kur’an okur ve teheccüt na-mazlarına kalkardı. Mushaflar yazardı. Mezalim mahkemelerinde otu-rur, davaları takip ederdi. “İhtiyaç sahipleri nerede?” diye tellal bağırttı-rırdı. Mazluma adaletle davranır, borcu yüzünden hapse düşenlerin bor-cunu öderdi. Onun zayıf kişilere yardım ettiğine dair birçok hadise zik-redilir. Sultan Melikşah’ın kızı Halife El Muktedi ile evlendiğinde ona bir hilat hediye etmişti. Ancak hilat ipek olduğundan o onu giyemeyeceğini ve bundan muaf tutulmasını talep etti. Bunun üzerine Melikşah’ın kızı ona iki yüz yetmiş dinar tutarında olan bir sarık ve bir dubikiyye elbise hediye etti.442 Birçok sahada uzmandı. Belağat, beyan ve yazı ilminde

443 İbni Mukle; Yazısıyla meşhur olan bir vezirdi. Güzel hattı darbı mesel haline gelmişti. Hicri 316 yılında vefat etmiştir.

444 Siyeru Âlami’n-Nübela 19/30 445 A,g,e. 19/30

446 El Muntazam 9/233; Nizamu’l Vizare 154 447 El Fahrî 221; Nizamu’l Vizare 155 448 El Muntazam 9/234; Nizamu’l Vizare 155 449 El Muntazam 9/234; Nizamu’l Vizare 155 450 El Muntazam 9/245,246

mahirdi. İbni Mukle’nin yolunda zirve yapmıştı.443Yedi yıl yedi ay vezir-lik yaptı. Daha sonra Sultan Mevezir-likşah’ın emriyle azledildi.444

Zehebî devam ediyor; Nizamu’l Mülk, Sultan Melikşah ve Halifenin vefatından sonra hacca gitti ve Medine’ye yerleşip zahit bir hayat sürdü.

Hicri 488 yılında orada vefat etti ve Baki kabristanlığına defnedildi.445 Vezirlere dair olan bu bahsi yazarken fark ettiğimiz şey şu; İnsanları et-kileyenler, devamlı hatırlananlar ve dua alanlar, hayır ehli, adalet sahibi dürüst kişiler olmuş. Allah katında olanlar ise daha hayırlı ve daha kalı-cı. Buradan alınacak faydalı bir ders de şu; zaman değişiyor ve hâlin de-vamı da muhal. Dolayısıyla akıllı kişiye gereken; dünyaya meyletmemek ve planlarını dünya için yapmamak. Amellerine önem vermek ve gücü nisbetinde Allah’tan korkmaktır.

4- Hasan b. Ali b. Sadaka

Vezir Celaleddin Ebu’r Rıza Muhammed b. Ahmed b. Sadaka hicri 513 yılında Halife El Müsterşid Billah’ın veziri oldu. Hicri 516 yılında da görevinden azledildi. Öyle görünüyor ki Hile valisi Debis b. Sadaka’nın Bağdat’a yaptığı baskınlara karşı mücadelede bu vezir büyük roller üst-lenmişti. Bu vali ile Halife El Müsterşid Billah arasında anlaşmada hali-fenin veziri İbni Sadaka’nın azli şartı da vardı. Halife bu şarta riayet etti ve vezirini azletti.446İbni Tabataba şöyle diyor; Celaleddin’in azli Selçuk-lu veziri Osman b. Nizamu’l Mülk’ün istediği bir şeydi.447 Zira o onun yerine kendi kardeşi Ahmed’i getirmek istiyordu. O azledilince Selçuklu sultanı ve vezirinin isteğiyle Ahmed halifenin veziri oldu.448Selçuklu ve-ziri bununla yetinmemiş halifeden Celaleddin b. Sadaka’nın Bağdat’tan çıkarılmasını talep etmiş, halife de buna itiraz edememişti.449Ancak Sul-tan Mahmud hicri 517 yılında veziri Osman b. Nizamu’l Mülk’ü azledin-ce o da onun kardeşi Ahmed b. Nizamu’l Mülk’ü azletti ve derhal Cela-leddin b. Sadaka’ya mektup yazıp vezirlik makamına dönmesini talep et-ti.450Ona şöyle diyordu; “Ey Celaleddin, davetçinin davetine

arkadaşla-451 El Muntazam 9/246; Nizamu’l Vizare 155 452 Nizamu’l Vizare 155

453 Nizamu’l Vizare 155

454 El Muntazam 9/254,255; Nizamu’l Vizare 155 455 El Fahrî 222; Nizamu’l Vizare 156

456 Nizamu’l Vizare 156

457 El Fahrî 222; Nizamu’l Vizare 156 458 El Fahrî 156

459 Zeyl-i Tarihi Dımaşk 224 460 El Vizaretü’l Abbasiyye 162 461 A,g,e. 162

462 El Muntazam 10/9; Nizamu’l Vizare 158 463 El Vizaretü’l Abbasiyye 163

rınla birlikte icabet et de şan ve şeref makamına ikrama mazhar olarak bu saat çık.”451Bu, Halife El Müsterşid Billah’ın, veziri İbni Sadaka’yı ön-ceki sene istemeye istemeye azlettiğini göstermektedir.452 Celaleddin b.

Sadaka vefat edinceye kadar halife El Müsterşid’in veziri olarak görev yaptı. Bu arada Irak’taki Selçuklu nüfuzunu kırmak için önemli çalışma-lar yaptı. Hicri 519 yılında Bağdat’a girmeye çalışan Sultan Tuğrul’a kar-şı asker çıkardı ve onu geri dönme mecburiyetinde bıraktı.453 Sultan Mahmud tahta geçince Sultan Sencer onu Vezir İbni Sadaka’ya karşı uyardı ve hakimiyette kalmak istiyorsa onu yakalaması gerektiğini ona bildirdi.454 Sultan Sencer Bağdat’a yürümek istediğinde Vezir İbni Sada-ka ona yazdığı mektupta onu bundan men edip savaşla tehdit etti.455 Hic-ri 522 yılında hastalandığında halife El Müsterşid Billah nezdindeki iti-barından dolayı halife onu evinde ziyaret etti. Daha sonra aynı yıl vefat etti.456