• Sonuç bulunamadı

Eğitim Amaçlı Hazırlanan Çocuk Gazeteleri ve Dergileri Bakımından: Mektepli Gazetes

4. BULGULAR VE YORUM

4.1. Eğitim Amaçlı Hazırlanan Çocuk Gazeteleri ve Dergileri Bakımından: Mektepli Gazetes

Atatürk ilke ve inkılapların çocuklara aktarılması için cumhuriyetin ilk yıllarında yayımlanmış olan dergi ve gazetelerin önemi büyüktür. Mektepli Gazetesi de 1932-1935 yılları arasında 148 sayı yayımlanarak Türk çocuk edebiyatı tarihinde önemli bir yer edinmiştir. Çocukların gelişiminde çeşitli yönleriyle önemli yer tutan Mektepli Gazetesi cumhuriyeti yaşam tarzı olarak benimsemelerini sağlamıştır.

22 Eylül 1932 – 18 Temmuz 1935 tarihleri arasında yayımlanmış olan gazete, toplam 6 cilt halinde 148 sayıdan oluşmaktadır. Gazetenin ilk otuz sayısı Đstanbul Halk Matbaası’nda; 31-35. sayılar Đstanbul Letafet Matbaası’nda; 36-54. sayılar Đstanbul Hamit Bey Matbaası’nda; 148. sayıya kadar da Đstanbul Sebat Matbaası’nda basılmıştır. Senelik aboneliği 250 kuruş, altı aylığı 125 kuruş, üç aylığı 65 kuruş olarak belirlenen gazete 5 kuruştan satışa sunulmuştur.

Gazetenin 24. sayısında M. Sami’nin “Đnkılâbın Çocuğu” adlı yazısı ile yetiştirilmek istenen çocuk tipi vurgulanmıştır:

“[…] Đnkılâp, evet inkılâp bizimdir. Đnkılâbın çocuğu bir kütledir. Đnkılâbın çocuğu ayrı bir kuvvet tanımaz, ferdî kuvvetlerin peşinden koşmaz, onun kafa ve gönül birliği vardır. Yekpare bir iman, yekpare bir kuvvet, yekpare bir varlıktır. Sadası birdir, hareketi birdir. [...] En büyük ağabeyimiz inkılâbı inkılâbın çocuğuna emanet etmemiş midi? Bu emaneti kabul eden bizler yekpare bir kütle halinde gönül ve kafa birliğile toplanmalıyız...” [Nu.:24,s.:3 (2.3.933)]

15.09.1932 – 18.07.1935 tarihleri arasında perşembe günleri yayımlanmış olan Mektepli Gazetesi’nin ilk 132 sayısı 25 x 19cm., 132 sayıdan itibaren ise 24 x 32 cm. ebatlarındadır. 16-20 sayfa arasında yayımlanan gazetenin bazı sayılarda ilavelerle sayfa sayısı 24’e ulaşmıştır.

Gazetenin tanıtım amacıyla hazırlanan ve ücretsiz olarak verilen ilk sayısında şu bilgilere yer verilmiştir:

“Mektepleriniz açıldıktan bir hafta sonra gazetenizi arayınız… Her hafta yeni MÜSABAKALAR, BĐLMECELER, BULMACALAR, bulacaksınız. Büyük HEDĐYELER ve MÜKÂFATLAR tevzi edecektir. MOTORSĐKLET, BĐSĐKLET, GRAMAFON, FOTOĞRAF, LONJĐN SAATĐ, RADYO vesaireyi kazanmak için MÜSABAKALARI, BĐLMECELERĐ muhakkak hallediniz. MEKTEPLĐ GAZETESĐ en güzel yazı ve resimlerle dolu olarak çıkacaktır. Resimler, Şiirler, Yazılar, Romanlar, Hikâyeler, Garip şeyler, Heyecanlı havadisler, Sinema, Spor, Đzcilik, Tiyatro, Karikatür, Havadisler her şey MEKTEPLĐ GAZETESĐ’nde bulunacaktır. MEKTEPLĐ GAZETESĐ sizin için bir hazinedir.Onu merakla ve sabırsızlıkla bekleyiniz.

[…] ” [ Tanıtım Sayısı (Tarihi Belirtilmemiş) s.:1]

Mektepli Gazetesi, Mehmet Sami Karayel editörlüğünde yayımlanmış olan Đstanbul merkezli bir çocuk gazetesidir. Đçeriği bakımından çocukların eğitimine katkılar sağlamış olan bu çocuk gazetesi, yeni harflerin çocuklarla buluşmasına yardımcı olan niteliğiyle okulda verilen eğitimi destekler bir görev üstlenmiştir. Gazetenin başyazarı ve sahibi M. Sami, gazetenin ilk sayısında Latin harflerinin kabulünün sağlamış olduğu kolaylıkları çocuklara

aktararak yeni harflerin eğitim bakımından ne kadar önemli olduğunu vurgulamıştır. Kendi okul hayatından örnekler veren M. Sami yeni harflerin kabulünde Atatürk’ün önemini dile getirmiştir:

“Sevgili kardeşlerim,

Ben de sizin gibi mektep sıralarında okurken bana en güç ve zor gelen ders kıraat okumak ve yazı yazmak idi… Bu benim olduğu kadar hemen bütün arkadaşlarım için de böyle idi. Diyebilirim ki hiçbir mektepli arkadaşım doğru dürüst imla yazamazdı […]

Size şunu söyleyebilirim ki sizin bugün kıraat ve imla dersi için sarf ettiğiniz vakit ile ortaya koyduğunuz dikkat ve mesaiyi yüz hatta iki yüz misli büyütünüz. Đste biz bu kadar çok çalışıyor, bu kadar çok yoruluyorduk. Fakat tüm bunlara rağmen gene hata. Gene yanlış. Sarıklı ve cübbeli hoca efendilerden bu ders içi yediğimiz dayagın, falakanın haddi hesabı yoktu. […]

Đşte o hoca efendiler bize kendi dilimiz ve yazımız olmayan karma karışık daha ziyade resme benzer bir yazı öğrettiler. Kargacık burgacık bir şey. Arapça, Acemce kelimeler, tertipler. Uzun ve anlaşılmaz kaideler. Liseden ve Darülfünundan çıkanlar bile imla ve kıraat yanlışı yaparlardı. Halbuki siz şimdi ne kadar mesut ve bahtiyarsınız. En kısa zamanda mükemmel kıraat okuyor ve yazıyorsunuz. Eğer o eski Arap yazısını bilseydiniz simdi bu söylediklerime şaşar ve imla da yanlış yazılır mı? Đşte hocam ne söylemişse aynını yazmış bulunuyorum. Hatta neden ve nereden çıkar? Diyerek isyan ederdiniz. Bugün bütün bunlar ortadan kalkmış ve siz de en güzel bir yazıya malik olmuş bulunuyorsunuz. Hiç şüphesiz sizinle beraber büyük millete de bu en büyük iyiliği yapan insanı pekiyi tanırsınız. Onun ismi gibi her işinde de Kemal vardır. Yükseklik ve ululuk vardır. Đşte bakınız resimde sizinle beraber bir sıraya oturmuş olan Türkün bu biricik ulusu; bu yazıları ilk defa ortaya koyduğu zaman memleketin, vatanın her tarafını gezip dolaşarak bu Türk yazısının başmuallimliğini bizzat kendisi yapmıştı. Başmualliminiz sizin en büyük örneğiniz, en büyük ağabeyinizdir. O Ulu Gazidir. Hepimize en büyük okuma ve yazma zevkini verdiği için muhakkak bizim de bu zevkimizi okşayan bir gazetemiz olmalıydı. Bugün nihayet o da oldu. Mektepli Gazetesi çıktı. […]”

Atatürk inkılâplarının öneminin halka duyurulmasında önemli bir yere sahip olan Mektepli Gazetesi’nin daha ilk sayısında M.Sami’nin yazısı ile eğitim ve dil devrimlerinin öneminden bahsedip, Latin harflerinin kullanılmasının gerekliliğini açıkladığı görülmektedir.

Türkçe’nin kullanımına özen gösteren gazetede Dil Kurultayı hazırlıklarına yer verilerek “Gazinin dil işleri ile uğraşanları büyük kurultaya davet ettiği” 3. sayıda duyurulmuştur. Öz Dilimize Doğru” başlıklı 4. sayıda yer alan yazıda ise M. Sami okurları Türkçe yazmaları ve konuşmaları konusunda bilgilendirmekte; okurlardan gelen yazı ve şiirlerin Öz Türkçe ile yazılmasını istemektedir.

“… Artık bizim konuştuklarımızı, bizim yazdıklarımızı köylülerimiz anlamalıdır. Bizde anlamalıyız. Nasıl Arapça yazıyı yıktık ve kurtulduksa, yabancı gelimeleri de yıkıp yerine bildiğimiz Türkçeyi komalıyız… Bir millet iki dil konuşur mu? Bilgiçlerimiz başka türlü konuşur ve yazarlar, köylülerimiz başka türlü konuşursa nasıl birbirimizi anlarız… Đşte; Dolmabahçe Sarayında toplanan kurultay yabancı dili kovup yerine kendi has malımız ve dilimiz olan Türkçeyi yaşatmak için toplandı. Kararını verdi ve dağıldı. Bu işte baş muallimimiz ve ağabeyimizin dileklerini yerine getirmek için hep birden çalışmalıyız.”

M. Sami [Nu.: 4, s.:3, (13.10.932)]

Gazetenin 118. sayısında “Okuyucularımıza” başlığı altında bir uyarı aktarılarak gönderilen yazı ve hikâyelerin Öz Türkçe olması istenmektedir.

“Göndereceğiniz şiir ve hikayeler öz Türkçe yazılmadıkça basılamaz.”

[Nu: 118, s. (19.12.934)]

Gazetede imlâ, noktalama ve dilbilgisi kurallarının uygulanması açısından, Öz Türkçe konusunda gösterilen hassasiyet gösterilmemiştir. Gazetede kullanılmış olan birçok ifadede büyük-küçük harflerin kullanımına özen gösterilmediği ya da noktalama işaretlerinin kullanılmadığı görülmektedir.

Cumhuriyetin ilânından sonra medenî alanda yapılmış inkılâplardan biri olan soyadı kanununun da gazetede önemli bir yer tuttuğu görülmektedir.

Gazetenin başyazarı ve sahibi Mehmet Sami’nin 117. sayıda Karayel soyadını nasıl aldığını okuyucularla paylaştığı ve 121. sayıdan itibaren soyadı almış olan okurların gazetede yayımlandığı görülmektedir.

Gazetede milli bayramlara, belirli gün ve haftalara ayrıca yer ayrıldığı görülmektedir. Cumhuriyet Bayramı, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı gibi tarihlerde bayramla ilgili yazı ve şiirlerin yayımlandığı görülmektedir. Gazetenin 83. sayısında M. Sami 23 Nisan için hazırlanan bölümde yer alan şiirle bayramların daha coşkulu ve sevinç içinde kutlanması gerektiği fikri üzerinde durmuştur.

“ 23 Nisan Bayramı

Arkadaşlar, gelin, verip elele Kutlulayalım bu mes’ut bayramı, Sarılarak coşgun, büyük emelle Anam bu yurdu kuran adamı.

Göğsümüzde çarpsın çelik bir damar, Duyalım Türklüğün hürriyetini.

Şu kalbimizde kaynayan kanlar Kuracak yarının saadetini.

Çiçekler yapraklar bezeyen yurdu. Kuşlar cıvıldasın seslerimizde.

Göğlerde yükselsin Türkün boz kurdu, Haykıralım gelin hep birden bize: Yaşasın vatanı kurtaran adam! Yaşasın yükselten bu ülkemizi! Yaşasın, yaşasın bu büyük bayram! Yaşasın, yaşasın o ulu Gazi! ”

***

[S.83, s.:4, 19.4.934)]

Gazetenin aynı sayısında Mehmet Sami’nin “23 Nisan” başlıklı bir anısına yer verilerek okurlara şanslı oldukları bildirilmektedir. Bu yazı ile Cumhuriyet dönemindeki çocukların hür, büyüklerle eşit haklara sahip olduğu vurgulanmış ve dönemin çocukluk algısı iletilmiştir.

“[…] On yaşında çocuktum rahmetli anama sordum: “Anne padişahı neden görmeyoruz? resmi neden yok? Rahmetli anam cevap verdi: - Sus! Kâfir oldun. Sakın bir daha ağzından böyle bir şey işitmeyim, sonra ağzını yırtarım… Sakın bir yerde söyleme ha!..

Ben şaşırmıştım anama ne yapıyordum ki ağzımı yırtıyordu…Nihayet bizim gibi olan adamın resmini görmek isteyordum… […]

Maazallah benim anama sorduğumu mektepte hocama veya arkadaşlarıma sormuş olsam, hemen bizi haber verirler ve anamı, babamı zindanlara atarlardı.

Sevgili çocuklarım;

Size yukarıda yazdıklarım masal değil, hakikattir. Siz bugün hürsünüz, siz bugün şensiniz, siz bugün bizimle beraber ve ortaksınız…

[…] ”

M.Sami [Nu. 83, s. 3, (19.04.934)] Belirli gün ve haftalardan “Milli Biriktirme Günü”ne 66.sayıda yer verilen gazetede “Milli Biriktirme Gününde Üç Köylü Çocuğun Söylediği” başlığıyla üç şiirin yayımlandığı görülmektedir. Şiirlerden ikisinde incir ve fındık gibi yerli mallarımız konu edilirken, birinde “Kumbara” başlığı ile biriktirmenin önemine değinilmiştir. Ayrıca 118. sayıda da bu konuyla ilgili atasözü ve deyimlere değinildiği görülmektedir. Böylelikle çocuklara tutum yatırım ve yerli mallarıyla ilgili bilinç kazandırılmaya çalışılmıştır.

“Kumbara

Bir küçük bankam var, Onun adı kumbara Her gün atarım para, Bir gün olur açınca. Dökülür bir çok para. Zengin olur fıkara Biriktirir ve para. Vatan kardaşlarıma Lâzımdır kumbara.” Feyziati Lisesi S. 3 RUŞEN [Nu.66, s.:3, (21.12..933)]

Gazetedeki spor ve sinema bölümleri, çocuk ile gazete arasında eğlenceli bir bağ kurmaktadır. Yabancı dil öğretimi de Mektepli Gazetesi’nin çeşitli sayılarında yer almıştır. On iki sayı boyunca Đngilizce derslerine yer veren gazete, altmış sekiz sayıda da Fransızca derslerini okuruyla buluşturmuştur.

Aytaş ve Yalçın’a göre eğitim amacıyla hazırlanmış çocuk gazeteleri ve dergileri iki şekilde değerlendirilir. Bunlardan birincisi doğrudan eğitime katkı için hazırlananlardır ve bunlar sınıf düzeyine, eğitim programlarına uygun olarak çıkartılarak, derslerde kullanılırlar. Đkincisi ise eğitime yardımcı olmak amacıyla hazırlananlardan oluşmaktadır. Bu dergiler güncel olma özellikleri bakımından çocuğun eğitiminde önemli bir yer tutmaktadırlar. Ayrıca çocuğa okuma, boş zamanlarını değerlendirme alışkanlığı verdiği gibi çocukta henüz keşfedilmemiş yetenek ve istekleri ortaya çıkararak, onları yazmaya, okumaya, resim yapmaya teşvik ederler. (Yalçın ve Aytaş, 2003:234)

Bu bilgiler doğrultusunda denilebilir ki Mektepli Gazetesi eğitime yardımcı olmak amacıyla hazırlanmış ve güncel olması bakımından çocukların eğitimine önemli ölçüde etki etmiştir. Yayımlandığı dönem bakımından Cumhuriyet sonrasında yapılan inkılâpların halka duyurulması ve halk tarafından benimsenmesinde önemli bir işleve sahiptir. Gelişmenin ancak çalışmayla olabileceği görüşüyle çocukların eğitime olan isteğini arttırmaya çalışan gazetenin, 23. sayısının kapağında yer alan Mektepli Marşı okur profilini çizmektedir.

“Mektepli Marşı

Kalbimizde heyecan, Gözlerimizde ışık. Emelimiz var her an, Đstikbalimiz açık. Gönlümüzde ideal: Hayat vermek, yaratmak: Yurdumuzu yaşatmak.”

Çocuk gazeteleri ve dergileri anadil öğretimi bakımından önemli bir yere sahiptir. Dergi ve gazetelerin dili, söz dağarcığı, cümle yapısı, çocukların bilgi ve algılama düzeylerinin üzerinde olmamalıdır. Bu bağlamda Öz Türkçe kullanımına özen gösteren Mektepli Gazetesi sade bir dil ile okuruyla buluşmuştur. Dil kurultaylarında Öz Türkçe kullanılması konusunda alınan kararların uygulanmasında ve okurlara iletilmesinde gazete önemli bir yayın aracı konumundadır.

Çocuğun vatan ve millet sevgisi kazanmasında, ulusal ve evrensel değerleri öğrenmesinde gazete ve dergi gibi kaynakların önemi büyüktür. Mektepli Gazetesi’nde bayramlara, belirli gün ve haftalara ayrılan bölümler

aracılığıyla çocuğa kazandırılmak istenen değerlerin pekiştirildiği görülmektedir.

Gazetedeki öykü, şiir, masal, roman gibi türlerin çocukların kişilik, dil, bilişsel ve toplumsal gelişimine katkı sağlayarak çocuk eğitiminde önemli bir yere sahip olduğu görülmektedir. Gazetede yer alan haber, bilimsel gelişmeler, ilginç konular, tarih ve tarihi yerler gibi bölümler, çocukların güncel olaylardan haberdar olmasını sağlamakta, genel kültürlerini arttırmakta ve araştırma, bilgi edinme ihtiyaçlarına karşılık vermektedir.