• Sonuç bulunamadı

EĞİTİM-ÖĞRETİM ALANINDA YAPILAN SOSYAL HİZMETLER

5.2. Eğitim Yönetim

Hz. Peygamber Medine’de yeni bir toplumun temellerini atarken eğitime büyük önem vermekteydi. Hem Kur’ân’ın anlaşılması, hem dinin öğrenilmesi için eğitim-       

137 Mesela bkz. İbn Ebî Şeybe, Musannef, VIII, 272; Kallek, Asr-ı Saâdet’te Yöetim-Piyasa İlşkisi, 140. 138 Ebû Ubeyd, , 292.

139 İbn Ebî Şeybe, Musannef, VIII, 272; Kallek, bu öğretmenleri “Sıbyan Mektebinin muallimleri” olarak adlandırmaktadır, Kallek, Asr-ı Saâdet’te Yönetim Piyasa İlişkisi, 140.

140 İbn Sa’d, III, 517; Osman b. Abdullah, diğer bir rivayette, Ebû Katâde’nin sakalını boyadığı hakkında bilgi verirken, kendisinin o sırada küttâbta olduğunu belirtmektedir. İbn Sa’d, IV, 381.

141 İbn Sa’d, VII, 240.

142 Kettânî, II, 364; Parladır, Selahaddin, “Asr-ı Saâdet’te Eğitim”, Asr-ı Saâdet’te İslâm, IV, 428-429; Varol, “Hulefâ-i Râşidîn Dönemi Eğitim ve Öğretim Faaliyetlerine Genel Bir Bakış (II)”, 168.

143 Bu konudaki bir olayın ayrıntısı için bkz. İbn Kesîr, el-Bidâye, IX, 548; Gözütok, İslâm’ın Altın

Çağında İlim, 68-69.

144 Ayrıntılı bilgi için bkz. Çelebi, İslâm’da Eğitim-Öğretim Tarihi, 35-38; Varol, “Hulefâ-i Râşidîn Dönemi Eğitim ve Öğretim Faaliyetlerine Genel Bir Bakış (II)”, 168-169; Parladır, Selahaddin, “Asr-ı Saâdet’te Eğitim”, Asr-ı Saâdet’te İslâm, IV, 429.

öğretimin toplumun geneline yayılması gerekmekteydi. Bunun için ortaya çıkan her fırsatı değerlendirmekteydi. Mekke’de öncelikle birebir başlayan eğitim, Dârü’l- Erkam’da müesseseleşmiş, ancak gizli145 olduğu için toplumun geneline hitap etmemiştir. Hz. Peygamber, hicretten hemen önce Mus’ab b. Umeyr’i Medine’ye göndererek ilk öğretmen ataması yapmış oldu. Hicret sırasında kısa bir süre konakladığı Kubâ’da hem bazı evleri eğitim-öğretim amaçlı kullanmış, hem de Kubâ Mescidini yaparak ibadetin yanında lokal bir eğitim-öğretim merkezi haline getirmiştir. Medine’ye hicretinde şehre girer girmez ilk icraati Mescid-i Nebevî’nin yerini tespit etmesi ve hemen yapımına başlaması olmuştur. Mescid-i Nebevî, yukarıda da ele alındığı gibi, diğer mescidlerden farklı olarak bazı önemli fonksiyonlara da sahiptir. Suffa, tarihte benzerine rastlanmayacak özelliklere sahip bir eğitim kurumu işlevi görmüştür. Hz. Peygamber hem Suffa’ya öğretmenler atamış, hem de buradan yetişen talebeleri öğretmen olarak başka yerlere görevlendirmiştir. Bunun yanında, daha önceden yapılmış olan kişisel mescidleri onaylayarak mahalli eğitim-öğretim merkezleri haline getirmiştir. Ayrıca Medine’de de bazı evler birer eğitim-öğretim müessesesi olarak görev yapmışlardır. Yeni fethedilen bölgelere, bazıları çok geniş alanda bir eğitim yöneticisi olmak üzere, öğretmenler atamıştır. Bedir Savaşında, esirlerden okuma- yazma bilenlerin, bunu Müslüman çocuklara öğretmeleri karşılığında salıverilmeleri uygulaması, Hz. Peygamber’in eğitim-öğretim için savaş gibi en olumsuz olayları bile fırsata çevirdiğini göstermesi açısından önemli bir örnektir.

Hz. Peygamber’in başlattığı bu kapsamlı eğitim faaliyeti, O’nun (sav) vefatından hemen sonra daha da geliştirilmiş, yeni müesseseler oluşturulmuş ve geliştirilmiştir. Özellikle Hz. Ömer, bu konuda önemli adımlar atmış, öğretmenler atamış, programlar oluşturmuştur.146 Emevîler döneminde eğitim-öğretim işi çok daha yaygın ve büyük müesseselerin kurulduğu bir dönem olmuştur.147

       145 Bkz. Zehebî, Târîhu'l-İslâm, IV, 23.

146 Ebû Ubeyd’in aktardığına göre Hz. Ömer, bazı âmillerine, Kur’ân öğrenimi görenlere tahsisat bağlamalarını emrettiğini kaydetmektedir. Bu talimat muhtemelen küttâblarda yatılı eğitim gören çocuklar için verilmiştir. Bkz. Ebû Ubeyd, 292.

147 Velîd b. Abdülmelik daha da önemlisi Ömer b. Abdülazîz dönemleri, eğitim-öğretimin de dahil olduğu sosyal hizmet uygulamaları açısından çok verimli dönemler olmuştur. Belâzurî, Velîd b. Abdülmelik’in, bir küttâbı ziyaret ederek oradaki öğretmenlerle konuştuğunu aktarmaktadır. Belâzurî,

Ensâbu’l-Eşrâf, VIII, 80; Ramazan Altınay, Emevîlerde Sahibu’s-Sûkların(Zabıta) küttâblarda

öğretmenlerin çocukları dövmelerine engel olmak gibi bir görevlerinin olduğunu kaydetmektedir. Altınay, Emevîlerde Günlük Yaşam, 120; Aynı yazar, Emevîler Döneminde, geneli kapsayacak şekilde kurumlaşmış bir eğitim-öğretim sisteminden bahsedilemeyeceğini savunmaktadır. Altınay, Emevîlerde

Bu kısa özetten sonra Hz. Peygamber döneminde öğretmen ataması, çocuk, genç, kadın, yetişkin ve engellilerin eğitimi konusunda yapılan sosyal hizmet uygulamalarını kısaca ele almakta fayda vardır.

5.2.1. Öğretmenlerin Tespiti, Tayini ve Çalışma Şartları

Eğitim-öğretimin temel direği öğretmendir. Öğretmenin sorumluluk alanı, başta çocuklar olmak üzere, insandır. Bu açıdan öğretmenin hem seçimi hem de yetiştirilmesi çok önemlidir. Öğretmenin ilk görevi, eğitim-öğretimin akışını sağlayarak, sorumluluk alanında bulunan fert, grup veya toplumun gelişmesine maddi ve manevî yönden katkıda bulunmaktır. Öğretmenin yaptığı bireysel anlamda öğrencinin erdemli bir fert olarak geleceğini kurma, sosyolojik anlamda ise geleceğin erdemli toplumunu oluşturma faaliyetidir. Bundan dolayı da İslâm’ın ilk asrında öğretmenin konumu farklı olmuş ve bu dönemde itibar görmüştür.148

Okuma-yazma bilenlerin çok az olduğu,149 eğitim-öğretim faaliyetlerinin yaygın olmadığı bir toplumda Hz. Peygamber, bunu tersine çevirecek önlemleri bizzat kendisi almış ve eğitim-öğretim işlerine ağırlık vermiştir. Hz. Peygamber, seçtiği öğretmenlerin; okuma-yazma bilmek, güzel Kur’ân okumak, toplumda sevilen bir konuma sahip olmak, hitabeti güçlü olmak, fiziki anlamda temizlik ve düzene dikkat etmek gibi özelliklerden birkaçına sahip kişiler arasından olmasına dikkat ediyordu. Nitekim ashâbına şu uyarıda bulunduğu rivâyet edilmektedir: “Sizler arkadaşlarınızın

önderlerisiniz, öyleyse güzel elbise giyiniz, yol ihtiyaçlarınızı düzenleyiniz. Öyle ki sizler insanlar arasında (birer) nişane gibisiniz.”150 Hz. Peygamber, sahabîlerini bu anlamda yetiştirmeye özen göstermekte ve bu anlamda çabuk mesafe katedenleri başta eğitim- öğretim olmak üzere farklı görevlere tayin etmekteydi. Ebû Sa’lebe adındaki bir sahabî, Hz. Peygamberle karşılaştığında, kendisini “güzel öğreten” birisine göndermesini istemiş, Hz. Peygamber de onun Ebû Ubeyde b. Cerrâh’a gitmesini söylemiş ve “Seni,

güzel talim ve edeb verecek birine gönderiyorum.” demiştir.151 Eğitim-öğretim konusundaki ilk atamasını Darü’l-Erkam’da yetiştirdiği Mus’ab b. Umeyr’i Medine’ye öğretmen olarak göndermek suretiyle yapmıştır.

      

148 Daha geniş bir değerlendirme için bkz. Yılmaz, “Hz. Peygamber Dönemi Eğitimine Genel Bir Bakış,”

Dini Araştırmalar, 211.

149 “İslâm dini geldiğinde Kureyş kabilesinden 17 kişi yazı yazıyordu.” İfadesini kullanan Belâzurî, bu 17 kişinin adlarını tek tek vermiştir. Belâzurî, Fütûh’l-Büldân, 539.

150 Gözütok, İlk Dönem İslâm Eğitim Tarihi, 178. 151 Kettânî, I, 178.

Hz. Peygamber, Hicretle birlikte eğitim-öğretim faaliyetlerini daha sistematik hale getirmiştir. Bu dönemde gerek Medine'de gerekse taşradaki müslümanlara okuma- yazma ve Kur’ân öğretmek için birçok öğretmen görevlendirmiştir. Buhârî’de geçen bir rivâyette Hz. Peygamber, Kur’ân’ı 4 kişiden almayı yani öğrenmeyi tavsiye etmiştir: Abdullah b. Mes’ûd, Ebû Huzeyfe’nin azadlısı Sâlim, Muâz b. Cebel ve Übey b. Ka’b.152 Bu sahabîler, yaşadıkları süre içerisinde, eğitim-öğretim işinde aktif görev almışlardır. Mesela, Ubey b. Ka’b, vahiy katibi olmasının yanısıra görme engelli birisine Kur’ân öğretme görevine bakmaktaydı.153 Muâz b. Cebel, aynı görevle hatta çok daha geniş yetkilerle Yemen’e gönderilmiştir.154 Muâz b. Cebel, Mekke fethinden sonra da yine aynı görev için Ebû Musa el-Eş’arî ile birlikte Mekke’de bırakılmış bir muallimdir.155 Bunlar dışında, Ubâde b. Sâmit, Suffa ehline okuma-yazma ve Kur’ân öğretmekle görevlendirilmiştir.156 Mescid-i Nebevî’nin yapılışının hemen ardından Abdullah b. Saîd insanlara okuma-yazma öğretmeye başlamış ve Bedir Savaşında şehid oluncaya kadar bu faaliyetine devam etmiştir.157 Hz. Peygamber, Amr b. Hazm’ı

Müslüman olan Beni Hâris kabilesine dini bilgileri, sünneti ve İslâm’ın esaslarını öğretmesi için öğretmen olarak göndermiştir.158 Hz. Peygamber’in öğretmen olarak görevlendirdiği diğer bazı sahâbîler ise şunlardır: Râfi’ b. Mâlik el-Ensârî, Useyd b. Hudayr, Hâlid b. Saîd b. el-Âs. 159 Hz. Peygamber, yeni Müslüman olan her ferd, kabile ve topluluğun İslâm’ı öğrenmesi için bir öğretmen görevlendirmiş ve böylece eğitim- öğretimin toplumda yaygın hale gelmesini sağlamıştır.160

Hz. Peygamber, ihtiyaç olduğu zaman Müslüman olmayanları da öğretim işinde görevlendirmiştir. Mesela, Bedir Gazvesinde esir edilenler arasında okuma yazma bilenlerden her birinin 10 müslüman çocuğa bunu öğretmek şartıyla serbest

       152 Buhârî, Fedâilü’l-Kur’ân, 8.

153 İbn Ebî Şeybe, Musannef, VIII, 274.

154 “Muâz b. Cebel, Yemen ile Hadramut arasında bulunan bütün emirler arasında gidip gelen bir

muallimdi idi.”, Taberî, III, 228, 318; İbnü’l-Esîr, el- Kâmil, II, 309; ayrıca bkz. Buhârî, Mezâlim, 9;

Halîfe b. Hayyât, 61; Heysemî, Mecmeu’z-Zevâid, VII, 100; Kettânî, II, 288; Hamidullah, İslâm

Peygamberi, II, 770.

155 Şulul, Hz. Peygamber Devri Kronolojisi , 890; ayrıca bkz. Kettânî, I, 181.

156 İbn Ebî Şeybe, Musannef, VIII, 273; Ebû Dâvûd, Büyû’, 37; İbn Mâce, Ticâret, 8; ayrıca bkz. Kettânî, I, 178, 186.Şulul, Hz. Peygamber Devri Kronolojisi, 413.

157 Ebû Dâvûd, Büyû’, 37; İbn Mâce, Ticâret, 8; Kettânî, I, 186; Hamidullah, İslâm Peygamberi, II, 769. 158 İbn Hişâm, II, 595; Kettânî, Amr’ın 17 yaşında Necran’a öğretmen olarak gönderildiğini aktarmaktadır, Kettânî, I, 181.

159 Bu sahabilerin görev alanları hakkında bkz. Kettânî, I, 181-182.

160 Konunun daha geniş bir değerlendirmesi için bkz. Varol, “Hulefâ-i Râşidîn Dönemi Eğitim ve Öğretim Faaliyetlerine Genel Bir Bakış”, 486.