• Sonuç bulunamadı

Eğitim Hizmetinin Genel Görünümü

B. TÜRKİYE'DE EĞİTİM HİZMETİNİN DURUMU

1. Eğitim Hizmetinin Genel Görünümü

Ülkemizdeki eğitim hizmetinde4 bir çok konu ve bu konulara ilişkin birçok boyut vardır. Bu nedenle eğitim hizmeti, bilimsel veya teknolojik, idari ve siyasi açıdan bir çok boyutu esas alınarak incelenebilir.

Bir ülkedeki eğitim sektörü siyasi veya yönetsel açıdan diğer ülkelere göre farklılık gösterebilmekte iken; ülkedeki eğitim hizmetinin eğitim kalitesi ve performansı objektif nitelikteki verilere dayandırılabilmektedir. Bu bağlamda eğitim kalitesi ülkeden ülkeye farklılık göstermez.

Eğitim, 21. yüzyılda kalkınma çabalarında sürdürülen çok önemli ve işlevsel bir araç haline gelmiştir. Bu nedenle ülkemizde eğitime, bilime ve teknoloji üretimine her zaman olduğundan daha çok önem verilmesi gerekmektedir5.

Eğitimin niteliğini etkileyen en önemli unsurlardan biri de alt yapı olanaklarıdır. Örneğin, kapalı alan miktarı, kütüphane, makine-teçhizat yatırımları, eğitim hizmetindeki alt yapı olanaklarını oluşturur. YÖK’ün istatistiklerine göre, üniversitelerimizde 2001 yılı itibariyle öğrenci başına düşen kapalı alan miktarı 14,77 m2’dir ve bu miktar Avrupa’da ortalama 25 m2’dir. Ülkemiz için öğrenci başına düşen ortalama kapalı alan miktarı işlevlerine göre sınıflandırılacak olursa, örgün öğretimde, idari birime 3,51 m2, eğitime 6,1 m2, sosyal etkinliklere 4,88 m2 ve spora 0,28 m2 düşmektedir6.

4

5580 sayılı Özel Öğretim Kanunu'na göre hizmet sektörü bünyesinde özel Türk, yabancı ve azınlık okulları, milletlerarası özel öğretim okulları, özel dershaneler, çeşitli kurslar, uzaktan öğretim yapan kuruşlar, özel eğitim kurumları, motorlu taşıt sürücüleri kursu, hizmet içi eğitim merkezleri, öğrenci etüt eğitim merkezleri, özel eğitim ve rehabilitasyon merkezi, kreş ve gündüz bakımevleri adı altında hizmet veren özel sektöre ait öğretim kurumları ile özel öğrenci yurtları, eğitim yayıncılığı, eğitim danışmanlığı gibi eğitim alanında faaliyet gösteren tüm özel kurum ve kuruluşlar bulunmaktadır.

5

GEDİKOĞLU, Tokay, "Avrupa Birliği Sürecinde Türk Eğitim Sistemi: Sorular ve Çözüm

Önerileri", Mersin Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, C. 1, S. 1, Haziran 2005, s. 69.

6

TÜBİTAK, Türkiye'de Eğitimin Mevcut Durumu Ek 1, s. 17. http://www.tubitak.gov.tr/ tubitak_content_files/vizyon2023/eik/EK1.pdf (e.t. 20.09.2013).

54 Eğitim hizmetinin yerine getirilmesinde kalitenin sağlanması yeterli alt yapıya sahip olunmasına bağlı olması nedeniyle, yeni bir yöntem olan ve ülkemizde uygulanmasına ilişkin çalışmaların sürdüğü kamu özel ortaklığı önemli bir yer tutmaktadır7. Kamu özel ortaklığı ile yeni finansman sağlanacak ve bu durum da eğitim hizmetinin sunumunda kaliteyi ve performansı arttıracaktır.

Pazar ekonomisinin neden olabileceği zararlar nedeniyle kamu kesimi eğitimde en önemli oyuncu niteliğindedir. Kamu kesiminin eğitimin tüm finansal yükünü sırtlaması ile eğitim kalitesinin iyi bir durumda duracağı çok şüphelidir. Bu nedenle özel sektör ile kamu kesiminin birlikte çalışacağı bir sistemle eğitim kalitesi ve diğer kamusal ihtiyaçlar daha iyi sağlanabilir. Kamu özel ortaklığı ile eğitim hizmetlerinde alternatif kamu finansı veya imkanları oluşturularak eğitim hizmetine katkı sağlanabilir8.

Türkiye'de eğitim hizmetinin sunumuna ilişkin olarak eğitim politikaları incelenmeli ve çözümlenmemiş konular çalışılmalıdır. Eğitim hizmetinin daha sağlıklı yürütülebilmesi için temel kurallar oluşturulmalı ve bu kurallar ışığında sıkı denetimler yapılmalıdır9. Eğitim hizmetinde kamu özel ortaklığı projelerinin

7

BARRERA / GUAQUETA, s. 4-7. Eğitim hizmetinde kamu özel ortaklığının kullanılmasının yararları: "1.Eğitim hizmetinde kamu özel ortaklığı projelerinin uygulanması eğitim hizmeti

veren özel müteşebbisler arasında rekabeti arttıracaktır. Ancak hükümet tarafından rekabet ortamının oluşturulması gerekmektedir. 2.Kamu özel ortaklığı sözleşmeleri kanun koyucunun işlemlerinden daha esnek olabileceğinden dolayı öngörülemeyen durumlara daha iyi çözümler getirebilir. 3.Hükümetler kamu özel ortaklığı sözleşmeleri yaparken özel ortağı seçebileceklerdir. Dolayısıyla hükümet sözleşmeci özel kişiden eğitim hizmetinin gelişmesi için bir takım argümanlar isteyebilecektir. 4.Kamu özel ortaklığı sözleşmeleri ile kamu kesimi ile özel sektör arasında risk paylaşımı sağlanacaktır. 5.Eğitim alanında faaliyet gösteren özel müteşebbislerin gelişmesi sağlanacaktır".

Eğitim hizmetinde kamu özel ortaklığının kullanılmasının zararları: "1.Kamu özel ortaklığı ile

eğitimin özelleştirmesi sağlanacak ve böylece devletin eğitim üzerinde kontrolü azalacaktır. 2.Ekonomik olarak yetersiz ailelerin tamamen özelleşmiş eğitim sisteminden yararlanmaları zorlaşacaktır. 3.Kamu özel ortaklığı ile fakir öğrencilerin kaliteli eğitim alması zorlaşacaktır. Ancak belirtmek gerekir ki sosyal devlet anlayışının bir gereği olarak fakir ailelere bu okullarda eğitim imkanı verilerek bu zararlar giderilebilecektir".

8

BARRERA / GUAQUETA, s. 1. 9

1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu'nun 1. kısmında Türk Milli Eğitim Sistemini Düzenleyen Genel Esaslar düzenlenmiştir. Bu kanunun 1. kısmının 2. bölümünde eğitim sisteminin genellik ve eşitlik, ferdin ve toplumun ihtiyaçları, yöneltme, eğitim hakkı, fırsat ve imkan eşitliği, süreklilik, Atatürk inkılap ve ilkeleri ve Atatürk milliyetçiliği, demokrasi eğitimi, laiklik, bilimsellik, planlılık, karma eğitim, eğitim kampüsleri ve okul ile ailenin işbirliği ve her yerde eğitim gibi esaslar çerçevesinde yürütüleceği düzenlenmiştir.

55 uygulanmasında bu katı kurallara sıkı sıkıya bağlı kalınarak, eğitim hizmetinin sunumunda dahi özel müteşebbisler ile devlet ortaklığı sağlanabilir. Böylece ABD'de eğitim hizmetinde önemli bir yer tutan Charter okulları benzeri bir kurum ülkemizde de gündeme getirilerek, eğitim hizmetinde kalitenin artması sağlanabilir.

1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu'nun 16. maddesinde kamu özel ortaklığı çerçevesinde eğitim kampüslerinin yapılabileceği ve bu eğitim kampüslerinin yapımı ve işletilmesinde uyulması gereken bir takım genel esaslara yer verilmiştir10.