• Sonuç bulunamadı

Dolaysız Yabancı Sermaye Yatırımlarının Artmasına Yol Açan Faktörler

1.5. DÜNYADA DOLAYSIZ YABANCI SERMAYE YATIRIMLARININ GELİŞİMİ

1.5.1. Dolaysız Yabancı Sermaye Yatırımlarının Artmasına Yol Açan Faktörler

Dolaysız yabancı sermaye yatırımlarının artmasına yola açan faktörler dışsal ve içsel faktörler olarak iki alt başlıkta incelenebilir. Dolaysız yabancı sermaye yatırımlarının artmasına yol açan içsel faktörler; şirket üstünlüklerinin değerlendirilmesi, teknolojik gelişmeler, ulusal piyasalardaki kanuni düzenlemeler olarak sıralanırken; dışsal faktörleri ise hammadde kaynakları, ucuz yabancı faktör kullanımı ve küreselleşme olarak sıralanması mümkündür. Şirketler sahip oldukları üstün teknik bilgileri, patent veya lisans anlaşmaları şeklinde farklı şirketlere satabilmektedirler. Ancak geliştirilen bir üretim yönetiminin ya da ürün patentinin şirketin kendi elinde bulunmasını zorunlu tutan özel durumlar olabilmektedir. Bazı bilgiler vardır ki bunlar uzun yılların deneyim birikimine bağlı olup satılması uygun olmamaktadır. Bu sebeple de bu tür şirketler dolaysız yabancı sermaye yatırımına yönelmektedirler. Ayrıca bazı şirketler iş hayatında önemli bir isim ya da markaya sahip oldukları için, ürün kalitelerine ve ünlerine zarar gelmemesi nedeniyle malları yurt dışında kendileri üretmeyi tercih etmektedirler. Son olarak üretime ilişkin bilgilerde gizliliğin korunması amacıyla şirketler, lisans anlaşması yerine dolaysız yabancı sermaye yatırımını tercih etmektedirler. Çünkü lisansı alan şirket, bilgilerin sızdırılması durumunu patent sahibi şirket kadar önemsemeyebilir (Seyidoğlu, 2007: 724). Sonuç olarak şirket sahipleri, ürün niteliklerini düşürmemek ve markalarının adına zarar vermemek yani kısaca üstünlüklerinin korunması amacıyla dolaysız yabancı sermaye yatırımı yapmayı seçmektedirler. şirketler, teknolojik gelişmeler sayesinde üretimde daha iyi hizmet sunmakta ve ayrıca bu sayede maliyetlerini de düşürebilmektedir.

Ancak, ülkesindeki hammadde yetersizliği, kârların yüksek vergilendirilmesi gibi olumsuz nedenlerden dolayı teknolojik gelişmesini dolaysız yabancı sermaye yatırımı yaparak değerlendirmektedir. Aynı zamanda da gittiği ülkeye de teknoloji transferi sağlayarak ülkenin ekonomik büyümesine de katkıda bulunmaktadır. Son olarak ulusal piyasalardaki kanuni düzenlemeler bazı durumlarda şirketlerin belirli faaliyetleri gerçekleştirmelerine izin vermemektedir. Özellikle bankacılık ve finans sektörüne yönelik düzenlemeler ile çevre korumasına yönelik düzenlemeler bu şekilde düzenlemelerdir. Bankaların kendi ulusal piyasalarında gerçekleştirmelerine izin verilmeyen işlemleri genellikle başka ülkelerde kurdukları şubeler üzerinden

gerçekleştirmektedirler. ABD’de ve diğer sanayileşmiş ülkelerde bankacılık yasalarının getirmiş olduğu düzenlemelerden dolayı bu ülkelerdeki bankaların yurt dışında şube açmaya yönelmiş olmaları örnek olarak verilebilir. Ayrıca ülkedeki çevre koruma standartlarının getirdiği kısıtlamalardan kurtulmak isteyen imalat sanayi firmaları, üretim için düşük çevre standartlı ülkeleri seçmişlerdir. Bunlar arasında çevreyi kirletici ve kamu sağlığına zararlı endüstriler bulunmaktadır (Dikmen, 2010: 55; Seyidoğlu, 2007: 726).

Dolaysız yabancı sermaye yatırımlarının artmasına yol açan faktörlerden olan dışsal faktörler ile anlatılmak istenen, ülke içindeki piyasalarda oluşan faktörlerden farklı olarak ülkenin dışında bulunan piyasalardaki faktörlerdir. Dışsal faktörlerden olan hammadde ve doğal kaynaklar yeryüzünde dengeli bir şekilde dağılmamıştır. Bu sebeple hammaddelerin işletilmesine yönelik yatırımların, madenlerde olduğu gibi kaynakların bulunduğu yerlerde kurulma zorunluluğu bulunmaktadır (Seyidoğlu, 2007:

724). Bu durumda hammaddeye ve doğal kaynaklara yakın yerlerde dolaysız yabancı sermaye yatırımının yapılması, hem maliyetlerin düşürülmesini sağlayacak hem de gidilen yere bilgi, teknoloji aynı zamanda da sermaye ve iş olanakları da sağlamış olacaktır. Dolaysız yabancı sermaye yatırımlarının artmasına yol açan bir diğer dış sebep ise ucuz yabancı faktör kullanımıdır. Bu faktörler arasında iş gücü ve sermaye diğer faktörlere göre daha önemlidir. Sermaye, bu faktörler arasında en kolay ve en hızlı hareket eden faktör olmaktadır. İş gücü ise dünya üzerinde eşit bir şekilde dağılmamaktadır. Bu nedenle de miktar ve maliyetler açısından ülkeden ülkeye farklılık göstermektedirler (Dikmen, 2010: 57). Bu nedenle iş gücünün yoğun olduğu yerlerde malların bu faktörlerin ucuz olduğu yerlerde kurulması, üretim maliyetlerini düşürücü etki yapmaktadır. Çoğu Amerikan şirketlerinin Meksika, Malezya, Kore, Hindistan, Hong Kong ve Tayvan gibi ülkelerde yaptıkları yatırımlarda bu faktörün etkisi bulunmaktadır. Aynı zamanda Japon firmaları da giderek Meksika gibi diğer ucuz iş gücü bulunan ülkelere doğru yönelmektedir (Seyidoğlu, 2007: 726).

Dolaysız yabancı sermaye yatırımlarının artmasına yol açan bir diğer dışsal faktör ise küreselleşmedir. Kavram olarak küreselleşme, ulusal sınırların kalkması ve birbirinden ayrı olan ulusal piyasaların giderek tek bir piyasaya dönüşmesi olarak tanımlanmaktadır. Küreselleşmenin sonucu olarak, bir ülkede yaşanan gelişme ve değişimler diğer ülkeleri de etkilemektedir. Bu yönüyle küreselleşme çok boyutlu olup

ülkeleri ekonomik, siyasal ve sosyal anlamda birbirlerine daha bağımlı hale getirebilmektedir. Küreselleşme süreci öncesinde yeterince önemsenmeyen dolaysız yabancı sermaye yatırımları, bugün kalkınmaya olan katkısıyla, sanayileşmiş ve sanayileşmekte olan tüm ülkelerin ilgi odağı olmuştur. Dolaysız yabancı sermaye yatırımı taraftarlarına göre küreselleşme sürecinde bir ülke ne kadar çok yabancı yatırım çekebilirse, o kadar çok küresel üretimden ve gelirden pay alacak ve ulusal refah artacaktır (Gürak, 2003).

Dolaysız yabancı sermaye yatırımlarının artmasına yol açan faktörler incelenirken küreselleşme sayesinde ülkelerdeki hareketlenmenin artması ve günün koşullarına göre faktörlerin değişmesi sebebiyle yukarıda sayılan faktörlere ek olarak yatırım yapılacak ülkenin şeffaflığı, uluslararası iş birliğinin önemi, pazar araştırması gibi faktörler de eklenebilir. Yatırım yapılacak ülkenin şeffaf olması demek o ülkede yatırım yapılabileceği anlamına gelmektedir. Çünkü ülkede şeffaflık varsa o ülke, her şekilde hesap vermeyi taahhüt etmiştir demektir. Ülkenin hesap vermesi, yatırımcılar açısından o ülkenin güvenilir olduğuna kanıt teşkil etmektedir. Bu durum yabancı sermaye yatırımlarının artmasına yol açmaktadır. Ayrıca dolaysız yabancı sermaye yatırımları, şeffaf olmayan ülkeler açısından daha şeffaf bir çevrenin oluşmasına katkıda bulunmaktadır. Daha açık hükümet uygulamalarını cesaretlendiren, bozulmalara karşı tartışmayı destekleyen yabancı kamu görevlilerine verilen rüşvet ile mücadele konusunda OECD kongresinde çokuluslu şirketler için rehber ve uluslararası yatırımlar üzerinde bildiriler yapan yabancı kurumsal varlıklar bulunmaktadır. Kurumsal varlıklar sadece şeffaflık konusu üzerinde durmamakta aynı zamanda uluslararası iş birliğini de arttırmaktadır. Bu sayede girişimciler hem yatırım yapılan ülkede standartları arttırma konusunda katkıda bulunmakta hem de bu sayede yatırımlarını da arttırmaktadır.

(OECD, 2002a: 31). Yabancı sermaye yatırımcıları yatırım yapacakları zaman ciddi derecede pazar araştırması yapmaktadırlar. Pazar araştırması, yatırım yapılacak ülkenin coğrafi konumu ve talebi üzerine yoğunlaşmaktadır. Son olarak dolaysız yabancı sermaye yatırımlarını arttıracak olan bir diğer faktör ise, ülkelerin uyguladıkları teşvik politikalarıdır. Ülkeler yatırımları çekmek için çok sayıda vergi teşvik politikaları uygulamaktadır. Özellikle de sanayileşmekte olan ülkelerde vergi teşvik politikaları uygulanmaktadır. Bu sebeple dolaysız yabancı sermaye yatırımları artan bir eğilim göstermektedir.

1.5.2. Dünyada Dolaysız Yabancı Sermaye Yatırımlarının Mevcut