• Sonuç bulunamadı

7. MÜZĠKAL FORMASYONLAR ÜZERĠNE ANALĠTĠK KARġILAġTIRMA

7.3 Duvaz Ġmam

“Duvaz Ġmam, Duvazdeh Ġmam‟ın halk dilindeki söyleniĢ Ģeklidir. Duvazdeh Ġmam ise On Ġki Ġmam demektir. Kelime Farsça kökenlidir. Halk dilinde Duvaz Ġmam, yani Ġmamların duası mana gelir” (Erzincan, 2008).

“Duvaz Ġmam, cemlerde dua yerine de geçmekte ve dinsel yönün ağır bastığı bölümlerde (halka namazı sonunda, ikrar töreninden hemen sonra vb.) çoğunlukla üç tane ard arda seslendirilmektedir. ġiirlerinin büyük bir bölümünün divan tarzı ile yazılmıĢ olduğu dikkat çeken Duvaz Ġmam‟lar, mistik karakterli bir ezgi yapısına sahiptir ve aynı duygular içinde de seslendirilmektedir” (Onatça, 2007)

Söz unsuru açısından duvazların en önemli özelliği, On Ġki Ġmamlar‟ın isimlerinin anılmasıdır. Her cemde mutlaka duvaz imam okunur. Eğer cemde zaman darlığı var ise sayı bire düĢebilmektedir. Ancak yaygın olan iki ya da üç duvaz söylenmesidir. Bazı duvazlar salâvat ile baĢlar ve Yozgat Görgü Cemi‟nde okunanlarda görüldüğü gibi hece sınırını aĢan sıkıĢık mısralara rastlanır.

Usul açısından 10 zamanın 3-3-2-2 Ģekli en çok karĢılaĢılan düzüm Ģeklidir. Ancak usul konusunda herhangi bir sınırlama yoktur. Yine aynı cemde söylenen bir 4 zamanlı duvaz örneği de vardır. Birlik cemlerinde söylenenler arasında 2-3-3 düzüm Ģeklinde olan 8 zamanlı örnekler mevcuttur. ÇalıĢmamıza dâhil olan duvazlar arasında serbest ritmli bir örneğe rastlanmamıĢtır. Ancak farklı eserler incelendiğinde karĢılaĢılabilecek bir durum da olabilir.

Müzikal açıdan da duvazlarda herhangi bir sınırlama yoktur. Ritmik ve melodik açıdan tevhidlerle benzer özellikler gösterebilmektedirler. Bu sebeple cemlerde

duvaz söylenirken, tevhidlerde olduğu gibi dizlere vurma ve “Allah Allah” nidaları ile eĢlik etme gibi durumlarla sıkça karĢılaĢılmıĢtır.

7.4 Tevhid

“Allah‟ın varlığına, tekliğine (Ahad) baĢlangıçsız ve sonsuz olduğuna, tüm evreni yarattığına, yaratmaya devam ettiğine, tüm âlemin ilâhi nizamını sağladığına, dinin sahibi olduğuna inanmaktır” (Uğurlu, 2007: 266). Bu sebeple tevhidlerin nakaratları genellikle “Hakk lâ ilâhe illallah” ve “Allah Allah” terennümleri içerir. Cemde söylendikleri sırada tüm cemaat hep bir ağızdan katılır ve saz aralarında da aynı nakarat sözlerini söyleyerek eĢlik eder. Cemde duvazlardan sonra söylenirler. Ġncelenen cemlerde en az iki, en fazla dört tevhid yer almıĢtır. Ancak duvazlarda olduğu gibi sayının bire düĢtüğü görülmemiĢtir. Cemde söz unsuru olarak “Vahdet-i

Vücut” felsefesini yansıtan tevhidlerin okunduğu bölümde amaç; Allah adını sürekli

Ģekilde zikrederek, manevi yoğunluğu yükseltmek ve cemin diğer bölümlerine bu Ģekilde hazırlık yapmaktır.

Tevhidlerde edebi yapı müzikal yapıdan önde gelir. Ritmik ya da melodik açıdan herhangi bir sınırlama yoktur. Ancak serbest ritimli tevhide incelenen cemlerde söylenen eserler arasında rastlanmamıĢtır. Bu Ģekilde zikre pek uygun olmayacağından bu çeĢit tevhidler gelenekte de olmayabilir. Tevhidlerde en çok karĢılaĢılan örnekler 4 zamanlıdır.

7.5 Semah

Semah, Alevilerin müziği ya da cem denildiğinde ilk akla gelen eser türüdür. Yörelere göre çok fazla çeĢitleri vardır. Bu çeĢitlilik yalnızca müzik değil, müziğe eĢlik eden dans için de geçerlidir. Kaynağının Hz Muhammed‟in Miracı‟na dayandığına inanılır. Bu sebeple en yaygın olan semah türlerinden biri Mirac dönüĢü Hz Muhammed‟in rastladığı Kırklar‟ın ismini alır. Her cemde Miraçlama‟ya bağlı olan Kırklar Semahı mutlaka dönülür. ÇalıĢma sırasında derlenen Miraçlama ve ona bağlı Kırklar Semahı örnekleri birbirleriyle benzer özellikler göstermektedirler. 9 zamanın 2-2-2-3, 2-3-2-2 Ģeklindeki düzümleri Kırklar Semahı‟nda karĢımıza çıkan örneklerdir.

Müzikal açıdan bir sınırlama olmayan semahlar, en az iki bölümden oluĢmaktadırlar. Üç ya da daha fazla bölümlü semahlar da yaygındır. AraĢtırmanın ekler kısmında verilmiĢ olan semahların bazıları geleneksel yapıya zıt Ģekilde bir ağırlama, bir yürütme ve bu bölümlerin aynı usul ve ezgiler korunarak tekrarından ibarettir. Bu tip semahlar, üçüncü bir bölümün eksikliğini hissettirmektedirler. Genel yapıları itibariyle semahların ilk bölümleri ağırlama olarak baĢlar. Ancak bahsi geçen Miraçlama‟ya bağlı Kırklar Semahı, çoğunlukla 9 zamanın 16‟lık biriminde çalınıp söylenmeye baĢlaması ile semahçılar kalkar ve eserin hızına ayak uydurarak dönerler. Bu sebeple karĢılaĢtığımız semah örnekleri arasında ağırlama bölümü olmayan tek semah olma özelliğini taĢır.

Semahların yöresel özellik göstermeleri, her yörede yalnızca kendilerine has semahların dönüldüğü düĢüncesini akla getirmemelidir. “Alevi Müziği‟nde Yöre Kavramı” baĢlıklı bölümde anlatıldığı gibi, bugüne kadar dedeler ile taĢınan bu müziğin farklı yörelerce de benimsenmesi normaldir. Yozgat Görgü Cemi sırasında dönülen Nurhak Semahı yaygın olarak bilinen Ģekline göre söylenmiĢtir. Ancak cemin Dede‟si Erzade Yıldız ile yapılan görüĢme sonucunda elde edilen verilere göre, bu semahın kendilerince biraz daha farklı çalınıp söylendiği, ancak semahçıların o Ģeklini bilmemelerinden dolayı böyle tercih edildiği belirtilmiĢtir.

7.6 Mersiye

“Mersiye Alevi-BektaĢi yol büyüklerine ve daha çok üçüncü Ġmam Hz Hüseyin‟e ağıt özelliği taĢıyan Ģiir ve müzik türüdür. Çoğunlukla Hz Hüseyin‟in Kerbela‟da Ģehit edilmesini konu alan ve epik karaktere sahip olan bu Ģiirlerin, mistik ve duygusal bir ezgi yapısı bulunmaktadır” (Onatça, 2007).

Mersiyeler, cemlerde söylenmesi yaygın olan eserlerdir. Ancak görüĢmeler sonucu edinilen bilgilere göre, Muharrem Ayı‟nda yapılan sohbetlerde kesinlikle yer verilmesine karĢın, birlik ya da görgü cemlerinde mersiye söyleme zorunluluğu yoktur. Ancak araĢtırmamız sırasında bütün birlik cemlerinde mersiye söylendiği gözlemlenmiĢtir. (Yalnızca elimizdeki tek görgü cemi olan Yozgat Cemi‟nde mersiye söylenmemiĢtir. Çünkü amaç talipleri yıllık sorgudan geçirmektir ve bu uzun bir iĢlemdir.) Bunun amacı; geleneğin devamını sağlamak ve Kerbela Vakası‟nı hatırlamaktır. En yaygın olanlar “Bugün Matem Günü Geldi” ve aynı zamanda cemin

bittiğini gösteren “Çekelim Aşkın Yayın” isimli mersiyelerdir. Bu eserler, “sakka

hizmeti”nin içinde yer aldıklarından cemin sonunda icra edilirler.

Ağıt olması sebebiyle mersiyeler, ritmik yapıda belirgin özelliklere sahiptirler. Alevi Müziği‟nde en fazla serbest ritmli örnekler görülen form da yine bu sebepten dolayı mersiyelerdir. 4 zaman da bu eserlerde sık kullanılır. Oldukça ağır ve içerindeki hüznü yansıtacak Ģekilde söylenirler. Müzikal açıdan herhangi bir sınırlama olmayan bu eserlerin en fazla karĢımıza çıkanı Hüseyni Makamı ses örgüsüne sahip olanlardır.