II. BÖLÜM
2.8. Kâdı’l-kudâtlık Kurumunun İslâm Devletlerindeki Yansımaları
3.1.28. Ebû Abdillah Muhammed b Ali ed-Dâmeğânî (447-478/1056-1086)
Ebû Abdillah künyesiyle de anılan Muhammed b. Ali b. Muhammed 398/1007 tarihinde Dâmeğân'da doğmuş,761 aynı nisbeyle tanınan diğer âlimlerden ayrılması için "el-Kebîr" lakabıyla anılmıştır. İlk tahsilini memleketinde yaptıktan sonra Nisabur'a geçerek burada kaldığı dört ay zarfında kadı Ebü'l-Alâ Sâid b. Muhammed'den ders almıştır. 419/1028 yılında gittiği Bağdâd'da762 devrin meşhur
756 İbnü’l-Esîr, el-Kâmil fi’t-Târîh, VIII, 130; İbn Kesîr, el-Bidâye, XII, 84; Derûbî, Kudâtü Bağdâd,
II, 11.
757
Zehebî, Siyeru A’lâmi’n-Nübelâ, XVIII, 569; İbn Kesîr, Tabakâtü’ş-Şâfiiyyin, thk. Ahmed Ömer Hâşim, Muhammed Zeynhüm, Mektebetü’s-Sekafeti’d-Dîniyye, basım yeri yok, 1993, s. 410.
758 İbnü’l-Esîr, el-Kâmil fi’t-Târîh, VII, 750.
759 İbnü’l-Esîr, el-Kâmil fi’t-Târîh, VIII, 130; Safedî, el-Vâfî bi’l-Vefeyât, XIII, 87; İbn Kesîr, Tabakâtü’ş-Şâfiiyyin, s. 410; Derûbî, Kudâtü Bağdâd, II, 7.
760 Derûbî, Kudâtü Bağdâd, II, 27.
761 İbnü’l-Esîr, el-Kâmil fi’t-Târîh, VIII, 302; Zehebî, Siyeru A’lâmi’n-Nübelâ, XVIII, 486; Kureşî, el- Cevâhiru’l-Mudiyye, III, 269. İbn Kesîr, Ebû Abdillah’ın doğum tarihini 418/1027 olarak zikreder ancak bu verdiği tarih diğer kaynaklarda yer almamaktadır. Vefat tarihini diğer kaynaklardaki gibi vermiş ve o esnada 80 yaşına yakın olduğunu belirtmiştir. Bu şekilde diğer kaynaklarda verilenle aynı doğum tarihini işaret etmiş olmaktadır. İbn Kesîr, el-Bidâye, XII, 158.
âlimleri Kudûrî,763 Hatîb el-Bağdâdî, Hüseyin b. Ali es-Saymerî764 ve Muhammed b. Abdullah es-Sûrî'den fıkıh ve hadis okuyan 765 Ebû Abdillah Muhammed b. Ali ed- Dâmeğânî, maddî durumunun kötü olması nedeniyle,766
tahsil hayatı boyunca büyük sıkıntılara katlanmak zorunda kalmış ve bir süre gece bekçiliği yapmıştır.767
Bir yandan görevini yaparken, bir yandan da sokak fenerinin ışığından faydalanarak derslerine çalışan Ebû Abdillah ed-Dâmeğânî bu hatırasından, yanında udûl ve kadılar bulunurken bekçilik yaptığı yeri göstererek, burada sokak fenerinin altında ders çalıştığını ve her gece, yakın bir yerde, bir kadının da yün eğirdiğini anlatmıştır.768
Hanefî ve Şâfiî fıkhını çok iyi bilen Dâmeğânî,769 aralarında Enmâtî770 ve Ebü'l-Vefâ İbn Akîl ez-Zaferî gibi büyük âlimlerin de bulunduğu pek çok talebe yetiştirmiştir.771
Birçok ortak özellikleri sebebiyle Ebû Yusuf’a benzetilen Ebû Abdillah ed-Dâmeğânî, Hanefî mezhebinin önemli âlimlerinden birisi olmasıyla da meşhurdur.772
İlim hayatı boyunca Horasan ve Bağdâd’da fıkıh eğitimi almış, Sûrî’den hadis dinlemiş; İmam Ebü’l-Hasan el-Hanefî’den nakilde bulunmuş olan Ebû Abdillah ed-Dâmeğânî, uzun süre kadılık görevi yapmıştır.773 Halife Kâim Biemrillâh ve Sultan Tuğrul Bey nezdinde önemli bir mevkiye de sahip bir isim olarak anılmıştır.774
447/1056 yılında, uzun süredir kâdı’l-kudâtlık görevini sürdüren İbn Mâkûlâ’nın vefatından sonra, Ebû Abdillah Muhammed b. Ali ed-Dâmeğânî kâdı’l-
763 İbnü’l-Esîr, el-Kâmil fi’t-Târîh, VIII, 302; İbn Kesîr, el-Bidâye, XII, 159. 764 İbn Kesîr, el-Bidâye, XII, 158; Kureşî, el-Cevâhiru’l-Mudiyye, III, 269. 765
Zehebî, Siyeru A’lâmi’n-Nübelâ, XVIII, 485, 486; Derûbî, Kudâtü Bağdâd, II, 26.
766 İbn Kesîr, el-Bidâye, XII, 159; İbn Kutluboğa, Tâcü’t-Terâcim, I, 13. 767 Safedî, el-Vâfî bi’l-Vefeyât, IV, 102.
768 Kureşî, el-Cevâhiru’l-Mudiyye, III, 271; Derûbî, Kudâtü Bağdâd, II, 15. 769
Zehebî, Siyeru A’lâmi’n-Nübelâ, XVIII, 486.
770 Kureşî, el-Cevâhiru’l-Mudiyye, III, 269.
771 Zehebî, Siyeru A’lâmi’n-Nübelâ, XVIII, 485; Kureşî, el-Cevâhiru’l-Mudiyye, II, 53, 58, 75, 80,
116, 133, 256; Kallek, “Dâmeğânî”, DİA, VIII, 453-454.
772 Zehebî, Siyeru A’lâmi’n-Nübelâ, XVIII, 487; Kureşî, el-Cevâhiru’l-Mudiyye, III, 270; Safedî, el- Vâfî bi’l-Vefeyât, IV, 103; Derûbî, Kudâtü Bağdâd, II, 14.
773 Zehebî, el-İber, II, 339. 774 İbn Kesîr, el-Bidâye, XII, 159.
kudât olarak atanmış ve ona hil’at giydirilmiştir.775 Ebû Abdillah ed-Dâmeğânî, atanmış olduğu bu görevi, yaklaşık otuz yıl boyunca sürdürmüştür.776
Uzun yıllar devletin önemli bir makamında kalmış olan Ebû Abdillah ed- Dâmeğânî, Abbâsî devletinin Selçuklu hâkimiyetine girdiği bir dönemde görev yapmıştır. Bu durumu da göz önünde bulundurarak Ebû Abdillah Muhammed b. Ali’nin de içerisinde yer aldığı iki olayı burada zikretmek istiyoruz. 448/1056 yılının Muharrem ayına sekiz gün kala, Kâim Biemrillâh, Sultan Tuğrul Bey’in kardeşi Çağrı Bey’in kızı Hatice (Arslan Hatun) ile 100.000 altın mihir karşılığında nikâh akdetmiştir. Nikâhta, Kâdı’l-kudât Ebû Abdillah ed-Dâmeğânî, Akda’l-kudât Ebü’l- Hasan el-Mâverdî ve nikâh hutbesini okuyan Reîsü’r-rüesâ Ebü’l-Kâsım İbnü’l- Müslime de hazır bulundular.777
Bir diğer önemli izdivaç töreni ise, Selçuklu sultanı Tuğrul Bey’in, Abbâsî halifesinin kızı ya da kız kardeşi ile olan evliliğidir. Tuğrul Bey 453/1061 yılında, Vezir Amîdü’l-mülk’ü, Halife Kâim Biemrillâh’ın kız kardeşi Seyyide’yi istemesi için vekil tayin etmişti, ancak halife bu evliliğe soğuk bakıyordu. Seyyide’yi istemekle görevli olan Vezir Amîdü’l-mülk, halifenin nevvâbını tutuklamış, havâssın maişetlerinin çoğunu durdurduktan sonra kâdı’l-kudâta ve Şeyh Ebû Mansur b. Yusuf’a, sert ve acı tembihli birer mektup göndererek, durumu onlara şikâyet etmişti. Bunun üzerine halife, çok perişan oldu ve kız kardeşinin istenmesine razı olup bu isteği kabul etmiştir. 778
Seyyide’nin çeyizi ile birlikte Mahrûse-i Tebriz’e gönderilen Bağdâd kâdı’l-kudâtı Ebû Abdillah Muhammed b. Ali ed-Dâmeğânî, nikâhı da burada kıymıştır.779
Sultan Tuğrul Bey’in ölümünden sonra Seyyide tekrar Bağdâd’a dönmüş ve kendisine Kadı Ebû Amr refakat etmiştir. Bu heyetin, Bağdâd’da karşılandığı esnada
775 İbnü’l-Esîr, el-Kâmil fi’t-Târîh, VIII, 130, 302; Zehebî, Siyeru A’lâmi’n-Nübelâ, XVIII, 487;
Kureşî, el-Cevâhiru’l-Mudiyye, III, 270; Derûbî, Kudâtü Bağdâd, II, 26-27; Sevim, el-Muntazam fî Târîhi’l-Ümem’de Selçuklular, s. 21.
776 Zehebî, Siyeru A’lâmi’n-Nübelâ, XVIII, 486.
777 İbn Kesîr, el-Bidâye, XII, 85; Sevim, el-Muntazam fî Târîhi’l-Ümem’de Selçuklular, s. 27.
778 İbn Kesîr, el-Bidâye, XII, 108; Bündârî, Imâdüddîn el-Kâtib el-İsfahânî, Zübdetü’n-Nusra ve Nuhbetü’l-Usra, çev. Kıvameddin Burslan, 3. baskı, TTK Yayınları, Ankara, 2016, ss. 18-21; Reşîdüddîn, Cevâmiu’t-Tevârih, s. 106.
779 Reşîdüddîn, Cevâmiu’t-Tevârîh, s. 106; Erdoğan Merçil, Selçuklularda Hükümdarlık Alâmetleri,
Kâdı’l-kudât Ebû Abdillah ed-Dâmeğânî, Kadı Ebû Amr’ın kendisinden daha önde bir yere oturmasını istememiş; bunun üzerine Ebû Amr’a meclisten ayrı bir yerde oturması söylenmiştir.780
Ebû Abdillah Muhammed b. Ali ed-Dâmeğânî el-Kebîr, çok iyi yetişmiş bir âlimdir. Kâdı’l-kudât olarak atanması, bu dönemde gerçekleşen atamalar gibi Halife Kâim Biemrillâh’ın teklifi ve Selçuklu sultanı Tuğrul Bey ile Vezir Amîdü’l-Mülk el-Kündürî’nin onayı ile yapılmıştır. Kendisine yapılan vezirlik tekliflerini kabul etmeyen mezkûr kâdı’l-kudât, otuz yılı aşkın bir süre görevinde kalmıştır.781
İtikatta hadis taraftarı bir yaklaşım biçimini benimsemiş olan782
Ebû Abdillah ed-Dâmeğânî, Irak’ta Hanefî mezhebinin önde gelen isimlerinden birisi olmasının yanında, sayısız öğrenci yetiştirmiş, Hanefî fıkhına vâkıf olduğu kadar, Şâfiî fıkhına da vâkıf bir âlim olarak tanınmıştır.783 Ayrıca Tuğrul Bey zamanında Nisabur şehrinde minberlerden Eş’arîliğin lanetlenmesine tepki göstermiş ve bu davranışıyla Eş’arîlerin de övgülerine mazhar olmuştur.784
Ebû Abdillah Muhammed b. Ali ed-Dâmeğânî, Gazneli devletinde bir kadı ve kâdı’l-kudât ailesi mensubu olan Sâidî’nin öğrencisidir. Kendisi Hanefî mezhebine mensuptur.785 Söz konusu kâdı’l-kudâtın atanmasından anlaşılan odur ki ilmî geleneğe saygı duyulmuş ve bu durum göz önünde bulundurulmuştur. Ayrıca, kendisinin kayınpederi Kadı Ebü’l-Hüseyn Ca’fer es-Semnânî de kazâ görevinde bulunmuştur.786
Besâsirî’nin isyan ettiği zamanda, yandaşları tarafından Kâdı’l-kudât Ebû Abdillah ed-Dâmeğânî’nin evi yağmalanmış787 ve evde bulunan sicillerin büyük bir
780 Sevim, el-Muntazam fî Târîhi’l-Ümem’de Selçuklular, s. 88.
781 Kureşî, el-Cevâhiru’l-Mudiyye, III, 270; Kallek, “Dâmeğânî”, DİA, VIII, 453.
782 Mehmet Kalaycı, Tarihsel Süreçte Eşarilik-Maturidilik İlişkisi, Ankara Okulu Yayınları, Ankara,
2013, s. 123.
783 Zehebî, Siyeru A’lâmi’n-Nübelâ, XVIII, 486; Kureşî, el-Cevâhiru’l-Mudiyye, III, 270. 784 Sübkî, Tabakât, III, 375-376; Kalaycı, Eşarilik-Maturidilik İlişkisi, s. 192.
785 Üstüvâî, Ebü’l-Alâ Sâid b. Muhammed b. Ahmed (432/1040), Kitâbü’l-İ’tikâd, thk. Seyit Bahcıvan
Dâru’l-Kütübi’l-İlmiyye, Beyrut, 2005, s. 93.
786 İbnü’l-Esîr, el-Kâmil fi’t-Târîh, VIII, 250.
787 Kâdı’l-kudâtın evinin yağmalanmasına varan olayların, Hanbelî ve Şâfiîler arasında meydan gelen
bölümü ile hukuk kitapları telef olmuş ve bazıları attarlara788 satılmıştır. Aynı olayda, halifeye ait bazı evler de bu yağmadan nasibini almıştır.789
478/1086 yılında vefat eden790 Kâdı’l-kudât Ebû Abdillah ed-Dâmeğânî, önce evine defnedilmiş daha sonra, görüşleri üzere olduğu Ebû Hanife’nin yakınına nakledilmiştir.791
3.1.29. Ebû Bekr Muhammed b. Muzaffer (478-488/1086-1096)
Aslen Şam bölgesinden olan Ebû Bekr Muhammed b. Muzaffer b. Bekrân el- Hamevî eş-Şâfiî eş-Şâmî,792
kadıların belki de en zahidi ve en takvalısı idi.793 Mezhebini en iyi bilenlerden olması sebebiyle Şâfiî mezhebi ile ilgili eserler ortadan kaybolsa Muhammed b. Muzaffer’in bildikleriyle tekrar teşekkül edilebileceği ifade edilmiştir.794
400/1010 yılında Hama’da doğan795 Ebû Bekr Muhammed b. Muzaffer, Osman b. Dûst’tan ve Bağdâd’da bir grup muhaddisten hadis dinlemiştir.796 Kadı Ebü’t-Tayyîb et-Taberî’den fıkıh tahsil eden797
ve 420/1029 yılında Bağdâd’a gelen798 Muhammed b. Muzaffer, el-Beyân an Usûlü’d-dîn adlı bir eser de telif etmiştir.799
Kazâ görevinden ücret almaksızın800 kiradaki bir evinden aldığı bir buçuk dinar ile hayatını sürdürmeye çalışan801
Ebû Bekr Muhammed b. Muzaffer, kazâ
Bidâye, XII, 96; Ali Sevim, Mir’âtü’z-Zamân fî Târîhi’l-Âyân’da Selçuklular, TTK Yayınları, Ankara, 2011, s. 53.
788 Mütercimin buradaki kastı koku ticareti ile meşgul olan attarlar değil eski kitapların ticaretiyle
uğraşan sahaflar olmalıdır.
789 Sevim, el-Muntazam fî Târîhi’l-Ümem’de Selçuklular, s. 37.
790 İbnü’l-Esîr, el-Kâmil fi’t-Târîh, VIII, 302; Safedî, el-Vâfî bi’l-Vefeyât, IV, 103. 791 Zehebî, Siyeru A’lâmi’n-Nübelâ, XVIII, 487; Kureşî, el-Cevâhiru’l-Mudiyye, III, 270. 792
Sübkî, Tabakâtü’ş-Şâfiiyye, V, 235.
793 Zehebî, Siyeru A’lâmi’n-Nübelâ, XIX, 86. 794 Zehebî, Siyeru A’lâmi’n-Nübelâ, XIX, 86.
795 Safedî, el-Vâfî bi’l-vefeyât, V, 24; İbn Kesîr, Tabakâtü’ş-Şâfiiyyin, s. 485. 796
Zehebî, Siyeru A’lâmi’n-Nübelâ, XIX, 86.
797 İbnü’l-Esîr, el-Kâmil fi’t-Târîh, VIII, 398; Safedî, el-Vâfî bi’l-Vefeyât, V, 24; İbn Kesîr, Tabakâtü’ş-Şâfiiyyin, s. 486.
798 Zehebî, Siyeru A’lâmi’n-Nübelâ, XIX, 87; İbn Kesîr, Tabakâtü’ş-Şâfiiyyin, s. 485; Derûbî, Kudâtü Bağdâd, II, 33.
799 Safedî, el-Vâfî bi’l-Vefeyât, V, 24. 800 İbnü’l-Esîr, el-Kâmil fi’t-Târîh, VIII, 398.
görevinde bulunanlar için belirlenen giysileri de giymemiştir. Bilgisi ve ilmi ile mezhebinin yükselmesine katkısı olduğu ifade edilmiştir.802
Muhammed b. Muzaffer, Kâdı’l-kudât Ebû Abdillah ed-Dâmeğânî’nin yanında 452/1060 yılında şahitlik yapmış, 478/1085 yılında Ebû Abdillah ed- Dâmeğânî’nin vefatı üzerine Vezir Ebû Şucâ, Halife Muktedî’ye onu kâdı’l-kudât olarak atamasını işaret etmişti. Muhammed b. Muzaffer bu teklife; bu görev için maaş almaması, önceki gibi yemeye, içmeye ve giyinmeye devam etmesi koşuluyla olumlu cevap vermiş 803
ve kâdı’l-kudât olarak atanmıştır.804 Hakikaten de talep ettiği doğrultuda maaş almamış ve önceki standartlarında hayatını sürdürmüştür. Hatta kazâ görevine atandıktan sonra, kiralık evi için daha yüksek bir ücret teklif eden kimseye sert bir şekilde karşılık vermiş ve eğer kazâ görevine atanmasaydı böyle bir teklif yapmayacağını söyleyerek bu teklifi reddetmiştir.805
Muhammed b. Muzaffer, göreve geldikten sonra şahitleri hüküm meclislerinden uzaklaştırmıştı. Ancak halife, bu durumun değişmesi gerektiğini ifade etmiş ve yaklaşık iki senelik bir aradan sonra şahitler, tekrar kâdı’l-kudâtların meclislerine geri dönmüşlerdi.806
Hatta şahitlerle ilgili olarak anlatılan bir olayda Kâdı’l-kudât Muhammed b. Muzaffer, ipekli elbise giyen erkeğin şehadetini kabul etmeyeceğini belirttiği zaman kendisine dönemin Selçuklu sultanı Melikşah ve veziri Nizâmülmülk’ün de ipekli elbiseler giydiği hatırlatılmış, o ise gerekirse onların da şehadetini kabul etmeyeceğini söylemiştir.807
Ebû Bekr Muhammed b. Muzaffer, yaklaşık 90 yaşındayken, 488/1094 yılının Şaban ayının onuncu gününde vefat etmiştir.808
Ebü’l-Abbâs b. Süreyc’in yanına defnedilmiştir.809
802 Zehebî, el-İber, II, 359.
803 Zehebî, Siyeru A’lâmi’n-Nübelâ, XIX, 86; İbn Kesîr, Tabakâtü’ş-Şâfiiyyin, s. 486; Derûbî, Kudâtü Bağdâd, II, 33.
804 Safedî, el-Vâfî bi’l-Vefeyât, V, 24. 805 Zehebî, Siyeru A’lâmi’n-Nübelâ, XIX, 86.
806 Zehebî, Siyeru A’lâmi’n-Nübelâ, XIX, 86; Derûbî, Kudâtü Bağdâd, II, 33. 807
İbnü’l-Esîr, el-Kâmil fi’t-Târîh, VIII, 398; Zehebî, Siyeru A’lâmi’n-Nübelâ, XIX, 86; Derûbî, Kudâtü Bağdâd, II, 34.
808 İbnü’l-Esîr, el-Kâmil fi’t-Târîh, VIII, 398; Safedî, el-Vâfî bi’l-Vefeyât, V, 24; İbn Kesîr, Tabakâtü’ş-Şâfiiyyin, s. 486; Derûbî, Kudâtü Bağdâd, II, 34.
3.1.30. Ebü’l-Hasan Ali b. Muhammed ed-Dâmeğânî (488-513/1095-