• Sonuç bulunamadı

2. GENEL BİLGİLER

2.4. Dental CAD/CAM Sistemleri

2.4.5. Güncel laboratuvar tarayıcı sistemler

2.4.5.4. DWOS sistemi

Dental Wings firması (Dental Wings, Montreal, Kanada), laboratuvar tarayıcılarını “DWOS 3, 7 ve i serileri olarak piyasaya sunmuştur.

- DWOS 3 Serisi: Mavi ışık lazerini kullanan bu sistemin, yüksek hızda ölçüm yapan bir kamerası ve renkli görüntü kaydı yapabilen bir video kamerası bulunmaktadır. 12 üyeye kadar olan sabit restorasyonların model taramasını ve restorasyon tasarımını 8 dakikada yapabilmektedir. Model taraması yapabilen bu 3 akslı tarayıcı ile kron ve köprü restorasyonları, implant destekli protezler, hareketli bölümlü protez altyapıları, tam protezler, oklüzal splintler ve cerrahi plakların üretimi için gereken alçı modeller taranabilmektedir. Sistem verileri .stl uzantılı görüntü formatında kaydetmektedir. 15 µm’ lik ölçüm hassasiyetine sahiptir (DWOS 2017).

- DWOS 7 Serisi: Mavi ışık lazerini kullanan bu sistemin, yüksek hızda ölçüm yapan iki kamerası ve renkli görüntü kaydı yapabilen bir video kamerası bulunmaktadır. 30 üyeye kadar olan sabit restorasyonların model taramasını ve restorasyon tasarımını 13 dakikada yapabilmektedir. Model ve ölçü taraması yapabilen bu 5 akslı tarayıcı ile kron ve köprü restorasyonları, implant destekli protezler, hareketli bölümlü protez altyapıları, tam protezler, oklüzal splintler ve cerrahi plakların üretimi için gereken alçı modeller taranabilmektedir.

Sistem bünyesinde Sam® SE artikülatör (SAM Präzisionstechnik GmbH, Gauting, Almanya) bulundurmaktadır. Sistem verileri .stl uzantılı görüntü formatında kaydetmektedir. 15 µm’ lik ölçüm hassasiyetine sahiptir (DWOS 2017).

- DWOS i Serisi: Mavi ışık lazerini kullanan bu sistemin, yüksek hızda ölçüm yapan iki kamerası ve renkli görüntü kaydı yapabilen bir video kamerası bulunmaktadır. Ölçü taraması yapabilen bu 5 akslı tarayıcı ile kron ve köprü restorasyonları, implant destekli protezler, hareketli bölümlü protez altyapıları, tam protezler, oklüzal splintler ve cerrahi plakların üretimi için alınan ölçüler taranabilmektedir. Sistem verileri .stl uzantılı görüntü formatında kaydetmektedir. 15 µm’ lik ölçüm hassasiyetine sahiptir (DWOS 2017).

2.5. CAD/CAM SİSTEMLERİNDE KULLANILAN SERAMİK VE

SERAMİK BENZERİ MATERYALLER

Protetik ve restoratif diş hekimliğinde kaybedilen diş dokusunu restore etmeyi sağlayan pek çok materyal kullanılmaktadır. Son yıllarda CAD/CAM sistemlerinin yaygın olarak kullanılması yeni materyallerin kullanımına olanak sağlamıştır (Karaalioğlu ve Duymuş 2008, Kalaycı ve Bayındır 2015). Bu materyallere ait önerilen güncel bir sınıflandırma Şekil 2.5’de gösterilmiştir. Freze edilebilir blok veya disk şeklinde üretilen seramik veya seramik benzeri materyallerin gelişimi hızla devam etmektedir (O’Brien 2002, Poticny ve Klim 2010). Rezin matriks içeren seramikler, seramik ve kompozit yapıların avantajlarını içeren, doğal dişlerin fiziksel ve yapısal özelliklerini taklit edebilen materyallerdir. Tesviye ve polisaj işlemlerinin kolay olması ve genellikle fırınlama gerektirmemeleri olumlu özelliklerindendir.

Şekil 2.5. Gracis ve ark. (2015) tarafından önerilen tam seramik ve seramik yapıya katılan silan kimyasal bağların oluşumunu sağlar (Guth ve ark. 2013). Silan molekülünün temel yapısı 3-metakriloksi propiltrimetoksisilandır, metakrilat ve metoksi grupları dahil olmak üzere iki farklı kimyasal yapı içerir. Metakrilat grubu, rezin yapısının organik matriksini birbirine bağlarken, metoksi grubu, seramik yapı ile kimyasal bir bağ oluşturur (Akgüngör 2009). Nanoseramiklerin dokular ile benzer elastik modülüne sahip olması materyalin kırılmalara karşı dirençli olmasını sağlamaktadır. Sertlik değerlerinin diş ile benzer olması sayesinde karşıt dişlerde

Dental seramikler ve seramik benzeri materyaller

yapmış oldukları aşınma miktarı oldukça düşük bulunmuştur. Ayrıca yapıdaki seramik materyal, kompozit materyallere kıyasla yüksek renk kararlılığı sağlar. Yüzey bitirme işlemleri basittir ve yüzeyler uzun süre cilasını korur (Carvalho ve ark. 2012, Mörmann ve ark. 2013). Nanoseramik restorasyonların oklüzal kuvvetlere karşı yeterli kırılma dayanımı gösterebilmesi için en az 1 mm kalınlığa sahip olmaları gereklidir (Guth ve ark. 2013, Chen ve ark. 2014).

2.5.1.1.1. Lava Ultimate (3M ESPE, ABD)

Lava Ultimate, %80 oranında seramik, %20 oranında rezin matriksten oluşan, kırılma dayanımı yüksek bir nanoseramik materyaldir. Matriks yapısı, 20 nm çapında silis nanomerleri ve 4-11 nm çapında zirkonya nanomerleri içerir (Lava Ultimate 2016). Materyalin eğilme dayanımı 200 MPa' dır. Lauvahutanon ve ark. Lava Ultimate' ın elastik modülünü 29.8 GPa olarak bildirmiş ve bu değerin dentin değerine çok yakın olduğunu belirtmişlerdir (Lauvahutanon ve ark. 2014). Lava Ultimate inley, onley, laminate veneer restorasyonlarında kullanılabilir. Tam kron yapımı, dişe olan zayıf bağlantısı nedeniyle kontrendikedir. Yüzey bitim protokolü diğer CAD/CAM materyallerine kıyasla daha hızlıdır. Restorasyon üretimi sırasında fırınlama gerektirmez. Freze, parlatma ve uyumlama işlemleri kolaydır. Işıkla sertleşen restoratif materyaller ile ağız içinde uyumlama, ilave ve tamir yapılabilmesi sistemin en önemli avantajlarındandır (Koizumi ve ark. 2015, Lava Ultimate 2016). Yüksek yarı saydam (HT) ve düşük yarı saydam (LT) bloklara sahiptir ve her blokta 8 farklı renk tonu vardır (A1, A2, A3, A3.5, B1, C2, D2 ve Beyaz). Daha büyük restorasyonlar üretebilmek için 14 L boyutlu bloklar da mevcuttur (Lava Ultimate 2016).

2.5.1.1.2. Cerasmart (GC Dental Products, ABD)

Cerasmart, %79 oranında silika, %21 oranında kompozit içeriği olan, kuvvet absorbsiyonu ve esneklik özellikleri ile ön plana çıkan nanokompozit materyaldir.

İnley, onley, laminate veneer, kron restorasyonlarının ve implant destekli restorasyonların yapımında kullanılabilir. Sinterleme ve fırınlama işlemlerine gerek olmaması, ağız içerisinde tamir imkanı tanıması sistemin avantajlarındandır. Yüksek

yarı saydamlıkta (HT) ve düşük yarı saydamlıkta (LT), 5 ayrı renk tonunda (A1, A2, A3, A3.5 ve B1) blokları bulunmaktadır (GC Cerasmart 2014).

2.5.1.2. Rezin infiltre cam seramikler (Hibrit seramikler)

Rezin infiltre cam seramikler, iki fazdan oluşan materyallerin tek fazlı materyallere kıyasla daha yüksek bükülme dayanımına sahip olacağı düşüncesi ile geliştirilmiştir (Prielipp ve ark. 1995, Travitzky ve Shlayen 1998, Wegner ve Gibson 2001). Yapılarında büyük oranda bulunan seramik ağı, yapıya entegre olan polimer ağ ile güçlendirilmiştir. Seramiklerde sıklıkla karşılaşılan çatlak ilerlemesi sorunu polimer ağ yapısı sayesinde azaltılmıştır (Güth ve ark. 2013c). Hibrit seramiklerin oklüzal kuvvet dayanımı geleneksel seramiklerden daha yüksektir (Li ve ark. 2014, Liebermann ve ark. 2015, Pop-Ciutrila ve ark. 2016).

2.5.1.2.1. Vita Enamic (VITA Zahnfabrik, Almanya)

Vita Enamic, poröz seramik altyapı (% 86) üzerine monomer yapının (% 14) infiltre edilmesi ile oluşturulmuştur (Acar 2016). Seramik yapı, SiO2 (% 58-63), Al2O3

(% 20-23), Na2O (% 9-11), K2O (% 4-6), B2O3 (% 0.5-2), ZrO2 ve CaO (% 1)'dan oluşur. Reçine yapısı, üretan dimetakrilat (UDMA) ve trietilen glikol dimetakrilattan (EGDMA) meydana gelmiştir (Chen ve ark. 2014, Johnson ve ark. 2014). Dentine benzer elastik modülüne (30 GPa) sahiptir (Coldea ve ark. 2013, Vita Enamic 2013).

Bükülme dayanımı 150-160 MPa, sertlik değeri ise 2.5 GPa’ dır. Sertlik değeri silika bazlı seramiklerden daha düşük olduğu için karşıt dişte oluşturduğu aşınma miktarı geleneksel seramiklere kıyasla daha düşüktür, aynı nedenden ötürü aşınma kaynaklı materyal yüzeyinden kaybedilen malzeme miktarı geleneksel seramiklere kıyasla daha yüksektir (Coldea ve ark. 2013, Mörmann ve ark. 2013, Ngyen ve ark. 2014, Vita Enamic 2013). Vita Enamic sistemi ile inley, onley, laminate veneer ve kron restorasyonları yapılabilmektedir. Yüksek ve düşük yarı saydamlıkta olmak üzere toplam 10 farklı renk tonu (0M1, 1M1, 1M2, 2M2 ve 3M2) bulunmaktadır.

2.5.1.3. Rezin matriks içeren zirkonya-silika seramikler

2.5.1.3.1. Paradigm MZ100 (3M ESPE, ABD)

Paradigm MZ100 materyali ağırlıkça %85 oranında çok ince zirkonya-silika seramik partikülü içerisinde güçlendirilmiş çapraz bağlantılı polimer matriks içerir.

Polimer matriks Bis-GMA ve TEGDMA içerir, patentli bir başlatıcı kullanılır.

Zirkonya partiküller küresel formda ve 0.6 µm boyutundadır. Doldurucu kısım materyale radyoopasite, aşınma direnci ve dayanıklılık kazandırır. 6 farklı renk tonunda (E, A1, A2, A3, A3.5 ve B3) ve 2 farklı boyutta (10 ve 14 mm) kullanıma sunulmuştur. İnley, onley, laminate veneer ve kron restorasyonlarında kullanımı uygundur. Fırınlama gereksinimi göstermez (Paradigm 2000).

2.6. RESTORASYON İÇ VE MARJİNAL UYUMU

Sabit protetik restorasyonlar esas olarak hastanın oral ve genel sağlığını riske atmadan, intraoral yapıların kaybedilen estetik ve fonksiyonunu restore etmeyi amaçlar (Rosenstiel ve ark. 2006). Kötü uyumlu bir restorasyon dayanak dişe ve çevreleyen periodonsiyuma zarar verme potansiyelindedir. Sekonder çürüklere ve/veya travmatik gingival irritasyona sebep olabilecek bakterilerin geçişine ve kolonize olmasına neden olur (Bader ve ark. 1991, Knoernschild ve ark. 2000). Dentin tübüllerinden pulpa odasına ulaşan mikrosızıntı endodontik enflamasyona neden olabilir (Felton ve ark. 1991, Goodacre ve ark. 2003). Ayrıca zayıf marjinal uyuma bağlı olarak restorasyonda gerilim birikimleri oluşup uzun dönem başarıyı ve dayanıklılığı etkileyebilir (Tuntiprawon ve Wilson 1995).

Holmes ve ark., iç aralığı prepare edilmiş dişin aksiyel duvarı ile altyapının iç duvarı arasındaki mesafe, marjinal aralığı ise bu mesafenin marjinlerdeki ölçümü olarak tanımlamışlardır (Holmes ve ark. 1989). Ölçü ne kadar doğru olursa dayanak diş ve restorasyon arasındaki mesafe o kadar az, dolayısıyla iç ve marjinal uyum o kadar başarılı olacaktır (Fransson ve ark. 1985, Karlsson 1993). Her ne kadar marjinal uyum sabit protezlerin klinik başarısında temel bir faktör olsa da, klinik olarak kabul

edilebilir marjinal aralık değeri konusunda bir fikir birliği yoktur. Bilimsel literatürde bildirilen kabul edilebilir maksimum aralık değeri 50-200 µm arasında değişmektedir ve bilimsel kanıta dayalı objektif bir sınır yoktur. Pek çok araştırmacı McLean ve von Fraunhofer tarafından tanımlanan 120 µm değerini sınır olarak kullanmaktadır (McLean ve von Fraunhofer 1971). Marjinal aralık değeri 120 µm’den daha geniş ve yetersiz marjinal uyumu olan restorasyonlar, simanın ağız ortamına açılıp ağız sıvıları ve kimyasal-mekanik kuvvetler etkisiyle daha hızlı çözünmesine bağlı olarak kısa ömürlü olmaktadırlar (Reich ve ark. 2008). Kalın siman tabakası restorasyon iç yüzeyinde ve tabakalama seramiğinde çatlak oluşturabilecek artık gerilimlere neden olabilir (Syrek ve ark. 2010).

2.6.1. Restorasyon İç ve Marjinal Uyumu Ölçüm Teknikleri

Restorasyon uyumu in vivo veya in vitro olarak değerlendirilebilmektedir. İn vivo incelemeler klinik sonuçları doğrudan yansıtabilir, ancak restorasyon geometrisi, çevresel faktörler ve çiğneme dinamikleri gibi farklılıklar nedeniyle sonuçların standardize edilmesi zordur (Kaleli ve ark. 2017). İn vitro çalışmalar klinik koşulları mümkün olduğunca taklit etmeli ve sonuçları minimum değişkenlerle kolayca tekrarlanabilmeli, böylece klinik araştırmaya yardımcı olmalıdır.

İç ve marjinal uyumun değerlendirilmesi, çekilmiş dişler veya replikalara simante edilmiş restorasyonlardan kesit alınarak, ışık mikroskobunda direk ölçüm yapılarak veya silikon esaslı materyaller kullanılarak elde edilen replika tekniği gibi çeşitli teknikler kullanılarak yapılmıştır. Uyumun simantasyondan önce veya sonra ölçülmesi, örnek sayısı ve örnek başına yapılan ölçüm sayısı gibi faktörler nedeniyle ortaya konulan sonuçlar oldukça değişkendir. Ayrıca restorasyon materyalinin ve üretim şeklinin farklılığı da restorasyon uyumunu etkilemektedir (Pera ve ark. 1994, Suarez ve ark. 2003, Martinez-Rus ve ark. 2011).

2.6.1.1. Silikon replika yöntemi

Silikon replika tekniği restorasyonların iç ve marjinal uyumlarının ölçülmesinde kullanılmaktadır (Tamac ve ark. 2014, Shamseddine ve ark. 2017). Bu teknikte restorasyon iç yüzeyine akıcı kıvamda silikon ölçü materyali koyulur ve restorasyon diş veya day üzerine belirli bir kuvvet uygulanarak yerleştirilir. Klinik şartlarda uygulanan bu kuvvetin standardize edilmesine imkan yoktur (Laurent ve ark. 2008).

Her klinisyenin kron simantasyonu sırasında uyguladığı parmak basıncı farklıdır ve 20-67 N aralığında değişmektedir (Piemjai 2001, Sundar ve ark. 2014). Bu nedenle uyum değerlendirmesi yapan araştırmacılar uygulanan kuvvetleri, 20N (Vojdani ve ark. 2016), 50N (Kim ve ark. 2017) ve 60N (Sundar ve ark. 2014) gibi değerlerde seçmektedir. Ancak uygulanan kuvvet değerlerindeki bu farklılıkların silikon tabakasının kalınlığı üzerine etkisinin olmadığı bildirilmiştir (Weaver ve ark. 1991, Huang ve ark. 2015). Ölçü materyali polimerize olduktan sonra restorasyon çıkarılır.

Elde edilen silikon replika restorasyonun siman aralığını göstermektedir. Replikanın iç yüzeyine hafif veya orta viskoziteli bir başka silikon materyal koyulur ve polimerizasyonu beklenir. Elde edilen silikon yapının kesitleri alınarak dijital fotoğraflar veya direk mikroskopi ile ölçümler yapılır (Contrepois ve ark. 2013, Mai ve ark. 2017). Bu ölçümler; ışık mikroskobu, stereo mikroskop ve dijital mikroskoplar kullanılarak yapılabilir (Kaleli ve ark. 2017). Ancak bu cihazlar fazla kontürlü marjinlerin varlığında yeterli olmamaktadır. Böyle bir durumda taramalı elektron mikroskobu (SEM) kullanılabilir (Kaleli ve ark. 2017, Shamseddine ve ark. 2017).

Kesitlerin mikroskop altında ölçümleri kolaydır ancak silikon materyalindeki boyutsal değişim ölçümde sapmalara neden olabilmektedir. Ayrıca materyalin yarattığı hidrostatik basınç nedeniyle kronun preperasyon üzerine tam olarak oturmama ihtimali bulunmaktadır (Boening ve ark. 2000, Mjör ve ark. 2000, Rahme ve ark.

2008).

2.6.1.2. Kesit alarak direkt ölçüm tekniği

Restorasyon iç uyum değerlendirmesinde kullanılan bu teknikte, simante edilen restorasyonlar epoksi rezin içerisine gömülerek, polimerize olan kitleden bukko-lingual yönde kesitler alınır. Alınan kesitler üzerinde taramalı elektron mikroskobu

veya optik elektron mikroskobu ile farklı noktalardan ölçüm yapılabilir (Strating ve ark. 1981, Sulaiman ve ark. 1997). Referans noktalarının tanınmasındaki güçlük ve ölçümlerin netliğinin düşük olması tekniğin dezavantajlarındandır (Contrepois ve ark.

2013, Kaleli ve ark. 2017).

2.6.1.3. Mikro-BT ile ölçüm tekniği

Mikro bilgisayarlı tomografi (Mikro-BT) cihazı ilk kez 1982 yılında Elliot ve Dover tarafından kullanılmıştır (Elliot ve Dover 1982). Konvansiyonel bilgisayarlı tomografi (BT) cihazları ile genellikle 1 mm³ hacimde voksellere sahip görüntüler elde edilirken, mikro bilgisayarlı tomografi ile 5-50 µm boyutlarda, BT’ den yaklaşık 1.000.000 kat daha küçük hacimde vokseller üretilmektedir (Çivitci ve Malkoç 2013).

Mikro-BT ile iki boyutlu mikroskopi tekniğinden daha yüksek, üç boyutlu ultrasonografi tekniğinden daha düşük çözünürlükte, 1 µm boyutundan daha küçük yapıların görüntüsü elde edilebilmektedir (Landis ve Keane 2010).

Mikro-BT cihazı; X-ışını tüpü, örneği çevirebilen bir adım motoru, görüntü yoğunlaştırıcı, CCD kamera, görüntü toplayıcısı ve bilgisayardan oluşmaktadır (Şahin ve Topuz 2014). X-ışınları nesnenin içinden geçirildiğinde ışınlar saçılır veya absorbe edilir. BT kesitindeki grilik derecesi X-ışını atenüasyonunu göstermektedir. Mikro-BT taraması sırasında cisim sabit bir dönme hareketi ile 180º veya 360° döner. Her açısal pozisyonda bir gölge görüntüsü elde edilir. Yazılım, bu projeksiyon görüntülerini kaydeder, veriler toplandığında yeniden yapılandırma gerçekleştirilir. Yeniden yapılandırmanın sonucunda 3 boyutlu modeller oluşturulmuş olur (Landis ve Keane 2010, Bruker 2017).

Mikro-BT diş hekimliğinde; mine kalınlığının ölçülmesi, kök-kanal morfolojisinin incelenmesi, kök-kanal işlemlerinin değerlendirilmesi, kemik yapıların incelenmesi, diş sert dokularının mineral yoğunluğunun belirlenmesi, dental implantların incelenmesi gibi çalışmalarda kullanılmaktadır (Swain ve Xue 2009).

Mikro-BT ile dental restorasyonların iç ve marjinal uyumları yüksek çözünürlükle, örneğe zarar vermeden, tekrarlanabilir ve hızlı bir şekilde değerlendirilebilmektedir.

Ancak diğer uyum değerlendirme tekniklerine göre maliyeti yüksektir (Neves ve ark.

2014).

2.7. HİPOTEZ

Bu in vitro çalışmada, test edilen boş hipotez (H0); anterior tek kron restorasyonlarının iç uyumuna kullanılan ölçü yönteminin etkisinin olmadığı ve iç uyum test yöntemlerinin birbirlerine üstünlüğünün olmadığıdır.

3. GEREÇ VE YÖNTEM

Çalışmamızda farklı ölçü teknikleri yardımıyla, CAD/CAM sistemleri kullanılarak üretilen anterior kron restorasyonlarının iç uyumlarını incelemek amacıyla tek tip konvansiyonel ölçü materyali, 2 farklı konvansiyonel ölçü tekniği, tek tip ağız içi tarayıcı, tek tip laboratuvar tarayıcı ve freze sistemi ve tek tip restorasyon materyali kullanılarak 30 adet anterior kron restorasyonu üretilmiştir. Bu restorasyonların iç uyumları Mikro-BT cihazı yardımıyla iki farklı yöntem ile değerlendirilmiştir. Bu çalışma, Kırıkkale Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi’nde, Ankara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Anatomi Anabilim Dalı Mikro-BT Laboratuvarı’nda ve NP Dental Labor Diş Protez Laboratuvarı’nda gerçekleştirilmiştir.

3.1. ANA MODELİN HAZIRLANMASI

Ana modelin hazırlanmasında doğal dişleri taklit eden akrilik esaslı plastik çene (Frasaco Gmbh, Tettnag, Almanya) kullanılmıştır. Sağ maksiller santral diş, kron restorasyonlarının üretiminde master day olması amacıyla prepare edilmiştir (Şekil 3.1).

Şekil 3.1. Akrilik esaslı plastik üst çene modeli ve prepare edilmiş sağ maksiller santral diş

Diş preparasyonu su soğutması altında elmas frezler kullanılarak yapılmıştır.

Kenar bitim şekli olarak 1mm genişliğinde iç açısı yuvarlatılmış shoulder basamak hazırlanmıştır. Preparasyon derinliğinin standardizasyonunu sağlamak amacıyla rehber frezler kullanılmıştır. İnsizalden ortalama 1,5-2 mm, diğer yüzeylerden ortalama 1-1,2 mm madde kaldırılmıştır. 3º koniklik açısına sahip elmas frez kullanılarak preparasyonun koniklik açısının 6° olması sağlanmıştır (847 KR-016, LOT 82993). İnce grenli elmas frezler kullanılarak keskin kenar ve köşeler yuvarlatılmış, preperasyon bitim frezleri ve diskleri kullanılarak ölçü aşamasına hazırlanmıştır.

3.2. ÖZEL ÖLÇÜ KAŞIKLARININ YAPIMI

Ana modelin standart metal kaşık ve irreversibl hidrokolloid ölçü (Zhermack Zetalgin Normal Set, Zhermack, Rovigo, İtalya) materyali ile ölçüsü alınmıştır. Tip III sert alçı (Elite Model, Zhermack, Rovigo, İtalya) materyali ile model elde edilmiştir.

Elde edilen bu model üzerine sulkuslardan 1 mm kısa olacak şekilde 2 tabaka pembe mum (Cavex Set Up Regular, Cavex, Hollanda) yerleştirilmiştir. Kanin ve 1. molar dişlerin bulunduğu kısımlarda mum tabaka dikdörtgen formda ve 2 mm derinlikte olacak şekilde uzaklaştırılmıştır. Işık ile polimerize olan akrilik rezin kaşık materyali (Major Light Cure Tray, Major Dental, İtalya) model üzerine yerleştirilmiştir. Model üzerinde adaptasyonu sağlandıktan sonra 350-400 nm dalga boyuna sahip ultraviyole ışık (BEB 1806A, BEB, Çin) 4 dk. uygulanarak polimerizasyonu sağlanmıştır.

Polimerizasyon tamamlandıktan sonra kaşık kenarları frez yardımıyla düzeltilmiş ve yuvarlatılmıştır. Kaşık üzerine 1 mm çapta, aralarındaki mesafe ortalama 1 cm olacak şekilde delikler açılmıştır (Şekil 3.2). Bu yöntem ile 30 adet özel ölçü kaşığı ölçü aşamasına hazır hale getirilmiştir. Polimerizasyon büzülmesinin ölçü kalitesine etkisini ortadan kaldırmak amacıyla özel ölçü kaşıkları polimerizasyonu takiben 24 saat sonra kullanılmıştır.

Şekil 3.2. Üretilen özel ölçü kaşığı

3.3. KONVANSİYONEL ÖLÇÜLERİN ELDE EDİLMESİ

3.3.1. Çift Fazlı Tek Aşamalı Ölçü Tekniği ile Ölçülerin Elde Edilmesi

Özel ölçü kaşığı içerisine otomatik karıştırma ünitesinde karıştırılan yoğun kıvamlı polivinil siloksan (Express XT Penta Putty, 3M ESPE, St. Paul, MN, ABD) ölçü materyali yerleştirilmiştir. Aynı zamanda ana modeldeki prepare edilmiş diş üzerine detaylı bir şekilde akıcı kıvamdaki polivinil siloksan (Express XT Light Body Quick, 3M ESPE, St. Paul, MN, ABD) ölçü materyali karıştırma tabancası yardımıyla uygulanmıştır. Yoğun kıvamlı ölçü materyali (Express XT Penta Putty, 3M ESPE, St.

Paul, MN, ABD) ana model üzerine yerleştirilmiştir. Üretici firmanın talimatlarına uyularak 4 dk. polimerizasyonun tamamlanması beklendikten sonra ölçü ana modelden çıkarılmıştır (Şekil 3.3). Sonraki örneğin hazırlanmasına geçilmeden önce modelden ölçü artıkları uzaklaştırılmış ve yüzeyi temizlenmiştir. Bu yöntem ile toplam 10 adet ölçü elde edilmiştir (Şekil 3.4). Ölçüler tip IV alçı (Elite Master, Zhermack, Rovigo, İtalya) kullanılarak titreşim altında dökülmüş ve pinli modeller (Zeiser, Zeiser Dentalgeräte, Hemmingen, Almanya) elde edilmiştir (Şekil 3.5). Modeller laboratuvar tarayıcısında (DWOS 7Series, Dental Wings, Montreal, QC, Kanada) taranarak veriler .stl uzantılı dosya halinde tasarım programına (DWOS Software, Dental Wings, Montreal, QC, Kanada) aktarılmıştır.

Şekil 3.3. Çift fazlı tek aşamalı ölçü tekniğinin uygulanışı

Şekil 3.4. Çift fazlı tek ve çift aşamalı ölçü yöntemleri ile elde edilen ölçüler

Şekil 3.5. Tip IV alçı kullanılarak elde edilen pinli modeller

3.3.2. Çift Fazlı Çift Aşamalı Ölçü Tekniği ile Ölçülerin Elde Edilmesi

Özel ölçü kaşığı içerisine otomatik karıştırma ünitesinde karıştırılan yoğun kıvamlı polivinil siloksan (Express XT Penta Putty, 3M ESPE, St. Paul, MN, ABD) ölçü materyali yerleştirilmiş ve ana modele yerleştirilerek ölçü alınmıştır. Üretici firmanın talimatlarına uyularak 4 dk’ lık polimerizasyon süresi tamamlanmış ve ölçü ana modelden çıkarılmıştır. Ölçü içerisindeki doku andırkatları ve interproksimal bölgeler bistüri yardımıyla uzaklaştırılmıştır. Daha sonra ölçü içerisindeki prepare edilmiş diş boşluğuna ve çevresine detaylı bir şekilde akıcı kıvamdaki polivinil siloksan (Express XT Light Body Quick, 3M ESPE, St. Paul, MN, ABD) ölçü materyali karıştırma tabancası yardımıyla uygulanmış ve ölçü ana modele yerleştirilmiştir. Polimerizasyonu için 4 dk. beklenmiş ve ölçü ana modelden çıkarılmıştır (Şekil 3.6). Sonraki örneğin hazırlanmasına geçilmeden önce modelden ölçü artıkları uzaklaştırılmış ve yüzey temizlenmiştir. Bu yöntem ile toplam 10 adet ölçü elde edilmiştir (Şekil 3.4). Ölçüler tip IV alçı (Elite Master, Zhermack, Rovigo, İtalya) kullanılarak titreşim altında dökülmüş ve pinli modeller (Zeiser, Zeiser Dentalgeräte, Hemmingen, Almanya) elde edilmiştir (Şekil 3.5). Modeller laboratuvar tarayıcısında (DWOS 7Series, Dental Wings, Montreal, QC, Kanada) taranarak veriler .stl uzantılı dosya halinde tasarım programına (DWOS Software, Dental Wings, Montreal, QC, Kanada) aktarılmıştır.

Şekil 3.6. Çift fazlı çift aşamalı ölçü tekniğinin uygulanışı

3.4. DİJİTAL ÖLÇÜLERİN ELDE EDİLMESİ

TRIOS 3 ağız içi tarayıcı (TRIOS 3, 3Shape, Kopenhag, Danimarka) kullanılarak ana modelin bukkal yüzeyinden başlanarak palatinal ve oklüzal/insizal yüzeylerden devam edilerek taraması tamamlanmıştır (Şekil 3.7). Karşıt çene modelinin de taraması tamamlandıktan sonra kapanış taramasına geçilmiştir. Bu şekilde, 10 ayrı ana model taraması yapılarak toplamda 10 adet dijital ölçü verisi elde edilmiştir. Elde edilen tarama verileri .stl uzantılı dosya halinde laboratuvara gönderilmiştir.

Şekil 3.7. TRIOS 3 ağız içi tarayıcı kullanılarak ölçü elde edilmesinin aşamaları

3.5. RESTORASYON TASARIMLARININ YAPILMASI VE ÜRETİMİ

Konvansiyonel ve dijital ölçülerden elde edilen 30 adet .stl uzantılı veri dosyası, restorasyon tasarım programında (DWOS Software, Dental Wings, Montreal, QC, Kanada) işlenerek prepare edilmiş day üzerine siman aralığı 50 µm olan tek kron restorasyonları tasarlanmıştır (Şekil 3.8). Marjinal kenarlar manuel modda belirlenmiştir. Komşu santral dişin (#21) anatomik formları kopyalanarak tasarım ana hatları oluşturulmuştur. Kron restorasyonunun proksimal temas alanı ayarlandıktan sonra proksimal temas alanı ve insizal kenarda restorasyon kalınlığı 2 mm, marjinal alanda 1 mm ve diğer alanlarda en az 0,5 mm kalınlığa sahip olacak şekilde restorasyon tasarımı tamamlanmıştır. Bu şekilde 30 adet .stl uzantılı dosya içerisindeki veriler kullanılarak 30 ayrı tasarım yapılmıştır. Restorasyon için kullanılacak materyal bloğu içerisinde freze edilecek sanal kronun ve tijin yerleşimi ayarlanmıştır. Freze cihazına (inLab MC XL, Dentsply Sirona, NC, ABD) komut gönderilerek bir kron restorasyonun freze işlemi yaklaşık 12 dk. içerisinde tamamlanmıştır (Şekil 3.9).

Çalışmamızda kullanılan rezin nanoseramik restorasyon materyali (Lava Ultimate, 3M

Çalışmamızda kullanılan rezin nanoseramik restorasyon materyali (Lava Ultimate, 3M