• Sonuç bulunamadı

Ahmed b Ebî Düâd (218-233/833-847)

II. BÖLÜM

2.8. Kâdı’l-kudâtlık Kurumunun İslâm Devletlerindeki Yansımaları

3.1.7. Ahmed b Ebî Düâd (218-233/833-847)

Her devletin idarî sisteminde olduğu gibi Abbâsîler döneminde de ilim ve devlet adamlarının idare üzerinde etkili oldukları bilinen bir gerçektir. Konumuz açısından da Abbâsî devletinde, bir kâdı’l-kudâtın yönetim üzerinde etkili olduğu

538 Hatîb el-Bağdâdî, Târîhu Bağdâd, XIV, 200-201; Özafşar, İdeolojik Hadisçiliğin Arkaplanı, s. 51. 539 İbnü’l-Murtazâ, Tabakâtü’l-Mu’tezile, s. 126.

540 Hatîb el-Bağdâdî, Târîhu Bağdâd, XVI, 293; İbnü’l-Cevzî, Muntazam, XI, 250; Kırkpınar,

“Mütevekkil-Alellah”, DİA, XXXII, 212.

541 Taberî, Târîh, IX, 197-198.

542 Hatîb el-Bağdâdî, Târîhu Bağdâd, XVI, 293; İbn Asâkir, Târîhu Dimaşk, LXIV, 87; İbn Kesîr, el- Bidâye, X, 534.

543

Hatîb el-Bağdâdî, Târîhu Bağdâd, XVI, 293; İbn Asâkir, Târîhu Dimaşk, LXIV, 87; Zehebî, Siyeru A’lâmi’n-Nübelâ, XII, 11.

544 Hatîb el-Bağdâdî, Târîhu Bağdâd, XVI, 296; İbn Asâkir, Târîhu Dimaşk, LXIV, 89; Zehebî, Siyeru A’lâmi’n-Nübelâ, XII, 15.

545

Mes’ûdî, Mürûcü’z-Zeheb, IV, 104; Hatîb el-Bağdâdî, Târîhu Bağdâd, XVI, 295. Aynı kaynakta başka bir rivayette Yahya b. Eksem’in 243/855 yılında vefat ettiğine dair bilgi de bulunmaktadır. Hatîb el-Bağdâdî, Târîhu Bağdâd, XVI, 296; ayrıca bkz. Kureşî, el-Cevâhiru’l-Mudiyye, III, 583; İbn Asâkir, Târîhu Dimaşk, LXIV, 89.

dönemlere rastlamak mümkündür. Bahsedilen bu etkinin en bâriz olduğu dönemde görev yapan Ebû Muhammed Ahmed b. Ebî Düâd el-İyâdî,546 Abbâsîler döneminde, hem adlî hem idârî açıdan en göze çarpan isimlerinden birisidir. Kendisi, Me’mûn döneminden başlamak üzere Mu’tasım, Vâsık ve Mütevekkil döneminde etkinliğini sürdürmüş bir kâdı’l-kudâttır.547

160/776 yılında Basra’da dünyaya gelen Ahmed b. Ebî Düâd,548

218/833 yılında kâdı’l-kudât olarak görevlendirilmiş ve uzun bir süre aktif olarak bu görevi sürdürmüştür. Bu dönemde, bir kâdı’l-kudâtın, bu derece etkin olmasının sebeplerinden birisi olarak, Ahmed b. Ebî Düâd’ın mensubu olduğu Mu’tezile mezhebinin o dönemde gösterdiği etkinlik zikredilebilir.549 İslâm dünyasında, önemli fikrî değişikliklere yol açan Mu’tezile, Ahmed b. Ebî Düâd’ın devlet idaresinde görev aldığı dönemlerde gücünü iyiden iyiye hissettirmiştir.550

Bu zaviyeden bakıldığında, Ahmed b. Ebî Düâd, Mu’tezile’nin etkin temsilcilerinden ve ilmî açıdan Abbâsîlerin ilk döneminde öne çıkan isimlerden birisidir. Devlet içerisinde elde ettiği makamlar sayesinde uzun bir süre adından söz ettirmiştir. Mu’tasım ve Vâsık dönemlerinin kâdı’l-kudâtı olmasının yanında etkin devlet adamlarındandır.551

Ahmed b. Ebî Düâd, her ne kadar Mu’tasım ve Vâsık döneminde resmî görev elde etmiş olsa da552

ilk olarak Me’mûn döneminde öne çıkan bir isimdir.553 Ahmed b. Ebî Düâd’ın, Me’mûn’un nasıl dikkatini çektiğine ilişkin kaynakların aktardıklarına göre Halife Me’mûn, Bağdâd’ın egemenliğini tesis edince Yahya b. Eksem aracılığıyla, Mu’tezile’nin ileri gelenlerinden Ahmed b. Ebî Düâd ve Bişr el- Merîsî’nin de dâhil olduğu554 on (ya da yirmi)555 kişiden oluşan bir ulema heyeti

546 Hatîb el-Bağdâdî, Târîhu Bağdâd, V, 233. 547 Enbârî, Mansıbu Kâdı’l-kudât, ss. 314-315. 548

İbn Asâkir, Târîhu Dimaşk, LXXI, 109; Zehebî, Siyeru A’lâmi’n-Nübelâ, XI, 169.

549 Ahmed b. Ebî Düâd, Mu’tezile’nin yedinci tabakasına mensuptur. İbnü’l-Murtazâ, Tabakâtü’l- Mu’tezile, s. 62.

550 Mehmet Azimli, “İslâm’ın Özgürlükçü Yorumu Mu’tezile’nin İktidarla İmtihanı”, Marife, yıl: 3,

sayı: 3, Kış 2003, ss. 379-388.

551 İbnü’l-Murtazâ, Tabakâtü’l-Mu’tezile, ss. 122-125. 552 İbn Asâkir, Târîhu Dimaşk, LXXI, 108.

553 Me’mûn, Ahmed b. Ebî Düâd’ı hakikaten önemseyen bir halifedir. Bir defasında Akabe Biatı’na

katılan Ensâr’ın adları üzerine çıkan bir anlaşmazlıkta Ahmed b. Ebî Düâd Halife’nin huzurunda hepsinin isimlerini, lakaplarını ve neseplerini saymıştı. Bu durum, Me’mûn’un çok hoşuna gitmiş ve onun için övücü sözler sarf etmiştir. İbn Asâkir, Târîhu Dimaşk, LXXI, 126.

toplamıştı. Aynı zamanda hadisçilere yakınlığıyla bilinen Yahya b. Eksem de bu grubun içerisindedir.556Ahmed b. Ebî Düâd’ın bu ilim heyetine, Yahya b. Eksem’in tavsiyesiyle girdiğine dair bilgiler de mevcuttur.

Ahmed b. Ebî Düâd’ın isminin bu dönemde öne çıkmasının temel sebeplerinden birisi, Me’mûn’un, Kur’ân’ın yaratılmış olması anlamına gelen ve “Halku’l-Kur’ân” olarak ıstılaha giren anlayışı benimsemiş ve bu görüşüne uygun olarak Ahmed b. Ebî Düâd’ı yakın istişare meclisine dâhil etmiş olmasıdır. Birkaç halifenin yanı başında görev yapmış olan Ahmed b. Ebî Düâd, Mütevekkil döneminin ilk zamanlarında, 233/847 yılında felç geçirmiş ve makamı ile mezâlim mahkemesinde olan görevini oğlu Ebü’l-Velîd’e devretmiştir.557

Sonrasında ise Mütevekkil, onu bu görevlerinden azletmiş ve yerine Yahya b. Eksem’i, hem kâdı’l- kudâtlık görevine, hem de mezâlim mahkemesine atamıştır.558

Me’mûn, kendi nazarında son derece önemli bir yeri bulunan Ahmed b. Ebî Düâd ile ilgili olarak, vefatından bir süre önce kardeşi Mu’tasım’a bir vasiyette bulunmuş ve bu vasiyetin içeriğinde, onu yanından ayırmamasını, daima yakınında bulundurmasını tavsiye etmiştir. Bu vasiyet doğrultusunda hareket etmiş olan Mu’tasım, Ahmed b. Ebî Düâd’ı kâdı’l-kudât olarak görevlendirmiştir.559

Kaynaklara göre Mu’tasım, ona sormadan, ondan habersiz gizli ya da açık hiçbir şey yapmamıştır.560

Mu’tasım, Ahmed b. Ebî Düâd’ı kâdı’l-kudâtlık makamına getirerek onu adalet teşkilatında yetkili kılmış, hatta yapmış olduğu bütün icraatlarında onun desteğini gözetmiştir.561

Bu dönemde olağanüstü yetkilere sahip olan Ahmed b. Ebî Düâd’ın, Ahmed b. Hanbel’e karşı bir münazaraya iştirak ettiği562 ve onu “Mihne”

555

İbn Hallikân, Vefeyâtü’l-A’yân, I, 84.

556 Özafşar, İdeolojik HadisçiliğinArkaplanı, s. 50.

557 İbn Hallikân, Vefeyâtü’l-A’yân, I, 84; Kureşî, el-Cevâhiru’l-Mudiyye, I, 133.

558 İbnü’l-Cevzî, Muntazam, XI, 250; İbnü’l-Esîr, el-Kâmil fi’t-Târîh, VI, 134; Muhammed Hudari

Bek, Târîhu’l-Ümemi’l-İslâmiyye, s. 258.

559 İbn Asâkir, Târîhu Dimaşk, LXXI, 108.

560 İbn Hallikân, Vefeyâtü’l-A’yân, I, 84; Muhammed Hudari Bek, Târîhu’l-Ümemi’l-İslâmiyye, s.

233-234.

561

Mes’ûdî, Mürûcü’z-Zeheb, IV, 40; Serkan Yaşar, Abbâsîler’in İlk Döneminde İktidar ile Ulema Arasındaki İlişkiler, Yayımlanmamış Doktora Tezi, Atatürk Üniversitesi SBE, Erzurum, 2011, s. 166.

kapsamında sorguladığı kaynaklarda aktarılmaktadır.563

Ahmed b. Hanbel ile ilgili olarak, halifeye onu öldürmesi yönünde telkinde bulunmuştur.564 Ahmed b. Hanbel ise Kur’ân’ın yaratılmış olmasını savunduğu için Ahmed b. Ebî Duâd’ın kâfir olduğunu belirtmiştir.565

Dolayısıyla bu ikili arasında bir çekişme olduğu tarihî bir vâkıadır.

Mu’tasım’dan sonra, Abbâsî devletinin yönetimini ele alan Vâsık’ın idaresinin, dönemin iki önemli devlet adamı olan Kâdı’l-kudât Ahmed b. Ebî Düâd ile Vezir İbnü’z-Zeyyât’ın etkisi altında şekillendiği yönünde bir kanaat vardır.566 Vâsık’ın Mu’tezilî bir düşünce yapısına sahip olması da durumu pekiştirmiştir.567

Ayrıca bu durum, Me’mûn’un tavsiyesinin, kendisinden sonra gelen halifelerce dikkate alındığının en önemli göstergelerindedir.

Yukarıda bahsedilen iki halifenin arkasından hilâfet makamına geçen Mütevekkil, göreve başlamasından bir süre sonra “Mihne” olarak bilinen bu olağanüstü dönemi sona erdirdiğinde bunun bir sembolü olarak gördüğü, Mu’tezile’nin ileri gelenlerinden Ahmed b. Ebî Düâd’ın yerine görev yapan oğlunu azlederek yerine Yahya b. Eksem’i getirmiştir.568

Yukarıda hayatının seyri ile ilgili bilgiler aktardığımız Ahmed b. Ebî Düâd’ın, kişisel özelliklerinden de burada bahsetmekte yerinde olacaktır. Zengin olarak yargı görevine tayin edilen Ahmed b. Ebî Düâd, çok cömert ve saygın bir kişi olarak bilinmektedir.569 Bütün kardeşleri için bir ev yaptırmış ve onlara ömür boyu yetecek vakıflar kurmuş, ilaveten, hepsine birer cariye hediye etmiştir. Bu özelliklerinin yanında şiire ve şaire son derece önem veren Ahmed b. Ebî Düâd, edebî açıdan da kendisini yetiştirmiş bir ediptir.570

Bir seferinde kendisine kaside

563 İbn Hallikân, Vefeyâtü’l-A’yân, I, 84. 564 Zehebî, Siyeru A’lâmi’n-Nübelâ, XI, 170. 565

İbn Asâkir, Târîhu Dimaşk, LXXI, 121.

566 Mes’ûdî, Mürûcü’z-Zeheb, IV, 55; İbn Hallikân, Vefeyâtü’l-A’yân, I, 84; Kan, “Vâsık-Billah”, DİA,

XLII, 549.

567 İbnü’l-Murtazâ, Tabakâtü’l-Mu’tezile, s. 125. 568

Zehebî, Siyeru A’lâmi’n-Nübelâ, XI, 171; Kureşî, el-Cevâhiru’l-Mudiyye, I, 133; Kırkpınar, “Mütevekkil-Alellah”, DİA, XXXII, 212.

569 İbn Asâkir, Târîhu Dimaşk, LXXI, 108. 570 İbn Asâkir, Târîhu Dimaşk, LXXI, 117.

sunan şair Ebû Temmâm’a hediye olarak bin dinar verdiği,571

hatta vefatından sonra artık edebiyatın tarihiyle ilgili konuşulamayacağı söylenmiştir.572

Ahmed b. Ebî Düâd’ın, hayatının son birkaç yılında geçirdiği rahatsızlık nedeniyle yerine oğlu Ebü’l-Velîd Muhammed görevlendirilmiştir.573 Bu dönemde, Ahmed b. Ebî Düâd konuşamadığından evde hapis gibi bir hayat sürmüştür.574 Ahmed b. Ebî Düâd 240/854 senesinde ve yaklaşık olarak 80 yaşında vefat etmiştir.575

Bununla birlikte yukarıda zikredildiği gibi ölümünden birkaç yıl önce felç geçirmesi sebebiyle evinden dışarı çıkamadığından 576 olsa gerektir ki, bazı kaynaklarda Ahmed b. Ebî Düâd’ın azledildiği ve sonrasında hapsedildiğine dair bilgiler bulunmaktadır.

Ahmed b. Ebî Düâd’dan sonra oğlu kâdı’l-kudâtlık görevini bir süre devam ettirmiştir. Ebü’l-Velîd olarak bilinen Muhammed b. Ahmed b. Ebî Düâd, babasının yerine bu görevi sürdürürken azledilmiş, baba ve oğulun mallarına el konulmuş,577 ancak sonrasında yaklaşık 16 milyon dirhem ödeme yapmaları şartıyla sulh yoluna gidilmiştir.578

Bu yapılan hamleyle “Mihne Dönemi” diye de bilinen dönemin sonuna gelinmiştir.

İslâmî ilimlerin eser hafızası olan el-Fihrist adlı kitapta, Ahmed b. Ebî Düâd’ın herhangi bir telifi olmadığı ifade edilmiştir. Hatta buna rağmen bu kitapta zikredilmesinin nedeni olarak, Mu’tezile’nin öncülerinden birisi olması gösterilmektedir.579 Ancak İbnü’l-Murtazâ, Ahmed b. Ebî Düâd’ın el-Mesâbîh adlı bir eserinden bahsetmektedir.580

571 Hatib el-Bağdâdî, Târîhu Bağdâd, IV, 144; Aydın A., Klasik Dönemde Kadı Ücretleri, s. 70. 572 Hatîb el-Bağdâdî, Târîhu Bağdâd, V, 245; İbn Tağrıberdî, en-Nücûmü’z-Zâhira, s. 301-302. 573 İbn Asâkir, Târîhu Dimaşk, LXXI, 121; Kureşî, el-Cevâhiru’l-Mudiyye, I, 133.

574

Ya’kûbî, Târîh, II, 448.

575 Taberî, Târîh, IX, 197; Mes’ûdî, Mürûcü’z-Zeheb, IV, 80; İbnü’l-Cevzî, Muntazam, XI, 275; İbn

Tağrıberdî, en-Nücûmü’z-Zâhira, s. 301-302.

576 Zehebî, el-İber, I, 339. 577

İbnü’l-Esîr, el-Kâmil fi’t-Târîh, VI, 134; Zehebî, Siyeru A’lâmi’n-Nübelâ, XI, 171.

578 İbnü’l-Cevzî, Muntazam, XI, 249, 250. 579 İbnü’n-Nedîm, el-Fihrist, s. 453.