• Sonuç bulunamadı

Bu bölümde çalışmanın konusuyla ilgili yapılmış olan araştırmalar ve ulaşılan sonuçlar özetlenmeye çalışılmıştır.

2.2.1. Yayımlanmış Olan Çocuk Gazeteleri ve Dergileri Đle Đlgili Araştırmalar

Demircan (2006) çalışmasında Mektepli Gazetesi’ndeki metinlerin çocukların bilişsel ve ahlaki gelişimlerine katkısını araştırmıştır. Gazetenin biçim ve içerik bilgilerine yer verilen çalışma sonucunda gazetede ne tür

konuların işlendiği, okuyuculara ne tür bilgiler iletildiği saptanmıştır. Mektepli Gazetesi, okuyucularına gerçekleştirilen devrimleri sahiplenmeyi benimsetmeye çalışmıştır. Ayrıca gazetenin çocuklara çok çalışmaları, bilgiye ulaşmaları, öğrenmekten vazgeçmemeleri gibi iletileri aktardığı çalışma sonucunda ortaya çıkmıştır.

Doğdu (2007) Sosyal Bilgiler Öğretmenliği bölümünde yapmış olduğu çalışmasında, çocuk gazeteleri ve dergilerini tek partili dönemde(1930- 1950) yurttaşlık bilincinin oluşturulması bakımından incelemiştir. “Çocuk Duygusu” dergisinden 66 sayı, “Çocuk Dünyası” dergisinden 29 sayı, “Çocuk Alemi” dergisinden 46 sayı, “Çalıksan Çocuk” dergisinden 38 sayı, “Sen Çocuk” dergisinden 17 sayı, “Olgun Çocuk” dergisinden 13 sayı, “Sağlam Çocuk” dergisinden 7 sayı, “Ümit Çocuk” dergisinden 7 sayı ile sınırlandırılan değerlendirmede söz konusu çocuk dergilerindeki yazı, resim türleri; düşünce, yaklaşım, anlayış ve biçim açısından incelemiştir. Araştırmanın sonucunda insan hakları ve yurttaşlık bilincinin tarihsel arka planında insancıllığın evrimiyle gelişen düşünce biçiminin bazı dergilerde hakim olduğunu, bazılarında düşünce biçiminin okurlarda yapılanmasını önlemiştir. Eker (2006), “Doğan Kardeş Dergisinde Yer Alan Metinlerin Tür, Đçerik ve Anlatım Özelliklerinin Çocuk Eğitimine Katkısı Açısından Đncelenmesi ( 1- 75. Sayı )” adlı çalışmayla, etkisi uzun yıllar devam eden ve Cumhuriyet döneminin en uzun süreli çocuk dergisi olan Doğan Kardeş’te yer alan metinlerin tür, içerik ve anlatım özelliklerinin çocuk eğitimine katkısını belirlemeyi amaçlamıştır. Çalışma sonucunda Doğan Kardeş’te yer alan metinlerin aracılığıyla çocuğa kazandırılmak istenen değerler, çocuğun ahlak, kişilik ve toplumsal gelişimine önemli katkılar sağladığı tespit edilmiştir.

Esmer (2007) çalışmasında, Cumhuriyet Dönemi’nin ilk yıllarında yayımlanan çocuk dergilerindeki tahkiyeli metinler aracılığıyla çocuk eğitimine katkı sağlanırken kültür aktarımı unsurlarından ne ölçüde faydalanıldığını ortaya koymayı amaçlamıştır. Cumhuriyet’in ilk yıllarında yayımlanmış on dergi belirlenerek bu dergilerdeki tahkiyeli metinlerin çocuğun dil eğitimine katkısı, bilgilendirme, ahlaki, evrensel, milli değerler ve kişilik modeli yönleriyle çocuğa kültür aktarımını sağlama gibi yönlerden değerlendirilmiştir. Araştırma sonucunda tahkiyeli eserler arasında en çok hikâye türüne

rastlandığı ve ahlaki değerlerin diğer değerlere göre daha fazla yer aldığı belirlenmiştir.

Günaydın (2005), “Doğan Kardeş” dergisinin 151-225. sayılarını çalışma alanı olarak seçmiş ve dergide çocuklara kazandırılmak istenen değerleri tespit etmiştir. Belirlenen değerler doğrultusunda gazetede nasıl bir çocuk modeli çizilmiş olduğuna ulaşılmıştır.

“Ebe Sobe” dergisinin 2003-2004 yıllarında yayımlanmış 22 sayısını

kendisine çalışma alanı olarak belirleyen Güler (2006); dergiyi biçim ve içerik yönünden inceleyerek, çocuk edebiyatının nasıl bir gelişme gösterdiği ve çocuk eğitimi konusundaki yaklaşımların neler olduğunu tespit etmektedir. Çalışma sonunda,derginin çocuğa okuma sevgisi ve alışkanlığı kazandırma amacına çeşitli aktivitelerle ulaştığı görüşüne varılmıştır. Ebe Sobe’nin okuyucularına kazandırmak istediği davranışlar çalışmada şu şekilde sıralanmaktadır: çalışkanlık, anne-babaya sevgi ve saygı, insanların haklarına saygılı olma, doğayı koruma, hayvanları sevme, yardımseverlik, doğru sözlü olma, bilgiçlik taslamama, başkalarını küçümsememe, şiddetten uzak durma vb.

Konar, 2003 yılında yapmış olduğu araştırmasında “Gürbüz Türk

Çocuğu Dergisi” nin eski harfli nüshalarını incelemiştir. Bu çalışmada

dergideki yazar kadrosu belirlenmiş ve dergiden seçilmiş metinler aktarılmıştır.

Kırış (2007), “Ebe Sobe” ve “Türkiye Çocuk” dergilerinin 2005 yılında yayımlanmış olan sayılarını ele almıştır. Çocuk dergilerinin taşıdıkları özellikler bakımından edebiyat ve eğitim değerleri ile örtüşüp örtüşmediğini ortaya çıkarmak araştırmanın amacını oluşturmaktadır. Belirtilen dergilerin “Çocuk Edebiyatının Hedefleri” yle örtüşüp örtüşmediği, “Çocuk Edebiyatı Türlerinde Aranılan Özellikler” i taşıyıp taşımadığı, “Çocuk Kitaplarını (dergilerini) Đnceleme ve Değerlendirme Planı” na uygunluğu, çocukların yaş seviyelerine, cinsiyetlerine ve ilgi alanlarına göre ne ölçüde seslenebildiği ve son olarak da edebiyat-eğitim ilişkisinden hareketle “Türkçe Dersinin Genel Amaçları” na uygunluğu incelenmiştir. Çalışma sonunda dergilerin çocuk dergisi özelliklerine sahip olduğu tespit edilmiştir.

Öğüt (2006), 1923-1926 yılları arasında yayımlanan “Yeni Yol” dergisinin çocuk eğitimindeki işlevini araştırdığı çalışmasında dergideki

metinleri Türkçe’ye çevirmiş ve elde edilen verileri içerik analizi ile çözümlemiştir. Araştırma sonucunda dergide kullanılan türler sınıflandırılmış ve derginin çocuk eğitimine katkı sağladığı vurgulanmıştır.

“Türkiye’de Çocuk Dergilerinin Çocuk Eğitimine Katkısı ve Milliyet Kardeş Dergisi” adlı yüksek lisans çalışmasında Taş (2008), Türkiye’de

çocuk dergilerinin eğitimdeki yerinin saptanması için Türkiye’deki çocuk dergileri ve tarihsel gelişimlerini araştırmıştır. Son olarak da Milliyet Kardeş dergisinin son bir yılda çıkan sayılarını incelemiştir. Milliyet Kardeş dergisinin çocuğa kişisel bir ilgi ile yaklaşan, çocuğun hemen hemen tüm gereksinim ve becerilerini düşünen bir dergi olma niteliğini taşıdığı sonucuna ulaşılmıştır.

Taşdemir (2007) çalışmasında, Cumhuriyet öncesinde (1913-1914) yayımlanmış olan “Mektebli” dergisini incelemiş ve Türkiye’de çocuğa yönelişin tarihi zeminini irdeleyerek, Türkçe ve okuma eğitimi açısından “Mektebli” dergisinin önemini ortaya çıkarmıştır. Çalışmanın ilk bölümünde dergideki yazar ve konu adlarına göre hazırlanmış olan indekse yer verilmiş, sonraki bölümlerde ise seçme metinlerdeki eğitime bakış açısı ve metin içerikleri değerlendirilmiştir.

2.2.2. Kelime Hazinesine Yönelik Araştırmalar

Đncelemiş olduğumuz şiirlerde yer alan kelimelerin sayımı doğrultusunda oluşturulmuş olan kelime listesinin araştırmamızda yer alması bakımından kelime hazinesine yönelik olarak yapılmış olan çalışmaların ayrı bir başlıkta verilmesini uygun bulduk.

Aksoy 1936 yılında yapmış olduğu çalışmasında “vasıl olmak”, “müdafaa etmek” gibi ayrı yazılan birleşik kelimeleri “vasıl, olmak, müdafaa, etmek” şeklinde bağımsız olan her birimini farklı bir kelime olarak kabul etmişken; Özön 1954 yılında yapmış olduğu çalışmada ayrı yazılan birleşik kelimeleri “kürek çekmek, ebe olmak, denize girmek” olarak kabul etmiştir. Harıt’ın 1971 yılındaki çalışmasında da kelime sınırları ayrı yazılan kök, gövde veya bitişik yazılan birleşik kelimelerden oluşturulmuştur. Pierce’nin

çalışmasında ise kelime listeleri morfemlere dayandırılmış, listelerde kök ve gövdelere yer verilmiştir.

Çiftçi’nin (1991) çalışmasında kelime kavramı sözlük maddesi olarak düşünülmüş özel adlar, rakamlar, gün ve ay adları listeye dahil edilmemiştir. Hem yardımcı fiille hem de fiil yapım ekiyle kullanılabilen kelimeler ayrı kelime olarak sayılmıştır. Kelimelerin zarf fiil, sıfat fiil şekilleri kalıcı bir isim yapmadığı takdirde ayrı bir kelime olarak kabul edilmemiştir. Deyimlerin tek bir kelime olarak kabul edildiği çalışmada ne.. ne, ya…ya, hem…hem gibi yapılar beraber değerlendirilmiştir. (Akt. Kurudayıoğlu, Karadağ, 2005: 303)

Cesur (2005) Kastamonu ilindeki pansiyonlu ilköğretim okulu öğrencilerinin kelime serveti üzerine yapmış olduğu çalışmasında kelime listesi oluşturmuştur. Hazırlanan temel kelime listesinde deyimleri oluşturan kelimeler birbirinden ayrılmıştır: Örneğin “göze almak” deyimi, “göz” ve “almak” şeklinde alınmıştır. Rakamlar, soru takıları ve “de” bağlacı sayılmamış, kelimeler yazılırken (fiilimsiler, yardımcı fiille kullanılan kelimeler, ikilemeler hariç) Türk Dil Kurumu Đmlâ Kılavuzu’na bağlı kalınmıştır. Yardımcı fiille kurulan kelimeler, yardımcı fiilleriyle beraber listeye alınmıştır: kaybetmek, bakabilmek, teşekkür etmek vb. Hiçbir özel isim listeye dahil edilmemiş, fiiller de olumlu şekilleriyle listeye alınmıştır.

3. YÖNTEM